» 30 / Rûm  51:

Kuran Sırası: 30
İniş Sırası: 84
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60

 » 30 / Rûm  Suresi: 51
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَئِنْ (VLÙN) = velein : andolsun eğer
2. أَرْسَلْنَا (ÊRSLNE) = erselnā : göndersek
3. رِيحًا (RYḪE) = rīHen : bir rüzgar
4. فَرَأَوْهُ (FRÊVH) = fe raevhu : ve (ekini) görseler
5. مُصْفَرًّا (MṦFRE) = muSferran : sararmış
6. لَظَلُّوا (LƵLVE) = leZellū : başlarlar
7. مِنْ (MN) = min :
8. بَعْدِهِ (BAD̃H) = beǎ'dihi : ondan sonra
9. يَكْفُرُونَ (YKFRVN) = yekfurūne : nankörlük etmeğe
andolsun eğer | göndersek | bir rüzgar | ve (ekini) görseler | sararmış | başlarlar | | ondan sonra | nankörlük etmeğe |

[] [RSL] [RVḪ] [REY] [ṦFR] [ƵLL] [] [BAD̃] [KFR]
VLÙN ÊRSLNE RYḪE FRÊVH MṦFRE LƵLVE MN BAD̃H YKFRVN

velein erselnā rīHen fe raevhu muSferran leZellū min beǎ'dihi yekfurūne
ولئن أرسلنا ريحا فرأوه مصفرا لظلوا من بعده يكفرون

 » 30 / Rûm  Suresi: 51
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولئن | VLÙN velein andolsun eğer But if
أرسلنا ر س ل | RSL ÊRSLNE erselnā göndersek We sent
ريحا ر و ح | RVḪ RYḪE rīHen bir rüzgar a wind
فرأوه ر ا ي | REY FRÊVH fe raevhu ve (ekini) görseler and they see it
مصفرا ص ف ر | ṦFR MṦFRE muSferran sararmış turn yellow,
لظلوا ظ ل ل | ƵLL LƵLVE leZellū başlarlar certainly they continue
من | MN min after it
بعده ب ع د | BAD̃ BAD̃H beǎ'dihi ondan sonra after it
يكفرون ك ف ر | KFR YKFRVN yekfurūne nankörlük etmeğe (in) disbelief.

30:51 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

andolsun eğer | göndersek | bir rüzgar | ve (ekini) görseler | sararmış | başlarlar | | ondan sonra | nankörlük etmeğe |

[] [RSL] [RVḪ] [REY] [ṦFR] [ƵLL] [] [BAD̃] [KFR]
VLÙN ÊRSLNE RYḪE FRÊVH MṦFRE LƵLVE MN BAD̃H YKFRVN

velein erselnā rīHen fe raevhu muSferran leZellū min beǎ'dihi yekfurūne
ولئن أرسلنا ريحا فرأوه مصفرا لظلوا من بعده يكفرون

[] [ر س ل] [ر و ح] [ر ا ي] [ص ف ر] [ظ ل ل] [] [ب ع د] [ك ف ر]

 » 30 / Rûm  Suresi: 51
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولئن | VLÙN velein andolsun eğer But if
Vav,Lam,,Nun,
6,30,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
EMPH – emphatic prefix lām
COND – conditional particle
الواو عاطفة
اللام لام التوكيد
حرف شرط
أرسلنا ر س ل | RSL ÊRSLNE erselnā göndersek We sent
,Re,Sin,Lam,Nun,Elif,
,200,60,30,50,1,
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
ريحا ر و ح | RVḪ RYḪE rīHen bir rüzgar a wind
Re,Ye,Ha,Elif,
200,10,8,1,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
فرأوه ر ا ي | REY FRÊVH fe raevhu ve (ekini) görseler and they see it
Fe,Re,,Vav,He,
80,200,,6,5,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الفاء عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
مصفرا ص ف ر | ṦFR MṦFRE muSferran sararmış turn yellow,
Mim,Sad,Fe,Re,Elif,
40,90,80,200,1,
N – accusative masculine singular indefinite (form IX) active participle
اسم منصوب
لظلوا ظ ل ل | ƵLL LƵLVE leZellū başlarlar certainly they continue
Lam,Zı,Lam,Vav,Elif,
30,900,30,6,1,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
اللام لام التوكيد
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
من | MN min after it
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
بعده ب ع د | BAD̃ BAD̃H beǎ'dihi ondan sonra after it
Be,Ayn,Dal,He,
2,70,4,5,
N – genitive noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
يكفرون ك ف ر | KFR YKFRVN yekfurūne nankörlük etmeğe (in) disbelief.
Ye,Kef,Fe,Re,Vav,Nun,
10,20,80,200,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَئِنْ: andolsun eğer | أَرْسَلْنَا: göndersek | رِيحًا: bir rüzgar | فَرَأَوْهُ: ve (ekini) görseler | مُصْفَرًّا: sararmış | لَظَلُّوا: başlarlar | مِنْ: | بَعْدِهِ: ondan sonra | يَكْفُرُونَ: nankörlük etmeğe |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولئن WLÙN andolsun eğer | أرسلنا ÊRSLNE göndersek | ريحا RYḪE bir rüzgar | فرأوه FRÊWH ve (ekini) görseler | مصفرا MṦFRE sararmış | لظلوا LƵLWE başlarlar | من MN | بعده BAD̃H ondan sonra | يكفرون YKFRWN nankörlük etmeğe |
Kırık Meal (Okunuş) : |velein: andolsun eğer | erselnā: göndersek | rīHen: bir rüzgar | fe raevhu: ve (ekini) görseler | muSferran: sararmış | leZellū: başlarlar | min: | beǎ'dihi: ondan sonra | yekfurūne: nankörlük etmeğe |
Kırık Meal (Transcript) : |VLÙN: andolsun eğer | ÊRSLNE: göndersek | RYḪE: bir rüzgar | FRÊVH: ve (ekini) görseler | MṦFRE: sararmış | LƵLVE: başlarlar | MN: | BAD̃H: ondan sonra | YKFRVN: nankörlük etmeğe |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve andolsun ki bir rüzgâr yolladık da nebatları sararmış gördüler mi ardından hemen nankörlüğe başlarlar.
Adem Uğur : Andolsun ki, bir rüzgâr göndersek de onu (ekini) sararmış görseler, ardından muhakkak nankörlüğe başlarlar.
Ahmed Hulusi : Andolsun ki eğer bir rüzgâr irsâl etsek de onu sararmış görseler, ondan sonra elbette nankörlüklerine dönerler.
Ahmet Tekin : Andolsun, bir sam yeli estirsek de, bitkileri, ekinleri sararmış görseler, ardından nankörlüğe başlarlar.
Ahmet Varol : Andolsun ki biz bir rüzgar göndersek de onu(n etkisiyle ekini) sararmış görseler ardından hemen nankörlük etmeye başlarlar.
Ali Bulaç : Andolsun, biz bir rüzgar göndersek de onu(n ekinini) sararmış görseler, mutlaka ardından nankörlük ederler.
Ali Fikri Yavuz : Doğrusu biz, (ekinleri üzerine kurutucu veya dondurucu) bir yel göndersek de, o ekini sararmış görseler, muhakkak ardından Allah’ı ve nimetlerini inkâra koyulurlar.
Bekir Sadak : Bir ruzgar gondersek de yesilliklerin sarardigini, gorseler hemen nankorluge baslarlar.
Celal Yıldırım : (Sıcak kavurucu) bir rüzgâr göndersek de (bitkileri) sararmış görseler, hemen arkasından nankörlüğe başlarlar.
Diyanet İşleri : Andolsun, eğer (ekinlerine zararlı) bir rüzgâr göndersek de o ekini sararmış görseler, ardından mutlaka nankörlük etmeye başlarlar.
Diyanet İşleri (eski) : Bir rüzgar göndersek de yeşilliklerin sarardığını görseler hemen nankörlüğe başlarlar.
Diyanet Vakfi : Andolsun ki, bir rüzgâr göndersek de onu (ekini) sararmış görseler, ardından muhakkak nankörlüğe başlarlar.
Edip Yüksel : Ancak, O bir fırtına gönderir de onlar (ekinlerin kuruyup) sarardığını görseler hemen inkar ve nankörlük etmeye başlarlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Andolsun ki biz, bir rüzgâr göndersek de onu (rahmetin eseri olan ekini) sararmış görseler, mutlaka onun arkasından nankörlüğe başlarlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Andolsun ki, bir rüzgar göndersek de onun bitkilerinin sararmış olduğunu görseler, mutlaka onun arkasından nankörlüğe başlarlar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Celâlim hakkı için bir rüzgâr göndersek de onu (o eseri) sararmış görseler mutlak onun arkasından küfrana başlarlar
Gültekin Onan : Andolsun, biz bir rüzgar göndersek de onu(n ekinini) sararmış görseler, mutlaka ardından küfrederler.
Hakkı Yılmaz : "Ve andolsun ki Biz, bir rüzgâr göndersek de Allah’ın rahmetinin eseri olan bitkileri sararmış görseler, kesinlikle onun arkasından küfretmeye; Bizim ilâhlığımızı ve rabliğimizi bilerek reddetmeye başlarlar. "
Hasan Basri Çantay : Andolsun, biz bir rüzgâr gönderir de Onu (n eserini) sararmış görürlerse ardından muhakkak ki küfraana başlarlar.
Hayrat Neşriyat : Celâlim hakkı için, eğer (zararlı) bir rüzgâr göndersek de onu (o bitkileri) sararmış(solmuş) görseler, bundan sonra elbette nankörlük etmeye başlarlar.
İbni Kesir : Andolsun ki; bir rüzgar gönderir de yeşillikleri sarartırsak; bunu görünce hemen nankörlüğe başlarlar.
İskender Evrenosoğlu : Ve eğer Biz, rüzgârı göndersek, böylece onu (ekinleri) sararmış görseler (bile) bundan sonra mutlaka inkâra devam ederler.
Muhammed Esed : İşte böyle: şayet (topraklarını kavuran) bir rüzgar göndersek ve ekinlerinin sararmaya başladığını görseler, (kısa süre önceki sevinçlerinden) vazgeçip (kudretimizi ve rahmetimizi) inkar etmeye kalkışırlar!
Mustafa İslamoğlu : Ama Biz eğer bir sam yeli göndersek ve bu yüzden ekinlerinin sararıp solduğunu görseler, bunun ardından derhal inkarda ayak diremeye başlarlar.
Ömer Nasuhi Bilmen : Andolsun eğer bir rüzgar göndersek de onu o rüzgar ile ekinleri sararmış (solmuş) görseler, elbette ki onun ardından nankörlüğe başlarlar.
Ömer Öngüt : Andolsun ki bir rüzgâr göndersek de ekini sararmış görseler, hemen ardından nankörlük ederler.
Şaban Piriş : Bir rüzgar göndersek de yeşillikleri sararttığımızı görseler hemen bunun ardından nankörlüğe başlarlar.
Suat Yıldırım : Eğer Biz onlara sıcak, kavurucu bir rüzgâr göndersek, onlar da o yeşillikleri sararmış, kavrulmuş görseler, ondan sonra nankörlük etmeye koyulurlar.
Süleyman Ateş : Andolsun bir rüzgâr, göndersek de o (eki)ni sararmış görseler, ondan sonra nankörlük etmeğe başlarlar.
Tefhim-ul Kuran : Andolsun, biz bir rüzgâr göndersek de onu(n ekinini) sararmış görseler, mutlaka onun ardından nankörlük ederler.
Ümit Şimşek : Biz onlara bir rüzgâr göndersek de ekinlerini sararmış görseler, ardından yine nankörlüğe saparlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Yemin olsun, bir rüzgâr göndersek de o yeri sararmış görseler, arkasından hiç şaşmadan nankörlük etmeye başlarlar.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}