» 35 / Fâtir  14:

Kuran Sırası: 35
İniş Sırası: 43
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45

 » 35 / Fâtir  Suresi: 14
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنْ (ÎN) = in : eğer
2. تَدْعُوهُمْ (TD̃AVHM) = ted'ǔhum : onları çağırsanız
3. لَا (LE) = lā :
4. يَسْمَعُوا (YSMAVE) = yesmeǔ : işitmezler
5. دُعَاءَكُمْ (D̃AEÙKM) = duǎā'ekum : sizin çağırmanızı
6. وَلَوْ (VLV) = velev : şayet
7. سَمِعُوا (SMAVE) = semiǔ : işitseler bile
8. مَا (ME) = mā :
9. اسْتَجَابُوا (ESTCEBVE) = stecābū : cevap veremezler
10. لَكُمْ (LKM) = lekum : size
11. وَيَوْمَ (VYVM) = ve yevme : ve günü
12. الْقِيَامَةِ (ELGYEMT) = l-ḳiyāmeti : kıyamet
13. يَكْفُرُونَ (YKFRVN) = yekfurūne : inkar ederler
14. بِشِرْكِكُمْ (BŞRKKM) = bişirkikum : sizin ortak koşmanızı
15. وَلَا (VLE) = ve lā : ve
16. يُنَبِّئُكَ (YNBÙK) = yunebbiuke : hiç kimse sana haber veremez
17. مِثْلُ (MS̃L) = miṧlu : gibi
18. خَبِيرٍ (ḢBYR) = ḣabīrin : herşeyi bilen
eğer | onları çağırsanız | | işitmezler | sizin çağırmanızı | şayet | işitseler bile | | cevap veremezler | size | ve günü | kıyamet | inkar ederler | sizin ortak koşmanızı | ve | hiç kimse sana haber veremez | gibi | herşeyi bilen |

[] [D̃AV] [] [SMA] [D̃AV] [] [SMA] [] [CVB] [] [YVM] [GVM] [KFR] [ŞRK] [] [NBE] [MS̃L] [ḢBR]
ÎN TD̃AVHM LE YSMAVE D̃AEÙKM VLV SMAVE ME ESTCEBVE LKM VYVM ELGYEMT YKFRVN BŞRKKM VLE YNBÙK MS̃L ḢBYR

in ted'ǔhum yesmeǔ duǎā'ekum velev semiǔ stecābū lekum ve yevme l-ḳiyāmeti yekfurūne bişirkikum ve lā yunebbiuke miṧlu ḣabīrin
إن تدعوهم لا يسمعوا دعاءكم ولو سمعوا ما استجابوا لكم ويوم القيامة يكفرون بشرككم ولا ينبئك مثل خبير

 » 35 / Fâtir  Suresi: 14
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN in eğer If
تدعوهم د ع و | D̃AV TD̃AVHM ted'ǔhum onları çağırsanız you invoke them
لا | LE not
يسمعوا س م ع | SMA YSMAVE yesmeǔ işitmezler they hear
دعاءكم د ع و | D̃AV D̃AEÙKM duǎā'ekum sizin çağırmanızı "your call;"
ولو | VLV velev şayet and if
سمعوا س م ع | SMA SMAVE semiǔ işitseler bile they heard,
ما | ME not
استجابوا ج و ب | CVB ESTCEBVE stecābū cevap veremezler they (would) respond
لكم | LKM lekum size to you.
ويوم ي و م | YVM VYVM ve yevme ve günü And (on the) Day
القيامة ق و م | GVM ELGYEMT l-ḳiyāmeti kıyamet (of) the Resurrection
يكفرون ك ف ر | KFR YKFRVN yekfurūne inkar ederler they will deny
بشرككم ش ر ك | ŞRK BŞRKKM bişirkikum sizin ortak koşmanızı your association.
ولا | VLE ve lā ve And none
ينبئك ن ب ا | NBE YNBÙK yunebbiuke hiç kimse sana haber veremez can inform you
مثل م ث ل | MS̃L MS̃L miṧlu gibi like
خبير خ ب ر | ḢBR ḢBYR ḣabīrin herşeyi bilen (the) All-Aware.

35:14 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

eğer | onları çağırsanız | | işitmezler | sizin çağırmanızı | şayet | işitseler bile | | cevap veremezler | size | ve günü | kıyamet | inkar ederler | sizin ortak koşmanızı | ve | hiç kimse sana haber veremez | gibi | herşeyi bilen |

[] [D̃AV] [] [SMA] [D̃AV] [] [SMA] [] [CVB] [] [YVM] [GVM] [KFR] [ŞRK] [] [NBE] [MS̃L] [ḢBR]
ÎN TD̃AVHM LE YSMAVE D̃AEÙKM VLV SMAVE ME ESTCEBVE LKM VYVM ELGYEMT YKFRVN BŞRKKM VLE YNBÙK MS̃L ḢBYR

in ted'ǔhum yesmeǔ duǎā'ekum velev semiǔ stecābū lekum ve yevme l-ḳiyāmeti yekfurūne bişirkikum ve lā yunebbiuke miṧlu ḣabīrin
إن تدعوهم لا يسمعوا دعاءكم ولو سمعوا ما استجابوا لكم ويوم القيامة يكفرون بشرككم ولا ينبئك مثل خبير

[] [د ع و] [] [س م ع] [د ع و] [] [س م ع] [] [ج و ب] [] [ي و م] [ق و م] [ك ف ر] [ش ر ك] [] [ن ب ا] [م ث ل] [خ ب ر]

 » 35 / Fâtir  Suresi: 14
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN in eğer If
,Nun,
,50,
COND – conditional particle
حرف شرط
تدعوهم د ع و | D̃AV TD̃AVHM ted'ǔhum onları çağırsanız you invoke them
Te,Dal,Ayn,Vav,He,Mim,
400,4,70,6,5,40,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
لا | LE not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يسمعوا س م ع | SMA YSMAVE yesmeǔ işitmezler they hear
Ye,Sin,Mim,Ayn,Vav,Elif,
10,60,40,70,6,1,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
دعاءكم د ع و | D̃AV D̃AEÙKM duǎā'ekum sizin çağırmanızı "your call;"
Dal,Ayn,Elif,,Kef,Mim,
4,70,1,,20,40,
N – accusative masculine noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ولو | VLV velev şayet and if
Vav,Lam,Vav,
6,30,6,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
COND – conditional particle
الواو عاطفة
حرف شرط
سمعوا س م ع | SMA SMAVE semiǔ işitseler bile they heard,
Sin,Mim,Ayn,Vav,Elif,
60,40,70,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ما | ME not
Mim,Elif,
40,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
استجابوا ج و ب | CVB ESTCEBVE stecābū cevap veremezler they (would) respond
Elif,Sin,Te,Cim,Elif,Be,Vav,Elif,
1,60,400,3,1,2,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form X) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لكم | LKM lekum size to you.
Lam,Kef,Mim,
30,20,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
ويوم ي و م | YVM VYVM ve yevme ve günü And (on the) Day
Vav,Ye,Vav,Mim,
6,10,6,40,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine noun → Day of Resurrection"
الواو عاطفة
اسم منصوب
القيامة ق و م | GVM ELGYEMT l-ḳiyāmeti kıyamet (of) the Resurrection
Elif,Lam,Gaf,Ye,Elif,Mim,Te merbuta,
1,30,100,10,1,40,400,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
يكفرون ك ف ر | KFR YKFRVN yekfurūne inkar ederler they will deny
Ye,Kef,Fe,Re,Vav,Nun,
10,20,80,200,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بشرككم ش ر ك | ŞRK BŞRKKM bişirkikum sizin ortak koşmanızı your association.
Be,Şın,Re,Kef,Kef,Mim,
2,300,200,20,20,40,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
جار ومجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ولا | VLE ve lā ve And none
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
ينبئك ن ب ا | NBE YNBÙK yunebbiuke hiç kimse sana haber veremez can inform you
Ye,Nun,Be,,Kef,
10,50,2,,20,
V – 3rd person masculine singular (form II) imperfect verb
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
مثل م ث ل | MS̃L MS̃L miṧlu gibi like
Mim,Se,Lam,
40,500,30,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
خبير خ ب ر | ḢBR ḢBYR ḣabīrin herşeyi bilen (the) All-Aware.
Hı,Be,Ye,Re,
600,2,10,200,
ADJ – genitive masculine singular indefinite adjective
صفة مجرورة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنْ: eğer | تَدْعُوهُمْ: onları çağırsanız | لَا: | يَسْمَعُوا: işitmezler | دُعَاءَكُمْ: sizin çağırmanızı | وَلَوْ: şayet | سَمِعُوا: işitseler bile | مَا: | اسْتَجَابُوا: cevap veremezler | لَكُمْ: size | وَيَوْمَ: ve günü | الْقِيَامَةِ: kıyamet | يَكْفُرُونَ: inkar ederler | بِشِرْكِكُمْ: sizin ortak koşmanızı | وَلَا: ve | يُنَبِّئُكَ: hiç kimse sana haber veremez | مِثْلُ: gibi | خَبِيرٍ: herşeyi bilen |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إن ÎN eğer | تدعوهم TD̃AWHM onları çağırsanız | لا LE | يسمعوا YSMAWE işitmezler | دعاءكم D̃AEÙKM sizin çağırmanızı | ولو WLW şayet | سمعوا SMAWE işitseler bile | ما ME | استجابوا ESTCEBWE cevap veremezler | لكم LKM size | ويوم WYWM ve günü | القيامة ELGYEMT kıyamet | يكفرون YKFRWN inkar ederler | بشرككم BŞRKKM sizin ortak koşmanızı | ولا WLE ve | ينبئك YNBÙK hiç kimse sana haber veremez | مثل MS̃L gibi | خبير ḢBYR herşeyi bilen |
Kırık Meal (Okunuş) : |in: eğer | ted'ǔhum: onları çağırsanız | : | yesmeǔ: işitmezler | duǎā'ekum: sizin çağırmanızı | velev: şayet | semiǔ: işitseler bile | : | stecābū: cevap veremezler | lekum: size | ve yevme: ve günü | l-ḳiyāmeti: kıyamet | yekfurūne: inkar ederler | bişirkikum: sizin ortak koşmanızı | ve lā: ve | yunebbiuke: hiç kimse sana haber veremez | miṧlu: gibi | ḣabīrin: herşeyi bilen |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎN: eğer | TD̃AVHM: onları çağırsanız | LE: | YSMAVE: işitmezler | D̃AEÙKM: sizin çağırmanızı | VLV: şayet | SMAVE: işitseler bile | ME: | ESTCEBVE: cevap veremezler | LKM: size | VYVM: ve günü | ELGYEMT: kıyamet | YKFRVN: inkar ederler | BŞRKKM: sizin ortak koşmanızı | VLE: ve | YNBÙK: hiç kimse sana haber veremez | MS̃L: gibi | ḢBYR: herşeyi bilen |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onları çağırsanız çağırışınızı duymazlar, imkân olsa da duysalar cevap veremezler size ve kıyâmet gününde de şirk koşmanızı inkâr ederler ve hiçbir şey, her şeyden haberdâr olan gibi haber veremez sana.
Adem Uğur : Eğer onları (putları) çağırırsanız, sizin çağırmanızı işitmezler. Faraza işitseler bile, size cevap veremezler. Kıyamet günü de sizin ortak koşmanızı reddederler. (Bu gerçeği) sana, her şeyden haberi olan (Allah) gibi hiç kimse haber veremez.
Ahmed Hulusi : Eğer onlara seslenirseniz, sizin çağrınızı işitmezler! Diyelim ki işitseler, size cevap veremezler! (Üstelik) kıyamet sürecinde, sizin onlara tanrılık atfetmenizi inkâr ederler. . . Habiyr'in (haberdar olanın) benzeri (kimse) sana haber veremez.
Ahmet Tekin : Eğer onlara, putlara dua ederseniz sizin duanızı işitmezler. Faraza işitseler bile, sizin dualarınızı, dileklerinizi, isteklerinizi yerine getiremezler. Kıyamet günü de, kendilerini, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah’a ortak koştuğunuzu inkâr ederler. Bu gerçeği sana, gizli-açık her şeyden haberdar olan Allah gibi, hiç kimse, detaylarıyla haber veremez.
Ahmet Varol : Siz onları çağırsanız çağrınızı duymazlar. Duysalar bile size cevap veremezler. Kıyamet gününde de sizin ortak koşmanızı inkar ederler. San hiç kimse her şeyden haberdar olan (Allah) gibi haber veremez.
Ali Bulaç : Eğer onlara dua ederseniz, duanızı işitmezler, işitseler bile size cevap veremezler. Kıyamet gününde ise, sizin şirk koşmanızı tanımayacaklardır. (Bunu her şeyden) Haberi olan Allah gibi sana (hiç kimse) haber vermez.
Ali Fikri Yavuz : Kendilerine (putlara) dua ederseniz duanızı işitmezler. (Farz-ı muhal) işitseler bile, size cevap veremezler, kıyamet gününde de şirkinizi (kendilerine ibadet ettiğinizi) inkâr ederler. Sana Habîr= her şeyden haberdar olan (Allah) gibi gerçek haber veren olmaz.
Bekir Sadak : Onlari cagirirsaniz, cagrinizi isitmezler; isitmis olsalar bile size cevap veremezler; ama kiyamet gunu sizin ortak kosmanizi inkar ederler. Hersyeden haberdar olan Allah gibi, sana kimse haber vermez. *
Celal Yıldırım : Onlara (el açıp) yalvararak duâ etseniz, duanızı işitmezler, işitseler bile size cevap veremezler. Kıyamet gününde ise sizin (onları Allah'a) ortak koşmanızı inkâr ve reddederler. (Her şeyden) haberli olan (Allah) gibi (hiçbir şey) sana haber veremez..
Diyanet İşleri : Eğer onları çağırsanız, çağrınızı duymazlar. Duysalar bile çağrınıza karşılık veremezler. Kıyamet günü de sizin ortak koştuğunuzu inkâr ederler. Bunları sana hiç kimse, hakkıyla haberdar olan (Allah) gibi haber veremez.
Diyanet İşleri (eski) : Onları çağırırsanız, çağrınızı işitmezler; işitmiş olsalar bile size cevap veremezler; ama kıyamet günü sizin ortak koşmanızı inkar ederler. Herşeyden haberdar olan Allah gibi, sana kimse haber vermez.
Diyanet Vakfi : Eğer onları (putları) çağırırsanız, sizin çağırmanızı işitmezler. Faraza işitseler bile, size cevap veremezler. Kıyamet günü de sizin ortak koşmanızı reddederler. (Bu gerçeği) sana, her şeyden haberi olan (Allah) gibi hiç kimse haber veremez.
Edip Yüksel : Onları çağırsanız sizin çağrınızı işitemezler. İşitseler bile size cevap veremezler. Diriliş gününde de sizin ortak koşmanızı inkar ederler. Her şeyden Haberi Olan gibi kimse sana haber veremez.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Kendilerine dua ederseniz duanızı işitmezler. İşitseler bile size cevabını veremezler. Kıyamet günü de kendilerini Allah'a ortak koştuğunuzu inkâr ederler. Sana her şeyden haberdar olan (Allah) gibi bir haber veren olmaz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Kendilerine dua ederseniz, duanızı işitmezler. İşitseler bile size cevabını veremezler. Kıyamet günü de kendilerini Allah'a ortak koştuğunuzu inkar ederler. Sana, herşeyden haberdar olan (Allah) gibi, haber veren olmaz.
Elmalılı Hamdi Yazır : Kendilerine duâ ederseniz duânızı işitmezler, işitseler bile size cevabını veremezler, Kıyamet günü de şirkinize küfrederler, sana bir habîr gibi haber veren olmaz
Fizilal-il Kuran : Eğer onları imdadınıza çağırırsanız, çağrınızı işitmezler. Sesinizi işitseler bile size karşılık veremezler. Üstelik kıyamet günü, sizin kendilerini Allah'a ortak koşmuş olmanızı reddederler. Hiç kimse, her şeyin içyüzünü bilen Allah gibi sana haber vermez.
Gültekin Onan : Eğer onlara dua ederseniz, duanızı işitmezler, işitseler bile size cevap veremezler. Kıyamet gününde ise, sizin şirk koşmanızı tanımayacaklardır (yekfürune). (Bunu her şeyden) Haberi olan Tanrı gibi sana (hiç kimse) haber vermez.
Hakkı Yılmaz : (13,14) "Allah, geceyi gündüze sokuyor, gündüzü de geceye sokuyor. Güneşi ve ayı insanlığın yararlanacağı yapı ve işleyişte yaratmıştır. Hepsi adı konmuş bir müddet için akıp gidiyor. İşte bu, mülk Kendisinin olan sizin Rabbiniz Allah’tır. O'nun astlarından yakardığınız kimseler bir hurma çekirdeğinin zarına bile sahip olamazlar. Onları çağırırsanız, onlar çağrınızı işitmezler; işitseler bile size cevap veremezler, Kıyâmet günü de ortak koştuğunuzu kabul etmezler. Sana her şeyden haberdar olan Allah gibi kimse haber veremez. "
Hasan Basri Çantay : Eğer onlara düâ ederseniz duanızı işitmezler, (bilfarz) işitseler bile size cevab vermezler. Kıyamet gününde de onlar sizin müşrikliğinizi tanımayacaklardır. Her şeyden hakkıyle haberdâr olan (Allah) gibi sana (hakıykatı hiçbir şey) haber vermez.
Hayrat Neşriyat : Eğer onlara yalvarsanız, sizin duânızı işitemezler. İşitseler bile size cevab veremezler. Hâlbuki kıyâmet günü, sizin (onları Allah’a) ortak koşmanızı inkâr ederler. Ve(hiçkimse) sana, herşeyden haberdâr olan (Allah) gibi haber veremez.
İbni Kesir : Onları çağırsanız; çağrınızı işitmezler. İşitseler dahi size cevap veremezler. Kıyamet günü de şirk koşmanızı inkar ederler. Haberdar olan gibi, kimse sana haber veremez.
İskender Evrenosoğlu : Eğer onlara dua ederseniz sizi, dualarınızı işitmezler. Şâyet işitmiş olsalar (bile) size icabet edemezler. Kıyâmet günü sizin şirkinizi inkâr edecekler. Ve sana bunun (bu haberin) mislini (benzerini) verecek (kimse, şey) bulunmaz (Allah'tan başkası haber veremez).
Muhammed Esed : Onlara yalvarırsanız çağrınızı duymazlar; duyabilseler bile size cevap ver(e)mezler. Ve (üstelik) Kıyamet Günü onları Allah ile eş tutmanızı kabul etmezler. Hiç kimse her şeyi bilen kadar size (gerçeği) göstermez.
Ömer Nasuhi Bilmen : Eğer onlara dua etseniz, duanızı işitemezler ve işitebilseler bile sizin için cevap veremezler ve Kıyamet gününde de sizin şirkinizi inkar ederler ve sana bihakkın haber veren gibi bir haber veren olamaz.
Ömer Öngüt : Onları çağırırsanız, çağrınızı işitmezler. Faraza işitseler bile size cevap veremezler. Kıyamet gününde de şirk koşmanızı inkâr ederler. Her şeyden haberdar olan Allah gibi sana hiç kimse haber veremez.
Şaban Piriş : Onlara dua etseniz bile sizin duanızı duymazlar, duysalar da size cevap veremezler. Kıyamet günü sizin ortak koşmanızı inkar ederler. Herşeyden haberi olan gibi sana kimse haber veremez.
Suat Yıldırım : Şayet siz onlara seslenirseniz çağrınızı işitemezler. Faraza işitseler bile size cevap veremezler. Kıyamet günü ise sizin kendilerini, ibadette Allah’a ortak saymanızı reddedeceklerdir. Hiç kimse sana, her şeyi bilen Allah’ın gerçekleri bildirmesi gibi haber veremez.
Süleyman Ateş : Onları çağırsanız sizin çağırmanızı işitmezler. İşitseler bile size cevap veremezler. Kıyâmet günü de, sizin (onları Allah'a) ortak koşmanızı tanımazlar. Hiç kimse sana, herşeyi bilen (Allâh) gibi gerçekleri haber veremez.
Tefhim-ul Kuran : Eğer onlara dua ederseniz, duanızı işitmezler, işitseler bile size cevap veremezler. Kıyamet gününde ise, sizin şirk koşmanızı tanımayacaklardır. (Bunu her şeyden) Haberi olan Allah gibi sana (hiç kimse) haber vermez.
Ümit Şimşek : Onlara dua etseniz, duanızı işitmezler. İşitseler de cevap veremezler. Kıyamet gününde ise sizin onlara yakıştırdığınız ortaklığı reddederler. Herşeyden haberdar olan Allah gibi sana bilgi veren olmaz.
Yaşar Nuri Öztürk : Onlara çağırsanız, çağrınızı duymazlar. Duysalar da size cevap veremezler. Kıyamet günü de sizin onları ortak koştuğunuzu inkâr ederler. Hiç kimse sana, Habîr olan Allah'ın verdiği gibi haber veremez.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}