» 29 / Ankebût  5:

Kuran Sırası: 29
İniş Sırası: 85
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69

 » 29 / Ankebût  Suresi: 5
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. مَنْ (MN) = men : kim
2. كَانَ (KEN) = kāne : ise
3. يَرْجُو (YRCV) = yercū : umuyor
4. لِقَاءَ (LGEÙ) = liḳā'e : ile buluşmayı
5. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah
6. فَإِنَّ (FÎN) = feinne : şüphesiz
7. أَجَلَ (ÊCL) = ecele : (buluşma) vakti
8. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ın
9. لَاتٍ (L ËT) = lātin : gelmektedir
10. وَهُوَ (VHV) = ve huve : ve O
11. السَّمِيعُ (ELSMYA) = s-semīǔ : işitendir
12. الْعَلِيمُ (ELALYM) = l-ǎlīmu : bilendir
kim | ise | umuyor | ile buluşmayı | Allah | şüphesiz | (buluşma) vakti | Allah'ın | gelmektedir | ve O | işitendir | bilendir |

[] [KVN] [RCV] [LGY] [] [] [ECL] [] [ETY] [] [SMA] [ALM]
MN KEN YRCV LGEÙ ELLH FÎN ÊCL ELLH L ËT VHV ELSMYA ELALYM

men kāne yercū liḳā'e llahi feinne ecele llahi lātin ve huve s-semīǔ l-ǎlīmu
من كان يرجو لقاء الله فإن أجل الله لآت وهو السميع العليم

 » 29 / Ankebût  Suresi: 5
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
من | MN men kim Whoever
كان ك و ن | KVN KEN kāne ise [is]
يرجو ر ج و | RCV YRCV yercū umuyor hopes
لقاء ل ق ي | LGY LGEÙ liḳā'e ile buluşmayı (for the) meeting
الله | ELLH llahi Allah (with) Allah,
فإن | FÎN feinne şüphesiz then indeed,
أجل ا ج ل | ECL ÊCL ecele (buluşma) vakti (the) Term
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah
لآت ا ت ي | ETY L ËT lātin gelmektedir (is) surely coming.
وهو | VHV ve huve ve O And He
السميع س م ع | SMA ELSMYA s-semīǔ işitendir (is) the All-Hearer,
العليم ع ل م | ALM ELALYM l-ǎlīmu bilendir the All-Knower.

29:5 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

kim | ise | umuyor | ile buluşmayı | Allah | şüphesiz | (buluşma) vakti | Allah'ın | gelmektedir | ve O | işitendir | bilendir |

[] [KVN] [RCV] [LGY] [] [] [ECL] [] [ETY] [] [SMA] [ALM]
MN KEN YRCV LGEÙ ELLH FÎN ÊCL ELLH L ËT VHV ELSMYA ELALYM

men kāne yercū liḳā'e llahi feinne ecele llahi lātin ve huve s-semīǔ l-ǎlīmu
من كان يرجو لقاء الله فإن أجل الله لآت وهو السميع العليم

[] [ك و ن] [ر ج و] [ل ق ي] [] [] [ا ج ل] [] [ا ت ي] [] [س م ع] [ع ل م]

 » 29 / Ankebût  Suresi: 5
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
من | MN men kim Whoever
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
كان ك و ن | KVN KEN kāne ise [is]
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
يرجو ر ج و | RCV YRCV yercū umuyor hopes
Ye,Re,Cim,Vav,
10,200,3,6,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
لقاء ل ق ي | LGY LGEÙ liḳā'e ile buluşmayı (for the) meeting
Lam,Gaf,Elif,,
30,100,1,,
N – accusative masculine (form III) verbal noun
اسم منصوب
الله | ELLH llahi Allah (with) Allah,
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
فإن | FÎN feinne şüphesiz then indeed,
Fe,,Nun,
80,,50,
REM – prefixed resumption particle
ACC – accusative particle
الفاء استئنافية
حرف نصب
أجل ا ج ل | ECL ÊCL ecele (buluşma) vakti (the) Term
,Cim,Lam,
,3,30,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
لآت ا ت ي | ETY L ËT lātin gelmektedir (is) surely coming.
Lam,,Te,
30,,400,
EMPH – emphatic prefix lām
N – nominative masculine indefinite active participle
اللام لام التوكيد
اسم مرفوع
وهو | VHV ve huve ve O And He
Vav,He,Vav,
6,5,6,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
الواو عاطفة
ضمير منفصل
السميع س م ع | SMA ELSMYA s-semīǔ işitendir (is) the All-Hearer,
Elif,Lam,Sin,Mim,Ye,Ayn,
1,30,60,40,10,70,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
العليم ع ل م | ALM ELALYM l-ǎlīmu bilendir the All-Knower.
Elif,Lam,Ayn,Lam,Ye,Mim,
1,30,70,30,10,40,
ADJ – nominative masculine singular adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |مَنْ: kim | كَانَ: ise | يَرْجُو: umuyor | لِقَاءَ: ile buluşmayı | اللَّهِ: Allah | فَإِنَّ: şüphesiz | أَجَلَ: (buluşma) vakti | اللَّهِ: Allah'ın | لَاتٍ: gelmektedir | وَهُوَ: ve O | السَّمِيعُ: işitendir | الْعَلِيمُ: bilendir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |من MN kim | كان KEN ise | يرجو YRCW umuyor | لقاء LGEÙ ile buluşmayı | الله ELLH Allah | فإن FÎN şüphesiz | أجل ÊCL (buluşma) vakti | الله ELLH Allah'ın | لآت L ËT gelmektedir | وهو WHW ve O | السميع ELSMYA işitendir | العليم ELALYM bilendir |
Kırık Meal (Okunuş) : |men: kim | kāne: ise | yercū: umuyor | liḳā'e: ile buluşmayı | llahi: Allah | feinne: şüphesiz | ecele: (buluşma) vakti | llahi: Allah'ın | lātin: gelmektedir | ve huve: ve O | s-semīǔ: işitendir | l-ǎlīmu: bilendir |
Kırık Meal (Transcript) : |MN: kim | KEN: ise | YRCV: umuyor | LGEÙ: ile buluşmayı | ELLH: Allah | FÎN: şüphesiz | ÊCL: (buluşma) vakti | ELLH: Allah'ın | L ËT: gelmektedir | VHV: ve O | ELSMYA: işitendir | ELALYM: bilendir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Kim, Tanrı'ya kavuşmayı umarsa artık şüphe yok ki Allah'ın takdîr ettiği zaman elbette gelecek ve odur duyan, bilen.
Abdullah Aydın : Kim Allah'a kavuşmayı arzu ederse, şüphe yok ki Allah'ın tayin ettiği o vakit (kıyamet) gelecektir. O, herşeyi duyan ve bilendir.
Adem Uğur : Kim Allah'a kavuşmayı umuyorsa, bilsin ki Allah'ın tayin ettiği o vakit elbet gelecektir. O, her şeyi işiten ve bilendir.
Ahmed Hulusi : Kim Allâh'ın likâsını (ismi Allâh olanın, şuurunda Esmâ'sıyla açığa çıkışını fıtratınca yaşamayı) umuyorsa, (bilsin ki) muhakkak ki Allâh'ın takdiri olan bedenli yaşam sürecinin sonu elbette gelir! "HÛ"; Es Semi'dir, El Aliym'dir. (Âyet sonundaki bu tanımlama daima "HÛ" denerek Allâh adıyla işaret edilenin tenzih yönüne; Esmâ adıyla da teşbih yönüne işaret ederek OKUyanda tevhid bakışını oluşturmak amacını gütmektedir Allâhu âlem. A. H. )
Ahmet Davudoğlu : Her kim Allah'a kavuşmayı arzu ederse, bilsin ki Allah'ın tâyin ettiği ecel, mutlaka gelecektir. Hakkıyle işiten, hakkıyle bilen O'dur.
Ahmet Tekin : Kim Allah’ın huzurunda hesaba çekilmeyi, mükâfat ve cezayı umuyorsa, bilsin ki, Allah’ın tayin ettiği o vakit elbet gelecektir. O, her şeyi hakkıyla işitir, hakkıyla bilir.
Ahmet Varol : Kim Allah'a kavuşmayı umuyorsa (bilsin ki) Allah'ın belirlediği vakit muhakkak gelecektir. O, duyandır, bilendir.
Ali Arslan : Kim Allah'a kavuşmayı umuyorsa (o bilsin ki) Allah'ın tayin ettiği zaman elbette gelecektir. Allah herşeyi işiten ve bilendir.
Ali Bulaç : Kim Allah'a kavuşmayı umuyorsa hiç şüphesiz Allah'ın (tesbit ettiği) süresi yaklaşarak gelmektedir. O, işitendir, bilendir.
Ali Fikri Yavuz : Kim (cennetde) Allah’a kavuşmayı arzu ederse, şübhesiz ki Allah’ın tayin ettiği vakit (kıyamet) gelecektir. O, Semî’dir = kulların sözlerini işitir, Alîm’dir- inanç ve amellerini bilir.
Arif Pamuk : Her kim Allah'a kavuşmayı umarsa, bilsin ki Allah'ın belirlediği vakit mutlaka gelecektir. O, işitendir, bilendir.
Ayntabî Mehmet Efendi : Kim Allahû Teâlâ'ya kavuşmayı umarsa, Allahû Teâlâ'nın ta'yîn eylediği vakit elbette gelecektir. Allah'ü Azîmü'ş-şan Semi'dir, Alîm'dir.
Bahaeddin Sağlam : Kim, Allah ile buluşmayı umuyorsa, işte kesinlikle bilsin ki; Allah'ın tayin ettiği ecel (süre) mutlaka gelecektir. O Allah, (her isteği) işiten, (herşeyi) bilendir.
Bekir Sadak : Allah'la karsilasmayi uman bilsin ki, Allah'in bunun icin belirttigi vakit gelecektir. O, isitir ve bilir.
Bir Heyet : Kim Allah'a kavuşmayı umuyorsa, bilsin ki Allah'ın tayin ettiği o vakit elbet gelecektir. O, herşeyi işiten ve bilendir.
Celal Yıldırım : Kim Allah'a kavuşmayı umarsa, elbette Allah'ın belirlediği ecel gelecektir. Allah işiten ve bilendir.
Diyanet İşleri : Her kim Allah’a kavuşmayı umarsa, bilsin ki Allah’ın tayin ettiği o vakit elbette gelecektir. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Diyanet İşleri (eski) : Allah'la karşılaşmayı uman bilsin ki, Allah'ın bunun için belirttiği vakit gelecektir. O, işitir ve bilir.
Diyanet Vakfi : Kim Allah'a kavuşmayı umuyorsa, bilsin ki Allah'ın tayin ettiği o vakit elbet gelecektir. O, her şeyi işiten ve bilendir.
Diyanet Vakfı (1993) : Kim Allah'a kavuşmayı umuyorsa, bilsin ki Allah'ın tayin ettiği o vakit elbet gelecektir. O, herşeyi işiten ve bilendir.
Edip Yüksel : Kim ALLAH ile karşılaşmayı umuyorsa, (şunu bilsin ki) ALLAH'la randevu mutlaka gerçekleşecektir. O, İşitendir, Bilendir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Her kim Allah'a kavuşmayı umuyorsa bilsin ki, Allah'ın tayin ettiği o vakit elbette gelecektir. O her şeyi işiten ve bilendir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Her kim Allah'a kavuşmayı arzu ederse, elbette Allah'ın belirlediği ecel muhakkak gelecektir ve O, işitir, bilir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Her kim Allaha irmek arzu ederse elbette Allahın ta'yin ettiği ecel, muhakkak gelecektir ve o, işitir bilir
Fizilal-il Kuran : Kim Allah'a kavuşmayı özlüyorsa, bilsin ki, Allah'ın bu buluşma için belirlediği vakit kesinlikle gelecektir. O her şeyi işitir ve her şeyi bilir.
Gültekin Onan : Kim Tanrı'ya kavuşmayı umuyorsa hiç şüphesiz Tanrı'nın eceli yaklaşarak gelmektedir. O, işitendir, bilendir.
Hakkı Yılmaz : (4-6) Yoksa kötülük yapanlar, Bizi öne geçebileceklerini/ Bizden kaçabileceklerini mi sanıyorlar? İlke olarak benimsedikleri şey, ne kötüdür! Kim Allah'a kavuşmayı umuyorsa, hiç şüphesiz ki Allah'ın belirlediği zaman kesinlikle gelicidir. Ve O, en iyi duyandır, en iyi bilendir. Ve kim gayret gösterirse, ancak kendisi için gayret gösterir. Şüphesiz Allah, kesinlikle âlemlerden zengindir.
Hasan Basri Çantay : Kim Allaha kavuşmayı umarsa şübhe yok ki Allahın ta'yîn etdiği (o) vakit her halde gelecekdir. O, hakkıyle işiden, kemâliyle bilendir.
Hasan Tahsin Feyizli : Kim Allah'a kavuşmayı umarsa, şüphe yok ki (bunun için) Allah'ın tayin ettiği vakit elbette gelecektir. O, (herşeyi) işitendir, bilendir.
Hayrat Neşriyat : Kim Allah’a kavuşmayı umuyorsa, artık şübhesiz ki, (bunun için) Allah’ın ta'yîn ettiği vakit mutlaka gelicidir. Çünki O, Semî' (hakkıyla işiten)dir, Alîm (herşeyi bilen)dir.
Hüseyin Atay, Yaşar Kutluay : Allah'la karşılaşmayı uman bilsin ki, Allah'ın bunun için belirttiği vakit gelecektir. O, işitir ve bilir.
Hüseyin Kaleli : “Kim Allâh’a kavuşmayı umuyorsa, şüphesiz Allâh’ın eceli elbette gelmektedir. Hem de O, işiten, bilendir.”
İbni Kesir : Kim Allah'a kavuşmayı umarsa; muhakkak ki Allah'ın belirttiği vakit mutlaka gelecektir. O; Semi'dir. Alim'dir.
İskender Evrenosoğlu : Kim Allah'a mülâki olmayı (hayattayken Allah'a ulaşmayı) dilerse, o taktirde muhakkak ki Allah'ın tayin ettiği zaman mutlaka gelecektir (ruhu mutlaka hayattayken Allah'a ulaşacaktır). Ve O; en iyi işiten, en iyi bilendir.
İsmail Mutlu, Şaban Döğen : Kim Allah'a kavuşmayı ümid ederse, Allah'ın vaad ettiği o an mutlaka gelecektir. O herşeyi hakkıyla işiten, herşeyi hakkıyla bilendir.
Muhammed Esed : Kim (Kıyamet Günü) Allah'a kavuşmayı (ümit ve korku ile) beklerse (o Gün'e hazırlıklı olsun): çünkü Allah'ın (her insan ömrü için) takdir ettiği vade mutlaka gelip çatacaktır ve O her şeyi bilen, her şeyi işitendir!
Mustafa İslamoğlu : Zaten kim Allah’ın huzuruna çıkmayı bekliyorsa, iyi bilsin ki Allah’ın takdir ettiği süre bir gün mutlaka gelip çatacaktır: üstelik O her şeyi bilip işitendir.
Nedim Yılmaz : Kim Allah ile buluşacağını umuyorsa, bilsin ki, Allah’ın belirlediği süre elbette gelecektir. O herşeyi işiten ve bilendir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Her kim Allah'a kavuşmayı ümit ederse elbette Allah'ın tayin ettiği müddet, herhalde gelicidir ve o bihakkın işitendir, bilendir.
Ömer Öngüt : Kim Allah'a kavuşmayı umuyorsa, bilsin ki Allah'ın tayin ettiği o vakit elbette gelecektir. O işitendir, bilendir.
Ömer Rıza Doğrul : Her kim Allah'a kavuşmayı umarsa (bilsin ki) Allah'ın tayin ettiği va’de muhakkak gelecektir. Her şeyi işiten hakkıyla bilen O’dur.
Şaban Piriş : Kim Allah’a kavuşmayı umarsa, şüphesiz Allah’ın belirlediği süre gelecektir. O işitendir bilendir.
Suat Yıldırım : Kim Allah’a kavuşmayı ümid ediyorsa bilsin ki Allah’ın tayin ettiği vâde mutlaka gelecektir. O her şeyi hakkıyla işitir ve bilir.
Süleyman Ateş : Kim Allâh ile buluşmayı umarsa; Allâh'ın (buluşma) süresi gelmektedir. O, işitendir, bilendir.
Talat Koçyiğit : Kim Allah'a kavuşmayı ümid ediyorsa, bunun için Allah'ın belirlediği süre işte gelmektedir. Allah, herşeyi hakkıyle işitendir, hakkıyle bilendir.
Tefhim-ul Kuran : Kim Allah'a kavuşmayı umuyorsa hiç şüphesiz Allah'ın (tesbit ettiği) süresi yaklaşarak gelmektedir. O, işitendir, bilendir.
Ümit Şimşek : Kim Allah'a kavuşmayı ümit ediyorsa, bilsin ki, Allah'ın belirlediği vakit mutlaka gelecektir. O herşeyi işitir, herşeyi bilir.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah'a kavuşmayı umanlara gelince, şu bir gerçek ki, Allah'ın belirlediği vakit mutlaka gelecektir. O, Semî'dir, Alîm'dir.
Ziya Kazıcı, Necip Taylan : Kim Allah'a kavuşmayı arzu ederse, şüphesiz Allah'ın tayin buyurduğu vakit gelecektir. O Semî'dir, Alîm'dir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}