» 35 / Fâtir  7:

Kuran Sırası: 35
İniş Sırası: 43
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45

 » 35 / Fâtir  Suresi: 7
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
2. كَفَرُوا (KFRVE) = keferū : inkar eden(ler)
3. لَهُمْ (LHM) = lehum : onlar için vardır
4. عَذَابٌ (AZ̃EB) = ǎƶābun : bir azab
5. شَدِيدٌ (ŞD̃YD̃) = şedīdun : çetin
6. وَالَّذِينَ (VELZ̃YN) = velleƶīne : kimseler ise
7. امَنُوا ( ËMNVE) = āmenū : inanan(lar)
8. وَعَمِلُوا (VAMLVE) = ve ǎmilū : ve yapanlar
9. الصَّالِحَاتِ (ELṦELḪET) = S-SāliHāti : iyi işler
10. لَهُمْ (LHM) = lehum : onlara vardır
11. مَغْفِرَةٌ (MĞFRT) = meğfiratun : mağfiret
12. وَأَجْرٌ (VÊCR) = ve ecrun : ve bir mükafat
13. كَبِيرٌ (KBYR) = kebīrun : büyük
kimseler | inkar eden(ler) | onlar için vardır | bir azab | çetin | kimseler ise | inanan(lar) | ve yapanlar | iyi işler | onlara vardır | mağfiret | ve bir mükafat | büyük |

[] [KFR] [] [AZ̃B] [ŞD̃D̃] [] [EMN] [AML] [ṦLḪ] [] [ĞFR] [ECR] [KBR]
ELZ̃YN KFRVE LHM AZ̃EB ŞD̃YD̃ VELZ̃YN ËMNVE VAMLVE ELṦELḪET LHM MĞFRT VÊCR KBYR

elleƶīne keferū lehum ǎƶābun şedīdun velleƶīne āmenū ve ǎmilū S-SāliHāti lehum meğfiratun ve ecrun kebīrun
الذين كفروا لهم عذاب شديد والذين آمنوا وعملوا الصالحات لهم مغفرة وأجر كبير

 » 35 / Fâtir  Suresi: 7
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler Those who
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden(ler) disbelieve,
لهم | LHM lehum onlar için vardır for them
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābun bir azab (will be) a punishment
شديد ش د د | ŞD̃D̃ ŞD̃YD̃ şedīdun çetin severe,
والذين | VELZ̃YN velleƶīne kimseler ise and those
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū inanan(lar) who believe
وعملوا ع م ل | AML VAMLVE ve ǎmilū ve yapanlar and do
الصالحات ص ل ح | ṦLḪ ELṦELḪET S-SāliHāti iyi işler righteous deeds,
لهم | LHM lehum onlara vardır for them
مغفرة غ ف ر | ĞFR MĞFRT meğfiratun mağfiret (will be) forgiveness
وأجر ا ج ر | ECR VÊCR ve ecrun ve bir mükafat and a reward
كبير ك ب ر | KBR KBYR kebīrun büyük great.

35:7 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

kimseler | inkar eden(ler) | onlar için vardır | bir azab | çetin | kimseler ise | inanan(lar) | ve yapanlar | iyi işler | onlara vardır | mağfiret | ve bir mükafat | büyük |

[] [KFR] [] [AZ̃B] [ŞD̃D̃] [] [EMN] [AML] [ṦLḪ] [] [ĞFR] [ECR] [KBR]
ELZ̃YN KFRVE LHM AZ̃EB ŞD̃YD̃ VELZ̃YN ËMNVE VAMLVE ELṦELḪET LHM MĞFRT VÊCR KBYR

elleƶīne keferū lehum ǎƶābun şedīdun velleƶīne āmenū ve ǎmilū S-SāliHāti lehum meğfiratun ve ecrun kebīrun
الذين كفروا لهم عذاب شديد والذين آمنوا وعملوا الصالحات لهم مغفرة وأجر كبير

[] [ك ف ر] [] [ع ذ ب] [ش د د] [] [ا م ن] [ع م ل] [ص ل ح] [] [غ ف ر] [ا ج ر] [ك ب ر]

 » 35 / Fâtir  Suresi: 7
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler Those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden(ler) disbelieve,
Kef,Fe,Re,Vav,Elif,
20,80,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لهم | LHM lehum onlar için vardır for them
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābun bir azab (will be) a punishment
Ayn,Zel,Elif,Be,
70,700,1,2,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
شديد ش د د | ŞD̃D̃ ŞD̃YD̃ şedīdun çetin severe,
Şın,Dal,Ye,Dal,
300,4,10,4,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
والذين | VELZ̃YN velleƶīne kimseler ise and those
Vav,Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
6,1,30,700,10,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – masculine plural relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
آمنوا ا م ن | EMN ËMNVE āmenū inanan(lar) who believe
,Mim,Nun,Vav,Elif,
,40,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وعملوا ع م ل | AML VAMLVE ve ǎmilū ve yapanlar and do
Vav,Ayn,Mim,Lam,Vav,Elif,
6,70,40,30,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الصالحات ص ل ح | ṦLḪ ELṦELḪET S-SāliHāti iyi işler righteous deeds,
Elif,Lam,Sad,Elif,Lam,Ha,Elif,Te,
1,30,90,1,30,8,1,400,
N – genitive feminine plural active participle
اسم مجرور
لهم | LHM lehum onlara vardır for them
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
مغفرة غ ف ر | ĞFR MĞFRT meğfiratun mağfiret (will be) forgiveness
Mim,Ğayn,Fe,Re,Te merbuta,
40,1000,80,200,400,
N – nominative feminine indefinite noun
اسم مرفوع
وأجر ا ج ر | ECR VÊCR ve ecrun ve bir mükafat and a reward
Vav,,Cim,Re,
6,,3,200,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative masculine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم مرفوع
كبير ك ب ر | KBR KBYR kebīrun büyük great.
Kef,Be,Ye,Re,
20,2,10,200,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |الَّذِينَ: kimseler | كَفَرُوا: inkar eden(ler) | لَهُمْ: onlar için vardır | عَذَابٌ: bir azab | شَدِيدٌ: çetin | وَالَّذِينَ: kimseler ise | امَنُوا: inanan(lar) | وَعَمِلُوا: ve yapanlar | الصَّالِحَاتِ: iyi işler | لَهُمْ: onlara vardır | مَغْفِرَةٌ: mağfiret | وَأَجْرٌ: ve bir mükafat | كَبِيرٌ: büyük |
Kırık Meal (Harekesiz) : |الذين ELZ̃YN kimseler | كفروا KFRWE inkar eden(ler) | لهم LHM onlar için vardır | عذاب AZ̃EB bir azab | شديد ŞD̃YD̃ çetin | والذين WELZ̃YN kimseler ise | آمنوا ËMNWE inanan(lar) | وعملوا WAMLWE ve yapanlar | الصالحات ELṦELḪET iyi işler | لهم LHM onlara vardır | مغفرة MĞFRT mağfiret | وأجر WÊCR ve bir mükafat | كبير KBYR büyük |
Kırık Meal (Okunuş) : |elleƶīne: kimseler | keferū: inkar eden(ler) | lehum: onlar için vardır | ǎƶābun: bir azab | şedīdun: çetin | velleƶīne: kimseler ise | āmenū: inanan(lar) | ve ǎmilū: ve yapanlar | S-SāliHāti: iyi işler | lehum: onlara vardır | meğfiratun: mağfiret | ve ecrun: ve bir mükafat | kebīrun: büyük |
Kırık Meal (Transcript) : |ELZ̃YN: kimseler | KFRVE: inkar eden(ler) | LHM: onlar için vardır | AZ̃EB: bir azab | ŞD̃YD̃: çetin | VELZ̃YN: kimseler ise | ËMNVE: inanan(lar) | VAMLVE: ve yapanlar | ELṦELḪET: iyi işler | LHM: onlara vardır | MĞFRT: mağfiret | VÊCR: ve bir mükafat | KBYR: büyük |
Abdulbaki Gölpınarlı : O kişiler ki kâfir olmuşlardır, onlaradır çetin azap ve o kişiler ki inanmışlardır ve iyi işlerde bulunmuşlardır, onlaradır yarlıganma ve pek büyük bir mükâfat.
Adem Uğur : İnkâr edenler için şüphesiz çetin bir azap var, iman edip iyi işler yapanlara da mağfiret ve büyük bir mükâfat vardır.
Ahmed Hulusi : Hakikat bilgisini inkâr edenler için şiddetli bir azap vardır. İman edip imanının gereğini uygulayanlara gelince, onlar için bir mağfiret ve büyük bir karşılık vardır.
Ahmet Tekin : Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar ile küfre saplananlara dehşetli bir azap vardır. İman ederek, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenlere, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanlara, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanlara, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenlere koruma kalkanı, bağışlanma ve büyük mükâfatlar vardır.
Ahmet Varol : İnkar edenler için şiddetli bir azap vardır. İman edip salih ameller işleyenler için ise bağışlama ve büyük ecir vardır.
Ali Bulaç : O inkâr edenler; onlar için şiddetli bir azab vardır. İman edip salih amellerde bulunanlar ise; onlar için de bir bağışlanma ve büyük bir ecir vardır.
Ali Fikri Yavuz : O küfre varanlar (Peygamberi ve Kur’an’ı inkâr edenler)! Onlara şiddetli bir azap var. İman edip salih ameller işliyenler! Onlara bir mağfiret ve büyük bir mükâfat var.
Bekir Sadak : Inkar eden kimselere cetin azap vardir. *
Celal Yıldırım : Küfre saplanıp kalanlar için şiddetli bir azâb vardır. İmân edip iyi-yararlı amellerde bulunanlara mağfiret (günahlardan bağışlanıp arınma) ve büyük bir mükâfat vardır.
Diyanet İşleri : İnkâr edenler için çetin bir azap vardır. İman edip salih ameller işleyenler için ise bir bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır.
Diyanet İşleri (eski) : İnkar eden kimselere çetin azap vardır.
Diyanet Vakfi : İnkâr edenler için şüphesiz çetin bir azap var, iman edip iyi işler yapanlara da mağfiret ve büyük bir mükâfat vardır.
Edip Yüksel : İnkar edenler çetin bir cezaya mahkum olmuştur. İnanıp erdemli davrananlar ise bir bağışlanma ve büyük bir ödül hakketmişlerdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İnkâr edenler için şiddetli bir azab vardır. İman edip salih amel işleyenler için de bir bağışlanma ve büyük bir mükafat vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Küfredenler, onlar için şiddetli bir azap vardır; iman edip yararlı işler yapanlar, onlara ise bir bağışlama ve büyük bir mükafat vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Küfredenler, onlar için şiddetli bir azâb var, iyman edib salih ameller işliyenler, onlar için de bir mağrifet ve büyük bir ecir var
Fizilal-il Kuran : Kâfirler ağır bir azaba çarptırılacaktır. İman edip iyi ameller işleyenleri ise bağışlanma ve büyük ödül beklemektedir.
Gültekin Onan : O küfredenler; onlar için şiddetli bir azab vardır. İnanıp salih amellerde bulunanlar ise, onlar için de bir bağışlanma ve büyük bir ecir vardır.
Hakkı Yılmaz : "Kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş olan şu kimseler; onlar için şiddetli bir azap vardır. İman etmiş ve düzeltmeye yönelik işleri yapmış kişiler; onlar için bir bağışlanma ve büyük bir ödül vardır. "
Hasan Basri Çantay : O küfredenler (yok mu?) onlar için çetin bir azâb vardır. îman edenlere, bir de güzel, güzel amel (ve hareket) lerde bulunanlar (a gelince:) mağfiret ve büyük mükâfat da bunlarındır.
Hayrat Neşriyat : O kimseler ki inkâr ettiler, onlar için (pek) şiddetli bir azab vardır. Ve o kimseler ki îmân edip sâlih ameller işlediler, onlar için bir mağfiret ve (pek) büyük bir mükâfât vardır.
İbni Kesir : Küfredenler, işte onlara şiddetli azab vardır. İman etmiş olup da salih ameller işleyenlere de, işte onlara mağfiret ve büyük ecir vardır.
İskender Evrenosoğlu : Kâfir olanlar; onlar için şiddetli azap vardır. Ve âmenû olanlar (Allah'a ulaşmayı dileyenler) ve salih amel (nefs tezkiyesi) yapanlar; onlar için mağfiret ve büyük mükâfat vardır.
Muhammed Esed : (Çünkü,) hakikati inkara şartlanmış olanlar için çetin bir azap vardır, iman edip doğru ve yararlı işler yapanları da mağfiret ve büyük bir mükafat bekler.
Ömer Nasuhi Bilmen : O kimseler ki kâfir oldular, onlar için pek şiddetli bir azap vardır. Ve o kimseler ki imân ettiler ve sâlih sâlih amellerde bulundular, onlar için de bir yarlığama ve pek büyük bir mükâfaat vardır.
Ömer Öngüt : O kâfir olanlara, evet onlara çok şiddetli bir azap vardır. İman edip sâlih ameller işleyenlere de mağfiret ve büyük bir mükâfat vardır.
Şaban Piriş : İnkar edenler için şiddetli bir azap vardır. İman edenler ve doğruları yapanlar için bağışlanma ve büyük bir mükafat vardır.
Suat Yıldırım : Kâfirlere şiddetli bir ceza vardır. İman edip güzel ve makbul işler yapanlara ise mağfiret ve büyük bir mükâfat vardır.
Süleyman Ateş : İnkâr edenler için çetin bir azâb var; inanıp iyi işler yapanlara da mağfiret ve büyük bir mükâfât vardır.
Tefhim-ul Kuran : O küfredenler; onlar için şiddetli bir azab vardır. İman edip salih amellerde bulunanlar ise; onlar için de bir bağışlanma ve büyük bir ecir vardır.
Ümit Şimşek : İnkâr edenlerin hakkı şiddetli bir azaptır. İman edip güzel işler yapanlar için ise bir bağışlanma ve büyük bir ödül vardır.
Yaşar Nuri Öztürk : Küfre sapanlar için şiddetli bir azap vardır. İman edip hayra ve barışa yönelik ameller işleyenlere gelince onlar için bir bağışlanma ve büyük bir ödül olacaktır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}