CONJ – prefixed conjunction wa (and) EMPH – emphatic prefix lām CERT – particle of certainty الواو عاطفة اللام لام التوكيد حرف تحقيق
فتنا
ف ت ن | FTN
FTNE
fetennā
denedik
We tried
Fe,Te,Nun,Elif, 80,400,50,1,
V – 1st person plural perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
سليمان
|
SLYMEN
suleymāne
Süleyman'ı
Sulaiman,
Sin,Lam,Ye,Mim,Elif,Nun, 60,30,10,40,1,50,
"PN – genitive proper noun → Solomon" اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
وألقينا
ل ق ي | LGY
VÊLGYNE
ve elḳaynā
ve bıraktık
and We placed
Vav,,Lam,Gaf,Ye,Nun,Elif, 6,,30,100,10,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 1st person plural (form IV) perfect verb PRON – subject pronoun الواو عاطفة فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
على
|
AL
ǎlā
üstüne
on
Ayn,Lam,, 70,30,,
P – preposition حرف جر
كرسيه
ك ر س | KRS
KRSYH
kursiyyihi
tahtının
his throne
Kef,Re,Sin,Ye,He, 20,200,60,10,5,
N – genitive masculine noun PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
جسدا
ج س د | CSD̃
CSD̃E
ceseden
bir ceset
"a body;"
Cim,Sin,Dal,Elif, 3,60,4,1,
N – accusative masculine indefinite noun اسم منصوب
ثم
|
S̃M
ṧumme
sonra
then
Se,Mim, 500,40,
CONJ – coordinating conjunction حرف عطف
أناب
ن و ب | NVB
ÊNEB
enābe
(bize) yöneldi
he turned.
,Nun,Elif,Be, ,50,1,2,
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb فعل ماض
Kırık Meal (Okunuş) : |veleḳad: ve andolsun | fetennā: denedik | suleymāne: Süleyman'ı | ve elḳaynā: ve bıraktık | ǎlā: üstüne | kursiyyihi: tahtının | ceseden: bir ceset | ṧumme: sonra | enābe: (bize) yöneldi |
Kırık Meal (Transcript) : |VLGD̃: ve andolsun | FTNE: denedik | SLYMEN: Süleyman'ı | VÊLGYNE: ve bıraktık | AL: üstüne | KRSYH: tahtının | CSD̃E: bir ceset | S̃M: sonra | ÊNEB: (bize) yöneldi |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve andolsun ki biz Süleyman'ı sınamıştık ve tahtının üstüne bir ölü koymuştuk, sonra o da tövbe edip Rabbine dönmüştü.
Adem Uğur : Andolsun biz Süleyman'ı imtihan ettik. Tahtının üstüne bir ceset bırakıverdik, sonra o, yine eski haline döndü.
Ahmed Hulusi : Andolsun ki Süleyman'ı imtihan ettik ve Onun tahtına ölü bir beden bıraktık (tahtına vâris olacak olan imansız kişiyi. A. H. ). . . Sonra tövbe edip yöneldi.
Ahmet Tekin : Andolsun, Süleyman’ı da ağır bir imtihandan geçirdik. Onu tahtının üstüne adeta ceset halinde bıraktık. Sonra tevbe ile önceki haline döndü.
Ahmet Varol : Andolsun biz Süleyman'ı imtihan ettik ve onun tahtının üzerine bir ceset bıraktık. Sonra (bize) yöneldi.
Ali Bulaç : Andolsun, biz Süleyman'ı imtihan ettik, tahtının üstünde bir ceset bıraktık. Sonra (eski durumuna) döndü.
Ali Fikri Yavuz : Gerçekten biz Süleyman’ı imtihan ettik: (Yaptığı bir hata yüzünden) biz onun saltanat tahtına (muvakkat bir zaman için) bir cin oturttuk. Bir müddet sonra (eski) mülk ve tahtına döndü.
Bekir Sadak : And olsun ki Suleyman'i denedik, hukumranligini zayif dusurduk; sonra eski haline dondu.
Celal Yıldırım : And olsun ki biz Süleyman'ı bir imtihandan geçirdik; tahtının üstüne bir cesed atıverdik, o da Allah'a yönelip O'na gönül bağlılığını devam ettirdi.
Diyanet İşleri : Andolsun, biz Süleyman’ı imtihan ettik. Tahtının üstüne bir ceset bıraktık. Sonra tövbe edip bize yöneldi.
Diyanet İşleri (eski) : And olsun ki Süleyman'ı denedik, hükümranlığını zayıf düşürdük; sonra eski haline döndü.
Diyanet Vakfi : Andolsun biz Süleyman'ı imtihan ettik. Tahtının üstüne bir ceset bırakıverdik, sonra o, yine eski haline döndü.
Edip Yüksel : Süleyman'ı böylece sınadık; onun hükümranlığına maddi zenginlik kattık; ancak o tümüyle (Tanrı'ya) yöneldi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Andolsun ki Süleyman'ı imtihan da ettik ve tahtının üzerine bir ceset bıraktık. Sonra tekrar tevbe ile önceki haline döndü.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Andolsun ki Süleyman'ı fitneye düşürdük ve tahtının üzerine bir ceset bıraktık. Sonra tevbe ile önceki haline döndü
Elmalılı Hamdi Yazır : Celâlim hakkı için Süleymana bir fitne de verdik ve tahtının üstüne bir cesed bıraktık sonra tevbe ile rücu' etti
Fizilal-il Kuran : Andolsun, Süleyman'ı denedik. Tahtının üstüne bir ceset bıraktık, sonra O, yine eski haline döndü.
Gültekin Onan : Andolsun, biz Süleyman'ı imtihan ettik, tahtının üstünde bir ceset bıraktık. Sonra (eski durumuna) döndü.
Hakkı Yılmaz : (34,35) "Andolsun ki Biz Süleymân'ı da çeşitli badirelerden, sıkıntılardan geçirerek saflaştırmıştık/ olgunlaştırmıştık. Ve tahtının üzerine bir ceset bırakmıştık. Sonra o, döndü; “Ey Rabbim! Beni koru/bana maddî ve manevî pislik bulaştırma ve bana, benden sonra hiç kimseye yaraşmayan bir mülk hibe et/ bağışla! Şüphesiz ki Sen, bol bol hibe edensin/ bağışlayansın” dedi. "
Hasan Basri Çantay : Andolsun biz, Süleymanı imtihan da etdik: Tahtının üstüne bir cesed bırakıverdik. (Nice günlerden) sonra o, yine (eski haaline) döndü.
Hayrat Neşriyat : And olsun ki Süleymân’ı (bir rahatsızlıkla) imtihân ettik ve tahtının üstüne(kendisini) bir cesed olarak (o hâlsizlikte) bıraktık; sonra (o, sıhhate) yöneldi (şifâ buldu).
İbni Kesir : Andolsun ki; Biz, Süleyman'ı denemiştik. Tahtının üstüne bir ceset attık. Sonra eski haline döndü.
İskender Evrenosoğlu : Ve andolsun ki Biz, Süleyman (A.S)'ı imtihan ettik. Ve onun kürsüsü (tahtı) üzerine ceset olarak ulaştırdık. Sonra yöneldi (ayrıldı).
Muhammed Esed : Fakat (daha önce) Süleyman'ı tahtının üzerine bir ceset koymak suretiyle denemiştik; bunun üzerine (Bize) yönelmiş (ve)
Ömer Nasuhi Bilmen : Andolsun ki, Süleyman'ı bir fitneye düşürdük ve tahtının üzerine bir ceset olarak bıraktık. Sonra tekrar (tahtına) dönüverdi.
Ömer Öngüt : Andolsun ki biz Süleyman'ı imtihandan geçirdik ve tahtının üstüne bir ceset atıverdik. Sonra o yine eski haline döndü.
Şaban Piriş : Süleyman’ı bir imtihana tâbi tutmuştuk. Tahtının üzerinde ceset haline getirmiştik. Sonra da eski haline dönmüştü.
Suat Yıldırım : Biz Süleyman’ı denemeye tâbi tuttuk ve tahtının üzerine bir cesed bıraktık. Sonra o, Allah’a sığınıp tekrar tahtına döndü.
Süleyman Ateş : Andolsun Süleymân'ı denedik. Tahtının üstüne bir ceset bıraktık, sonra (bize) yöneldi.
Tefhim-ul Kuran : Andolsun, biz Süleyman'ı denemeden geçirdik. Tahtının üstünde bir ceset bıraktık. Sonra (eski durumuna) döndü.
Ümit Şimşek : Biz Süleyman'ı da sınadık ve onu tahtına bir ceset halinde bıraktık; sonra yine eski haline döndü.
Yaşar Nuri Öztürk : Yemin olsun ki biz, Süleyman'ı imtihan ettik, tahtının üstüne bir ceset bıraktık da o, tövbe ile Allah'a yöneldi.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]