» 50 / Kâf  37:

Kuran Sırası: 50
İniş Sırası: 34
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45

 » 50 / Kâf  Suresi: 37
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّ (ÎN) = inne : muhakkak ki
2. فِي (FY) = fī : vardır
3. ذَٰلِكَ (Z̃LK) = ƶālike : bunda
4. لَذِكْرَىٰ (LZ̃KR) = leƶikrā : bir öğüt
5. لِمَنْ (LMN) = limen : kimse için
6. كَانَ (KEN) = kāne : olan
7. لَهُ (LH) = lehu : onun
8. قَلْبٌ (GLB) = ḳalbun : kalbi
9. أَوْ (ÊV) = ev : yahut
10. أَلْقَى (ÊLG) = elḳā : veren
11. السَّمْعَ (ELSMA) = s-sem'ǎ : kulak
12. وَهُوَ (VHV) = vehuve : ve o
13. شَهِيدٌ (ŞHYD̃) = şehīdun : şahid olarak
muhakkak ki | vardır | bunda | bir öğüt | kimse için | olan | onun | kalbi | yahut | veren | kulak | ve o | şahid olarak |

[] [] [] [Z̃KR] [] [KVN] [] [GLB] [] [LGY] [SMA] [] [ŞHD̃]
ÎN FY Z̃LK LZ̃KR LMN KEN LH GLB ÊV ÊLG ELSMA VHV ŞHYD̃

inne ƶālike leƶikrā limen kāne lehu ḳalbun ev elḳā s-sem'ǎ vehuve şehīdun
إن في ذلك لذكرى لمن كان له قلب أو ألقى السمع وهو شهيد

 » 50 / Kâf  Suresi: 37
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne muhakkak ki Indeed,
في | FY vardır in
ذلك | Z̃LK ƶālike bunda that
لذكرى ذ ك ر | Z̃KR LZ̃KR leƶikrā bir öğüt surely, is a reminder
لمن | LMN limen kimse için for (one) who,
كان ك و ن | KVN KEN kāne olan is -
له | LH lehu onun for him
قلب ق ل ب | GLB GLB ḳalbun kalbi a heart
أو | ÊV ev yahut or
ألقى ل ق ي | LGY ÊLG elḳā veren (who) gives ear
السمع س م ع | SMA ELSMA s-sem'ǎ kulak (who) gives ear
وهو | VHV vehuve ve o while he
شهيد ش ه د | ŞHD̃ ŞHYD̃ şehīdun şahid olarak (is) a witness.

50:37 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

muhakkak ki | vardır | bunda | bir öğüt | kimse için | olan | onun | kalbi | yahut | veren | kulak | ve o | şahid olarak |

[] [] [] [Z̃KR] [] [KVN] [] [GLB] [] [LGY] [SMA] [] [ŞHD̃]
ÎN FY Z̃LK LZ̃KR LMN KEN LH GLB ÊV ÊLG ELSMA VHV ŞHYD̃

inne ƶālike leƶikrā limen kāne lehu ḳalbun ev elḳā s-sem'ǎ vehuve şehīdun
إن في ذلك لذكرى لمن كان له قلب أو ألقى السمع وهو شهيد

[] [] [] [ذ ك ر] [] [ك و ن] [] [ق ل ب] [] [ل ق ي] [س م ع] [] [ش ه د]

 » 50 / Kâf  Suresi: 37
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne muhakkak ki Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
في | FY vardır in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
ذلك | Z̃LK ƶālike bunda that
Zel,Lam,Kef,
700,30,20,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
لذكرى ذ ك ر | Z̃KR LZ̃KR leƶikrā bir öğüt surely, is a reminder
Lam,Zel,Kef,Re,,
30,700,20,200,,
EMPH – emphatic prefix lām
N – nominative feminine noun
اللام لام التوكيد
اسم مرفوع
لمن | LMN limen kimse için for (one) who,
Lam,Mim,Nun,
30,40,50,
P – prefixed preposition lām
REL – relative pronoun
جار ومجرور
كان ك و ن | KVN KEN kāne olan is -
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
له | LH lehu onun for him
Lam,He,
30,5,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
قلب ق ل ب | GLB GLB ḳalbun kalbi a heart
Gaf,Lam,Be,
100,30,2,
"N – nominative feminine singular indefinite noun → Heart"
اسم مرفوع
أو | ÊV ev yahut or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
ألقى ل ق ي | LGY ÊLG elḳā veren (who) gives ear
,Lam,Gaf,,
,30,100,,
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
فعل ماض
السمع س م ع | SMA ELSMA s-sem'ǎ kulak (who) gives ear
Elif,Lam,Sin,Mim,Ayn,
1,30,60,40,70,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
وهو | VHV vehuve ve o while he
Vav,He,Vav,
6,5,6,
CIRC – prefixed circumstantial particle
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
الواو حالية
ضمير منفصل
شهيد ش ه د | ŞHD̃ ŞHYD̃ şehīdun şahid olarak (is) a witness.
Şın,He,Ye,Dal,
300,5,10,4,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّ: muhakkak ki | فِي: vardır | ذَٰلِكَ: bunda | لَذِكْرَىٰ: bir öğüt | لِمَنْ: kimse için | كَانَ: olan | لَهُ: onun | قَلْبٌ: kalbi | أَوْ: yahut | أَلْقَى: veren | السَّمْعَ: kulak | وَهُوَ: ve o | شَهِيدٌ: şahid olarak |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إن ÎN muhakkak ki | في FY vardır | ذلك Z̃LK bunda | لذكرى LZ̃KR bir öğüt | لمن LMN kimse için | كان KEN olan | له LH onun | قلب GLB kalbi | أو ÊW yahut | ألقى ÊLG veren | السمع ELSMA kulak | وهو WHW ve o | شهيد ŞHYD̃ şahid olarak |
Kırık Meal (Okunuş) : |inne: muhakkak ki | : vardır | ƶālike: bunda | leƶikrā: bir öğüt | limen: kimse için | kāne: olan | lehu: onun | ḳalbun: kalbi | ev: yahut | elḳā: veren | s-sem'ǎ: kulak | vehuve: ve o | şehīdun: şahid olarak |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎN: muhakkak ki | FY: vardır | Z̃LK: bunda | LZ̃KR: bir öğüt | LMN: kimse için | KEN: olan | LH: onun | GLB: kalbi | ÊV: yahut | ÊLG: veren | ELSMA: kulak | VHV: ve o | ŞHYD̃: şahid olarak |
Abdulbaki Gölpınarlı : Şüphe yok ki bunda, gönlü olana, yahut görerek kulak verene ibret ve öğüt var elbet.
Adem Uğur : Şüphesiz ki bunda aklı olan veya hazır bulunup kulak veren kimseler için bir öğüt vardır.
Ahmed Hulusi : Şüphesiz ki bu hatırlatıcı, şuur sahibi yahut uyanık olarak dinleyen kimse içindir!
Ahmet Tekin : Bu sûrede, hakkı idrak edebilecek aklı ve gönlü olan, dikkatli bir şekilde kulak veren kimse için öğütler vardır.
Ahmet Varol : Şüphesiz bunda kalbi olan yahut kendini vererek kulak asan kimse için bir öğüt vardır.
Ali Bulaç : Hiç şüphesiz, bunda, kalbi olan ya da bir şahid olarak kulak veren kimse için elbette bir öğüt (zikir) vardır.
Ali Fikri Yavuz : Muhakkak ki bu sûrede anılanlarda, aklı olan, yahud kendisi huzurlu bir kalb içinde olduğu halde (nasihatlere) kulak veren kimse için, bir ihtar; (bir ibret dersi) vardır.
Bekir Sadak : Dogrusu bunda, kalbi olana veya hazir bulunup kulak verene ders vardir.
Celal Yıldırım : Şüphesiz ki bunda kalbi olana veya hazır bulunduğu halde kulak verip dinleyene hatırlatma ve öğüt vardır.
Diyanet İşleri : Şüphesiz bunda, aklı olan yahut hazır bulunup kulak veren kimseler için bir öğüt vardır.
Diyanet İşleri (eski) : Doğrusu bunda, kalbi olana veya hazır bulunup kulak verene ders vardır.
Diyanet Vakfi : Şüphesiz ki bunda aklı olan veya hazır bulunup kulak veren kimseler için bir öğüt vardır.
Edip Yüksel : Bunda, zeka sahibi olan yahut tanık olarak kulak veren herkes için bir mesaj vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Şüphesiz ki bunda kalbi olan ve hazır bulunup kulak veren kimse için elbette bir öğüt vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Şüphesiz ki, bu söylenende kalbi olan ve şuurla kulak tutan kimse için uyandıracak bir ihtar vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Şübhesiz ki bu söylenende kalbi olan yâhud şuhud halinde kulak tutan kimse için uyandıracak bir ıhtar vardır
Fizilal-il Kuran : Doğrusu bunda, kalbi olana veya şahid olarak kulak veren kimse için bir öğüt vardır.
Gültekin Onan : Hiç şüphesiz, bunda, kalbi olan ya da bir şahid olarak kulak veren kimse için elbette bir öğüt (zikir) vardır.
Hakkı Yılmaz : Şüphesiz ki bunda aklı, anlayışı, vicdanı olan veya kendisi tanık olarak kulak veren kimse için elbette öğüt vardır.
Hasan Basri Çantay : Şübhesiz ki bunda aklı olan, yahud, kendisi huzuur (-ı kalb) içinde olarak, kulak veren kimseler için elbette bir öğüd (ve haatıra) vardır.
Hayrat Neşriyat : Şübhesiz ki bunda, kalbi olan veya (fikren) hazır bulunup kulak veren kimseler için gerçekten bir ibret vardır.
İbni Kesir : Muhakkak ki bunda; kalbi olan veya hazır bulunup da kulak veren kimseler için elbette bir öğüt vardır.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki bunda kalpleri olan ve ilka edilenleri işitebilen ve (kalp gözleri ile Allah'a) şahit olan kişiler için mutlaka ibret vardır.
Muhammed Esed : Bunda şüphesiz kalpleri açık olanlar, (yani) uyanık bir zihinle kulak verenler için bir uyarı vardır;
Ömer Nasuhi Bilmen : Şüphe yok ki, bunda elbette bir öğüt vardır, kendisi için bir kalb olan veya kendisi şahid olarak kulak veren kimse için.
Ömer Öngüt : Doğrusu bunda kalbi olan, yahut kendisi huzur içinde olduğu halde kulak veren kimse için bir öğüt vardır.
Şaban Piriş : Şüphesiz bunda, kalbi olana veya kulak verene ve şahit olana bir ibret vardır.
Suat Yıldırım : Elbette bunda, içinde bir kalb taşıyan veya zihnini derleyip toplayarak can kulağıyla dinleyen kimseler için alacak bir ders vardır.
Süleyman Ateş : Muhakkak ki bunda, kalbi olan, yahut şâhid olarak (zihnini toplayarak dikkatle) kulak veren kimse için bir öğüt vardır.
Tefhim-ul Kuran : Hiç şüphesiz, bunda, kalbi olan ya da bir şahid olarak kulak veren kimse için elbette bir öğüt (zikir) vardır.
Ümit Şimşek : İşte bunda kalbi olan veya görerek kulak veren kimseler için bir öğüt vardır.
Yaşar Nuri Öztürk : Hiç kuşkusuz, bunda, kalbi olan yahut tam bir tanık olarak kulak veren için mutlak bir öğüt vardır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}