» 8 / Enfâl  14:

Kuran Sırası: 8
İniş Sırası: 88
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75

 » 8 / Enfâl  Suresi: 14
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. ذَٰلِكُمْ (Z̃LKM) = ƶālikum : işte siz
2. فَذُوقُوهُ (FZ̃VGVH) = feƶūḳūhu : şimdi tadın onu
3. وَأَنَّ (VÊN) = ve enne : ve şüphesiz
4. لِلْكَافِرِينَ (LLKEFRYN) = lilkāfirīne : kafirler için vardır
5. عَذَابَ (AZ̃EB) = ǎƶābe : azabı
6. النَّارِ (ELNER) = n-nāri : ateş
işte siz | şimdi tadın onu | ve şüphesiz | kafirler için vardır | azabı | ateş |

[] [Z̃VG] [] [KFR] [AZ̃B] [NVR]
Z̃LKM FZ̃VGVH VÊN LLKEFRYN AZ̃EB ELNER

ƶālikum feƶūḳūhu ve enne lilkāfirīne ǎƶābe n-nāri
ذلكم فذوقوه وأن للكافرين عذاب النار

 » 8 / Enfâl  Suresi: 14
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ذلكم | Z̃LKM ƶālikum işte siz That -
فذوقوه ذ و ق | Z̃VG FZ̃VGVH feƶūḳūhu şimdi tadın onu """So taste it."""
وأن | VÊN ve enne ve şüphesiz And that,
للكافرين ك ف ر | KFR LLKEFRYN lilkāfirīne kafirler için vardır for the disbelievers
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābe azabı (is the) punishment
النار ن و ر | NVR ELNER n-nāri ateş (of) the Fire.

8:14 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

işte siz | şimdi tadın onu | ve şüphesiz | kafirler için vardır | azabı | ateş |

[] [Z̃VG] [] [KFR] [AZ̃B] [NVR]
Z̃LKM FZ̃VGVH VÊN LLKEFRYN AZ̃EB ELNER

ƶālikum feƶūḳūhu ve enne lilkāfirīne ǎƶābe n-nāri
ذلكم فذوقوه وأن للكافرين عذاب النار

[] [ذ و ق] [] [ك ف ر] [ع ذ ب] [ن و ر]

 » 8 / Enfâl  Suresi: 14
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ذلكم | Z̃LKM ƶālikum işte siz That -
Zel,Lam,Kef,Mim,
700,30,20,40,
DEM – 2nd person masculine plural demonstrative pronoun
اسم اشارة
فذوقوه ذ و ق | Z̃VG FZ̃VGVH feƶūḳūhu şimdi tadın onu """So taste it."""
Fe,Zel,Vav,Gaf,Vav,He,
80,700,6,100,6,5,
SUP – prefixed supplemental particle
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الفاء زائدة
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وأن | VÊN ve enne ve şüphesiz And that,
Vav,,Nun,
6,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
ACC – accusative particle
الواو عاطفة
حرف نصب من اخوات «ان»
للكافرين ك ف ر | KFR LLKEFRYN lilkāfirīne kafirler için vardır for the disbelievers
Lam,Lam,Kef,Elif,Fe,Re,Ye,Nun,
30,30,20,1,80,200,10,50,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine plural active participle
جار ومجرور
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābe azabı (is the) punishment
Ayn,Zel,Elif,Be,
70,700,1,2,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
النار ن و ر | NVR ELNER n-nāri ateş (of) the Fire.
Elif,Lam,Nun,Elif,Re,
1,30,50,1,200,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |ذَٰلِكُمْ: işte siz | فَذُوقُوهُ: şimdi tadın onu | وَأَنَّ: ve şüphesiz | لِلْكَافِرِينَ: kafirler için vardır | عَذَابَ: azabı | النَّارِ: ateş |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ذلكم Z̃LKM işte siz | فذوقوه FZ̃WGWH şimdi tadın onu | وأن WÊN ve şüphesiz | للكافرين LLKEFRYN kafirler için vardır | عذاب AZ̃EB azabı | النار ELNER ateş |
Kırık Meal (Okunuş) : |ƶālikum: işte siz | feƶūḳūhu: şimdi tadın onu | ve enne: ve şüphesiz | lilkāfirīne: kafirler için vardır | ǎƶābe: azabı | n-nāri: ateş |
Kırık Meal (Transcript) : |Z̃LKM: işte siz | FZ̃VGVH: şimdi tadın onu | VÊN: ve şüphesiz | LLKEFRYN: kafirler için vardır | AZ̃EB: azabı | ELNER: ateş |
Abdulbaki Gölpınarlı : İşte tadın şimdi bunu ve şüphe yok ki kâfirler için bir de ateşle azap var.
Adem Uğur : İşte bu yenilgi size Allah'ın azabı! Şimdilik onu tadın! Kâfirlere bir de cehennem ateşinin azabı vardır.
Ahmed Hulusi : İşte size (fiilinizin sonucu); tadın onu! Hakikat bilgisini inkâr edenler için bir de Nâr (bir tür ateş ki, hem içsellikte hem dışsallıkla yakan) azabı vardır.
Ahmet Tekin : İşte siz inanmayanların bu yenilgisi, size Allah’ın azâbıdır. Şimdilik onu tadın. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirlere bir de cehennem ateşinin azâbı vardır.
Ahmet Varol : İşte böyle. Tadın şimdi onu. İnkar edenlere bir de cehennem azabı vardır.
Ali Bulaç : İşte bu sizin; tadın bunu. İnkâra sapanlara bir de ateş azabı vardır.
Ali Fikri Yavuz : Ey kâfirler! Bu, şimdiki azâbınızdır, tadın bunu! Kâfirlere âhirette bir de cehennem azâbı vardır.
Bekir Sadak : Iste bunu tadin, inkar edenlere cehennem azabi da vardir.
Celal Yıldırım : İşte bunu (bugünkü azabımızı) tadın. Doğrusu kâfirlere bir de (Cehennem) ateşi azabı vardır.
Diyanet İşleri : İşte şimdi siz tadın onu! Kâfirlere bir de cehennem azabı vardır.
Diyanet İşleri (eski) : İşte bunu tadın, inkar edenlere cehennem azabı da vardır.
Diyanet Vakfi : İşte bu yenilgi size Allah'ın azabı! Şimdilik onu tadın! Kâfirlere bir de cehennem ateşinin azabı vardır.
Edip Yüksel : İşte bunu tadın. Kafirler için bir de ateş azabı var.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İşte gördünüz ya, şimdilik siz bunu tadın, şu da kesindir ki, ahirette kâfirlere cehennem azabı vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İşte bunu gördünüz ya, şimdi onu tadın; kafirlere bir de cehennem azabı vardır!
Elmalılı Hamdi Yazır : İşte bunu gördünüz a, şimdi onu tadın, kâfirlere bir de Cehennem azâbı var
Fizilal-il Kuran : İşte size Allah'ın azabı, tadınız onu. Ayrıca kâfirler için cehennem azabı da vardır.
Gültekin Onan : İşte bu sizin; tadın bunu. Kafirler için bir de ateş azabı var.
Hakkı Yılmaz : "İşte artık, bunu tadın. Şüphesiz ki âhirette kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenler için ateşin azabı da vardır. "
Hasan Basri Çantay : İşte bunu gördünüz ya: Şimdi tadın onu! Kâfirlere bir de (cehennem) ateş (in) in azabı vardır.
Hayrat Neşriyat : İşte bu size (Allah’ın azâbı)dır. Haydi bunu tadın! Muhakkak kâfirler için bir de Cehennem azâbı vardır.
İbni Kesir : İşte bunu tadın. Muhakkak ki kafirlere bir de ateş azabı vardır.
İskender Evrenosoğlu : İşte böylece artık onu tadın! Ve muhakkak ki kâfirlere, ateşin azabı vardır.
Muhammed Esed : Bu (sizin için, ey Allahın düşmanları)! Haydi, öyleyse tadın onu; ve (bilin ki) hakkı inkar edenleri ateşli bir azap beklemektedir!
Ömer Nasuhi Bilmen : İşte gördünüz ya! Şimdi bunu tadınız. Ve şüphesiz ki, kâfirler için ateş azabı da vardır.
Ömer Öngüt : İşte size Allah'ın azabı! Şimdi tadın onu! Kâfirlere bir de ateş azabı vardır.
Şaban Piriş : İşte size (azap) tadın onu! ve kafirlere bir de ateşin azabı vardır.
Suat Yıldırım : İşte ey kâfirler! Bunu gördünüz ya, şimdi tadın bakalım onu! Kâfirlere ayrıca bir de cehennem azabı var!
Süleyman Ateş : "İşte siz şimdi tadın onu; (ayrıca) kâfirler için ateş azâbı da vardır!"
Tefhim-ul Kuran : İşte bu, sizin; tadın bunu. Küfre sapanlara bir de ateş azabı vardır.
Ümit Şimşek : Cezanız işte budur; tadın onu. Kafirlere bir de ateş azabı vardır.
Yaşar Nuri Öztürk : İşte gördünüz! Hadi tadın onu! Küfre sapanlar için ateş azabı da var.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}