» 29 / Ankebût  60:

Kuran Sırası: 29
İniş Sırası: 85
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69

 » 29 / Ankebût  Suresi: 60
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَكَأَيِّنْ (VKÊYN) = ve keeyyin : nicesi var ki
2. مِنْ (MN) = min : -dan
3. دَابَّةٍ (D̃EBT) = dābbetin : canlı(lar)-
4. لَا (LE) = lā :
5. تَحْمِلُ (TḪML) = teHmilu : taşıyamaz
6. رِزْقَهَا (RZGHE) = rizḳahā : rızkını
7. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
8. يَرْزُقُهَا (YRZGHE) = yerzuḳuhā : onları da besler
9. وَإِيَّاكُمْ (VÎYEKM) = ve iyyākum : sizi de
10. وَهُوَ (VHV) = ve huve : ve O
11. السَّمِيعُ (ELSMYA) = s-semīǔ : işitendir
12. الْعَلِيمُ (ELALYM) = l-ǎlīmu : bilendir
nicesi var ki | -dan | canlı(lar)- | | taşıyamaz | rızkını | Allah | onları da besler | sizi de | ve O | işitendir | bilendir |

[] [] [D̃BB] [] [ḪML] [RZG] [] [RZG] [] [] [SMA] [ALM]
VKÊYN MN D̃EBT LE TḪML RZGHE ELLH YRZGHE VÎYEKM VHV ELSMYA ELALYM

ve keeyyin min dābbetin teHmilu rizḳahā llahu yerzuḳuhā ve iyyākum ve huve s-semīǔ l-ǎlīmu
وكأين من دابة لا تحمل رزقها الله يرزقها وإياكم وهو السميع العليم

 » 29 / Ankebût  Suresi: 60
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وكأين | VKÊYN ve keeyyin nicesi var ki And how many
من | MN min -dan of
دابة د ب ب | D̃BB D̃EBT dābbetin canlı(lar)- a creature
لا | LE (does) not
تحمل ح م ل | ḪML TḪML teHmilu taşıyamaz carry
رزقها ر ز ق | RZG RZGHE rizḳahā rızkını its provision.
الله | ELLH llahu Allah Allah
يرزقها ر ز ق | RZG YRZGHE yerzuḳuhā onları da besler provides (for) it
وإياكم | VÎYEKM ve iyyākum sizi de and (for) you.
وهو | VHV ve huve ve O And He
السميع س م ع | SMA ELSMYA s-semīǔ işitendir (is) the All-Hearer,
العليم ع ل م | ALM ELALYM l-ǎlīmu bilendir the All-Knower.

29:60 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

nicesi var ki | -dan | canlı(lar)- | | taşıyamaz | rızkını | Allah | onları da besler | sizi de | ve O | işitendir | bilendir |

[] [] [D̃BB] [] [ḪML] [RZG] [] [RZG] [] [] [SMA] [ALM]
VKÊYN MN D̃EBT LE TḪML RZGHE ELLH YRZGHE VÎYEKM VHV ELSMYA ELALYM

ve keeyyin min dābbetin teHmilu rizḳahā llahu yerzuḳuhā ve iyyākum ve huve s-semīǔ l-ǎlīmu
وكأين من دابة لا تحمل رزقها الله يرزقها وإياكم وهو السميع العليم

[] [] [د ب ب] [] [ح م ل] [ر ز ق] [] [ر ز ق] [] [] [س م ع] [ع ل م]

 » 29 / Ankebût  Suresi: 60
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وكأين | VKÊYN ve keeyyin nicesi var ki And how many
Vav,Kef,,Ye,Nun,
6,20,,10,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative noun
الواو عاطفة
اسم مرفوع
من | MN min -dan of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
دابة د ب ب | D̃BB D̃EBT dābbetin canlı(lar)- a creature
Dal,Elif,Be,Te merbuta,
4,1,2,400,
N – genitive feminine indefinite noun
اسم مجرور
لا | LE (does) not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
تحمل ح م ل | ḪML TḪML teHmilu taşıyamaz carry
Te,Ha,Mim,Lam,
400,8,40,30,
V – 3rd person feminine singular imperfect verb
فعل مضارع
رزقها ر ز ق | RZG RZGHE rizḳahā rızkını its provision.
Re,Ze,Gaf,He,Elif,
200,7,100,5,1,
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم منصوب و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
الله | ELLH llahu Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
يرزقها ر ز ق | RZG YRZGHE yerzuḳuhā onları da besler provides (for) it
Ye,Re,Ze,Gaf,He,Elif,
10,200,7,100,5,1,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
فعل مضارع و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وإياكم | VÎYEKM ve iyyākum sizi de and (for) you.
Vav,,Ye,Elif,Kef,Mim,
6,,10,1,20,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
الواو عاطفة
ضمير منفصل
وهو | VHV ve huve ve O And He
Vav,He,Vav,
6,5,6,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
الواو عاطفة
ضمير منفصل
السميع س م ع | SMA ELSMYA s-semīǔ işitendir (is) the All-Hearer,
Elif,Lam,Sin,Mim,Ye,Ayn,
1,30,60,40,10,70,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
العليم ع ل م | ALM ELALYM l-ǎlīmu bilendir the All-Knower.
Elif,Lam,Ayn,Lam,Ye,Mim,
1,30,70,30,10,40,
ADJ – nominative masculine singular adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَكَأَيِّنْ: nicesi var ki | مِنْ: -dan | دَابَّةٍ: canlı(lar)- | لَا: | تَحْمِلُ: taşıyamaz | رِزْقَهَا: rızkını | اللَّهُ: Allah | يَرْزُقُهَا: onları da besler | وَإِيَّاكُمْ: sizi de | وَهُوَ: ve O | السَّمِيعُ: işitendir | الْعَلِيمُ: bilendir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وكأين WKÊYN nicesi var ki | من MN -dan | دابة D̃EBT canlı(lar)- | لا LE | تحمل TḪML taşıyamaz | رزقها RZGHE rızkını | الله ELLH Allah | يرزقها YRZGHE onları da besler | وإياكم WÎYEKM sizi de | وهو WHW ve O | السميع ELSMYA işitendir | العليم ELALYM bilendir |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve keeyyin: nicesi var ki | min: -dan | dābbetin: canlı(lar)- | : | teHmilu: taşıyamaz | rizḳahā: rızkını | llahu: Allah | yerzuḳuhā: onları da besler | ve iyyākum: sizi de | ve huve: ve O | s-semīǔ: işitendir | l-ǎlīmu: bilendir |
Kırık Meal (Transcript) : |VKÊYN: nicesi var ki | MN: -dan | D̃EBT: canlı(lar)- | LE: | TḪML: taşıyamaz | RZGHE: rızkını | ELLH: Allah | YRZGHE: onları da besler | VÎYEKM: sizi de | VHV: ve O | ELSMYA: işitendir | ELALYM: bilendir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve nice mahlûk vardır ki rızıklarını kendileri bulup götürmezler; onları da Allah rızıklandırır; sizi de ve odur duyan, bilen.
Adem Uğur : Nice canlı var ki, rızkını (yanında) taşımıyor. Onlara da size de rızık veren Allah'tır. O, her şeyi işitir ve bilir.
Ahmed Hulusi : Nice canlı var ki, yaşam gıdasını yüklenip taşımıyor. . . Onların da sizin de yaşam gıdanızı Allâh veriyor. . . "HÛ"; Semi'dir, Aliym'dir.
Ahmet Tekin : Rızkını, yiyeceğini depolamayan, yanında taşımayan nice canlı var. Onların da, sizin de rızkınızı Allah veriyor. Hakkıyla işiten, hakkıyla bilen O’dur.
Ahmet Varol : Nice canlı vardır ki rızkını taşımaz. Onu da sizi de Allah rızıklandırmaktadır. O duyandır, bilendir.
Ali Bulaç : Kendi rızkını taşıyamayan nice canlı vardır ki onu ve sizi Allah rızıklandırır. O, işitendir, bilendir.
Ali Fikri Yavuz : Ne kadar canlı hayvanlar vardır ki, (za’fiyetlerinden dolayı) rızkını taşıyamıyor, toplayamıyor; Allah onlara da rızık veriyor, (hicret ettiğiniz takdirde rızık darlığı çekmekten korkan) size de... O, Semî’dir= (bize kim rızık verecek, sözünüzü) kemaliyle işiticidir, Alîm’dir= (rızıklarınızın nereden olacağını) tamamiyle bilendir.
Bekir Sadak : Nice canlilar vardir ki, riziklarini kendileri elde edemezler. Sizin de onlarin da rizkini Allah verir. O, isitir ve bilir.
Celal Yıldırım : Hayvanlardan nicesi var ki, kendi rızıklarını (sağlayıp) taşıyamazlar. Allah onlara da rızık veriyor, size de. O, işiten ve bilendir.
Diyanet İşleri : Nice canlılar vardır ki, rızıklarını taşımazlar (yiyecek biriktirmezler). Onları da sizi de Allah rızıklandırır. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Diyanet İşleri (eski) : Nice canlılar vardır ki, rızıklarını kendileri elde edemezler. Sizin de onların da rızkını Allah verir. O, işitir ve bilir.
Diyanet Vakfi : Nice canlı var ki, rızkını (yanında) taşımıyor. Onlara da size de rızık veren Allah'tır. O, her şeyi işitir ve bilir.
Edip Yüksel : Besinlerini taşıyamıyan nice yaratıklar vardır ki onları da sizi de ALLAH besler
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Nice hayvanlar var ki, rızkını (biriktirip yanında) taşımıyor. Çünkü onların da, sizin de rızkınızı Allah veriyor. O, her şeyi işitir ve bilir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Nice hayvanlar var ki, rızkını (yanında) taşıyamaz; Allah onlara da rızık veriyor, size de! O herşeyi işitendir, bilendir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Öyleya nice hayvanlar var rızkını taşıyamaz, Allah onlara da rızk veriyor size de, o öyle semi' öyle alîm
Fizilal-il Kuran : Nice hayvanlar var ki, rızıklarını sağlamaya güçleri yetmez. Onların ve sizin rızkınızı Allah sağlar. O her şeyi işitir, her şeyi bilir.
Gültekin Onan : Kendi rızkını taşıyamayan nice canlı vardır ki onu ve sizi Tanrı rızıklandırır. O, işitendir, bilendir.
Hakkı Yılmaz : Kendi rızkını taşıyamayan nice küçük-büyük canlı da vardır ki onları da, sizi de Allah rızıklandırır. Ve O, en iyi işitendir, en iyi bilendir.
Hasan Basri Çantay : Nice canlı mahluk vardır ki rızkını kendisi taşımıyor. Onu da, sizi de Allah rızıklandırıyor. O, hakkıyle işiden, kemâliyle bilendir.
Hayrat Neşriyat : (Yeryüzünde) hareketli olan nice canlı da vardır ki rızkını taşıyamaz (kendi te’mîn edemez). Onlara da size de Allah rızık verir. Çünki O, Semî' (rızık isteyen her canlıyı işiten)dir, Alîm (herbirinin ihtiyâcını bilen)dir.
İbni Kesir : Nice canlı vardır ki; rızkını kendi taşımaz. Sizin de, onların da rızkını Allah verir. Ve O; Semi'dir, Alim'dir.
İskender Evrenosoğlu : Ve hayvanlardan niceleri vardır ki kendi rızkını taşımaz. Allah, onları rızıklandırır ve sizi de. Ve O; en iyi işitendir, en iyi bilendir.
Muhammed Esed : Nice canlı var ki hiçbir geçim endişesi taşımaz, (ama) sizinki(ni sağladığı) gibi onların rızkını da Allah sağlar; çünkü yalnız O'dur her şeyi bilen, her şeyi duyan.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve (yeryüzünde) yürüyen nice hayvanlar vardır ki, rızkını yüklenmiş olmaz. Onları da sizleri de Allah Teâlâ merzûk eder. Ve o, bihakkın işiticidir, bilicidir.
Ömer Öngüt : Nice canlılar vardır ki, rızıklarını elde edemezler. Sizin de onların da rızkınızı Allah veriyor. O işitendir, bilendir.
Şaban Piriş : Nice canlılar var ki, rızıklarını kendileri elde edemezler. Allah, onları da rızıklandırır, sizi de. İşiten ve bilen O’dur.
Suat Yıldırım : Nice canlı mahlûk var ki rızıklarını kendileri taşıyamazlar. Ama sizi de, bütün onları da rızıklandıran Allah’tır. O her şeyi hakkıyla işitir ve bilir.
Süleyman Ateş : Nice canlı var ki rızkını taşıyamaz, onları da sizi de Allâh besler. O, işitendir, bilendir.
Tefhim-ul Kuran : Kendi rızkını taşıyamayan nice canlı vardır ki, onu da, sizi de Allah rızıklandırmaktadır. O, işitendir, bilendir.
Ümit Şimşek : Rızkını üstlenemeyen nice canlılar vardır ki, onları da, sizi de Allah rızıklandırır. O herşeyi işiten, herşeyi bilendir.
Yaşar Nuri Öztürk : Nice hayvanlar var, kendi rızkını taşıyamaz. Allah onları da rızıklandırıyor, sizi de. Semî'dir O, Alîm'dir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}