» 8 / Enfâl  38:

Kuran Sırası: 8
İniş Sırası: 88
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75

 » 8 / Enfâl  Suresi: 38
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قُلْ (GL) = ḳul : söyle
2. لِلَّذِينَ (LLZ̃YN) = lilleƶīne : kimselere
3. كَفَرُوا (KFRVE) = keferū : inkar eden(lere)
4. إِنْ (ÎN) = in : eğer
5. يَنْتَهُوا (YNTHVE) = yentehū : vazgeçerlerse
6. يُغْفَرْ (YĞFR) = yuğfer : bağışlanır
7. لَهُمْ (LHM) = lehum : kendilerine
8. مَا (ME) = mā : olanlar
9. قَدْ (GD̃) = ḳad :
10. سَلَفَ (SLF) = selefe : geçmiştekiler
11. وَإِنْ (VÎN) = vein : yok yine
12. يَعُودُوا (YAVD̃VE) = yeǔdū : dönerlerse
13. فَقَدْ (FGD̃) = feḳad : elbette
14. مَضَتْ (MŽT) = meDet : geçerlidir
15. سُنَّتُ (SNT) = sunnetu : kanunu
16. الْأَوَّلِينَ (ELÊVLYN) = l-evvelīne : öncekilerin
söyle | kimselere | inkar eden(lere) | eğer | vazgeçerlerse | bağışlanır | kendilerine | olanlar | | geçmiştekiler | yok yine | dönerlerse | elbette | geçerlidir | kanunu | öncekilerin |

[GVL] [] [KFR] [] [NHY] [ĞFR] [] [] [] [SLF] [] [AVD̃] [] [MŽY] [SNN] [EVL]
GL LLZ̃YN KFRVE ÎN YNTHVE YĞFR LHM ME GD̃ SLF VÎN YAVD̃VE FGD̃ MŽT SNT ELÊVLYN

ḳul lilleƶīne keferū in yentehū yuğfer lehum ḳad selefe vein yeǔdū feḳad meDet sunnetu l-evvelīne
قل للذين كفروا إن ينتهوا يغفر لهم ما قد سلف وإن يعودوا فقد مضت سنت الأولين

 » 8 / Enfâl  Suresi: 38
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GVL GL ḳul söyle Say
للذين | LLZ̃YN lilleƶīne kimselere to those who
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden(lere) disbelieve
إن | ÎN in eğer if
ينتهوا ن ه ي | NHY YNTHVE yentehū vazgeçerlerse they cease
يغفر غ ف ر | ĞFR YĞFR yuğfer bağışlanır will be forgiven
لهم | LHM lehum kendilerine for them
ما | ME olanlar what
قد | GD̃ ḳad [verily]
سلف س ل ف | SLF SLF selefe geçmiştekiler (is) past.
وإن | VÎN vein yok yine But if
يعودوا ع و د | AVD̃ YAVD̃VE yeǔdū dönerlerse they return
فقد | FGD̃ feḳad elbette then verily
مضت م ض ي | MŽY MŽT meDet geçerlidir preceded
سنت س ن ن | SNN SNT sunnetu kanunu (the) practice
الأولين ا و ل | EVL ELÊVLYN l-evvelīne öncekilerin (of) the former (people).

8:38 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

söyle | kimselere | inkar eden(lere) | eğer | vazgeçerlerse | bağışlanır | kendilerine | olanlar | | geçmiştekiler | yok yine | dönerlerse | elbette | geçerlidir | kanunu | öncekilerin |

[GVL] [] [KFR] [] [NHY] [ĞFR] [] [] [] [SLF] [] [AVD̃] [] [MŽY] [SNN] [EVL]
GL LLZ̃YN KFRVE ÎN YNTHVE YĞFR LHM ME GD̃ SLF VÎN YAVD̃VE FGD̃ MŽT SNT ELÊVLYN

ḳul lilleƶīne keferū in yentehū yuğfer lehum ḳad selefe vein yeǔdū feḳad meDet sunnetu l-evvelīne
قل للذين كفروا إن ينتهوا يغفر لهم ما قد سلف وإن يعودوا فقد مضت سنت الأولين

[ق و ل] [] [ك ف ر] [] [ن ه ي] [غ ف ر] [] [] [] [س ل ف] [] [ع و د] [] [م ض ي] [س ن ن] [ا و ل]

 » 8 / Enfâl  Suresi: 38
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GVL GL ḳul söyle Say
Gaf,Lam,
100,30,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
للذين | LLZ̃YN lilleƶīne kimselere to those who
Lam,Lam,Zel,Ye,Nun,
30,30,700,10,50,
P – prefixed preposition lām
REL – masculine plural relative pronoun
جار ومجرور
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden(lere) disbelieve
Kef,Fe,Re,Vav,Elif,
20,80,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إن | ÎN in eğer if
,Nun,
,50,
COND – conditional particle
حرف شرط
ينتهوا ن ه ي | NHY YNTHVE yentehū vazgeçerlerse they cease
Ye,Nun,Te,He,Vav,Elif,
10,50,400,5,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form VIII) imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
يغفر غ ف ر | ĞFR YĞFR yuğfer bağışlanır will be forgiven
Ye,Ğayn,Fe,Re,
10,1000,80,200,
V – 3rd person masculine singular passive imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مبني للمجهول مجزوم
لهم | LHM lehum kendilerine for them
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
ما | ME olanlar what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
قد | GD̃ ḳad [verily]
Gaf,Dal,
100,4,
CERT – particle of certainty
حرف تحقيق
سلف س ل ف | SLF SLF selefe geçmiştekiler (is) past.
Sin,Lam,Fe,
60,30,80,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
وإن | VÎN vein yok yine But if
Vav,,Nun,
6,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
COND – conditional particle
الواو عاطفة
حرف شرط
يعودوا ع و د | AVD̃ YAVD̃VE yeǔdū dönerlerse they return
Ye,Ayn,Vav,Dal,Vav,Elif,
10,70,6,4,6,1,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
فقد | FGD̃ feḳad elbette then verily
Fe,Gaf,Dal,
80,100,4,
RSLT – prefixed result particle
CERT – particle of certainty
الفاء واقعة في جواب الشرط
حرف تحقيق
مضت م ض ي | MŽY MŽT meDet geçerlidir preceded
Mim,Dad,Te,
40,800,400,
V – 3rd person feminine singular perfect verb
فعل ماض
سنت س ن ن | SNN SNT sunnetu kanunu (the) practice
Sin,Nun,Te,
60,50,400,
N – nominative feminine singular noun
اسم مرفوع
الأولين ا و ل | EVL ELÊVLYN l-evvelīne öncekilerin (of) the former (people).
Elif,Lam,,Vav,Lam,Ye,Nun,
1,30,,6,30,10,50,
N – genitive masculine plural noun
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قُلْ: söyle | لِلَّذِينَ: kimselere | كَفَرُوا: inkar eden(lere) | إِنْ: eğer | يَنْتَهُوا: vazgeçerlerse | يُغْفَرْ: bağışlanır | لَهُمْ: kendilerine | مَا: olanlar | قَدْ: | سَلَفَ: geçmiştekiler | وَإِنْ: yok yine | يَعُودُوا: dönerlerse | فَقَدْ: elbette | مَضَتْ: geçerlidir | سُنَّتُ: kanunu | الْأَوَّلِينَ: öncekilerin |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قل GL söyle | للذين LLZ̃YN kimselere | كفروا KFRWE inkar eden(lere) | إن ÎN eğer | ينتهوا YNTHWE vazgeçerlerse | يغفر YĞFR bağışlanır | لهم LHM kendilerine | ما ME olanlar | قد GD̃ | سلف SLF geçmiştekiler | وإن WÎN yok yine | يعودوا YAWD̃WE dönerlerse | فقد FGD̃ elbette | مضت MŽT geçerlidir | سنت SNT kanunu | الأولين ELÊWLYN öncekilerin |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳul: söyle | lilleƶīne: kimselere | keferū: inkar eden(lere) | in: eğer | yentehū: vazgeçerlerse | yuğfer: bağışlanır | lehum: kendilerine | : olanlar | ḳad: | selefe: geçmiştekiler | vein: yok yine | yeǔdū: dönerlerse | feḳad: elbette | meDet: geçerlidir | sunnetu: kanunu | l-evvelīne: öncekilerin |
Kırık Meal (Transcript) : |GL: söyle | LLZ̃YN: kimselere | KFRVE: inkar eden(lere) | ÎN: eğer | YNTHVE: vazgeçerlerse | YĞFR: bağışlanır | LHM: kendilerine | ME: olanlar | GD̃: | SLF: geçmiştekiler | VÎN: yok yine | YAVD̃VE: dönerlerse | FGD̃: elbette | MŽT: geçerlidir | SNT: kanunu | ELÊVLYN: öncekilerin |
Abdulbaki Gölpınarlı : Kâfir olanlara de: Kâfirliklerinden vazgeçerlerse geçmiş günahları örtülür, yarlıganır, fakat vazgeçmezler de savaşa kalkışırlarsa şüphe yok ki onlardan önceki hüküm ve kanun yürüyüp gidecektir.
Adem Uğur : İnkâr edenlere, (sana düşmanlıktan) vazgeçerlerse, geçmiş günahlarının bağışlanacağını söyle. Yok geri dönerlerse kendilerinden öncekilerin hali gözlerinin önündedir!
Ahmed Hulusi : Hakikat bilgisini inkâr edenlere de ki: "Eğer (yanlış inançlarından) vazgeçerlerse, geçmişte yaptıkları suçlar onlar için bağışlanır! Eğer (eski inançlarına tekrar) dönerlerse, öncekilerin başına gelmiş olanları hatırlat!"
Ahmet Tekin : Küfürden, şirkten, mü’minlere düşmanlıktan, savaştan vazgeçerek İslâm’a girerlerse, inkârda ısrar edenlere, kâfirlere, geçmiş günahlarının bağışlanacağını söyle. Ve eğer yine dönerler, peygamber ve mü’minlerle savaşa, İslâm’a karşı düşmanca davranmaya kalkışırlarsa, onların yakalarını bırakmayız. Geçmişte, zorbalara, diktatörlere, Allah ve din düşmanlarına uygulanan ceza kanunlarının yürürlükte olduğunu unutmayın.
Ahmet Varol : İnkar edenlere söyle: 'Eğer vazgeçerlerse geçmişte yaptıkları bağışlanır. Eğer yine dönerlerse artık öncekiler hakkında uygulanan ilahi kanun onlara da uygulanır.
Ali Bulaç : O inkâr edenlere de ki: "Eğer vazgeçerlerse geçmişte (yaptıkları) şeyler bağışlanacaktır. Ama yine dönecek olurlarsa, önceki (toplumlara uygulanan) sünnet, muhakkak (onların başından da) geçmiş olacaktır."
Ali Fikri Yavuz : (Ey Rasûlüm), o küfredenlere de ki: “- Eğer Peygambere düşmanlıktan vazgeçerlerse, geçmişteki günahları bağışlanır. Yok yine küfre dönerlerse, evvelki ümmetlerin başına gelen felâket bunlara da muhakkak olacaktır.”
Bekir Sadak : Inkar edenlere, eger savastan vazgecerlerse, gecmislerinin bagislanacagini ve tekrar baslarlarsa evvelkilerin hukmunun uygulanacagini soyle.
Celal Yıldırım : İnkâr edenlere de ki: Eğer (inkâr ve inattan, şaşkınlık ve azgınlıktan) vazgeçerlerse, onların geçmişteki (küfür ve günahları) bağışlanır. Tekrar (inkâr ve azgınlığa) dönerlerse, öncekiler hakkında câri olan sünnet (ilâhî kanun) hükmünü yürütecektir.
Diyanet İşleri : Ey Muhammed! İnkâr edenlere söyle: Eğer (iman edip, düşmanlık ve savaştan) vazgeçerlerse, geçmiş günahları bağışlanır. Eğer (düşmanlık ve savaşa) dönerlerse, öncekilere uygulanan ilâhî kanun devam etmiş olacaktır.
Diyanet İşleri (eski) : İnkar edenlere, eğer savaştan vazgeçerlerse, geçmişlerinin bağışlanacağını ve tekrar başlarlarsa evvelkilerin hükmünün uygulanacağını söyle.
Diyanet Vakfi : İnkâr edenlere, (sana düşmanlıktan) vazgeçerlerse, geçmiş günahlarının bağışlanacağını söyle. Yok geri dönerlerse kendilerinden öncekilerin hali gözlerinin önündedir!
Edip Yüksel : İnkar edenlere söyle: 'Son verirlerse geçmişte yaptıkları bağışlanacaktır. Dönerlerse, daha öncekilerin sünneti (yasası) geçerlidir.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O kâfirlere de ki: Eğer bu işe son verirlerse daha önce yaptıkları bağışlanacak. Yok yine karşı koymaya başlar, isyana dönerlerse, önceki ümmetlere uygulanan kurallar kendilerine de uygulanacak. (Artık o ilâhî uygulamayı beklesinler.)
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O inkar edenlere de ki: Eğer vazgeçerlerse geçmişteki günahları bağışlanır; yok yine isyana dönerlerse kendilerinden önceki ümmetlere uygulanan ilahi kanun geçmişti, artık onu beklesinler!
Elmalılı Hamdi Yazır : De o küfüredenlere ki, eğer vazgeçerlerse geçmişteki günahları bağışlanır, yok yine ısyana dönerlerse kendilerinden evvelki ümmetlere tatbık edilen kanun-ı ilâhî geçmişti artık onu beklesinler.
Fizilal-il Kuran : Kâfirlere dedi ki; «Eğer saldırganlıklarından vazgeçerlerse geçmişteki suçları bağışlanır. Yok eğer eski tutumlarına dönerlerse, daha öncekiler için geçerli olan kurallar onlar için de işler.»
Gültekin Onan : O küfredenlere de ki: "Eğer vazgeçerlerse geçmişte (yaptıkları) şeyler bağışlanacaktır. Ama yine dönecek olurlarsa, önceki (toplumlara uygulanan) sünnet, muhakkak (onların başından da) geçmiş olacaktır.
Hakkı Yılmaz : "Kâfirlere; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş olan şu kimselere de ki: “Eğer bu işe son verirlerse daha önce yaptıkları bağışlanacak. Yine de dönerlerse, kesinlikle önceki önderli toplumlara uygulanan kurallar devam etmiş olur.” "
Hasan Basri Çantay : (Habîbim), o küfredenlere söyle ki eğer (sana düşmanlıkdan) vazgeçerlerse geçmiş (günâhları) yarlığanacakdır, eğer (muhaarebeye) dönerlerse (kendilerinden) evvelki (ümmet) ler (e tatbıyk edilen ilâhî) kaanun (un hükmü) muhakkak suretde devam etmiş olacakdır.
Hayrat Neşriyat : (Ey Resûlüm!) İnkâr edenlere de ki: 'Eğer (şirk ve düşmanlıktan) vazgeçerlerse, geçmiş günahları bağışlanır. Eğer (savaşa) dönerlerse, o takdirde öncekilere tatbîk edilen(İlâhî) kanun geçmiştir! (Onlar gibi helâk olmalarını beklesinler!)'
İbni Kesir : Küfredenlere söyle: Vazgeçerlerse; geçmiş kendilerine bağışlanacaktır. Tekrar başlarlarsa evvelkilerin hükmü muhakkak devam etmiş olacaktır.
İskender Evrenosoğlu : Kâfir olan kimselere de ki: “Eğer vazgeçerseniz, geçmiş olanlar mağfiret edilir. Ve eğer geri dönerlerse (küfür ve düşmanlığa avdet ederlerse), o zaman evvelkilerin sünneti vuku bulmuş olur (önceki inkâr eden, isyan eden ümmetlere uygulanan İlâhî kanun uygulanır).”
Muhammed Esed : O hakkı inkara şartlanmış olanlara anlat ki, eğer direnmeyi bırakırlarsa, geçmişte olup bitenlerden ötürü kendileri bağışlanacaklar; ama eğer (geçmişteki hatalı tutumlarına) dönecek olurlarsa, o zaman, geçmişte kendileri gibi olanların başına gelenleri hatırlat onlara.
Ömer Nasuhi Bilmen : Kâfir olanlara de ki, nihâyet verirlerse geçmişteki günahları onlara bağışlanır. Ve eğer yine geri dönerlerse, artık şüphe yok ki, evvelkilerin sünneti geçmiştir.
Ömer Öngüt : Kâfirlere söyle: Eğer vazgeçerlerse, geçmiş (günahları) kendilerine bağışlanacaktır. Tekrar dönerlerse, eskilerin başına gelenler onların da başına gelecektir.
Şaban Piriş : Kafir olanlara eğer vazgeçerlerse önceden yaptıklarının bağışlanacağını, fakat tekrar eskiye dönerlerse, öncekilere uygulanan kanunların gözleri önünde olduğunu söyle!
Suat Yıldırım : Ey Resulüm! O kâfirlere de ki: "Eğer Peygambere düşmanlıktan vazgeçip İslâm’a girerlerse daha önceki suçları bağışlanacak. Yok eğer dönüp tekrar düşmanlığa başlayacak olurlarsa, zaten emsallerinin başlarına gelen haller gözlerinin önünde!"
Süleyman Ateş : İnkâr edenlere söyle: "Eğer vazgeçerlerse, geçmişteki (günâhları) kendilerine bağışlanır; yok yine (eski hallerine) dönerlerse, öncekilerin (başlarına gelen Allâh) kanunu geçmiştir (bunların da başına gelecektir. Onu beklesinler).
Tefhim-ul Kuran : O küfre sapanlara de ki: «Eğer vazgeçerlerse geçmişte (yaptıkları) şeyler bağışlanacaktır. Ama yine dönecek olurlarsa, önceki (toplumlara uygulanan) sünnet, muhakkak (başlarından da) geçmiş olacaktır.»
Ümit Şimşek : İnkâr edenlere söyle: Vazgeçerlerse, geçmiş günahları bağışlanır. İnkâra dönecek olurlarsa, evvelkilerin başına gelenler, bir İlâhî yasa olarak gerçekleşmiştir.
Yaşar Nuri Öztürk : Küfre sapanlara söyle: "Eğer son verirlerse eskide kalmış olan, kendileri için affedilir. Eğer yeniden başlarlarsa, daha öncekilere uygulanan yol ve yöntem, eskisi gibi devam etmiş olacaktır."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}