» 40 / Mü’min  48:

Kuran Sırası: 40
İniş Sırası: 60
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85

 » 40 / Mü’min  Suresi: 48
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قَالَ (GEL) = ḳāle : dedi(ler) ki
2. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne :
3. اسْتَكْبَرُوا (ESTKBRVE) = stekberū : büyüklük taslayanlar
4. إِنَّا (ÎNE) = innā : elbette biz
5. كُلٌّ (KL) = kullun : hepimiz
6. فِيهَا (FYHE) = fīhā : onun içindeyiz
7. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
8. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah
9. قَدْ (GD̃) = ḳad : elbette
10. حَكَمَ (ḪKM) = Hakeme : hüküm verdi
11. بَيْنَ (BYN) = beyne : arasında
12. الْعِبَادِ (ELABED̃) = l-ǐbādi : kullar
dedi(ler) ki | | büyüklük taslayanlar | elbette biz | hepimiz | onun içindeyiz | şüphesiz | Allah | elbette | hüküm verdi | arasında | kullar |

[GVL] [] [KBR] [] [KLL] [] [] [] [] [ḪKM] [BYN] [ABD̃]
GEL ELZ̃YN ESTKBRVE ÎNE KL FYHE ÎN ELLH GD̃ ḪKM BYN ELABED̃

ḳāle elleƶīne stekberū innā kullun fīhā inne llahe ḳad Hakeme beyne l-ǐbādi
قال الذين استكبروا إنا كل فيها إن الله قد حكم بين العباد

 » 40 / Mü’min  Suresi: 48
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle dedi(ler) ki Will say
الذين | ELZ̃YN elleƶīne those who
استكبروا ك ب ر | KBR ESTKBRVE stekberū büyüklük taslayanlar (were) arrogant,
إنا | ÎNE innā elbette biz """Indeed, we"
كل ك ل ل | KLL KL kullun hepimiz all
فيها | FYHE fīhā onun içindeyiz (are) in it.
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
الله | ELLH llahe Allah Allah
قد | GD̃ ḳad elbette certainly
حكم ح ك م | ḪKM ḪKM Hakeme hüküm verdi has judged
بين ب ي ن | BYN BYN beyne arasında between
العباد ع ب د | ABD̃ ELABED̃ l-ǐbādi kullar "(His) slaves"""

40:48 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

dedi(ler) ki | | büyüklük taslayanlar | elbette biz | hepimiz | onun içindeyiz | şüphesiz | Allah | elbette | hüküm verdi | arasında | kullar |

[GVL] [] [KBR] [] [KLL] [] [] [] [] [ḪKM] [BYN] [ABD̃]
GEL ELZ̃YN ESTKBRVE ÎNE KL FYHE ÎN ELLH GD̃ ḪKM BYN ELABED̃

ḳāle elleƶīne stekberū innā kullun fīhā inne llahe ḳad Hakeme beyne l-ǐbādi
قال الذين استكبروا إنا كل فيها إن الله قد حكم بين العباد

[ق و ل] [] [ك ب ر] [] [ك ل ل] [] [] [] [] [ح ك م] [ب ي ن] [ع ب د]

 » 40 / Mü’min  Suresi: 48
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle dedi(ler) ki Will say
Gaf,Elif,Lam,
100,1,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
الذين | ELZ̃YN elleƶīne those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
استكبروا ك ب ر | KBR ESTKBRVE stekberū büyüklük taslayanlar (were) arrogant,
Elif,Sin,Te,Kef,Be,Re,Vav,Elif,
1,60,400,20,2,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form X) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إنا | ÎNE innā elbette biz """Indeed, we"
,Nun,Elif,
,50,1,
ACC – accusative particle
PRON – 1st person plural object pronoun
حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
كل ك ل ل | KLL KL kullun hepimiz all
Kef,Lam,
20,30,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
فيها | FYHE fīhā onun içindeyiz (are) in it.
Fe,Ye,He,Elif,
80,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الله | ELLH llahe Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
قد | GD̃ ḳad elbette certainly
Gaf,Dal,
100,4,
CERT – particle of certainty
حرف تحقيق
حكم ح ك م | ḪKM ḪKM Hakeme hüküm verdi has judged
Ha,Kef,Mim,
8,20,40,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
بين ب ي ن | BYN BYN beyne arasında between
Be,Ye,Nun,
2,10,50,
LOC – accusative location adverb
ظرف مكان منصوب
العباد ع ب د | ABD̃ ELABED̃ l-ǐbādi kullar "(His) slaves"""
Elif,Lam,Ayn,Be,Elif,Dal,
1,30,70,2,1,4,
N – genitive masculine plural noun
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قَالَ: dedi(ler) ki | الَّذِينَ: | اسْتَكْبَرُوا: büyüklük taslayanlar | إِنَّا: elbette biz | كُلٌّ: hepimiz | فِيهَا: onun içindeyiz | إِنَّ: şüphesiz | اللَّهَ: Allah | قَدْ: elbette | حَكَمَ: hüküm verdi | بَيْنَ: arasında | الْعِبَادِ: kullar |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قال GEL dedi(ler) ki | الذين ELZ̃YN | استكبروا ESTKBRWE büyüklük taslayanlar | إنا ÎNE elbette biz | كل KL hepimiz | فيها FYHE onun içindeyiz | إن ÎN şüphesiz | الله ELLH Allah | قد GD̃ elbette | حكم ḪKM hüküm verdi | بين BYN arasında | العباد ELABED̃ kullar |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳāle: dedi(ler) ki | elleƶīne: | stekberū: büyüklük taslayanlar | innā: elbette biz | kullun: hepimiz | fīhā: onun içindeyiz | inne: şüphesiz | llahe: Allah | ḳad: elbette | Hakeme: hüküm verdi | beyne: arasında | l-ǐbādi: kullar |
Kırık Meal (Transcript) : |GEL: dedi(ler) ki | ELZ̃YN: | ESTKBRVE: büyüklük taslayanlar | ÎNE: elbette biz | KL: hepimiz | FYHE: onun içindeyiz | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | GD̃: elbette | ḪKM: hüküm verdi | BYN: arasında | ELABED̃: kullar |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ululuk satanlarsa, şüphe yok ki diyecekler, hepimiz de ateş içindeyiz; şüphe yok ki Allah, kullar arasında hükmetti.
Adem Uğur : O büyüklük taslayanlar ise: Doğrusu hepimiz bunun içindeyiz. Şüphe yok ki Allah kulları arasında vereceği hükmü verdi, derler.
Ahmed Hulusi : O büyüklük taslayanlar da der ki: "Gerçek şu ki hepimiz onun içindeyiz. . . Muhakkak ki Allâh, kulları arasında hüküm vermiştir!"
Ahmet Tekin : Büyüklük taslayan zorba iktidar sahipleri ise: 'Hepimiz bu ateşin içindeyiz. Allah, hiçbir kulunu, diğerlerinin günahlarından dolayı sorguya çekmeyerek, kulları arasında nihaî hükmünü vermiştir.' diye cevap verirler.
Ahmet Varol : Büyüklük taslayanlar da şöyle derler: 'Biz hepimiz bunun içindeyiz. Şüphesiz Allah kullar arasında hüküm vermiştir.'
Ali Bulaç : Büyüklenen (müstekbir)ler derler ki: "Biz hepimiz (ateşin) içindeyiz; gerçekten Allah, kullar arasında hüküm verdi (artık)."
Ali Fikri Yavuz : Büyüklük taslayıb imandan yüz çevirenler de şöyle diyecektir: “- Biz topyekün o ateş içindeyiz. Doğrusu Allah, kulları arasında (gerekli) hükmünü verdi. (Müminleri cennete koydu, kâfirleri cehenneme soktu).”
Bekir Sadak : Buyukluk taslayanlar: «Dogrusu hepimiz onun icindeyiz. Allah kullar arasinda suphesiz hukum vermistir» derler.
Celal Yıldırım : Büyüklük taslayanlar şöyle derler: «Doğrusu hepimiz ateşteyiz. Allah ise kulları arasında hükmünü vermiştir.»
Diyanet İşleri : Büyüklük taslayanlar ise şöyle derler: “Biz hepimiz ateşin içindeyiz. Şüphesiz Allah, kullar arasında (böyle) hüküm vermiştir.”
Diyanet İşleri (eski) : Büyüklük taslayanlar: 'Doğrusu hepimiz onun içindeyiz. Allah kullar arasında şüphesiz hüküm vermiştir' derler.
Diyanet Vakfi : O büyüklük taslayanlar ise: Doğrusu hepimiz bunun içindeyiz. Şüphe yok ki Allah kulları arasında vereceği hükmü verdi, derler.
Edip Yüksel : Büyüklük taslamış olanlar, 'Hepimiz onun içindeyiz. ALLAH kulları arasında artık hüküm vermiştir,' derler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Büyüklük taslayanlar da şöyle derler: «Evet, hepimiz onun içindeyiz. Allah kulları arasında hükmünü vermiştir.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Büyüklük taslayanlar ise şöyle diyecekler: «Evet, hepimiz onun içindeyiz, çünkü Allah kulları arasında hükmünü verdi.»
Elmalılı Hamdi Yazır : Büyüklük taslıyanlar da şöyle demektedirler: Evet, hepimiz onun içindeyiz, çünkü Allah, kulları beyninde hukmünü verdi
Fizilal-il Kuran : Büyüklük taslıyanlar: «Doğrusu hepimiz de onun içindeyiz. Allah kulları arasında şüphesiz hüküm vermiştir.» derler.
Gültekin Onan : Büyüklenen (müstekbir)ler derler ki: "Biz hepimiz (ateşin) içindeyiz; gerçekten Tanrı, kullar arasında hüküm verdi (artık)."
Hakkı Yılmaz : Büyüklük taslayanlar: “Şüphesiz hep onun içindeyiz. Şüphesiz Allah, kullar arasında hükmünü vermiştir” dediler.
Hasan Basri Çantay : O büyüklük satanlar (şöyle) dediler (diyecekler): «biz (de, siz de) hepimiz bunun içindeyiz. Şübhe yok ki Allah kulları arasında (vereceği) hükmü verdi».
Hayrat Neşriyat : Büyüklük taslayanlar (da): 'Doğrusu biz hep berâber onun içindeyiz; şübhesiz ki Allah, kullar arasında gerçekten hükm(ünü) vermiştir' derler.
İbni Kesir : Büyüklük taslayanlar: Doğrusu hepimiz, onun içindeyiz. Şüphesiz Allah kullar arasında hükmünü vermiştir, derler.
İskender Evrenosoğlu : Kibirlenenler dedi ki: "Muhakkak ki biz hepimiz, onun (ateşin) içindeyiz. Allah mutlaka kulları arasında hüküm vermiştir."
Muhammed Esed : Büyüklük taslayanlar ise, "Biz hepimiz onun içindeyiz! Allah, (artık) kulları arasında hüküm vermiş bulunmaktadır!" diye cevap verecekler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ululanmış olanlar da derler ki: «Şüphe yok, bizler cümleten bunun (bu azabın) içindeyiz. Muhakkak ki, Allah kulları arasında hükmetmiştir.»
Ömer Öngüt : O büyüklük taslayanlar: "Doğrusu hepimiz bunun içindeyiz. Allah kulları arasında vereceği hükmü verdi. " derler.
Şaban Piriş : Büyüklenenler de: -Biz, hepimiz onun içindeyiz. Allah, kulları arasında hükmünü vermiştir.
Suat Yıldırım : Büyüklük taslayanlar da: "Bizim hepimiz ateşin içindeyiz. Allah kulları arasında vereceği hükmü verdi, iş bitti!"
Süleyman Ateş : Büyüklük taslayanlar da dediler ki: "Hepimiz de onun içindeyiz. Allâh kulları arasında (böyle) hüküm verdi!"
Tefhim-ul Kuran : Büyüklenen (müstekbir)ler derler ki: «Biz hepimiz (ateşin) içindeyiz; gerçek şu ki Allah, kullar arasında hüküm verdi (artık).»
Ümit Şimşek : Büyüklük taslayanlar ise 'Hepimiz ateşteyiz,' derler. 'Artık Allah kulları arasında hükmünü vermiştir.'
Yaşar Nuri Öztürk : Böbürlenen takım şöyle konuşur: "Gerçek şu ki, hepimiz ateşin içindeyiz. Allah, kullar arasında hüküm vermiş."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}