| Ömer Öngüt Meali |
|
 Kıyamet gününe andolsun!(75:1) | |
| Kendisini alabildiğine kınayan nefse andolsun!(75:2) | |
| İnsan, kemiklerini toplayamayacağımızı mı sanıyor?(75:3) | |
| Evet, biz onun parmak uçlarını bile derleyip eski haline getirmeye kâdiriz.(75:4) | |
| Fakat insan, ileriye doğru devamlı suç işlemek (ömrünü günahla geçirmek) ister.(75:5) | |
| "Kıyamet günü ne zamanmış?" diye sorar.(75:6) | |
| Göz kamaştığı,(75:7) | |
| Ay tutulduğu,(75:8) | |
| Güneşle ay bir araya getirildiği zaman!(75:9) | |
| İşte o gün insan: "Kaçacak yer neresi?" der.(75:10) | |
| Hayır hayır!. . Sığınılacak bir yer yoktur!(75:11) | |
| O gün varıp durulacak yer, ancak Rabbinin huzurudur.(75:12) | |
| O gün insana, yaptığı ve yapmayıp geri bıraktığı her şey haber verilir.(75:13) | |
| İnsan artık kendi kendisinin şâhididir.(75:14) | |
| İsterse günahlarını örtmek için özürlerini sayıp döksün.(75:15) | |
| Resulüm! Onu hemen ezberlemek için acele ederek dilini kıpırdatma.(75:16) | |
| Şüphesiz ki onu (ezberinde) toplamak ve okutmak bize âittir.(75:17) | |
| O halde biz onu okuduğumuz zaman, onun okunuşuna uy.(75:18) | |
| Sonra onu açıklamak bize âittir.(75:19) | |
| Hayır, hayır! Siz çarçabuk geçen dünyayı seviyorsunuz.(75:20) | |
| Ve ahireti bırakıyorsunuz.(75:21) | |
| Nice yüzler vardır ki o gün ışıl ışıl parlar.(75:22) | |
| Rablerine bakarlar.(75:23) | |
| Nice yüzler de vardır ki o gün asıktır.(75:24) | |
| Bel kemiklerini kıracak bir musibete uğratılacağını sezer.(75:25) | |
| Artık gözünüzü açın! Ne zaman ki can köprücük kemiğine dayanır.(75:26) | |
| "Kim afsun yapar, bunu kim tedavi eder?" denir.(75:27) | |
| Ve kendisi de bunun gerçek bir ayrılış olduğunu anlar.(75:28) | |
| Ve bacak bacağa dolaşır.(75:29) | |
| İşte o gün sevk Rabbinedir.(75:30) | |
| İşte o tasdik etmemiş, namaz da kılmamıştı.(75:31) | |
| Aksine yalanlamış ve arkasını dönmüştü.(75:32) | |
| Sonra da salına salına yürüyerek taraftarlarının yanına gitmişti.(75:33) | |
| Gerektir o belâ sana gerek!(75:34) | |
| Evet! Gerektir o belâ sana gerek!(75:35) | |
| İnsan başıboş bırakılacağını mı sanıyor?(75:36) | |
| O, akıtılan meniden bir nutfe değil miydi?(75:37) | |
| Sonra kan pıhtısı olmuş, sonra Allah onu insan biçimine koyup şekil vermiştir.(75:38) | |
| Ondan erkek ve dişi iki eş yaratmıştır.(75:39) | |
| Bunları yapan Allah'ın ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi?(75:40) | |
