» 14 / Ibrahim  2:

Kuran Sırası: 14
İniş Sırası: 72
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52

 » 14 / Ibrahim  Suresi: 2
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. اللَّهِ (ELLH) = Allahi : Allah
2. الَّذِي (ELZ̃Y) = lleƶī : ki
3. لَهُ (LH) = lehu : O'nundur
4. مَا (ME) = mā : ne varsa
5. فِي (FY) = fī :
6. السَّمَاوَاتِ (ELSMEVET) = s-semāvāti : göklerde
7. وَمَا (VME) = ve mā : ve ne varsa
8. فِي (FY) = fī :
9. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : yerde
10. وَوَيْلٌ (VVYL) = ve veylun : vay haline
11. لِلْكَافِرِينَ (LLKEFRYN) = lilkāfirīne : şu kafirlerin
12. مِنْ (MN) = min : dolayı
13. عَذَابٍ (AZ̃EB) = ǎƶābin : azabdan
14. شَدِيدٍ (ŞD̃YD̃) = şedīdin : çetin
Allah | ki | O'nundur | ne varsa | | göklerde | ve ne varsa | | yerde | vay haline | şu kafirlerin | dolayı | azabdan | çetin |

[] [] [] [] [] [SMV] [] [] [ERŽ] [] [KFR] [] [AZ̃B] [ŞD̃D̃]
ELLH ELZ̃Y LH ME FY ELSMEVET VME FY ELÊRŽ VVYL LLKEFRYN MN AZ̃EB ŞD̃YD̃

Allahi lleƶī lehu s-semāvāti ve mā l-erDi ve veylun lilkāfirīne min ǎƶābin şedīdin
الله الذي له ما في السماوات وما في الأرض وويل للكافرين من عذاب شديد

 » 14 / Ibrahim  Suresi: 2
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
الله | ELLH Allahi Allah Allah
الذي | ELZ̃Y lleƶī ki (is) the One
له | LH lehu O'nundur to Him (belongs)
ما | ME ne varsa whatever
في | FY (is) in
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti göklerde the heavens
وما | VME ve mā ve ne varsa and whatever
في | FY (is) in
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yerde the earth.
وويل | VVYL ve veylun vay haline And woe
للكافرين ك ف ر | KFR LLKEFRYN lilkāfirīne şu kafirlerin to the disbelievers
من | MN min dolayı from
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābin azabdan the punishment
شديد ش د د | ŞD̃D̃ ŞD̃YD̃ şedīdin çetin severe.

14:2 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

Allah | ki | O'nundur | ne varsa | | göklerde | ve ne varsa | | yerde | vay haline | şu kafirlerin | dolayı | azabdan | çetin |

[] [] [] [] [] [SMV] [] [] [ERŽ] [] [KFR] [] [AZ̃B] [ŞD̃D̃]
ELLH ELZ̃Y LH ME FY ELSMEVET VME FY ELÊRŽ VVYL LLKEFRYN MN AZ̃EB ŞD̃YD̃

Allahi lleƶī lehu s-semāvāti ve mā l-erDi ve veylun lilkāfirīne min ǎƶābin şedīdin
الله الذي له ما في السماوات وما في الأرض وويل للكافرين من عذاب شديد

[] [] [] [] [] [س م و] [] [] [ا ر ض] [] [ك ف ر] [] [ع ذ ب] [ش د د]

 » 14 / Ibrahim  Suresi: 2
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
الله | ELLH Allahi Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
الذي | ELZ̃Y lleƶī ki (is) the One
Elif,Lam,Zel,Ye,
1,30,700,10,
REL – masculine singular relative pronoun
اسم موصول
له | LH lehu O'nundur to Him (belongs)
Lam,He,
30,5,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
ما | ME ne varsa whatever
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
في | FY (is) in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti göklerde the heavens
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,Vav,Elif,Te,
1,30,60,40,1,6,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
وما | VME ve mā ve ne varsa and whatever
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
في | FY (is) in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yerde the earth.
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – genitive feminine noun → Earth"
اسم مجرور
وويل | VVYL ve veylun vay haline And woe
Vav,Vav,Ye,Lam,
6,6,10,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative masculine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم مرفوع
للكافرين ك ف ر | KFR LLKEFRYN lilkāfirīne şu kafirlerin to the disbelievers
Lam,Lam,Kef,Elif,Fe,Re,Ye,Nun,
30,30,20,1,80,200,10,50,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine plural active participle
جار ومجرور
من | MN min dolayı from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābin azabdan the punishment
Ayn,Zel,Elif,Be,
70,700,1,2,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
شديد ش د د | ŞD̃D̃ ŞD̃YD̃ şedīdin çetin severe.
Şın,Dal,Ye,Dal,
300,4,10,4,
ADJ – genitive masculine singular indefinite adjective
صفة مجرورة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |اللَّهِ: Allah | الَّذِي: ki | لَهُ: O'nundur | مَا: ne varsa | فِي: | السَّمَاوَاتِ: göklerde | وَمَا: ve ne varsa | فِي: | الْأَرْضِ: yerde | وَوَيْلٌ: vay haline | لِلْكَافِرِينَ: şu kafirlerin | مِنْ: dolayı | عَذَابٍ: azabdan | شَدِيدٍ: çetin |
Kırık Meal (Harekesiz) : |الله ELLH Allah | الذي ELZ̃Y ki | له LH O'nundur | ما ME ne varsa | في FY | السماوات ELSMEWET göklerde | وما WME ve ne varsa | في FY | الأرض ELÊRŽ yerde | وويل WWYL vay haline | للكافرين LLKEFRYN şu kafirlerin | من MN dolayı | عذاب AZ̃EB azabdan | شديد ŞD̃YD̃ çetin |
Kırık Meal (Okunuş) : |Allahi: Allah | lleƶī: ki | lehu: O'nundur | : ne varsa | : | s-semāvāti: göklerde | ve mā: ve ne varsa | : | l-erDi: yerde | ve veylun: vay haline | lilkāfirīne: şu kafirlerin | min: dolayı | ǎƶābin: azabdan | şedīdin: çetin |
Kırık Meal (Transcript) : |ELLH: Allah | ELZ̃Y: ki | LH: O'nundur | ME: ne varsa | FY: | ELSMEVET: göklerde | VME: ve ne varsa | FY: | ELÊRŽ: yerde | VVYL: vay haline | LLKEFRYN: şu kafirlerin | MN: dolayı | AZ̃EB: azabdan | ŞD̃YD̃: çetin |
Abdulbaki Gölpınarlı : Bir Allah'tır ki onundur göklerde ne varsa ve yeryüzünde ne varsa. Vay kâfirlere çetin azaptan.
Adem Uğur : O Allah ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. Şiddetli azaptan dolayı kâfirlerin vay haline!
Ahmed Hulusi : (Aziyz ve Hamiyd olan O) Allâh ki, semâlar ve arzda ne varsa O'nun içindir (El Esmâ ül Hüsnâ'sıyla işaret edilen özelliklerinin seyri için). . . O hakikat bilgisini inkâr edenlere yazıklar olsun, kendilerini bekleyen şiddetli azap dolayısıyla!
Ahmet Tekin : Göklerdekiler ve yerdekilerin tamamının tasarrufuna sahip olan Allah’ın yoluna çıkarman için indirdiğimiz bir kitaptır. Şiddetli bir azaptan dolayı kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirlerin vay haline!
Ahmet Varol : Göklerde ve yerde olanların hepsi kendine ait olan Allah'ın (yoluna). Şiddetli bir azaptan dolayı kâfirlerin vay haline!
Ali Bulaç : O Allah ki, göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Şiddetli azab dolayısıyla vay inkâr edenlere.
Ali Fikri Yavuz : Öyle bir Allah ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi onundur. Başlarına gelecek şiddetli bir azabdan dolayı vay kâfirlerin haline!...
Bekir Sadak : (1-2) Elif, Lam, Ra; Bu, Allah'in izniyle, insanlari karanliklardan aydinliga, guclu ve ovulmege layik, goklerde ve yerde olanlarin sahibi Allah'in yoluna cikarman icin, sana indirdigimiz Kitaptir. Ugrayacaklari cetin azabdan dolayi vay kafirlerin haline!
Celal Yıldırım : (O övülmeğe lâyık olan) Allah ki, göktekiler de, yerde olanlar da O'nundur. Çok şiddetli azabından da vay o kâfirlere !
Diyanet İşleri : (1-2) Elif Lâm Râ. Bu Kur’an, Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, mutlak güç sahibi ve övgüye lâyık, göklerdeki ve yerdeki her şey kendisine ait olan Allah’ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır. Şiddetli azaptan dolayı vay kâfirlerin hâline.
Diyanet İşleri (eski) : (1-2) Elif, Lam, Ra; Bu, Allah'ın izniyle, insanları karanlıklardan aydınlığa, güçlü ve övülmeğe layık, göklerde ve yerde olanların sahibi Allah'ın yoluna çıkarman için, sana indirdiğimiz Kitaptır. Uğrayacakları çetin azabdan dolayı vay kafirlerin haline!
Diyanet Vakfi : O Allah ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. Şiddetli azaptan dolayı kâfirlerin vay haline!
Edip Yüksel : Yani ALLAH'ın. O ki göklerde ve yerde bulunanların hepsine sahiptir. Hakkettikleri çetin azaptan dolayı vay kafirlerin haline.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O Allah'ın (yolu) ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. Şiddetli bir azabdan dolayı vay kâfirlerin haline!
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O Allah' in (yoluna) ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur; şiddetli bir azaptan dolayı vay kafirlerin haline!
Elmalılı Hamdi Yazır : O Allahın ki Göklerde ne var, Yerde ne varsa hep onun, şiddetli bir azâbdan da veyl kâfirlere
Fizilal-il Kuran : O Allah ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. Uğrayacakları ağır azaptan ötürü vaygele kâfirlerin başına!
Gültekin Onan : O Tanrı ki göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Şiddetli azab dolayısıyla vay kafirlere.
Hakkı Yılmaz : (1-3) "Elif/1, Lâm/30, Râ/200. Bu Bizim, insanları Rablerinin izni/ bilgisi ile karanlıklardan aydınlığa; en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/mutlak galip olanın, övülen, övgüye lâyık bulunanın; göklerde olan şeyler, yeryüzünde olan şeyler Kendisinin olan Allah'ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır. Ve dünya hayatını âhirete tercih eden, Allah'ın yolundan çeviren ve onun eğriliğini isteyen kâfirlerin; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden şu kimselerin, şiddetli bir azaptan dolayı vay haline! İşte bunlar, çok uzak bir sapıklık içindedirler. "
Hasan Basri Çantay : O (yegâne gaalib, hamde lâyık) Allah ki göklerde ne var, yerde ne varsa hep onundur. (Uğrayacakları) çetin azâbdan dolayı vay kâfirlere (kâfirlerin başına geleceklere)!..
Hayrat Neşriyat : O Allah(’ın yoluna) ki, göklerde ne var, yerde ne varsa O’nundur. Şiddetli bir azabdan dolayı vay hâline o kâfirlerin!
İbni Kesir : O Allah ki; göklerde ve yerde olanlar O'nundur. Şiddetli azaptan dolayı vay kafirlere.
İskender Evrenosoğlu : O Allah ki; semalarda ve yeryüzünde ne varsa O'nundur. Şiddetli azaptan dolayı kâfirlerin vay haline.
Muhammed Esed : O Allah(ın yoluna) ki, göklerde ve yerde ne varsa, hepsi O'nundur. Kendilerini bekleyen o çok zorlu azaptan ötürü, hakkı inkar edenlerin vay haline!
Ömer Nasuhi Bilmen : Allah'ın (yoluna) ki, göklerde ne varsa ve yerde ne varsa hep O'nundur. Ve şiddetli bir azaptan dolayı vay kâfirlere!
Ömer Öngüt : O Allah ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. Şiddetli azaptan dolayı vay o kâfirlerin hâline!
Şaban Piriş : Göklerde ve yerde olanların sahibi Allah’tır. Uğrayacakları şiddetli azabdan dolayı vay kafirlere!
Suat Yıldırım : (1-3) Elif, Lâm, Râ. Bu, Rab’lerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, azîz ve hamîd (üstün kudret sahibi ve her işi övgüye lâyık olan) Allah’ın yoluna, göklerde ve yerdeki her şeyin sahibinin yoluna insanları çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır. Kendilerini bekleyen o çetin azaptan ötürü vay o inkârcıların hallerine! Vay onlara ki, âhirete inanmalarına rağmen, bile bile dünyayı âhirete tercih ederler. İnsanları Allah yolundan çevirir de o yolu eğri büğrü göstermek isterler. İşte onlar haktan, doğru yoldan çok uzak bir sapıklık içindedirler.
Süleyman Ateş : O Allâh ki, göklerde ve yerde olanların hepsi O'nundur. Çetin azâbdan dolayı vay şu kâfirlerin haline!
Tefhim-ul Kuran : O Allah ki, göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Şiddetli azab dolayısıyla vay küfre sapanlara.
Ümit Şimşek : O Allah ki, göklerde ne var, yerde ne varsa Onundur. Çarpılacakları şiddetli azap yüzünden yazıklar olsun o kâfirlere!
Yaşar Nuri Öztürk : O Allah'a ki yalnız O'nundur göklerdekiler ve yerdekiler. Hüsran haberi şiddetli bir azaptan, o küfre batmışlara...


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}