» 71 / Nûh  1:

Kuran Sırası: 71
İniş Sırası: 71
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28

 » 71 / Nûh  Suresi: 1
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّا (ÎNE) = innā : elbette biz
2. أَرْسَلْنَا (ÊRSLNE) = erselnā : gönderdik
3. نُوحًا (NVḪE) = nūHen : Nuh'u
4. إِلَىٰ (ÎL) = ilā :
5. قَوْمِهِ (GVMH) = ḳavmihi : kavmine
6. أَنْ (ÊN) = en : diye
7. أَنْذِرْ (ÊNZ̃R) = enƶir : uyar
8. قَوْمَكَ (GVMK) = ḳavmeke : kavmini
9. مِنْ (MN) = min :
10. قَبْلِ (GBL) = ḳabli : önce
11. أَنْ (ÊN) = en :
12. يَأْتِيَهُمْ (YÊTYHM) = ye'tiyehum : onlara gelmeden
13. عَذَابٌ (AZ̃EB) = ǎƶābun : bir azab
14. أَلِيمٌ (ÊLYM) = elīmun : acıklı
elbette biz | gönderdik | Nuh'u | | kavmine | diye | uyar | kavmini | | önce | | onlara gelmeden | bir azab | acıklı |

[] [RSL] [] [] [GVM] [] [NZ̃R] [GVM] [] [GBL] [] [ETY] [AZ̃B] [ELM]
ÎNE ÊRSLNE NVḪE ÎL GVMH ÊN ÊNZ̃R GVMK MN GBL ÊN YÊTYHM AZ̃EB ÊLYM

innā erselnā nūHen ilā ḳavmihi en enƶir ḳavmeke min ḳabli en ye'tiyehum ǎƶābun elīmun
إنا أرسلنا نوحا إلى قومه أن أنذر قومك من قبل أن يأتيهم عذاب أليم

 » 71 / Nûh  Suresi: 1
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إنا | ÎNE innā elbette biz Indeed, We
أرسلنا ر س ل | RSL ÊRSLNE erselnā gönderdik [We] sent
نوحا | NVḪE nūHen Nuh'u Nuh
إلى | ÎL ilā to
قومه ق و م | GVM GVMH ḳavmihi kavmine his people,
أن | ÊN en diye that
أنذر ن ذ ر | NZ̃R ÊNZ̃R enƶir uyar """Warn"
قومك ق و م | GVM GVMK ḳavmeke kavmini your people
من | MN min from
قبل ق ب ل | GBL GBL ḳabli önce before
أن | ÊN en [that]
يأتيهم ا ت ي | ETY YÊTYHM ye'tiyehum onlara gelmeden comes to them
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābun bir azab a punishment
أليم ا ل م | ELM ÊLYM elīmun acıklı "painful."""

71:1 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

elbette biz | gönderdik | Nuh'u | | kavmine | diye | uyar | kavmini | | önce | | onlara gelmeden | bir azab | acıklı |

[] [RSL] [] [] [GVM] [] [NZ̃R] [GVM] [] [GBL] [] [ETY] [AZ̃B] [ELM]
ÎNE ÊRSLNE NVḪE ÎL GVMH ÊN ÊNZ̃R GVMK MN GBL ÊN YÊTYHM AZ̃EB ÊLYM

innā erselnā nūHen ilā ḳavmihi en enƶir ḳavmeke min ḳabli en ye'tiyehum ǎƶābun elīmun
إنا أرسلنا نوحا إلى قومه أن أنذر قومك من قبل أن يأتيهم عذاب أليم

[] [ر س ل] [] [] [ق و م] [] [ن ذ ر] [ق و م] [] [ق ب ل] [] [ا ت ي] [ع ذ ب] [ا ل م]

 » 71 / Nûh  Suresi: 1
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إنا | ÎNE innā elbette biz Indeed, We
,Nun,Elif,
,50,1,
ACC – accusative particle
PRON – 1st person plural object pronoun
حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
أرسلنا ر س ل | RSL ÊRSLNE erselnā gönderdik [We] sent
,Re,Sin,Lam,Nun,Elif,
,200,60,30,50,1,
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
نوحا | NVḪE nūHen Nuh'u Nuh
Nun,Vav,Ha,Elif,
50,6,8,1,
"PN – accusative masculine proper noun → Nuh"
اسم علم منصوب
إلى | ÎL ilā to
,Lam,,
,30,,
P – preposition
حرف جر
قومه ق و م | GVM GVMH ḳavmihi kavmine his people,
Gaf,Vav,Mim,He,
100,6,40,5,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أن | ÊN en diye that
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
أنذر ن ذ ر | NZ̃R ÊNZ̃R enƶir uyar """Warn"
,Nun,Zel,Re,
,50,700,200,
V – 2nd person masculine singular (form IV) imperative verb
فعل أمر
قومك ق و م | GVM GVMK ḳavmeke kavmini your people
Gaf,Vav,Mim,Kef,
100,6,40,20,
N – accusative masculine noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
اسم منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
من | MN min from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
قبل ق ب ل | GBL GBL ḳabli önce before
Gaf,Be,Lam,
100,2,30,
N – genitive noun
اسم مجرور
أن | ÊN en [that]
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
يأتيهم ا ت ي | ETY YÊTYHM ye'tiyehum onlara gelmeden comes to them
Ye,,Te,Ye,He,Mim,
10,,400,10,5,40,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع منصوب و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābun bir azab a punishment
Ayn,Zel,Elif,Be,
70,700,1,2,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
أليم ا ل م | ELM ÊLYM elīmun acıklı "painful."""
,Lam,Ye,Mim,
,30,10,40,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّا: elbette biz | أَرْسَلْنَا: gönderdik | نُوحًا: Nuh'u | إِلَىٰ: | قَوْمِهِ: kavmine | أَنْ: diye | أَنْذِرْ: uyar | قَوْمَكَ: kavmini | مِنْ: | قَبْلِ: önce | أَنْ: | يَأْتِيَهُمْ: onlara gelmeden | عَذَابٌ: bir azab | أَلِيمٌ: acıklı |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إنا ÎNE elbette biz | أرسلنا ÊRSLNE gönderdik | نوحا NWḪE Nuh'u | إلى ÎL | قومه GWMH kavmine | أن ÊN diye | أنذر ÊNZ̃R uyar | قومك GWMK kavmini | من MN | قبل GBL önce | أن ÊN | يأتيهم YÊTYHM onlara gelmeden | عذاب AZ̃EB bir azab | أليم ÊLYM acıklı |
Kırık Meal (Okunuş) : |innā: elbette biz | erselnā: gönderdik | nūHen: Nuh'u | ilā: | ḳavmihi: kavmine | en: diye | enƶir: uyar | ḳavmeke: kavmini | min: | ḳabli: önce | en: | ye'tiyehum: onlara gelmeden | ǎƶābun: bir azab | elīmun: acıklı |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎNE: elbette biz | ÊRSLNE: gönderdik | NVḪE: Nuh'u | ÎL: | GVMH: kavmine | ÊN: diye | ÊNZ̃R: uyar | GVMK: kavmini | MN: | GBL: önce | ÊN: | YÊTYHM: onlara gelmeden | AZ̃EB: bir azab | ÊLYM: acıklı |
Abdulbaki Gölpınarlı : Şüphe yok ki biz, onlara elemli bir azap gelmeden korkut kavmini diye göndermiştik Nûh'u, kavmine.
Adem Uğur : Kendilerine yakıcı bir azap gelmeden önce kavmini uyar, diye Nuh'u kendi kavmine gönderdik.
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki biz Nuh'u: "Kendilerine feci bir azap gelmeden önce kavmini uyar" diye, halkına irsâl ettik.
Ahmet Tekin : Nûh’u, kavmine peygamberlik göreviyle özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere gönderdik. 'Kendilerine can yakıp inleten müthiş bir azap gelmeden önce, kavmini uyar.' dedik.
Ahmet Varol : Doğrusu biz Nuh'u: 'Kavmini, kendilerine acıklı azap gelmeden önce uyar' diye kavmine gönderdik.
Ali Bulaç : Şüphesiz, biz Nuh'u; "Kavmini, onlara acı bir azab gelmeden evvel uyar" diye kendi kavmine (peygamber olarak) gönderdik.
Ali Fikri Yavuz : Gerçekten biz, Nûh’u kavmine gönderdik: “-Kavmine acıklı bir azab gelmezden önce onları korkut” diye...
Bekir Sadak : «illetine can yakici bir azap gelmezden once onlari uyar» diye Nuh'u milletine gonderdik.
Celal Yıldırım : Şüphesiz ki biz, Nuh'u kendi milletine peygamber olarak gönderdik de, elem verici bir azâb gelmeden önce onları uyar, (dedik).
Diyanet İşleri : Şüphesiz biz Nûh’u, kavmine, “Kendilerine elem dolu bir azap gelmeden önce kavmini uyar” diye peygamber olarak gönderdik.
Diyanet İşleri (eski) : 'Milletine can yakıcı bir azap gelmezden önce onları uyar' diye Nuh'u milletine gönderdik.
Diyanet Vakfi : Kendilerine yakıcı bir azap gelmeden önce kavmini uyar, diye Nuh'u kendi kavmine gönderdik.
Edip Yüksel : 'Kendilerine acı azap gelmezden önce halkını uyar,' diye Nuh'u halkına gönderdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Gerçekten biz Nûh'u kavmine gönderdik, «kavmine acı bir azap gelmezden önce onları uyar» diye.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Haberiniz olsun ki, Biz Nuh'u: «Kendilerine elim bir azap gelmeden önce kavmini uyar!» diye kavmine gönderdik.
Elmalılı Hamdi Yazır : Haberiniz olsun ki biz Nuhu kavmına gönderdik, kavmını inzar et diye, gelmezden evvel onlara bir azâbı elîm
Fizilal-il Kuran : Milletine can yakıcı bir azab gelmezden önce onları uyar diye Nuh'u milletine peygamber olarak gönderdik.
Gültekin Onan : Şüphesiz biz Nuh'u; "Kavmini onlara acı bir azab gelmeden evvel uyar" diye kendi kavmine (peygamber olarak) gönderdik.
Hakkı Yılmaz : Şüphesiz Biz, kendilerine çok acıklı bir azap gelmezden önce, toplumunu uyar diye Nûh'u toplumuna elçi gönderdik.
Hasan Basri Çantay : Hakıykat, biz Nuuhu kavmine gönderdik. «Kendilerine elem verici bir azâb gelmezden evvel kavmini (onunla) korkut» diye.
Hayrat Neşriyat : Şübhesiz ki biz Nûh’u kavmine: 'Kendilerine çok elemli bir azab gelmeden önce, kavmini korkut!' diye gönderdik.
İbni Kesir : Doğrusu Biz; Nuh'u kavmine gönderdik. Kendilerine elim bir azab gelmezden önce kavmini uyar, diye.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki Biz, Hz. Nuh'u kendi kavmine: “Kavmini onlara, elîm azap gelmeden önce uyar.” diye (resûl olarak) gönderdik.
Muhammed Esed : Biz Nuh'u kendi toplumuna göndererek "Başlarına şiddetli bir azap gelmeden halkını uyar!" diye (emrettik).
Ömer Nasuhi Bilmen : Muhakkak ki, Nûh'u kavmine gönderdik, kendilerine bir elîm azap gelmeden evvel kavmini korkut diye.
Ömer Öngüt : Kendilerine yakıcı bir azap gelmezden önce kavmini uyar diye Nuh'u kendi kavmine gönderdik.
Şaban Piriş : Kendilerine acı bir azap gelmeden önce kavmini uyar diye Nuh’u kavmine göndermiştik.
Suat Yıldırım : Biz Nûh’u kendi milletine peygamber olarak gönderip: "Gayet acı bir azap başlarına gelip çatmadan önce halkını uyar!" dedik.
Süleyman Ateş : Biz Nûh'u kavmine gönderdik: "Onlara acı bir azâb gelmezden önce kavmini uyar," diye.
Tefhim-ul Kuran : Hiç şüphesiz, biz Nuh'u; «Kavmini, onlara acı bir azab gelmeden evvel uyarıp korkut» diye kendi kavmine (peygamber olarak) gönderdik.
Ümit Şimşek : 'Başlarına acı bir azap gelmeden önce onları uyar' diye, Biz Nuh'u kavmine gönderdik.
Yaşar Nuri Öztürk : Biz, Nûh'u, "Toplumunu, kendilerine korkunç bir azap gelmeden önce uyar!" diye kavmine gönderdik.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}