» 8 / Enfâl  23:

Kuran Sırası: 8
İniş Sırası: 88
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75

 » 8 / Enfâl  Suresi: 23
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَوْ (VLV) = velev : şayet
2. عَلِمَ (ALM) = ǎlime : bilseydi
3. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
4. فِيهِمْ (FYHM) = fīhim : onlarda vardır
5. خَيْرًا (ḢYRE) = ḣayran : bir iyilik
6. لَأَسْمَعَهُمْ (LÊSMAHM) = leesmeǎhum : elbette onlara işittirirdi
7. وَلَوْ (VLV) = velev : şayet
8. أَسْمَعَهُمْ (ÊSMAHM) = esmeǎhum : onlara işittirseydi de
9. لَتَوَلَّوْا (LTVLVE) = letevellev : yine dönerlerdi
10. وَهُمْ (VHM) = vehum : onlar
11. مُعْرِضُونَ (MARŽVN) = muǎ'riDūne : aldırmayarak
şayet | bilseydi | Allah | onlarda vardır | bir iyilik | elbette onlara işittirirdi | şayet | onlara işittirseydi de | yine dönerlerdi | onlar | aldırmayarak |

[] [ALM] [] [] [ḢYR] [SMA] [] [SMA] [VLY] [] [ARŽ]
VLV ALM ELLH FYHM ḢYRE LÊSMAHM VLV ÊSMAHM LTVLVE VHM MARŽVN

velev ǎlime llahu fīhim ḣayran leesmeǎhum velev esmeǎhum letevellev vehum muǎ'riDūne
ولو علم الله فيهم خيرا لأسمعهم ولو أسمعهم لتولوا وهم معرضون

 » 8 / Enfâl  Suresi: 23
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولو | VLV velev şayet And if
علم ع ل م | ALM ALM ǎlime bilseydi (had) known
الله | ELLH llahu Allah Allah
فيهم | FYHM fīhim onlarda vardır in them
خيرا خ ي ر | ḢYR ḢYRE ḣayran bir iyilik any good,
لأسمعهم س م ع | SMA LÊSMAHM leesmeǎhum elbette onlara işittirirdi surely, He (would) have made them hear.
ولو | VLV velev şayet And if
أسمعهم س م ع | SMA ÊSMAHM esmeǎhum onlara işittirseydi de He had made them hear,
لتولوا و ل ي | VLY LTVLVE letevellev yine dönerlerdi surely they would have turned away,
وهم | VHM vehum onlar while they
معرضون ع ر ض | ARŽ MARŽVN muǎ'riDūne aldırmayarak (were) averse.

8:23 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

şayet | bilseydi | Allah | onlarda vardır | bir iyilik | elbette onlara işittirirdi | şayet | onlara işittirseydi de | yine dönerlerdi | onlar | aldırmayarak |

[] [ALM] [] [] [ḢYR] [SMA] [] [SMA] [VLY] [] [ARŽ]
VLV ALM ELLH FYHM ḢYRE LÊSMAHM VLV ÊSMAHM LTVLVE VHM MARŽVN

velev ǎlime llahu fīhim ḣayran leesmeǎhum velev esmeǎhum letevellev vehum muǎ'riDūne
ولو علم الله فيهم خيرا لأسمعهم ولو أسمعهم لتولوا وهم معرضون

[] [ع ل م] [] [] [خ ي ر] [س م ع] [] [س م ع] [و ل ي] [] [ع ر ض]

 » 8 / Enfâl  Suresi: 23
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولو | VLV velev şayet And if
Vav,Lam,Vav,
6,30,6,
REM – prefixed resumption particle
COND – conditional particle
الواو استئنافية
حرف شرط
علم ع ل م | ALM ALM ǎlime bilseydi (had) known
Ayn,Lam,Mim,
70,30,40,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
الله | ELLH llahu Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
فيهم | FYHM fīhim onlarda vardır in them
Fe,Ye,He,Mim,
80,10,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
خيرا خ ي ر | ḢYR ḢYRE ḣayran bir iyilik any good,
Hı,Ye,Re,Elif,
600,10,200,1,
N – accusative masculine singular indefinite noun
اسم منصوب
لأسمعهم س م ع | SMA LÊSMAHM leesmeǎhum elbette onlara işittirirdi surely, He (would) have made them hear.
Lam,,Sin,Mim,Ayn,He,Mim,
30,,60,40,70,5,40,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
اللام لام التوكيد
فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ولو | VLV velev şayet And if
Vav,Lam,Vav,
6,30,6,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
COND – conditional particle
الواو عاطفة
حرف شرط
أسمعهم س م ع | SMA ÊSMAHM esmeǎhum onlara işittirseydi de He had made them hear,
,Sin,Mim,Ayn,He,Mim,
,60,40,70,5,40,
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
لتولوا و ل ي | VLY LTVLVE letevellev yine dönerlerdi surely they would have turned away,
Lam,Te,Vav,Lam,Vav,Elif,
30,400,6,30,6,1,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 3rd person masculine plural (form V) perfect verb
PRON – subject pronoun
اللام لام التوكيد
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وهم | VHM vehum onlar while they
Vav,He,Mim,
6,5,40,
CIRC – prefixed circumstantial particle
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
الواو حالية
ضمير منفصل
معرضون ع ر ض | ARŽ MARŽVN muǎ'riDūne aldırmayarak (were) averse.
Mim,Ayn,Re,Dad,Vav,Nun,
40,70,200,800,6,50,
N – nominative masculine plural (form IV) active participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَوْ: şayet | عَلِمَ: bilseydi | اللَّهُ: Allah | فِيهِمْ: onlarda vardır | خَيْرًا: bir iyilik | لَأَسْمَعَهُمْ: elbette onlara işittirirdi | وَلَوْ: şayet | أَسْمَعَهُمْ: onlara işittirseydi de | لَتَوَلَّوْا: yine dönerlerdi | وَهُمْ: onlar | مُعْرِضُونَ: aldırmayarak |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولو WLW şayet | علم ALM bilseydi | الله ELLH Allah | فيهم FYHM onlarda vardır | خيرا ḢYRE bir iyilik | لأسمعهم LÊSMAHM elbette onlara işittirirdi | ولو WLW şayet | أسمعهم ÊSMAHM onlara işittirseydi de | لتولوا LTWLWE yine dönerlerdi | وهم WHM onlar | معرضون MARŽWN aldırmayarak |
Kırık Meal (Okunuş) : |velev: şayet | ǎlime: bilseydi | llahu: Allah | fīhim: onlarda vardır | ḣayran: bir iyilik | leesmeǎhum: elbette onlara işittirirdi | velev: şayet | esmeǎhum: onlara işittirseydi de | letevellev: yine dönerlerdi | vehum: onlar | muǎ'riDūne: aldırmayarak |
Kırık Meal (Transcript) : |VLV: şayet | ALM: bilseydi | ELLH: Allah | FYHM: onlarda vardır | ḢYRE: bir iyilik | LÊSMAHM: elbette onlara işittirirdi | VLV: şayet | ÊSMAHM: onlara işittirseydi de | LTVLVE: yine dönerlerdi | VHM: onlar | MARŽVN: aldırmayarak |
Abdulbaki Gölpınarlı : Allah, onlarda bir hayır olduğunu bilseydi elbette onlara duyururdu. Fakat duyursaydı da gene onlar arkalarını dönerek yüz çevirirlerdi.
Adem Uğur : Allah onlarda bir hayır görseydi elbette onlara işittirirdi. Fakat işittirseydi bile yine onlar yüz çevirerek dönerlerdi.
Ahmed Hulusi : Eğer Allâh onlarda bir hayır (değerlendirecek istidat) olduğunu bilseydi, elbette onlara işittirirdi. . . Şayet onlara (mevcut yaratılış programları altında) işittirmiş olsaydı (bile) onlar yüz çevirirlerdi!
Ahmet Tekin : Allah onlardan hayır geleceğini bilseydi, tebliği onlara mutlaka işittirirdi. Onlara işittirmiş olsa bile, yine de tebliğ ile ilgilenmezler, faaliyetlerinize karşı tedbirler alırlar, arkalarını dönerler, güç ve iktidarlarını kullanarak, halkı istedikleri istikamette yönlendirirlerdi.
Ahmet Varol : Allah onlarda bir hayır olduğunu bilseydi elbette kendilerine işittirirdi. İşittirmiş olsaydı da onlar yine yüz çevirerek arkalarını dönerlerdi.
Ali Bulaç : Eğer Allah, onlarda bir hayır görseydi muhakkak onlara işittirirdi. İşittirseydi bile, arka çevirenler olarak (yine) yüz çevirirlerdi.
Ali Fikri Yavuz : Eğer Allah, ezelî ilminde onlarda bir hayır takdîr etseydi, elbette onlara duyururdu. (Bu hallerinde) kulaklarına soksaydı bile, yine onlar, muhakkak ki (Hakdan) yüz çevirerek döner giderlerdi (imandan çıkarlardı).
Bekir Sadak : Allah onlarda bir iyilik gorseydi onlara isittirirdi. Onlara isittirmis olsaydi yine de yuz cevirirlerdi, zaten donektirler.
Celal Yıldırım : Allah onlarda (hakkı, gerçeği, doğruyu akledip kabullenecek) bir hayır görseydi, elbette onlara (hakkı) duyururdu. Duyurmuş olsa bile yüzçevirirlerdi. Zaten onlar hep yüzçeviren kimselerdir.
Diyanet İşleri : Allah, onlarda bir hayır (hakka yöneliş) olduğunu bilseydi, elbette onlara işittirirdi. Onlara işittirseydi dahi mutlaka yine yüz çevirerek dönüp giderlerdi.
Diyanet İşleri (eski) : Allah onlarda bir iyilik görseydi onlara işittirirdi. Onlara işittirmiş olsaydı yine de yüz çevirirlerdi, zaten dönektirler.
Diyanet Vakfi : Allah onlarda bir hayır görseydi elbette onlara işittirirdi. Fakat işittirseydi bile yine onlar yüz çevirerek dönerlerdi.
Edip Yüksel : ALLAH onlarda bir iyilik olduğunu görseydi, onlara işittirirdi. Onlara işittirseydi bile yine yüz çevirerek dönerlerdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah onlarda hayır görseydi onlara işittirirdi, işittirseydi yine de aldırmaz arka dönerlerdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah onlarda bir hayır görseydi, elbette (gerçeği) kulaklarına sokardı. Ve bu durumlarında kulaklarına soksaydı, yine de aldırmazlar, döner giderlerdi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Allah onlarda bir hayır görse idi elbette kulaklarına sokardı ve bu hallerinde kulaklarına soksa idi yine aldırmazlar döner giderlerdi
Fizilal-il Kuran : Eğer Allah onlarda hayır olduğunu bilseydi, kendilerine gerçeği işittirirdi. Oysa eğer gerçeği işittirse bile yine burun kıvırarak yüz çevirirlerdi.
Gültekin Onan : Eğer Tanrı onlarda bir hayır görseydi mutlaka onlara işittirirdi. İşittirseydi bile, arka çevirenler olarak (yine) yüz çevirirlerdi.
Hakkı Yılmaz : Ve eğer Allah, onlarda hayır olduğunu bilseydi kesinlikle onlara işittirirdi. Ve eğer işittirseydi yine de onlar, geri duranların ta kendisi olarak sırt dönerlerdi.
Hasan Basri Çantay : Eğer Allah onlarda bir hayır görseydi elbette onlara duyurur (hayrı kulaklarına sokar) dı. (Bu hallerinde) kulaklarına soksaydı bile yine onlar muhakkak ki (hakdan) yüz çevirici olarak arkalarına dönerlerdi.
Hayrat Neşriyat : Hâlbuki Allah onlarda bir hayır bilseydi, elbette onlara işittirirdi. (Bu hâlleriyle)onlara işittirse bile, onlar (haktan) yüz çeviren kimseler olarak doğrusu yine geri dönerlerdi.
İbni Kesir : Şayet Allah onlarda bir hayır görseydi; onlara işittirirdi. Eğer işittirmiş olsaydı; yine de yüz çevirenler olarak arkalarını dönerlerdi.
İskender Evrenosoğlu : Ve Allah, onların (akıl etmeyen sağır ve dilsizlerin) içinde hayır olduğunu bilse (görse) elbette onlara işittirirdi. Ve onlara işittirse bile (onlar), mutlaka dönerlerdi ve onlar yüz çevirenlerdir.
Muhammed Esed : Çünkü, Allah eğer onlarda iyi bir hal görseydi onların mutlaka duyup işitmelerini sağlardı; kaldı ki, onların (hakkı) duyup işitmelerini sağlasaydı, onlar o dikbaşlı tavırları içinde kuşkusuz yine yüz çevirirlerdi.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve eğer Allah Teâlâ onlarda bir hayır bilse idi elbette onları işittirirdi. Ve eğer işittirecek olsaydı elbette onlar yine dönerlerdi. Ve onlar kaçınan kimselerdir.
Ömer Öngüt : Eğer Allah onlarda bir hayır görseydi, elbette onlara işittirirdi. Fakat işittirseydi bile, onlar yine yüz çevirerek dönerlerdi.
Şaban Piriş : Allah, onlarda bir hayır görseydi, elbette onlara bir anlayış verirdi, işittirirdi. Onlara anlayış verseydi bile, onlar yine de yüz çevirerek dönerlerdi..
Suat Yıldırım : Şayet Allah onlarda bir hayır olduğunu bilseydi, onlara işittirirdi. Fakat onlara hak sözü işittirse bile onlar yine yüz çevirir ve döner giderlerdi.
Süleyman Ateş : Allâh onlarda bir iyilik olduğunu bilseydi, elbette onlara işittirirdi, onlara işittirseydi de yine aldırmayarak dönerlerdi.
Tefhim-ul Kuran : Eğer Allah, onlardan bir hayır görseydi muhakkak onlara işittirirdi. İşittirseydi bile, arka çevirenler olarak (yine) yüz çevirirlerdi.
Ümit Şimşek : Eğer Allah onlarda bir hayır olduğunu bilseydi, elbette işittirirdi. Ama işittirse bile onlar yine yüz çevirir, dönüp giderlerdi.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah kendilerinde bir hayır olduğunu bilseydi elbette onlara işittirirdi. Onlara işittirseydi bile mutlaka yüz çevirir, döner giderlerdi.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}