Hasan Basri Çantay Meali |
|
(Hakıykat, kâfirlerin inkâr etdiği gibi değildir). Kıyamet gününe andederim. (75:1) | |
(Hayır, hakıykat öyle değildir). Kendisini alabildiğine kınayan nefse yemîn ederim (ki siz öldükden sonra mutlakaa dirileceksiniz). (75:2) | |
İnsan zanneder mi ki her halde biz onun kemiklerini toplayıb bir araya getirmeyeceğiz? (75:3) | |
Evet, biz parmak uçlarını bile derleyib iade etmiye kaadiriz. (75:4) | |
Fakat insan, önündeki (o kıyameti) yalanlamak diler. (75:5) | |
«Kıyamet günü (de) ne zaman (mış» diye) sorar. (75:6) | |
(7-8-9) İşte göz (hayret ve dehşetle) kamaşdığı, ay tutul (ub karardığı, güneşle ay bir araya getirildiği zaman, (75:7) | |
(Evet) o gün insan «Kaçış nereye?» diyecek. (75:10) | |
Hayır, hiçbir sığınak yok. (75:11) | |
O gün herkesin (varıb) duracağı yer ancak Rabbin (in huzuuru) dur. (75:12) | |
O gün insana, önden yolladığı şeyler (amel ve hareketler) le geri bırakdığı (ne varsa, hepsi) haber verilecek. (75:13) | |
Daha doğrusu insan (bizzat) kendisine karşı bir şâhiddir. (75:14) | |
Velev ki o, (bütün) ma'ziretlerini (meydana) atmış olsun. (75:15) | |
Onu acele (kavrayıb ezber) etmen için (Cebrâîl vahyi iyice bitirmeden) dilini onunla depretme. (75:16) | |
Onu (göğsünde) toplamak, onu (dilinde akıtıb) okutmak şübhesiz bize âiddir. (75:17) | |
Öyleyse biz onu okuduğumuz vakit sen onun kıraatine uy. (75:18) | |
Sonra onu açıklamak da hakıykat bize âiddir. (75:19) | |
Yok yok, siz çarçabuk geçen (bu dünyây) i seversiniz., (75:20) | |
Âhireti bırakırsınız. (75:21) | |
Yüzler (vardır) o gün ter-ü tazedir. (75:22) | |
Rablerine bakacakdır. (75:23) | |
Yüzler (vardır), o gün burtarıkdır. (75:24) | |
Anlar ki kendisine bel kemiklerini kıracak çok belâ (lı bir iş) yapılacak. (75:25) | |
Gözünüzü açın, (can) köprücük kemiğine bir dayandığı zaman, (75:26) | |
«Tedâvî edebilecek kim?» denildi (denilecek). (75:27) | |
Ve (can çekişen) hakıykî bir ayrılış olduğunu anladı (anlayacak). (75:28) | |
Bacak da bacağa dolaşdı mı, (75:29) | |
O gün sevk (ıyyât) yalınız Rabbinedir! (75:30) | |
İşte o, (peygamberi ve Kur'ânı) tasdıyk etmemiş, namaz da kılmamış, (75:31) | |
fakat (üstelik Kur'ânı) yalanlamış, (îmâna) arkasını dönmüş, (75:32) | |
sonra da çalım sata sata yürüyerek ehline gitmişdi. (75:33) | |
(Hoşlanmadığın herşey) sana yaklaş (ıb çat) sın. Çünkü (sen buna başkalarından daha çok) lâyıksın. (75:34) | |
Yine (hoşlanmadığın herşey) sana yaklaş (ıb çat) sın. Zîrâ (sen buna başkalarından daha çok) lâyıksın. (75:35) | |
İnsan, kendisinin başı boş bırakılacağını mı sanıyor? (75:36) | |
O, (döl yatağına) dökülen meniden bir damla su değil miydi? (75:37) | |
Sonra o (menî) bir kan pıhtısı olmuş, derken (Allah, onu) insan biçimine koyub yaratmış, (uzuvlarını) düzenlemişdir. (75:38) | |
Hulâsa, ondan erkek, dişi iki sınıf çıkarmışdır. (75:39) | |
(Bütün bunları yapan Allah) ölüleri tekrar diriltmiye kaadir değil midir? (Elbette kaadirdir). (75:40) | |