V – 3rd person masculine plural (form II) perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
دينهم
د ي ن | D̃YN
D̃YNHM
dīnehum
dinlerini
their religion
Dal,Ye,Nun,He,Mim, 4,10,50,5,40,
N – accusative masculine noun PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وكانوا
ك و ن | KVN
VKENVE
ve kānū
ve oldular
and become
Vav,Kef,Elif,Nun,Vav,Elif, 6,20,1,50,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 3rd person masculine plural perfect verb PRON – subject pronoun الواو عاطفة فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
شيعا
ش ي ع | ŞYA
ŞYAE
şiyeǎn
bölük bölük
sects,
Şın,Ye,Ayn,Elif, 300,10,70,1,
N – accusative masculine plural indefinite noun اسم منصوب
كل
ك ل ل | KLL
KL
kullu
her
each
Kef,Lam, 20,30,
N – nominative masculine noun اسم مرفوع
حزب
ح ز ب | ḪZB
ḪZB
Hizbin
gurup
party
Ha,Ze,Be, 8,7,2,
N – genitive masculine indefinite noun اسم مجرور
بما
|
BME
bimā
olanla
in what
Be,Mim,Elif, 2,40,1,
P – prefixed preposition bi REL – relative pronoun جار ومجرور
لديهم
|
LD̃YHM
ledeyhim
kendi yanında
they have
Lam,Dal,Ye,He,Mim, 30,4,10,5,40,
LOC – location adverb PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun ظرف مكان و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |مِنَ: | الَّذِينَ: onlar ki | فَرَّقُوا: parçaladılar | دِينَهُمْ: dinlerini | وَكَانُوا: ve oldular | شِيَعًا: bölük bölük | كُلُّ: her | حِزْبٍ: gurup | بِمَا: olanla | لَدَيْهِمْ: kendi yanında | فَرِحُونَ: sevinmektedir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |من MN | الذين ELZ̃YNonlar ki | فرقوا FRGWEparçaladılar | دينهم D̃YNHMdinlerini | وكانوا WKENWEve oldular | شيعا ŞYAEbölük bölük | كل KLher | حزب ḪZBgurup | بما BMEolanla | لديهم LD̃YHMkendi yanında | فرحون FRḪWNsevinmektedir |
Kırık Meal (Okunuş) : |mine: | elleƶīne: onlar ki | ferraḳū: parçaladılar | dīnehum: dinlerini | ve kānū: ve oldular | şiyeǎn: bölük bölük | kullu: her | Hizbin: gurup | bimā: olanla | ledeyhim: kendi yanında | feriHūne: sevinmektedir |
Kırık Meal (Transcript) : |MN: | ELZ̃YN: onlar ki | FRGVE: parçaladılar | D̃YNHM: dinlerini | VKENVE: ve oldular | ŞYAE: bölük bölük | KL: her | ḪZB: gurup | BME: olanla | LD̃YHM: kendi yanında | FRḪVN: sevinmektedir |
Abdulbaki Gölpınarlı : O şirk koşanlardan ki, dinlerinde aykırılığa düşmüşler de bölük bölük olmuşlardır ve her zümre, kendisinde bulunana râzı olup gitmiştir.
Adem Uğur : Dinlerini parçalayan ve bölük bölük olanlardan (olmayın. Bunlardan) her fırka, kendilerinde olan ile böbürlenmektedir.
Ahmed Hulusi : Din anlayışları parça parça olup ve cemaatlere bölünenlerden olmayın. . . Her cemaat kendindeki (din anlayışı) ile sevinip mutlu olmakta!
Ahmet Tekin : Dinlerinden ayrılanlar, dinlerini, düzenlerini, kültürlerini, medeniyetlerini, birliklerini parçalayanlar, tefrika içinde etkisiz, itibarsız yaşayanlar gibi olmayın. Hizipleşerek, gruplaşarak, ayrılık davası güderek, birbirlerine düşmanca davranan, dinî ve insanî ilişkilerini kesen bölünmüş, baskıcı, zorba, medeniyetten nasiplenmemiş, Allah’ın kitabından, sünnetten ve ümmetten ayrılan kapalı cemaatler, toplumlar haline gelmeyin. Bütün müslümanlar, İslâm’a, Kur’ân’a, sünnete, müşterek ilkelere sarılarak Allah’ın lütfunu bekleyecekleri yerde, her hizip Kur’ân’dan, müşterek ilkelerden ayrılarak, kendi düşünceleri ve anlayışlarıyla, sahip oldukları geçici menfaatlerle avunurlar, sevinirler.
Ahmet Varol : O dinlerini parça parça eden ve kendileri de değişik gruplara ayrılanlardan (olmayın). Her grup kendi yanında olanla sevinmektedir.
Ali Bulaç : (O müşrikler ki,) Kendi dinlerini fırkalara ayırmış ve kendileri de parça parça olmuşlardır; ki her grup kendi elindekiyle övünüp sevinç duymaktadır.
Ali Fikri Yavuz : O müşriklerden ki, (emredildikleri) dinlerini (terk edib ihtilâfa düştüler ve onu) parçalara ayırdılar; böylece öbek öbek olmuşlardır. Her din sahibi (grup), kendindeki dine güvenmektedir.
Bekir Sadak : (31-32) Allah'a yonelerek O'na karsi gelmekten sakininiiz, namaz kiliniz, dinlerinde ayriliga dusup firka firka olan, her firkasinin da kendisinde bulunanla sevindigi musriklerden olmayiniz.
Celal Yıldırım : Onlar ki, dinlerini parçalayıp gruplara ayrıldılar ve her grup benimsediği şeyle sevinmektedir.
Diyanet İşleri : (31-32) Allah’a yönelmiş kimseler olarak yüzünüzü hak dine çevirin, O’na karşı gelmekten sakının, namazı dosdoğru kılın ve müşriklerden; dinlerini darmadağınık edip grup grup olan kimselerden olmayın. (Ki onlardan) her bir grup kendi katındaki (dinî anlayış) ile sevinip böbürlenmektedir.
Diyanet İşleri (eski) : (31-32) Allah'a yönelerek O'na karşı gelmekten sakınınız, namaz kılınız, dinlerinde ayrılığa düşüp fırka fırka olan, her fırkasının da kendisinde bulunanla sevindiği müşriklerden olmayınız.
Diyanet Vakfi : Dinlerini parçalayan ve bölük bölük olanlardan (olmayın. Bunlardan) her fırka, kendilerinde olan ile böbürlenmektedir.
Edip Yüksel : Onlar ki dinlerini parçaladılar ve mezhep mezhep oldular. Her parti kendine ait (imam ve kitap) larla sevinip övünmektedir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O müşriklerden (olmayın ki) onlar, dinlerini ayırıp öbek öbek olmuşlardır. Her grup kendilerindekine güvenmektedir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlardan (olmayın) ki, dinlerini ayırıp öbek öbek olmuşlardır. Her grup kendilerindekine güvenmektedir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Onlardan ki dinlerini ayırıb öbek öbek olmuşlardır, her hizib kendilerindekine güvenmektedir
Fizilal-il Kuran : Müşrikler dinlerini parçaladılar ve bölük bölük oldular. Bunlardan her fırka kendi yanındakiyle böbürlenmektedir.
Gültekin Onan : (O müşrikler ki,) Kendi dinlerini fırkalara ayırmış ve kendileri de parça parça olmuşlardır; ki her grup kendi elindekiyle övünüp sevinç duymaktadır.
Hakkı Yılmaz : (31,32) "Kalben O'na yönelenler olarak, Allah'ın koruması altına girin, salâtı ikame edin [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturun-ayakta tutun], ortak koşanlardan; dinlerini parça parça bölmüş, ayrılıkçı gruplara ayrılmış kimselerden de olmayın. –Her ayrılıkçı grup kendi yanlarındaki şeylerle böbürlenmektedir.– "
Hasan Basri Çantay : (O müşriklerden) ki onlar dînlerini darma dağınık etmişler, fırka fırka olmuşlardır. (Bunlardan) her zümre, nezdlerinde olanla böbürlenicidirler.
Hayrat Neşriyat : O (müşrik) kimselerden ki, dinlerini parçalayıp kısım kısım oldular. (Ve üstelik onlardan) her tâife, kendi yanlarında olan (din) ile sevinen kimselerdir.
İbni Kesir : Onlar ki; dinlerinde ayrılığa düşüp fırka fırka olmuşlardır. Her zümre kendi yanında olanla sevinir durur.
İskender Evrenosoğlu : (O müşriklerden olmayın ki) onlar, dînlerinde fırkalara ayrıldılar ve grup grup oldular. Bütün gruplar, kendilerinde olanla ferahlanırlar.
Muhammed Esed : (yahut) inançlarının bütünlüğünü bozarak parçalara bölünen ve her grubun yalnız kendi sahip olduğu (ilkelerle) övündüğü kimselerden olma!
Mustafa İslamoğlu : (Bir de) şunlardan olmayın ki, onlar dinlerini paramparça ettiler de (birbirine karşıt) taraftarlar haline geldiler; (artık) her hizip kendi elinde kalanla övünmekteler.
Ömer Nasuhi Bilmen : O kimselerden ki, dinlerini parçaladılar ve fırka fırka oldular. (Onlardan) Her tâife, kendi yanlarında olan ile sevinicidirler.
Ömer Öngüt : Onlar ki dinlerinde ayrılığa düşüp fırka fırka oldular. Her fırka kendi tuttuğu yoldan memnudur, yanında bulunan (din veya kitapla) sevinmektedir.
Şaban Piriş : Dinlerini parçalayan ve kendileri de grup grup olanlardan. Her parti kendi yanında olanlarla sevinir.
Suat Yıldırım : (31-32) Başka her şeyden geçerek O’na tam gönül verin, O’na karşı gelmekten sakının, namazı hakkıyla ifa edin! Ve asla dinlerini parça parça edip kendileri de öbek öbek olan o müşriklerden olmayın! Öyle ki her hizip, kendi yanındakiyle böbürlenmektedir.
Süleyman Ateş : (O ortak koşanlardan olmayın ki onlar) Dinlerini parçaladılar ve bölük bölük oldular. Her parti kendi yanındakiyle sevin(ip övün)mektedir.
Tefhim-ul Kuran : (O müşrikler ki,) Kendi dinlerini fırkalara ayıran ve kendileri de parça parça olmuşlardır; ki her grup kendi elindekiyle övünüp sevinç duymaktadır.
Ümit Şimşek : O müşrikler ki, dinlerini parçalayıp bölük pörçük olmuşlardır; her topluluk kendisininkiyle övünür, durur.
Yaşar Nuri Öztürk : Onlardan ki, dinlerini parçalayıp hizipler/fırkalar haline geldiler. Her hizip kendi elindekiyle sevinip övünür.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]