» 29 / Ankebût  63:

Kuran Sırası: 29
İniş Sırası: 85
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69

 » 29 / Ankebût  Suresi: 63
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَئِنْ (VLÙN) = velein : ve eğer
2. سَأَلْتَهُمْ (SÊLTHM) = seeltehum : onlara sorsan
3. مَنْ (MN) = men : kim
4. نَزَّلَ (NZL) = nezzele : indirdi
5. مِنَ (MN) = mine : -ten
6. السَّمَاءِ (ELSMEÙ) = s-semāi : gök-
7. مَاءً (MEÙ) = māen : suyu
8. فَأَحْيَا (FÊḪYE) = fe eHyā : ve diriltti
9. بِهِ (BH) = bihi : onunla
10. الْأَرْضَ (ELÊRŽ) = l-erDe : yeri
11. مِنْ (MN) = min :
12. بَعْدِ (BAD̃) = beǎ'di : sonra
13. مَوْتِهَا (MVTHE) = mevtihā : öldükten
14. لَيَقُولُنَّ (LYGVLN) = leyeḳūlunne : elbette derler
15. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
16. قُلِ (GL) = ḳuli : de ki
17. الْحَمْدُ (ELḪMD̃) = l-Hamdu : hamd (övgü)
18. لِلَّهِ (LLH) = lillahi : Allah'adır
19. بَلْ (BL) = bel : doğrusu
20. أَكْثَرُهُمْ (ÊKS̃RHM) = ekṧeruhum : çokları
21. لَا (LE) = lā :
22. يَعْقِلُونَ (YAGLVN) = yeǎ'ḳilūne : düşünmezler
ve eğer | onlara sorsan | kim | indirdi | -ten | gök- | suyu | ve diriltti | onunla | yeri | | sonra | öldükten | elbette derler | Allah | de ki | hamd (övgü) | Allah'adır | doğrusu | çokları | | düşünmezler |

[] [SEL] [] [NZL] [] [SMV] [MVH] [ḪYY] [] [ERŽ] [] [BAD̃] [MVT] [GVL] [] [GVL] [ḪMD̃] [] [] [KS̃R] [] [AGL]
VLÙN SÊLTHM MN NZL MN ELSMEÙ MEÙ FÊḪYE BH ELÊRŽ MN BAD̃ MVTHE LYGVLN ELLH GL ELḪMD̃ LLH BL ÊKS̃RHM LE YAGLVN

velein seeltehum men nezzele mine s-semāi māen fe eHyā bihi l-erDe min beǎ'di mevtihā leyeḳūlunne llahu ḳuli l-Hamdu lillahi bel ekṧeruhum yeǎ'ḳilūne
ولئن سألتهم من نزل من السماء ماء فأحيا به الأرض من بعد موتها ليقولن الله قل الحمد لله بل أكثرهم لا يعقلون

 » 29 / Ankebût  Suresi: 63
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولئن | VLÙN velein ve eğer And if
سألتهم س ا ل | SEL SÊLTHM seeltehum onlara sorsan you ask them,
من | MN men kim """Who"
نزل ن ز ل | NZL NZL nezzele indirdi sends down
من | MN mine -ten from
السماء س م و | SMV ELSMEÙ s-semāi gök- the sky
ماء م و ه | MVH MEÙ māen suyu water
فأحيا ح ي ي | ḪYY FÊḪYE fe eHyā ve diriltti and gives life
به | BH bihi onunla thereby
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDe yeri (to) the earth
من | MN min after
بعد ب ع د | BAD̃ BAD̃ beǎ'di sonra after
موتها م و ت | MVT MVTHE mevtihā öldükten "its death?"""
ليقولن ق و ل | GVL LYGVLN leyeḳūlunne elbette derler Surely, they would say,
الله | ELLH llahu Allah """Allah."""
قل ق و ل | GVL GL ḳuli de ki Say,
الحمد ح م د | ḪMD̃ ELḪMD̃ l-Hamdu hamd (övgü) """All Praises"
لله | LLH lillahi Allah'adır "(are) for Allah."""
بل | BL bel doğrusu But
أكثرهم ك ث ر | KS̃R ÊKS̃RHM ekṧeruhum çokları most of them
لا | LE (do) not
يعقلون ع ق ل | AGL YAGLVN yeǎ'ḳilūne düşünmezler use reason.

29:63 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve eğer | onlara sorsan | kim | indirdi | -ten | gök- | suyu | ve diriltti | onunla | yeri | | sonra | öldükten | elbette derler | Allah | de ki | hamd (övgü) | Allah'adır | doğrusu | çokları | | düşünmezler |

[] [SEL] [] [NZL] [] [SMV] [MVH] [ḪYY] [] [ERŽ] [] [BAD̃] [MVT] [GVL] [] [GVL] [ḪMD̃] [] [] [KS̃R] [] [AGL]
VLÙN SÊLTHM MN NZL MN ELSMEÙ MEÙ FÊḪYE BH ELÊRŽ MN BAD̃ MVTHE LYGVLN ELLH GL ELḪMD̃ LLH BL ÊKS̃RHM LE YAGLVN

velein seeltehum men nezzele mine s-semāi māen fe eHyā bihi l-erDe min beǎ'di mevtihā leyeḳūlunne llahu ḳuli l-Hamdu lillahi bel ekṧeruhum yeǎ'ḳilūne
ولئن سألتهم من نزل من السماء ماء فأحيا به الأرض من بعد موتها ليقولن الله قل الحمد لله بل أكثرهم لا يعقلون

[] [س ا ل] [] [ن ز ل] [] [س م و] [م و ه] [ح ي ي] [] [ا ر ض] [] [ب ع د] [م و ت] [ق و ل] [] [ق و ل] [ح م د] [] [] [ك ث ر] [] [ع ق ل]

 » 29 / Ankebût  Suresi: 63
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولئن | VLÙN velein ve eğer And if
Vav,Lam,,Nun,
6,30,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
EMPH – emphatic prefix lām
COND – conditional particle
الواو عاطفة
اللام لام التوكيد
حرف شرط
سألتهم س ا ل | SEL SÊLTHM seeltehum onlara sorsan you ask them,
Sin,,Lam,Te,He,Mim,
60,,30,400,5,40,
V – 2nd person masculine singular perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من | MN men kim """Who"
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
نزل ن ز ل | NZL NZL nezzele indirdi sends down
Nun,Ze,Lam,
50,7,30,
V – 3rd person masculine singular (form II) perfect verb
فعل ماض
من | MN mine -ten from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
السماء س م و | SMV ELSMEÙ s-semāi gök- the sky
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,,
1,30,60,40,1,,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
ماء م و ه | MVH MEÙ māen suyu water
Mim,Elif,,
40,1,,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
فأحيا ح ي ي | ḪYY FÊḪYE fe eHyā ve diriltti and gives life
Fe,,Ha,Ye,Elif,
80,,8,10,1,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
الفاء عاطفة
فعل ماض
به | BH bihi onunla thereby
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDe yeri (to) the earth
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – accusative feminine noun → Earth"
اسم منصوب
من | MN min after
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
بعد ب ع د | BAD̃ BAD̃ beǎ'di sonra after
Be,Ayn,Dal,
2,70,4,
N – genitive noun
اسم مجرور
موتها م و ت | MVT MVTHE mevtihā öldükten "its death?"""
Mim,Vav,Te,He,Elif,
40,6,400,5,1,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم مجرور و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ليقولن ق و ل | GVL LYGVLN leyeḳūlunne elbette derler Surely, they would say,
Lam,Ye,Gaf,Vav,Lam,Nun,
30,10,100,6,30,50,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
EMPH – emphatic suffix nūn
اللام لام التوكيد
فعل مضارع والنون للتوكيد
الله | ELLH llahu Allah """Allah."""
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
قل ق و ل | GVL GL ḳuli de ki Say,
Gaf,Lam,
100,30,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
الحمد ح م د | ḪMD̃ ELḪMD̃ l-Hamdu hamd (övgü) """All Praises"
Elif,Lam,Ha,Mim,Dal,
1,30,8,40,4,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
لله | LLH lillahi Allah'adır "(are) for Allah."""
Lam,Lam,He,
30,30,5,
"P – prefixed preposition lām
PN – genitive proper noun → Allah"
جار ومجرور
بل | BL bel doğrusu But
Be,Lam,
2,30,
RET – retraction particle
حرف اضراب
أكثرهم ك ث ر | KS̃R ÊKS̃RHM ekṧeruhum çokları most of them
,Kef,Se,Re,He,Mim,
,20,500,200,5,40,
N – nominative masculine singular noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لا | LE (do) not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يعقلون ع ق ل | AGL YAGLVN yeǎ'ḳilūne düşünmezler use reason.
Ye,Ayn,Gaf,Lam,Vav,Nun,
10,70,100,30,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَئِنْ: ve eğer | سَأَلْتَهُمْ: onlara sorsan | مَنْ: kim | نَزَّلَ: indirdi | مِنَ: -ten | السَّمَاءِ: gök- | مَاءً: suyu | فَأَحْيَا: ve diriltti | بِهِ: onunla | الْأَرْضَ: yeri | مِنْ: | بَعْدِ: sonra | مَوْتِهَا: öldükten | لَيَقُولُنَّ: elbette derler | اللَّهُ: Allah | قُلِ: de ki | الْحَمْدُ: hamd (övgü) | لِلَّهِ: Allah'adır | بَلْ: doğrusu | أَكْثَرُهُمْ: çokları | لَا: | يَعْقِلُونَ: düşünmezler |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولئن WLÙN ve eğer | سألتهم SÊLTHM onlara sorsan | من MN kim | نزل NZL indirdi | من MN -ten | السماء ELSMEÙ gök- | ماء MEÙ suyu | فأحيا FÊḪYE ve diriltti | به BH onunla | الأرض ELÊRŽ yeri | من MN | بعد BAD̃ sonra | موتها MWTHE öldükten | ليقولن LYGWLN elbette derler | الله ELLH Allah | قل GL de ki | الحمد ELḪMD̃ hamd (övgü) | لله LLH Allah'adır | بل BL doğrusu | أكثرهم ÊKS̃RHM çokları | لا LE | يعقلون YAGLWN düşünmezler |
Kırık Meal (Okunuş) : |velein: ve eğer | seeltehum: onlara sorsan | men: kim | nezzele: indirdi | mine: -ten | s-semāi: gök- | māen: suyu | fe eHyā: ve diriltti | bihi: onunla | l-erDe: yeri | min: | beǎ'di: sonra | mevtihā: öldükten | leyeḳūlunne: elbette derler | llahu: Allah | ḳuli: de ki | l-Hamdu: hamd (övgü) | lillahi: Allah'adır | bel: doğrusu | ekṧeruhum: çokları | : | yeǎ'ḳilūne: düşünmezler |
Kırık Meal (Transcript) : |VLÙN: ve eğer | SÊLTHM: onlara sorsan | MN: kim | NZL: indirdi | MN: -ten | ELSMEÙ: gök- | MEÙ: suyu | FÊḪYE: ve diriltti | BH: onunla | ELÊRŽ: yeri | MN: | BAD̃: sonra | MVTHE: öldükten | LYGVLN: elbette derler | ELLH: Allah | GL: de ki | ELḪMD̃: hamd (övgü) | LLH: Allah'adır | BL: doğrusu | ÊKS̃RHM: çokları | LE: | YAGLVN: düşünmezler |
Abdulbaki Gölpınarlı : Andolsun ki onlara, kim yağdırır gökten yağmuru da onunla, ölümünden sonra diriltir yeryüzünü diye sorsan Allah derler mutlaka; de ki: Hamd Allah'a, fakat çoğu akıl etmez.
Adem Uğur : Andolsun ki onlara: "Gökten su indirip onunla ölümünün ardından yeryüzünü canlandıran kimdir?" diye sorsan, mutlaka, "Allah" derler. De ki: (Öyleyse) hamd da Allah'a mahsustur. Fakat onların çoğu (söyledikleri üzerinde) düşünmezler.
Ahmed Hulusi : Yemin olsun ki eğer onlara: "Semâdan suyu tenzîl edip de (şuurunda hakikat ilmi açığa çıkarıp), ölümünden sonra (hakikat şuurundan mahrum ölü gibi yaşarken) onunla arzı (bedeni) kim diriltti?" diye sorsan, elbette: "Allâh" diyecekler. . . De ki: "El Hamdu lillâh = Hamd, Allâh'a aittir!" Hayır, onların çoğu aklını kullanıp bunları değerlendirmezler!
Ahmet Tekin : Andolsun ki, onlara: 'Gökten su indiren, o suyla, ölümünün ardından yeryüzünü canlandıran kimdir?' diye sorsan, mutlaka: 'Allah’tır' diyecekler. 'Allah’a hamdolsun' de. Fakat onların çoğu söyledikleri söz üzerinde düşünmezler.
Ahmet Varol : Andolsun ki, onlara: 'Gökten su indirip onunla ölümünden sonra yeryüzünü dirilten kimdir?' diye sorsan muhakkak: 'Allah' diyeceklerdir. De ki: 'Hamd Allah'adır.' Hayır, onların çoğu akıl etmiyorlar.
Ali Bulaç : Andolsun onlara: "Gökten su indirip de ölümünden sonra yeryüzünü dirilten kimdir?" diye soracak olursan, şüphesiz: "Allah" diyecekler. De ki: "Hamd Allah'ındır." Hayır, onların çoğu akletmiyorlar.
Ali Fikri Yavuz : Muhakkak ki Mekke kâfirlerine sorarsan: “- Gökten yağmur indirib de arza, ölümden sonra, o yağmur sebebiyle hayat veren kim?” Elbette ve elbette: “- Allah” derler. De ki, her hamd Allah’ındır. Fakat onların çoğu bunu anlamazlar.
Bekir Sadak : And olsun ki onlara: «Gokten su indirip onunla, olumunden sonra yeri dirilten kimdir?» diye sorarsan, suphesiz, «Allah'tir» derler. De ki: «Ovulmek Allah icindir", fakat cogu bunu akletmezler. *
Celal Yıldırım : Yine onlara: «Kim gökten su indirip onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltir ?» diye sorsan, «Allah...» derler. De ki: Hamd Allah'a mahsustur (övülmeğe hep O lâyıktır). Ne var ki (insanların) çoğu bunu akletmezler.
Diyanet İşleri : Andolsun, eğer onlara, “Gökten yağmuru kim indirip de onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltti?” diye soracak olsan, mutlaka, “Allah” diyeceklerdir. De ki: “Hamd Allah’a mahsustur.” Fakat onların çoğu akıllarını kullanmazlar.
Diyanet İşleri (eski) : And olsun ki onlara: 'Gökten su indirip onunla, ölümünden sonra yeri dirilten kimdir?' diye sorarsan, şüphesiz, 'Allah'tır' derler. De ki: 'Övülmek Allah içindir', fakat çoğu bunu akletmezler.
Diyanet Vakfi : Andolsun ki onlara: «Gökten su indirip onunla ölümünün ardından yeryüzünü canlandıran kimdir?» diye sorsan, mutlaka, «Allah» derler. De ki: (Öyleyse) hamd da Allah'a mahsustur. Fakat onların çoğu (söyledikleri üzerinde) düşünmezler.
Edip Yüksel : Onlara, 'Gökten suyu kim indirip ölümünden sonra toprağı canlandırıyor?' diye sorsan, 'ALLAH,'diyecekler. De ki, 'Övgü ALLAH'a aittir.' Ancak çokları anlamaz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Andolsun ki onlara, «Gökten su indirip, onunla ölümünün ardından yeryüzünü canlandıran kimdir?» diye sorsan, mutlaka, «Allah» derler. De ki: «(Öyleyse) hamd de Allah'a mahsustur.» Fakat çokları akıllarını kullanmazlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Andolsun ki yine onlara: «Gökten azar azar su indirip onunla ölümünün ardından yeryüzüne hayat veren kimdir?» diye sorsan elbette şüphesiz «Allah» diyecekler. De ki: «Hamd Allah'a mahsustur.» Fakat onların çoğu aklı ermezlerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Celâlim hakkı için yine sorsan onlara: kim o Semâdan peyderpey bir su indirip de Arza ölümünden sonra onunla hayat vermekte? Elbette şübhesiz Allah diyecekler, «elhamdulillah» de, fakat onların ekserisi aklı ermezlerdir
Fizilal-il Kuran : Eğer müşriklere «Gökten yere su indirerek onun aracılığı ile ölmüş toprağı canlandıran kimdir?» diye sorarsan kesinlikle «Allah'dır» derler. De ki, «Hamd olsun Allah'a». Aslında onların çoğu düşünme yeteneğinden yoksun kimselerdir.
Gültekin Onan : Andolsun onlara: "Gökten su indirip de ölümünden sonra yeryüzünü dirilten kimdir?" diye soracak olursan, şüphesiz: "Tanrı" diyecekler. De ki: "Hamd Tanrı'nındır." Hayır, onların çoğu akletmiyorlar.
Hakkı Yılmaz : "Ve andolsun, eğer onlara sorsan: “Kim gökten suyu indirip de onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltti?” Kesinlikle, “Allah” diyeceklerdir. De ki: “Tüm övgüler, Allah'a özgüdür; başkası övülemez.” Tersine onların çoğu akıllarını kullanmazlar. "
Hasan Basri Çantay : Andolsun ki onlara: «Gökden su indirib onunla yeri, ölümünün ardından, canlandıran kimdir?» diye sorarsan «Elbette Allah» derler. De ki: «Hamd Allahındır». Fakat onların çoğu aklını kullanmazlar.
Hayrat Neşriyat : And olsun ki onlara: 'Gökten bir su indirip, yeryüzünü ölümünden sonra onunla dirilten kimdir?' diye sorsan, mutlaka: 'Allah!' derler. De ki: 'Hamd, Allah’a mahsustur.' Fakat onların çoğu (buna) akıl erdirmezler.
İbni Kesir : Andolsun ki; onlara: Gökten su indirip onunla ölümünden sonra yeri dirilten kimdir? diye sorarsan, elbette; Allah'tır diyecekler. De ki: Hamd Allah'adır. Ama onların çoğu akletmezler.
İskender Evrenosoğlu : Ve eğer onlara: "Semadan suyu indiren ve böylece onunla arza ölümünden sonra hayat veren kimdir?" diye sorarsan mutlaka, "Allah" derler. De ki: "Hamd, Allah'a aittir." Hayır, onların çoğu akıl etmezler.
Muhammed Esed : Ve hep olduğu gibi, şayet onlara da: "Gökten yağmuru boşaltıp ölü toprağa tekrar hayat veren kimdir?" diye sorarsan, hiç tereddüt etmeden, "Allah'tır!" derler. De ki: "(O halde) Hamd (yalnız) Allah'a mahsustur!" Fakat onların çoğu akıllarını kullanmazlar:
Ömer Nasuhi Bilmen : Andolsun ki, eğer onlara, «Gökten suyu kim indirdi de onunla yeri ölümünden sonra diriltti?» diye sorsanız, elbette derler ki: «Allah.» De ki: «Hamd Allah'a mahsustur. Fakat onların ekserisi, akıl erdiremezler.»
Ömer Öngüt : Andolsun ki onlara: “Gökten su indirip de onunla ölümünden sonra yeryüzünü dirilten kimdir?” diye sorsan, şüphesiz ki: “Allah!” diyecekler. De ki: “Hamd Allah'a mahsustur. ” Onların çoğu akıllarını kullanmazlar.
Şaban Piriş : Onlara: -Gökten su indirip, onunla kurumuş yeryüzüne hayat veren kimdir? diye sorsan: “Allah!” derler. De ki: -Hamd Allah’adır. Oysa, onların çoğu akıllarını kullanmıyorlar.
Suat Yıldırım : Eğer onlara: "Gökten su indirip ölümünden sonra yeri canlandıran kimdir?" diye sorsan elbette: "Allah’tır!" diyeceklerdir. De ki: "Hamd olsun Allah’a ki, (kâfirler bile onun bu vasıflarını inkâr edemiyorlar.) Bütün hamdler, güzel övgüler aslında Allah’a mahsustur, fakat onların ekserisi bunu düşünüp anlamıyorlar."
Süleyman Ateş : Onlara: "Kim gökten suyu indirip de ölmüş olan yeri onunla diriltti?" diye sorsan; "Allâh", derler. De ki: "Hamd (övgü), Allah'a lâyıktır." Doğrusu çokları düşünmezler.
Tefhim-ul Kuran : Andolsun onlara: «Gökten su indirip de ölümünden sonra yeryüzünü dirilten kimdir?» diye soracak olursan, şüphesiz: «Allah» diyecekler. De ki: «Hamd Allah'ındır.» Hayır, onların çoğu akletmiyorlar.
Ümit Şimşek : Onlara 'Kimdir gökten bir su indirip de ölmüş yeryüzünü onunla dirilten?' diye soracak olsan, 'Allah'tır' diyecekler. De ki: Hamd Allah'a mahsustur. Fakat çoğu aklını kullanmıyor.
Yaşar Nuri Öztürk : Onlara, "Gökten suyu kim indirdi de onunla toprağı ölümünden sonra canlandırdı?" diye sorsan, mutlaka "Allah!" derler. De ki: "Hamt Allah'adır. Fakat onların çokları akletmiyorlar."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}