» 50 / Kâf  Suresi:

Kuran Sırası: 50
İniş Sırası: 34

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) Meali
Kâf. Şanlı ve şerefli Kur'an'a andolsun ki,(50:1)
Doğrusu kâfirler kendi içlerinden uyarıcı bir peygamber geldiğine şaşırdılar da dediler ki: «Bu şaşılacak bir şeydir!(50:2)
Öldüğümüz ve bir toprak olduğumuz vakit mi (tekrar) dirileceğiz? Bu dönüş çok uzaktır.»(50:3)
Fakat biz toprağın onlardan neyi eksilttiğini elbette biliyoruz. Yanımızda herşeyi kaydedip muhafaza eden bir kitap vardır.(50:4)
Doğrusu hak kendilerine geldiği zaman yalanladılar da şimdi karmakarışık bir ıztırap içindeler.(50:5)
Artık üstlerindeki göğe bakmazlar mı ki, onu nasıl bina etmiş ve süslemişiz, onun hiçbir çatlağı yoktur.(50:6)
Yeri de nasıl uzatmış, üzerine sabit dağlar oturtmuşuz. Orada görünüşü güzel her çeşit bitkiden çiftler yetiştirdik.(50:7)
Bunlar, Allah'a yönelen her kula gönül gözünü açmak ve ona ibret vermek içindir.(50:8)
Bir de gökten bereketli bir su indirip de onunla bağlar, bahçeler ve biçilecek taneler bitirmekteyiz.(50:9)
Tomurcukları birbiri üzerine dizilmiş uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik.(50:10)
Bunları kullara rızık olması için (yetiştirmekteyiz). O su ile ölü bir toprağa can verdik, işte hayata çıkış da böyledir.(50:11)
Onlardan önce Nuh'un kavmi, Ress halkı ve Semûd da yalanlamıştı.(50:12)
Âd, Firavun, Lût'un kardeşleri de (yalanladılar).(50:13)
Eyke halkı ve Tübbâ kavmi de, bunların hepsi peygamberleri yalanladılar da (onlara) azabım hak oldu.(50:14)
Biz ilk yaratmada acizlik mi gösterdik? Doğrusu, onlar yeni bir yaratılıştan şüphe içindedirler.(50:15)
Andolsun insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz. Ve biz ona şah damarından daha yakınız.(50:16)
Onun sağında ve solunda oturmuş iki melek zabıt tutarken,(50:17)
İnsan hiçbir söz söylemez ki yanında (onu) gözetleyen, dediklerini zapteden bir melek hazır bulunmasın.(50:18)
Ölüm sarhoşluğu gerçekten geldiğinde, «Ey insan! İşte bu senin öteden beri kaçtığın şeydir.» denir.(50:19)
Sur'a üfürülür, işte bu, tehdid(in gerçekleşme) günüdür.(50:20)
Her can, kendisiyle beraber bir sevk memuru ve bir şahid bulunduğu halde gelir.(50:21)
(Allah ona) «Andolsun sen bundan gaflet içinde idin. Şimdi senden gaflet perdesini kaldırdık. Bugün artık gözün keskindir.» der.(50:22)
Beraberindeki melek «işte yanımdaki hazır» der.(50:23)
(Allah iki meleğe buyurur ki:) «Haydi ikiniz, atın cehenneme her inatçı nankörü!(50:24)
İyiliklere (sürekli) engel olan, saldırgan, şüpheciyi.(50:25)
O ki Allah'ın yanında başka ilâh edinmiştir. Haydi ikiniz birlikte onu şiddetli azaba atın.»(50:26)
Yanındaki arkadaşı (şeytan) der ki: «Rabbimiz! Ben onu azdırmadım. Fakat kendisi derin bir sapıklık içindeydi».(50:27)
Allah buyurur ki: «Huzurumda çekişmeyin! Ben size daha önce uyarıcı göndermiştim.»(50:28)
Benim huzurumda söz değiştirilmez. Ve ben kullara asla zulmedici değilim.(50:29)
Biz O gün cehenneme: «Doldun mu?» diyeceğiz. O da: «Daha fazla var mı?» diyecektir.(50:30)
Cennet de kötülükten sakınanlara yaklaştırılır. Zaten uzak değildir.(50:31)
(32-33) Onlara denir ki: «İşte size vaad edilen bu cennet, Allah'a yönelen, O'nun emirlerine riayet eden, görmediği halde Rahman olan Allah'tan korkan ve O'na yönelen bir kalple gelenlere mahsustur.(50:32)
Şimdi selam ve selametle oraya girin. İşte sonsuzluk günü budur.»(50:34)
Orada onlara ne isterlerse vardır. Katımızda daha fazlası da vardır.(50:35)
Ey Muhammed! Biz onlardan önce kendilerinden daha kuvvetli olan ve beldeleri delik deşik eden nice nesilleri helak ettik, hiç kurtuluş var mı?(50:36)
Şüphesiz ki bunda kalbi olan ve hazır bulunup kulak veren kimse için elbette bir öğüt vardır.(50:37)
Andolsun ki biz gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri altı günde yarattık. Bize hiçbir yorgunluk da dokunmadı.(50:38)
Ey Muhammed! Onların söylediklerine karşı sabret. Güneşin doğuşundan önce (sabah namazını) ve batışından önce de (öğle ve ikindi namazlarını kılarak) Rabbini Hamd ile tesbih et.(50:39)
Geceleyin (akşam ve yatsı namazlarını kılarak), namazlardan sonra da (vitir ve nafile kılarak) O'nu tesbih et.(50:40)
Bir münadinin yakın bir yerden sesleneceği güne kulak ver.(50:41)
O gün insanlar, o çağrıyı gerçek olarak duyarlar. İşte bugün, kabirlerden çıkış günüdür.(50:42)
Gerçekten biz hem yaşatırız, hem öldürürüz. Sonunda dönüş yalnız bizedir.(50:43)
O gün yer yarılır, insanlar kabirlerinden çabucak çıkarlar. İşte bu, sadece bize göre kolay bir toplanmadır.(50:44)
Biz onların söylediklerini daha iyi biliriz. Sen onlara karşı zor kullanacak değilsin. O halde sen, benim tehdidimden korkanlara bu Kur'ân ile öğüt ver.(50:45)


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{sure_meali.php}