» 38 / Sâd  14:

Kuran Sırası: 38
İniş Sırası: 38
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88

 » 38 / Sâd  Suresi: 14
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنْ (ÎN) = in :
2. كُلٌّ (KL) = kullun : hepsi de
3. إِلَّا (ÎLE) = illā : ancak
4. كَذَّبَ (KZ̃B) = keƶƶebe : yalanladılar
5. الرُّسُلَ (ELRSL) = r-rusule : elçileri
6. فَحَقَّ (FḪG) = feHaḳḳa : ve hak ettiler
7. عِقَابِ (AGEB) = ǐḳābi : benim cezamı
| hepsi de | ancak | yalanladılar | elçileri | ve hak ettiler | benim cezamı |

[] [KLL] [] [KZ̃B] [RSL] [ḪGG] [AGB]
ÎN KL ÎLE KZ̃B ELRSL FḪG AGEB

in kullun illā keƶƶebe r-rusule feHaḳḳa ǐḳābi
إن كل إلا كذب الرسل فحق عقاب

 » 38 / Sâd  Suresi: 14
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN in Not
كل ك ل ل | KLL KL kullun hepsi de all (of them)
إلا | ÎLE illā ancak but
كذب ك ذ ب | KZ̃B KZ̃B keƶƶebe yalanladılar denied
الرسل ر س ل | RSL ELRSL r-rusule elçileri the Messengers,
فحق ح ق ق | ḪGG FḪG feHaḳḳa ve hak ettiler so (was) just
عقاب ع ق ب | AGB AGEB ǐḳābi benim cezamı My penalty.

38:14 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

| hepsi de | ancak | yalanladılar | elçileri | ve hak ettiler | benim cezamı |

[] [KLL] [] [KZ̃B] [RSL] [ḪGG] [AGB]
ÎN KL ÎLE KZ̃B ELRSL FḪG AGEB

in kullun illā keƶƶebe r-rusule feHaḳḳa ǐḳābi
إن كل إلا كذب الرسل فحق عقاب

[] [ك ل ل] [] [ك ذ ب] [ر س ل] [ح ق ق] [ع ق ب]

 » 38 / Sâd  Suresi: 14
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN in Not
,Nun,
,50,
NEG – negative particle
حرف نفي
كل ك ل ل | KLL KL kullun hepsi de all (of them)
Kef,Lam,
20,30,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
إلا | ÎLE illā ancak but
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
كذب ك ذ ب | KZ̃B KZ̃B keƶƶebe yalanladılar denied
Kef,Zel,Be,
20,700,2,
V – 3rd person masculine singular (form II) perfect verb
فعل ماض
الرسل ر س ل | RSL ELRSL r-rusule elçileri the Messengers,
Elif,Lam,Re,Sin,Lam,
1,30,200,60,30,
N – accusative masculine plural noun
اسم منصوب
فحق ح ق ق | ḪGG FḪG feHaḳḳa ve hak ettiler so (was) just
Fe,Ha,Gaf,
80,8,100,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الفاء استئنافية
فعل ماض
عقاب ع ق ب | AGB AGEB ǐḳābi benim cezamı My penalty.
Ayn,Gaf,Elif,Be,
70,100,1,2,
N – nominative noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
اسم مرفوع والياء المحذوفة ضمير متصل في محل جر بالاضافة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنْ: | كُلٌّ: hepsi de | إِلَّا: ancak | كَذَّبَ: yalanladılar | الرُّسُلَ: elçileri | فَحَقَّ: ve hak ettiler | عِقَابِ: benim cezamı |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إن ÎN | كل KL hepsi de | إلا ÎLE ancak | كذب KZ̃B yalanladılar | الرسل ELRSL elçileri | فحق FḪG ve hak ettiler | عقاب AGEB benim cezamı |
Kırık Meal (Okunuş) : |in: | kullun: hepsi de | illā: ancak | keƶƶebe: yalanladılar | r-rusule: elçileri | feHaḳḳa: ve hak ettiler | ǐḳābi: benim cezamı |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎN: | KL: hepsi de | ÎLE: ancak | KZ̃B: yalanladılar | ELRSL: elçileri | FḪG: ve hak ettiler | AGEB: benim cezamı |
Abdulbaki Gölpınarlı : Her biri, peygamberleri ancak yalanladılar da azâbı hak ettiler.
Adem Uğur : Onların her biri gönderilen peygamberleri yalanladılar da bu yüzden (kendilerine) azabım hak oldu.
Ahmed Hulusi : Hepsi de sadece Rasûlleri yalanladılar. . . Bu yüzden de yaptıklarının kötü sonucunu yaşamayı hak ettiler!
Ahmet Tekin : Hepsi de gönderilen peygamberleri yalanladılar. Hür iradeye, özgürce seçme hakkına sahipken, peygamberlere ve kutsal kitaplara itibar etmedikleri için, onları suçlarına denk adâletle cezalandırmam gerekçeli olarak gerçekleşti.
Ahmet Varol : Onların hepsi de peygamberleri yalanladılar, böylece cezam hak oldu.
Ali Bulaç : Hepsi de elçileri yalanladılar, böylece azabla sonuçlandırmam (onlara) hak oldu.
Ali Fikri Yavuz : O kavimlerin her biri, peygamberlerini tekzib etmeleriyle azabım onlara vacib oldu.
Bekir Sadak : Hepsi peygamberleri yalanladi da azabimi hakettiler. *
Celal Yıldırım : Hepsi de peygamberleri yalanladılar. Bu yüzden azabım (onlar hakkında) gerçekleşti.
Diyanet İşleri : (O grupların) her biri peygamberleri yalanladı da onları cezalandırmam hak oldu.
Diyanet İşleri (eski) : Hepsi peygamberleri yalanladı da azabımı hakettiler.
Diyanet Vakfi : Onların her biri gönderilen peygamberleri yalanladılar da bu yüzden (kendilerine) azabım hak oldu.
Edip Yüksel : Hepsi de elçileri yalanladılar ve cezamı hakkettiler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Hepsi de gönderilen peygamberleri yalanladılar da azabım böyle hak oldu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Başka değil hepsi gönderilen peygamberleri yalanladılar da azabım böyle hak oldu.
Elmalılı Hamdi Yazır : Başka değil, hepsi gönderilen elçileri (Resulleri) tekzib etti de öyle hak oldu azâbım
Fizilal-il Kuran : Hepsi peygamberleri yalanladılar da azabımı hak ettiler.
Gültekin Onan : Hepsi de elçileri yalanladılar, böylece azabla sonuçlandırmam (onlara) hak oldu.
Hakkı Yılmaz : Onların hepsi, sadece elçileri yalanladılar. Bu sebeple azabım hak oldu.
Hasan Basri Çantay : Onların herbiri, başka değil, gönderilen (o peygamber) leri tekzîb etdi (ler) de (bu yüzden onlara) azabım hak oldu.
Hayrat Neşriyat : Doğrusu hepsi peygamberleri yalanladı da azâbım (onların üzerine) hak oldu.
İbni Kesir : Hepsi de peygamberleri yalanladılar. Ve bu yüzden azabı hak ettiler.
İskender Evrenosoğlu : Onların hepsi resûlleri, sadece yalanladı. Böylece ikabım (cezalandırmam) hak oldu.
Muhammed Esed : Hepsi de elçileri yalanladılar; ve bu nedenle cezamızı hak ettiler.
Ömer Nasuhi Bilmen : (13-14) Ve Semûd ve kavm-i Lût ve Eyke ahalisi de (tekzîp etmişlerdi). İşte bunlar, o tâifelerdir. Başka değil, hepsi de peygamberleri tekzîp ettiler de artık azabım hak oldu.
Ömer Öngüt : Hepsi de peygamberleri yalanladılar ve azabımı hakettiler.
Şaban Piriş : Hemen hepsi de elçileri yalanladılar da azabımı hak ettiler.
Suat Yıldırım : Bunların her biri peygamberlere yalancı demiş ve cezalarını hak etmişlerdi.
Süleyman Ateş : Hepsi de elçileri yalanladılar, benim cezâmı hak ettiler.
Tefhim-ul Kuran : Hepsi de peygamberleri yalanladılar, böylece azabla sonuçlandırmam (onlara) hak oldu.
Ümit Şimşek : Hepsi de peygamberleri yalanladı ve hepsi cezayı hak etti.
Yaşar Nuri Öztürk : Bunların hepsi, resulleri yalanlamaktan başka bir şey yapmadılar. Sonunda azabım hak oldu.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}