» 40 / Mü’min  10:

Kuran Sırası: 40
İniş Sırası: 60
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85

 » 40 / Mü’min  Suresi: 10
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
2. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimselere
3. كَفَرُوا (KFRVE) = keferū : inkar eden(lere)
4. يُنَادَوْنَ (YNED̃VN) = yunādevne : (şöyle) seslenilir
5. لَمَقْتُ (LMGT) = lemeḳtu : (size) kızması
6. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ın
7. أَكْبَرُ (ÊKBR) = ekberu : daha büyüktür
8. مِنْ (MN) = min : -dan
9. مَقْتِكُمْ (MGTKM) = meḳtikum : sizin kızmanız-
10. أَنْفُسَكُمْ (ÊNFSKM) = enfusekum : kendi kendinize
11. إِذْ (ÎZ̃) = iƶ : zira
12. تُدْعَوْنَ (TD̃AVN) = tud'ǎvne : siz çağrılırdınız
13. إِلَى (ÎL) = ilā :
14. الْإِيمَانِ (ELÎYMEN) = l-īmāni : imana
15. فَتَكْفُرُونَ (FTKFRVN) = fe tekfurūne : fakat inkar ederdiniz
şüphesiz | kimselere | inkar eden(lere) | (şöyle) seslenilir | (size) kızması | Allah'ın | daha büyüktür | -dan | sizin kızmanız- | kendi kendinize | zira | siz çağrılırdınız | | imana | fakat inkar ederdiniz |

[] [] [KFR] [ND̃V] [MGT] [] [KBR] [] [MGT] [NFS] [] [D̃AV] [] [EMN] [KFR]
ÎN ELZ̃YN KFRVE YNED̃VN LMGT ELLH ÊKBR MN MGTKM ÊNFSKM ÎZ̃ TD̃AVN ÎL ELÎYMEN FTKFRVN

inne elleƶīne keferū yunādevne lemeḳtu llahi ekberu min meḳtikum enfusekum tud'ǎvne ilā l-īmāni fe tekfurūne
إن الذين كفروا ينادون لمقت الله أكبر من مقتكم أنفسكم إذ تدعون إلى الإيمان فتكفرون

 » 40 / Mü’min  Suresi: 10
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselere those who
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden(lere) disbelieved
ينادون ن د و | ND̃V YNED̃VN yunādevne (şöyle) seslenilir will be cried out to them,
لمقت م ق ت | MGT LMGT lemeḳtu (size) kızması """Certainly Allah's hatred"
الله | ELLH llahi Allah'ın """Certainly Allah's hatred"
أكبر ك ب ر | KBR ÊKBR ekberu daha büyüktür (was) greater
من | MN min -dan than
مقتكم م ق ت | MGT MGTKM meḳtikum sizin kızmanız- your hatred
أنفسكم ن ف س | NFS ÊNFSKM enfusekum kendi kendinize (of) yourselves
إذ | ÎZ̃ zira when
تدعون د ع و | D̃AV TD̃AVN tud'ǎvne siz çağrılırdınız you were called
إلى | ÎL ilā to
الإيمان ا م ن | EMN ELÎYMEN l-īmāni imana the faith,
فتكفرون ك ف ر | KFR FTKFRVN fe tekfurūne fakat inkar ederdiniz and you disbelieved.

40:10 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

şüphesiz | kimselere | inkar eden(lere) | (şöyle) seslenilir | (size) kızması | Allah'ın | daha büyüktür | -dan | sizin kızmanız- | kendi kendinize | zira | siz çağrılırdınız | | imana | fakat inkar ederdiniz |

[] [] [KFR] [ND̃V] [MGT] [] [KBR] [] [MGT] [NFS] [] [D̃AV] [] [EMN] [KFR]
ÎN ELZ̃YN KFRVE YNED̃VN LMGT ELLH ÊKBR MN MGTKM ÊNFSKM ÎZ̃ TD̃AVN ÎL ELÎYMEN FTKFRVN

inne elleƶīne keferū yunādevne lemeḳtu llahi ekberu min meḳtikum enfusekum tud'ǎvne ilā l-īmāni fe tekfurūne
إن الذين كفروا ينادون لمقت الله أكبر من مقتكم أنفسكم إذ تدعون إلى الإيمان فتكفرون

[] [] [ك ف ر] [ن د و] [م ق ت] [] [ك ب ر] [] [م ق ت] [ن ف س] [] [د ع و] [] [ا م ن] [ك ف ر]

 » 40 / Mü’min  Suresi: 10
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselere those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden(lere) disbelieved
Kef,Fe,Re,Vav,Elif,
20,80,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ينادون ن د و | ND̃V YNED̃VN yunādevne (şöyle) seslenilir will be cried out to them,
Ye,Nun,Elif,Dal,Vav,Nun,
10,50,1,4,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form III) passive imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
لمقت م ق ت | MGT LMGT lemeḳtu (size) kızması """Certainly Allah's hatred"
Lam,Mim,Gaf,Te,
30,40,100,400,
EMPH – emphatic prefix lām
N – nominative masculine noun
اللام لام التوكيد
اسم مرفوع
الله | ELLH llahi Allah'ın """Certainly Allah's hatred"
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
أكبر ك ب ر | KBR ÊKBR ekberu daha büyüktür (was) greater
,Kef,Be,Re,
,20,2,200,
ADJ – nominative masculine singular adjective
صفة مرفوعة
من | MN min -dan than
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
مقتكم م ق ت | MGT MGTKM meḳtikum sizin kızmanız- your hatred
Mim,Gaf,Te,Kef,Mim,
40,100,400,20,40,
N – genitive masculine noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أنفسكم ن ف س | NFS ÊNFSKM enfusekum kendi kendinize (of) yourselves
,Nun,Fe,Sin,Kef,Mim,
,50,80,60,20,40,
N – accusative feminine plural noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إذ | ÎZ̃ zira when
,Zel,
,700,
T – time adverb
ظرف زمان
تدعون د ع و | D̃AV TD̃AVN tud'ǎvne siz çağrılırdınız you were called
Te,Dal,Ayn,Vav,Nun,
400,4,70,6,50,
V – 2nd person masculine plural passive imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
إلى | ÎL ilā to
,Lam,,
,30,,
P – preposition
حرف جر
الإيمان ا م ن | EMN ELÎYMEN l-īmāni imana the faith,
Elif,Lam,,Ye,Mim,Elif,Nun,
1,30,,10,40,1,50,
N – genitive masculine (form IV) verbal noun
اسم مجرور
فتكفرون ك ف ر | KFR FTKFRVN fe tekfurūne fakat inkar ederdiniz and you disbelieved.
Fe,Te,Kef,Fe,Re,Vav,Nun,
80,400,20,80,200,6,50,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
الفاء عاطفة
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّ: şüphesiz | الَّذِينَ: kimselere | كَفَرُوا: inkar eden(lere) | يُنَادَوْنَ: (şöyle) seslenilir | لَمَقْتُ: (size) kızması | اللَّهِ: Allah'ın | أَكْبَرُ: daha büyüktür | مِنْ: -dan | مَقْتِكُمْ: sizin kızmanız- | أَنْفُسَكُمْ: kendi kendinize | إِذْ: zira | تُدْعَوْنَ: siz çağrılırdınız | إِلَى: | الْإِيمَانِ: imana | فَتَكْفُرُونَ: fakat inkar ederdiniz |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إن ÎN şüphesiz | الذين ELZ̃YN kimselere | كفروا KFRWE inkar eden(lere) | ينادون YNED̃WN (şöyle) seslenilir | لمقت LMGT (size) kızması | الله ELLH Allah'ın | أكبر ÊKBR daha büyüktür | من MN -dan | مقتكم MGTKM sizin kızmanız- | أنفسكم ÊNFSKM kendi kendinize | إذ ÎZ̃ zira | تدعون TD̃AWN siz çağrılırdınız | إلى ÎL | الإيمان ELÎYMEN imana | فتكفرون FTKFRWN fakat inkar ederdiniz |
Kırık Meal (Okunuş) : |inne: şüphesiz | elleƶīne: kimselere | keferū: inkar eden(lere) | yunādevne: (şöyle) seslenilir | lemeḳtu: (size) kızması | llahi: Allah'ın | ekberu: daha büyüktür | min: -dan | meḳtikum: sizin kızmanız- | enfusekum: kendi kendinize | : zira | tud'ǎvne: siz çağrılırdınız | ilā: | l-īmāni: imana | fe tekfurūne: fakat inkar ederdiniz |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎN: şüphesiz | ELZ̃YN: kimselere | KFRVE: inkar eden(lere) | YNED̃VN: (şöyle) seslenilir | LMGT: (size) kızması | ELLH: Allah'ın | ÊKBR: daha büyüktür | MN: -dan | MGTKM: sizin kızmanız- | ÊNFSKM: kendi kendinize | ÎZ̃: zira | TD̃AVN: siz çağrılırdınız | ÎL: | ELÎYMEN: imana | FTKFRVN: fakat inkar ederdiniz |
Abdulbaki Gölpınarlı : Şüphe yok ki kâfir olanlara nidâ edilir de denir ki: Bugün kendinize karşı duyduğunuz nefretten, buğuzdan daha büyüktü size karşı Allah'ın duyduğu nefret ve buğuz o zaman ki inanca çağrılıyordunuz da kâfir oluyordunuz siz.
Adem Uğur : İnkâr edenlere şöyle seslenilir: Allah'ın gazabı, sizin kendinize olan kötülüğünüzden elbette daha büyüktür. Zira siz imana davet ediliyorsunuz, fakat inkâr ediyorsunuz.
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki hakikat bilgisini inkâr edenlere: "Allâh'ın şiddetli öfkesi, sizin kendinize kızgınlığınızdan daha büyüktür. . . Hani siz imana çağrılıyordunuz da, inkâr ile reddediyordunuz!" diye nida olunur.
Ahmet Tekin : Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlere, kâfirlere: 'Allah’ın gazabı, sizin birbirinize, kendinizden birine olan hıncınızdan daha büyüktür. Siz imana davet edildiğiniz halde, inkâr ediyor, küfre saplanıyorsunuz.' diye seslenilir.
Ahmet Varol : İnkâr edenlere şöyle seslenilir: 'Şüphesiz Allah'ın (size) öfkesi sizin kendinize olan öfkenizden daha büyüktür. Çünkü siz imana çağrılıyordunuz da inkâr ediyordunuz.'
Ali Bulaç : Şüphesiz küfredenlere de (şöyle) seslenilir: "Allah'ın gazablanması, elbette sizin kendi nefislerinize gazablanmanızdan daha büyüktür. Çünkü siz, imana çağrıldığınız zaman inkâr ediyordunuz."
Ali Fikri Yavuz : O kâfir olanlara (cehenneme girişlerinden sonra melekler tarafından) şöyle çağrılacaktır:” - Muhakkak ki Allah’ın buğzu, sizin nefsinize olan buğzunuzdan daha büyüktür. Çünkü siz, (dünyada iken) imana davet olunuyordunuz da, küfürde israr ediyordunuz.”
Bekir Sadak : Ama inkar edenlere, «Allah'in gazabi, sizin birbirinize olan ofkenizden daha buyuktur; imana cagrildiginizda inkar ederdiniz» diye seslenilir.
Celal Yıldırım : İnkâr edip kâfir olanlara şöyle seslenilir: Şüphesiz, Allah'ın gazabı, sizin kendi nefslerinize olan gazab ve düşmanlığınızdan çok büyüktür. Hani (Dünya'da) imâna çağrıldığınız zaman, red ve inkâr ederdiniz.
Diyanet İşleri : İnkâr edenler var ya, muhakkak onlara: “Allah’ın (size) gazabı, sizin kendinize olan gazabınızdan daha büyüktür. Çünkü siz imana çağırılırdınız da inkâr ederdiniz” diye seslenilir.
Diyanet İşleri (eski) : Ama inkar edenlere, 'Allah'ın gazabı, sizin birbirinize olan öfkenizden daha büyüktür; imana çağrıldığınızda inkar ederdiniz' diye seslenilir.
Diyanet Vakfi : İnkâr edenlere şöyle seslenilir: Allah'ın gazabı, sizin kendinize olan kızgınlıktan elbette daha ağırdır. Zira siz imana davet ediliyor, fakat inkâr ediyordunuz.
Edip Yüksel : İnkar etmiş olanlara, 'ALLAH'ın hoşnutsuzluğu, sizin kendi kendinize olan hoşnutsuzluğunuzdan daha büyüktür. İmana çağrıldığınızda inkar ederdiniz,' diye seslenilir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O kâfirlere mutlaka şöyle bağırılacaktır: «Elbette Allah'ın buğzu, sizin nefislerinize buğzunuzdan daha büyüktür. Çünkü siz imana davet ediliyordunuz da inkâr ediyordunuz.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O küfredenlere muhakkak şöyle bağırılacaktır: «Kesinlikle Allah'ın gazabı, sizin kendinize karşı olan gazabınızdan daha büyüktür. Çünkü siz imana davet ediliyordunuz da küfrediyordunuz.»
Elmalılı Hamdi Yazır : O küfredenlere muhakkak şöyle bağırılacaktır: elbette Allahın buğzu sizin nefislerinize buğzunuzdan daha büyük, zira siz iymana da'vet olunuyordunuz da küfrediyordunuz
Fizilal-il Kuran : İnkar edenlere de bağrılır: «Allah'ın gazabı sizin birbirinize olan öfkenizden daha büyüktür. Zira siz imana çağrıldığınızda inkar ederdiniz.»
Gültekin Onan : Şüphesiz küfredenlere de (şöyle) seslenilir: "Tanrı'nın gazablanması elbette sizin kendi nefslerinize gazablanmanızdan daha büyüktür. Çünkü siz inanca çağrıldığınız zaman küfrediyordunuz."
Hakkı Yılmaz : "Şüphesiz kâfirlere; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş olan o kimselere seslenilir: “Elbette Allah'ın buğzu, kendinize buğzunuzdan daha büyüktür. Zira siz imana davet olunurdunuz da küfrederdiniz; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeder dururdunuz.” "
Hasan Basri Çantay : Küfredenlere (melekler tarafından) nida edilir: «Allahın buğzu, sizin kendinize olan buğzunuzdan elbet daha büyükdür. Çünkü siz (dünyâda) îmâna da'vet olunuyordunuz da küfür (de ısraar) ediyordunuz».
Hayrat Neşriyat : Doğrusu inkâr edenlere (âhirette melekler tarafından şöyle) seslenilir: 'Elbette Allah’ın (size olan) gazabı, sizin kendinize olan gazabınızdan daha büyüktür; çünki (siz) îmâna da'vet ediliyordunuz, fakat inkâr ediyordunuz.'
İbni Kesir : Muhakkak küfredenlere seslenilir ki: Allah'ın gazabı sizin birbirinize öfkenizden daha büyüktür. Çünkü siz, imana davet olunuyordunuz da küfrediyordunuz.
İskender Evrenosoğlu : İnkâr edenlere mutlaka nida edilir (seslenilir): "Muhakkak ki Allah'ın gadabı, sizin nefslerinize (birbirinize) olan gadabınızdan daha büyüktür. Îmâna davet edildiğiniz zaman siz inkâr ediyordunuz."
Muhammed Esed : Hakikati inkara şartlanmış olanlara gelince, (o Gün) bir ses onlara şöyle diyecektir: "İmana çağrıldığınız halde hakikati inkara devam ettiğiniz (zaman) Allah'ın size karşı öfkesi, sizin kendinize karşı duyduğunuz (şu anki) öfkenizden daha büyüktür!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Muhakkak o kimseler ki, kâfir olmuşlardır. Onlara nidâ olunacaktır ki: «Elbette Allah'ın buğzu sizin kendi nefslerinize olan buğzunuzdan daha büyüktür. Çünkü siz imâna dâvet olunduğunuz zaman küfre devam edip duruyordunuz.»
Ömer Öngüt : Kâfirlere şöyle seslenilir: "Allah'ın buğzu, sizin kendi kendinize olan buğzunuzdan elbette daha büyüktür. Çünkü siz imana dâvet edilirdiniz de inkâr ederdiniz. "
Şaban Piriş : Küfredenlere şöyle seslenilir: Allah’ın size kızgınlığı, sizin kendinize karşı kızgınlığınızdan daha büyüktür. Zira imana çağrılıyordunuz, ama siz inkar ediyordunuz.
Suat Yıldırım : Kâfirlere şöyle nida edilir: "Allah’ın size gazabı, sizin kendinize olan buğzunuzdan daha şiddetlidir. Zira siz imana dâvet edildiğinizde red ve inkâr ederdiniz."
Süleyman Ateş : İnkâr edenlere de bağırılır: "Allâh'ın (size) kızması, sizin kendi kendinize kızmanızdan daha büyüktür. Zira siz imânâ çağrılırdınız da inkâr ederdiniz!"
Tefhim-ul Kuran : Şüphesiz küfredenlere de (şöyle) seslenilir: «Allah'ın elbette gazablanması, sizin kendi nefislerinize gazablanmanızdan daha büyüktür. Çünkü siz, imana çağırıldığınız zaman küfrediyordunuz.»
Ümit Şimşek : İnkâr edenlere gelince, onlara da şöyle seslenilir: 'Allah'ın gazabı, sizin kendinize olan öfkenizden de büyüktür. Çünkü imana çağırıldığınızda siz inkâr ediyordunuz.'
Yaşar Nuri Öztürk : Küfre batmış olanlara şöyle haykırılır: "Allah'ın öfkesi, sizin kendi benliklerinize öfkenizden elbette ki daha büyüktür. Hani, siz imana çağrılıyordunuz da inkâr ediyordunuz!"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}