Ali Fikri Yavuz Meali |
|
Kasem ederim kıyâmet gününe;(75:1) | |
Yine kasem ederim pişmankâr nefse ki, (muhakkak öldükten sonra dirileceksiniz).(75:2) | |
İnsan sanır ki, biz, kemikleri bir araya getiremeyiz?(75:3) | |
(Değil yalnız kemikleri bir araya getirmek), daha doğrusu biz o insanın parmak uçlarını (dünyada olduğu gibi düzeltib) toplamağa da kadiriz;(75:4) | |
Fakat insan, fenalığını önüne sürmek ister.(75:5) | |
(Alay ederek) sorar: “- Kıyâmet günü ne zaman?”(75:6) | |
(Allah buyurmuştur ki): Göz, (dehşetten) ne vakit ki dikilir,(75:7) | |
Ay tutulur,(75:8) | |
Güneş ile ay bir araya toplanır,(75:9) | |
O gün insan der ki, kaçacak yer nerede?(75:10) | |
Hayır, (o kâfire) hiç bir sığınak yok.(75:11) | |
Ancak Rabbinedir o gün dönüb kararlaşmak...(75:12) | |
O gün insan işlediği ve işlemediği amellerle uyarılır, (yaptığı ve yapmadığı her şey kendisine anlatılır ve hesaba çekilir.)(75:13) | |
Doğrusu insan, nefsine karşı murakabeci bir şahiddir.(75:14) | |
Bütün mazeretlerini ortaya dökse de, (yine nefsinde gerçeği bilir. İnsan tamamen kendini kontrol edebilecek durumdadır.)(75:15) | |
(Ey Rasûlüm, vahy daha tamamlanmadan) ona acele ederek, (kelimeleri kaçırmıyayım diye) dilini onunla depretme;(75:16) | |
Çünkü O Kur’an’ı (kalbinde) toplamak ve dilinde okuyuşunu sağlamak bize aiddir.(75:17) | |
Biz onu (Cebrâil dili ile) okuduk mu, sen onun okunuşunu takib et.(75:18) | |
Sonra onu açıklamak da muhakkak bize aiddir.(75:19) | |
Hayır hayır, doğrusu siz, peşini (dünya zevklerini) seviyorsunuz;(75:20) | |
Ve ahireti bırakıyorsunuz. (onu kazanmak için çalışmıyorsunuz).(75:21) | |
Nice yüzler vardır ki, o gün (kıyamette) güzelliği ile parıldar.(75:22) | |
(O yüzler) Rablerine bakarlar.(75:23) | |
Nice yüzler de vardır ki, o gün somurub kararmıştır.(75:24) | |
(Böyle kararmış yüzler, başlarına gelecek felâketle) bel kemiklerinin kırılacağını anlar.(75:25) | |
Hayır hayır, (dünya ahirete tercih edilemez). Can köprücük kemiklerine dayanınca,(75:26) | |
(Yanında bulunanlar tarafından) denilir ki: “- (Bunu) tedavi edecek bir doktor kim var?”(75:27) | |
(Ruhu köprücük kemiklerine dayanmış olan bu kimse, artık dünyadan) gerçek olarak kendisi için ayrılış olduğunu anlamıştır.(75:28) | |
(Ölümün şiddetinden de) bacak bacağa dolanmıştır.(75:29) | |
O gün dönüş, Rabbinedir ancak...(75:30) | |
(O kâfir Ebu Cehil Kur’an’ı ve Peygamberi) tasdik etmedi, namaz da kılmadı.(75:31) | |
Ancak yalan söyledi ve (itaat etmekten) yüz çevirdi.(75:32) | |
Sonra da böbürlene böbürlene (dünyada) ehline gitti.(75:33) | |
Azab olsun sana, (Ey Ebu Cehil), azab gerek!...(75:34) | |
Sonra yine azab olsun sana, azab gerek!(75:35) | |
Sanır mı insan, başı boş bırakılacak?(75:36) | |
Dökülen meniden bir nutfe değil mi idi?(75:37) | |
Sonra meniden bir kan pıhtısı olmuş da, Allah onu yarattı, derken (insan) biçimine koydu.(75:38) | |
Nihayet o meniden erkek ve dişi iki eş yarattı.(75:39) | |
Bunları yaratan ölüleri diriltmeye kadir değil mi? (Şübhesiz ki buna da kadirdir).(75:40) | |