» 44 / Duhân  34:

Kuran Sırası: 44
İniş Sırası: 64
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59

 » 44 / Duhân  Suresi: 34
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّ (ÎN) = inne : gerçekten
2. هَٰؤُلَاءِ (HÙLEÙ) = hā'ulā'i : şunlar
3. لَيَقُولُونَ (LYGVLVN) = leyeḳūlūne : diyorlar ki
gerçekten | şunlar | diyorlar ki |

[] [] [GVL]
ÎN HÙLEÙ LYGVLVN

inne hā'ulā'i leyeḳūlūne
إن هؤلاء ليقولون

 » 44 / Duhân  Suresi: 34
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne gerçekten Indeed,
هؤلاء | HÙLEÙ hā'ulā'i şunlar these
ليقولون ق و ل | GVL LYGVLVN leyeḳūlūne diyorlar ki surely, they say,

44:34 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

gerçekten | şunlar | diyorlar ki |

[] [] [GVL]
ÎN HÙLEÙ LYGVLVN

inne hā'ulā'i leyeḳūlūne
إن هؤلاء ليقولون

[] [] [ق و ل]

 » 44 / Duhân  Suresi: 34
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne gerçekten Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
هؤلاء | HÙLEÙ hā'ulā'i şunlar these
He,,Lam,Elif,,
5,,30,1,,
DEM – plural demonstrative pronoun
اسم اشارة
ليقولون ق و ل | GVL LYGVLVN leyeḳūlūne diyorlar ki surely, they say,
Lam,Ye,Gaf,Vav,Lam,Vav,Nun,
30,10,100,6,30,6,50,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
اللام لام التوكيد
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ÎN HÙLEÙ LYGVLVN

إن هؤلاء ليقولون

 » 44 / Duhân  Suresi: 34

: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّ: gerçekten | هَٰؤُلَاءِ: şunlar | لَيَقُولُونَ: diyorlar ki |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إن ÎN gerçekten | هؤلاء HÙLEÙ şunlar | ليقولون LYGWLWN diyorlar ki |
Kırık Meal (Okunuş) : |inne: gerçekten | hā'ulā'i: şunlar | leyeḳūlūne: diyorlar ki |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎN: gerçekten | HÙLEÙ: şunlar | LYGVLVN: diyorlar ki |
Abdulbaki Gölpınarlı : Gerçekten de şunlar elbette derler ki.
Adem Uğur : Onlar (müşrikler) diyorlar ki:
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki bunlar şöyle derler:
Ahmet Tekin : Şu kâfirler, elbette diyorlar.
Ahmet Varol : Şüphesiz bunlar diyorlar ki:
Ali Bulaç : Muhakkak, bunlar da diyorlar ki:
Ali Fikri Yavuz : Fakat (Ey Rasûlüm, senin kavmin olan) şunlar diyorlar ki:
Bekir Sadak : (34-36) Dogrusu inkarcilar, «Olum bir defadir, tekrar diriltilmeyecegiz. Eger dogru sozlu iseniz bize babalarimizi getirsenize» derler.
Celal Yıldırım : (34-35) Şüphesiz bunlar (inkarcı sapıklar) diyorlar ki: Ancak bizim ilk ölümümüz var, ötesi yoktur ve biz yeniden dirilip kaldırılacak da değiliz.
Diyanet İşleri : (34-35) Bunlar (müşrikler) diyorlar ki: “İlk ölümümüzden başka bir ölüm yoktur. Biz diriltilecek değiliz.”
Diyanet İşleri (eski) : (34-36) Doğrusu inkarcılar, 'Ölum bir defadır, tekrar diriltilmeyeceğiz. Eğer doğru sözlü iseniz bize babalarımızı getirsenize' derler.
Diyanet Vakfi : (34-36) Onlar (müşrikler) diyorlar ki: İlk ölümümüzden sonra bir şey yoktur. Biz diriltilecek değiliz. Doğru söylüyorsanız, atalarımızı getirin.
Edip Yüksel : Şunlar da diyorlar ki:
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Gerçekten şu kâfirler diyorlar ki:
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Fakat şu (beriki) kafirler diyorlar ki:
Elmalılı Hamdi Yazır : Fakat şu berikiler diyorlar ki:
Fizilal-il Kuran : Bu inkarcılar da diyorlar ki:
Gültekin Onan : Muhakkak, bunlar da diyorlar ki:
Hakkı Yılmaz : (34-36) Şüphesiz Mekkeli ortak koşanlar diyorlar ki: “Bizim sadece ilk ölümümüz var. Biz, tekrar diriltilecek değiliz. Eğer siz doğru kimselerseniz, sözünüzün eri iseniz haydi atalarımızı bize getirin.”
Hasan Basri Çantay : (34-35) Hakıykat, şunlar mutlakaa: «O (ölüm), derler, ilk ölümümüzden başka (bir şey) değildir. Biz yeniden diriltilib kaldırılacak değiliz».
Hayrat Neşriyat : (34-35) (Ey Resûlüm!) Şübhesiz bunlar (o sana inanmayanlar), gerçekten diyorlar ki: 'O (ölüm), ancak (dünyadaki) ilk ölümümüzdür. Biz (bundan sonra) diriltilecek kimseler de değiliz.'
İbni Kesir : Bunlar gerçekten derler ki:
İskender Evrenosoğlu : Gerçekten onlar, mutlaka diyecekler ki.
Muhammed Esed : (Şimdi) bakın, bu (insan)lar derler ki:
Ömer Nasuhi Bilmen : Muhakkak ki, işte onlar elbette diyeceklerdir ki:
Ömer Öngüt : Bunlar ise şöyle diyorlar:
Şaban Piriş : Bunlar ise diyorlar ki:
Suat Yıldırım : (34-36) (Mekke müşrikleri ise), derler ki: "Biz bir kere öldük mü iş biter, artık dirilmemiz mümkün değil. Ama siz dirilme iddianızda tutarlı iseniz, daha önce gelip geçmiş atalarımızı diriltin de görelim!"
Süleyman Ateş : Şunlar (Kureyş kâfirleri) de diyorlar ki:
Tefhim-ul Kuran : Herhalde bunlar da diyorlar ki:
Ümit Şimşek : Şimdi bunlar diyor ki:
Yaşar Nuri Öztürk : Şimdi, şunlar tutmuş diyorlar ki:


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}