» 41 / Fussilet  11:

Kuran Sırası: 41
İniş Sırası: 61
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54

 » 41 / Fussilet  Suresi: 11
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. ثُمَّ (S̃M) = ṧumme : sonra
2. اسْتَوَىٰ (ESTV) = stevā : yöneldi
3. إِلَى (ÎL) = ilā :
4. السَّمَاءِ (ELSMEÙ) = s-semāi : göğe
5. وَهِيَ (VHY) = vehiye : ve o
6. دُخَانٌ (D̃ḢEN) = duḣānun : duman halinde olan
7. فَقَالَ (FGEL) = fe ḳāle : sonra dedi
8. لَهَا (LHE) = lehā : ona
9. وَلِلْأَرْضِ (VLLÊRŽ) = velilerDi : ve arza
10. ائْتِيَا (EÙTYE) = 'tiyā : gelin
11. طَوْعًا (ŦVAE) = Tav'ǎn : isteyerek
12. أَوْ (ÊV) = ev : veya
13. كَرْهًا (KRHE) = kerhen : istemeyerek
14. قَالَتَا (GELTE) = ḳāletā : dediler ki
15. أَتَيْنَا (ÊTYNE) = eteynā : geldik
16. طَائِعِينَ (ŦEÙAYN) = Tāiǐyne : isteyerek
sonra | yöneldi | | göğe | ve o | duman halinde olan | sonra dedi | ona | ve arza | gelin | isteyerek | veya | istemeyerek | dediler ki | geldik | isteyerek |

[] [SVY] [] [SMV] [] [D̃ḢN] [GVL] [] [ERŽ] [ETY] [ŦVA] [] [KRH] [GVL] [ETY] [ŦVA]
S̃M ESTV ÎL ELSMEÙ VHY D̃ḢEN FGEL LHE VLLÊRŽ EÙTYE ŦVAE ÊV KRHE GELTE ÊTYNE ŦEÙAYN

ṧumme stevā ilā s-semāi vehiye duḣānun fe ḳāle lehā velilerDi 'tiyā Tav'ǎn ev kerhen ḳāletā eteynā Tāiǐyne
ثم استوى إلى السماء وهي دخان فقال لها وللأرض ائتيا طوعا أو كرها قالتا أتينا طائعين

 » 41 / Fussilet  Suresi: 11
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ثم | S̃M ṧumme sonra Then
استوى س و ي | SVY ESTV stevā yöneldi He directed (Himself)
إلى | ÎL ilā towards
السماء س م و | SMV ELSMEÙ s-semāi göğe the heaven
وهي | VHY vehiye ve o while it (was)
دخان د خ ن | D̃ḢN D̃ḢEN duḣānun duman halinde olan smoke,
فقال ق و ل | GVL FGEL fe ḳāle sonra dedi and He said
لها | LHE lehā ona to it
وللأرض ا ر ض | ERŽ VLLÊRŽ velilerDi ve arza and to the earth,
ائتيا ا ت ي | ETY EÙTYE 'tiyā gelin """Come both of you"
طوعا ط و ع | ŦVA ŦVAE Tav'ǎn isteyerek willingly
أو | ÊV ev veya or
كرها ك ر ه | KRH KRHE kerhen istemeyerek "unwillingly."""
قالتا ق و ل | GVL GELTE ḳāletā dediler ki They both said,
أتينا ا ت ي | ETY ÊTYNE eteynā geldik """We come"
طائعين ط و ع | ŦVA ŦEÙAYN Tāiǐyne isteyerek "willingly."""

41:11 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

sonra | yöneldi | | göğe | ve o | duman halinde olan | sonra dedi | ona | ve arza | gelin | isteyerek | veya | istemeyerek | dediler ki | geldik | isteyerek |

[] [SVY] [] [SMV] [] [D̃ḢN] [GVL] [] [ERŽ] [ETY] [ŦVA] [] [KRH] [GVL] [ETY] [ŦVA]
S̃M ESTV ÎL ELSMEÙ VHY D̃ḢEN FGEL LHE VLLÊRŽ EÙTYE ŦVAE ÊV KRHE GELTE ÊTYNE ŦEÙAYN

ṧumme stevā ilā s-semāi vehiye duḣānun fe ḳāle lehā velilerDi 'tiyā Tav'ǎn ev kerhen ḳāletā eteynā Tāiǐyne
ثم استوى إلى السماء وهي دخان فقال لها وللأرض ائتيا طوعا أو كرها قالتا أتينا طائعين

[] [س و ي] [] [س م و] [] [د خ ن] [ق و ل] [] [ا ر ض] [ا ت ي] [ط و ع] [] [ك ر ه] [ق و ل] [ا ت ي] [ط و ع]

 » 41 / Fussilet  Suresi: 11
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ثم | S̃M ṧumme sonra Then
Se,Mim,
500,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
استوى س و ي | SVY ESTV stevā yöneldi He directed (Himself)
Elif,Sin,Te,Vav,,
1,60,400,6,,
V – 3rd person masculine singular (form VIII) perfect verb
فعل ماض
إلى | ÎL ilā towards
,Lam,,
,30,,
P – preposition
حرف جر
السماء س م و | SMV ELSMEÙ s-semāi göğe the heaven
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,,
1,30,60,40,1,,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
وهي | VHY vehiye ve o while it (was)
Vav,He,Ye,
6,5,10,
CIRC – prefixed circumstantial particle
PRON – 3rd person feminine singular personal pronoun
الواو حالية
ضمير منفصل
دخان د خ ن | D̃ḢN D̃ḢEN duḣānun duman halinde olan smoke,
Dal,Hı,Elif,Nun,
4,600,1,50,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
فقال ق و ل | GVL FGEL fe ḳāle sonra dedi and He said
Fe,Gaf,Elif,Lam,
80,100,1,30,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الفاء عاطفة
فعل ماض
لها | LHE lehā ona to it
Lam,He,Elif,
30,5,1,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person feminine singular personal pronoun
جار ومجرور
وللأرض ا ر ض | ERŽ VLLÊRŽ velilerDi ve arza and to the earth,
Vav,Lam,Lam,,Re,Dad,
6,30,30,,200,800,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – prefixed preposition lām
N – genitive feminine noun → Earth"
الواو عاطفة
جار ومجرور
ائتيا ا ت ي | ETY EÙTYE 'tiyā gelin """Come both of you"
Elif,,Te,Ye,Elif,
1,,400,10,1,
V – 2nd person masculine dual imperative verb
PRON – subject pronoun
فعل أمر والألف ضمير متصل في محل رفع فاعل
طوعا ط و ع | ŦVA ŦVAE Tav'ǎn isteyerek willingly
Tı,Vav,Ayn,Elif,
9,6,70,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
أو | ÊV ev veya or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
كرها ك ر ه | KRH KRHE kerhen istemeyerek "unwillingly."""
Kef,Re,He,Elif,
20,200,5,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
قالتا ق و ل | GVL GELTE ḳāletā dediler ki They both said,
Gaf,Elif,Lam,Te,Elif,
100,1,30,400,1,
V – 3rd person feminine dual perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والألف ضمير متصل في محل رفع فاعل
أتينا ا ت ي | ETY ÊTYNE eteynā geldik """We come"
,Te,Ye,Nun,Elif,
,400,10,50,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
طائعين ط و ع | ŦVA ŦEÙAYN Tāiǐyne isteyerek "willingly."""
Tı,Elif,,Ayn,Ye,Nun,
9,1,,70,10,50,
N – accusative masculine plural active participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |ثُمَّ: sonra | اسْتَوَىٰ: yöneldi | إِلَى: | السَّمَاءِ: göğe | وَهِيَ: ve o | دُخَانٌ: duman halinde olan | فَقَالَ: sonra dedi | لَهَا: ona | وَلِلْأَرْضِ: ve arza | ائْتِيَا: gelin | طَوْعًا: isteyerek | أَوْ: veya | كَرْهًا: istemeyerek | قَالَتَا: dediler ki | أَتَيْنَا: geldik | طَائِعِينَ: isteyerek |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ثم S̃M sonra | استوى ESTW yöneldi | إلى ÎL | السماء ELSMEÙ göğe | وهي WHY ve o | دخان D̃ḢEN duman halinde olan | فقال FGEL sonra dedi | لها LHE ona | وللأرض WLLÊRŽ ve arza | ائتيا EÙTYE gelin | طوعا ŦWAE isteyerek | أو ÊW veya | كرها KRHE istemeyerek | قالتا GELTE dediler ki | أتينا ÊTYNE geldik | طائعين ŦEÙAYN isteyerek |
Kırık Meal (Okunuş) : |ṧumme: sonra | stevā: yöneldi | ilā: | s-semāi: göğe | vehiye: ve o | duḣānun: duman halinde olan | fe ḳāle: sonra dedi | lehā: ona | velilerDi: ve arza | 'tiyā: gelin | Tav'ǎn: isteyerek | ev: veya | kerhen: istemeyerek | ḳāletā: dediler ki | eteynā: geldik | Tāiǐyne: isteyerek |
Kırık Meal (Transcript) : |S̃M: sonra | ESTV: yöneldi | ÎL: | ELSMEÙ: göğe | VHY: ve o | D̃ḢEN: duman halinde olan | FGEL: sonra dedi | LHE: ona | VLLÊRŽ: ve arza | EÙTYE: gelin | ŦVAE: isteyerek | ÊV: veya | KRHE: istemeyerek | GELTE: dediler ki | ÊTYNE: geldik | ŦEÙAYN: isteyerek |
Abdulbaki Gölpınarlı : Sonra bir duman halinde olan göğü yaratmayı hükmetmiştir de ona ve yeryüzüne, dileyerek dilemeyerek meydana gelin demiştir, ikisi de, dileyerek geldik demişlerdir.
Adem Uğur : Sonra duman halinde olan göğe yöneldi, ona ve yerküreye: İsteyerek veya istemeyerek, gelin! dedi. İkisi de "İsteyerek geldik" dediler.
Ahmed Hulusi : Sonra duhan (şekillenmemiş fıtrî benlik) hâlindeki semâya (bir kısım Esmâ mânâlarını açığa çıkarmak suretiyle) yerleşerek, ona (şuura) ve arza (bedene) dedi ki: "İsteyerek yahut zorunlu olarak gelin (Esmâ'mın gereğini açığa çıkarın) ikiniz!" İkisi dediler ki: "İsteyerek, itaat ediciler olarak geldik!"(Esmâ özellikleriyle oluşmuş bulunan beyinde semâ = düşünsel boyut ve arz = bedensel organlar boyutu, ikisi de Esmâ özellikleri açığa çıkışına itaat edici oldu. )
Ahmet Tekin : Sonra gaz halinde olan göğe yönelerek, çekimini tesis edip dengesini sağladı, hükümranlığını kurdu. Göğe ve yer küreye: 'İsteyerek veya istemeyerek buyruğuma gelin, kurduğum düzene dahil olun' buyurdu. Onlar: 'İsteyerek geldik' dediler.
Ahmet Varol : Sonra duman halinde olan göğe yöneldi, ona ve yere: 'İsteyerek veya istemeyerek gelin' dedi. Onlar: 'İsteyerek geldik' dediler.
Ali Bulaç : Sonra, duman halinde olan göğe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: "İsteyerek veya istemeyerek gelin." İkisi de: "İsteyerek (İtaat ederek) geldik" dediler.
Ali Fikri Yavuz : Sonra (Allah), buhar halinde olan göğü yaratmayı kasd etti de ona ve arza: “-İkiniz de istiyerek veya istemiyerek gelin meydana çıkın.” dedi. Onlar da: “-Biz istiyerek geldik.” dediler. (Allah’ın emrine boyun eğdiler).
Bekir Sadak : Sonra, duman halinde bulunan goge yoneldi, ona ve yeryuzune: «Isteyerek veya istemiyerek buyruguma gelin» dedi. Ikisi de : «Isteyerek geldik» dediler.
Celal Yıldırım : Sonra gaz halinde (veya duman halinde) bulunan göğe yöneldi. Ona ve yeryüzüne, ister istemez gelin, buyurdu. İkisi de «İsteyerek, boyun eğerek geldik» dediler.
Diyanet İşleri : Sonra duman hâlinde bulunan göğe yöneldi; ona ve yeryüzüne, “İsteyerek veya istemeyerek gelin” dedi. İkisi de, “İsteyerek geldik” dediler.
Diyanet İşleri (eski) : Sonra, duman halinde bulunan göğe yöneldi, ona ve yeryüzüne: 'İsteyerek veya istemeyerek buyruğuma gelin' dedi. İkisi de: 'İsteyerek geldik' dediler.
Diyanet Vakfi : Sonra duman halinde olan göğe yöneldi, ona ve yerküreye: İsteyerek veya istemeyerek, gelin! dedi. İkisi de «İsteyerek geldik» dediler.
Edip Yüksel : Sonra duman halindeki göğe yönelerek ona ve yere, 'İsteyerek veya istemeyerek (kaostan çıkıp) gelin,' dedi. Onlar da, 'İsteyerek geldik,' dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sonra duman halinde bulunan göğe yöneldi. Ona ve yerküreye: «İsteyerek veya istemeyerek buyruğuma gelin.» dedi. Her ikisi de: «İsteyerek geldik» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sonra göğe doğruldu da o bir duman iken ona ve yere: «İkiniz de ister istemez gelin!» dedi. İkisi de: «isteye isteye geldik.» dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Sonra Semaya doğruldu da o bir dumanken ona ve Arza gelin, ikiniz de ister istemez, dedi: geldik istiye istiye dediler
Fizilal-il Kuran : Sonra duman halinde bulunan göğe yöneldi, ona ve yeryüzüne: «İsteyerek veya istemeyerek buyruğuma gelin» dedi. «İsteyerek geldik» dediler.
Gültekin Onan : Sonra, duman halinde olan göğe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: "İsteyerek veya istemeyerek gelin." İkisi de: "İsteyerek (itaat ederek) geldik" dediler.
Hakkı Yılmaz : Sonra duman hâlinde bulunan göğe yerleşti/ egemenlik kurdu da ona ve yeryüzüne, “İsteyerek veya istemeyerek gelin!” dedi. İkisi de, “Biz isteyerek geldik” dediler.
Hasan Basri Çantay : Sonra (irâdesi) göğe — ki, o bir buhaar haalinde idi — doğruldu da ona ve arza «ikiniz de ister istemez gelin» buyurdu. Onlar da «İsteye isteye geldik» dediler.
Hayrat Neşriyat : Sonra duman hâlinde bulunan göğü kasdetti de ona ve yere: 'İsteyerek veya istemeyerek gelin!' dedi. (İkisi de:) 'İtâat edenler olarak geldik!' dediler.
İbni Kesir : Sonra göğe yöneldi ki; o, duman halindeydi. Ona ve yere dedi ki: İsteyerek veya istemeyerek ikiniz de gelin. İkisi de dediler ki: İsteyerek geldik.
İskender Evrenosoğlu : Sonra duman halinde olan semaya yöneldi. Sonra da ona (semaya) ve arza: “İsteyerek veya istemeyerek gelin.” dedi. İkisi de: “İsteyerek geldik.” dediler.
Muhammed Esed : Ve O, (sadece) duman halinde olan göklere şekil verdi; onlara ve arza, "İkiniz de isteyerek yahut istemeden (varlık alanına) gelin!" diye buyurdu. İkisi birden: "Peki, boyun eğerek geliriz!" dediler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Sonra göğe, o bir duman halinde iken teveccüh etti. Sonra ona ve yer için buyurdu ki: «İsteyerek veya istemeyerek geliniz». Onlar da, «İsteyiciler olarak geldik,» dediler.
Ömer Öngüt : Sonra duman hâlinde bulunan göğe yöneldi. Göğe ve yere: "İsteyerek veya istemeyerek ikiniz de gelin!" buyurdu. İkisi de: "İsteyerek geldik. " dediler.
Şaban Piriş : Sonra gaz halinde bulunan göğe yöneldi ve dünya ile göğe: -İsteyerek ya da istemeyerek gelin! dedi. Onlar da: -İsteyerek geldik, dediler.
Suat Yıldırım : Sonra iradesi bir gaz halinde olan göğe yöneldi. Ona ve yere şöyle buyurdu: "İsteyerek de olsa, istemeyerek de olsa emrime gelin!" Onlar da: "Gönüllü olarak geldik." dediler.
Süleyman Ateş : Sonra duman (gaz) halinde bulunan göğe yöneldi, ona ve arza: "İsteyerek veya istemeyerek (buyruğuma) gelin" dedi. "İsteyerek (buyruğuna) geldik." dediler.
Tefhim-ul Kuran : Sonra, kendisi duman halinde olan göğe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: «İsteyerek veya istemeyerek gelin.» İkisi de: «İsteyerek (itaat ederek) geldik» dediler.
Ümit Şimşek : Bundan başka, duman halindeki göğe yöneldi ve hem ona, hem de yeryüzüne 'İsteseniz de, istemeseniz de gelin' buyurdu. İkisi de 'İsteyerek geldik' dedi.
Yaşar Nuri Öztürk : Sonra buhar/duman halindeki göğe yöneldi de ona ve yerküreye şöyle seslendi: "İsteyerek veya istemeyerek gelin!" Onlar şöyle dediler: "İsteyerek geldik!"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}