» 41 / Fussilet  34:

Kuran Sırası: 41
İniş Sırası: 61
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54

 » 41 / Fussilet  Suresi: 34
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَا (VLE) = ve lā : ve değildir
2. تَسْتَوِي (TSTVY) = testevī : eşit
3. الْحَسَنَةُ (ELḪSNT) = l-Hasenetu : iyilik
4. وَلَا (VLE) = velā : ve ne de
5. السَّيِّئَةُ (ELSYÙT) = s-seyyietu : kötülük
6. ادْفَعْ (ED̃FA) = dfeǎ' : sav (onu)
7. بِالَّتِي (BELTY) = billetī :
8. هِيَ (HY) = hiye : olanla
9. أَحْسَنُ (ÊḪSN) = eHsenu : en güzel
10. فَإِذَا (FÎZ̃E) = feiƶā : bir de bakarsın ki
11. الَّذِي (ELZ̃Y) = lleƶī :
12. بَيْنَكَ (BYNK) = beyneke : seninle aranda
13. وَبَيْنَهُ (VBYNH) = ve beynehu : onun arasında
14. عَدَاوَةٌ (AD̃EVT) = ǎdāvetun : düşmanlık olan
15. كَأَنَّهُ (KÊNH) = keennehu : sanki
16. وَلِيٌّ (VLY) = veliyyun : bir dosttur
17. حَمِيمٌ (ḪMYM) = Hamīmun : sıcak
ve değildir | eşit | iyilik | ve ne de | kötülük | sav (onu) | | olanla | en güzel | bir de bakarsın ki | | seninle aranda | onun arasında | düşmanlık olan | sanki | bir dosttur | sıcak |

[] [SVY] [ḪSN] [] [SVE] [D̃FA] [] [] [ḪSN] [] [] [BYN] [BYN] [AD̃V] [] [VLY] [ḪMM]
VLE TSTVY ELḪSNT VLE ELSYÙT ED̃FA BELTY HY ÊḪSN FÎZ̃E ELZ̃Y BYNK VBYNH AD̃EVT KÊNH VLY ḪMYM

ve lā testevī l-Hasenetu velā s-seyyietu dfeǎ' billetī hiye eHsenu feiƶā lleƶī beyneke ve beynehu ǎdāvetun keennehu veliyyun Hamīmun
ولا تستوي الحسنة ولا السيئة ادفع بالتي هي أحسن فإذا الذي بينك وبينه عداوة كأنه ولي حميم

 » 41 / Fussilet  Suresi: 34
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولا | VLE ve lā ve değildir And not
تستوي س و ي | SVY TSTVY testevī eşit (are) equal
الحسنة ح س ن | ḪSN ELḪSNT l-Hasenetu iyilik the good (deed)
ولا | VLE velā ve ne de and
السيئة س و ا | SVE ELSYÙT s-seyyietu kötülük the evil (deed).
ادفع د ف ع | D̃FA ED̃FA dfeǎ' sav (onu) Repel
بالتي | BELTY billetī by (that) which
هي | HY hiye olanla [it]
أحسن ح س ن | ḪSN ÊḪSN eHsenu en güzel "(is) better;"
فإذا | FÎZ̃E feiƶā bir de bakarsın ki then behold!
الذي | ELZ̃Y lleƶī One who,
بينك ب ي ن | BYN BYNK beyneke seninle aranda between you
وبينه ب ي ن | BYN VBYNH ve beynehu onun arasında and between him,
عداوة ع د و | AD̃V AD̃EVT ǎdāvetun düşmanlık olan (was) enmity,
كأنه | KÊNH keennehu sanki (will become) as if he
ولي و ل ي | VLY VLY veliyyun bir dosttur (was) a friend
حميم ح م م | ḪMM ḪMYM Hamīmun sıcak intimate.

41:34 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve değildir | eşit | iyilik | ve ne de | kötülük | sav (onu) | | olanla | en güzel | bir de bakarsın ki | | seninle aranda | onun arasında | düşmanlık olan | sanki | bir dosttur | sıcak |

[] [SVY] [ḪSN] [] [SVE] [D̃FA] [] [] [ḪSN] [] [] [BYN] [BYN] [AD̃V] [] [VLY] [ḪMM]
VLE TSTVY ELḪSNT VLE ELSYÙT ED̃FA BELTY HY ÊḪSN FÎZ̃E ELZ̃Y BYNK VBYNH AD̃EVT KÊNH VLY ḪMYM

ve lā testevī l-Hasenetu velā s-seyyietu dfeǎ' billetī hiye eHsenu feiƶā lleƶī beyneke ve beynehu ǎdāvetun keennehu veliyyun Hamīmun
ولا تستوي الحسنة ولا السيئة ادفع بالتي هي أحسن فإذا الذي بينك وبينه عداوة كأنه ولي حميم

[] [س و ي] [ح س ن] [] [س و ا] [د ف ع] [] [] [ح س ن] [] [] [ب ي ن] [ب ي ن] [ع د و] [] [و ل ي] [ح م م]

 » 41 / Fussilet  Suresi: 34
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولا | VLE ve lā ve değildir And not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
تستوي س و ي | SVY TSTVY testevī eşit (are) equal
Te,Sin,Te,Vav,Ye,
400,60,400,6,10,
V – 3rd person feminine singular (form VIII) imperfect verb
فعل مضارع
الحسنة ح س ن | ḪSN ELḪSNT l-Hasenetu iyilik the good (deed)
Elif,Lam,Ha,Sin,Nun,Te merbuta,
1,30,8,60,50,400,
N – nominative feminine noun
اسم مرفوع
ولا | VLE velā ve ne de and
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
السيئة س و ا | SVE ELSYÙT s-seyyietu kötülük the evil (deed).
Elif,Lam,Sin,Ye,,Te merbuta,
1,30,60,10,,400,
N – nominative feminine noun
اسم مرفوع
ادفع د ف ع | D̃FA ED̃FA dfeǎ' sav (onu) Repel
Elif,Dal,Fe,Ayn,
1,4,80,70,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
بالتي | BELTY billetī by (that) which
Be,Elif,Lam,Te,Ye,
2,1,30,400,10,
P – prefixed preposition bi
REL – feminine singular relative pronoun
جار ومجرور
هي | HY hiye olanla [it]
He,Ye,
5,10,
PRON – 3rd person feminine singular personal pronoun
ضمير منفصل
أحسن ح س ن | ḪSN ÊḪSN eHsenu en güzel "(is) better;"
,Ha,Sin,Nun,
,8,60,50,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
فإذا | FÎZ̃E feiƶā bir de bakarsın ki then behold!
Fe,,Zel,Elif,
80,,700,1,
REM – prefixed resumption particle
T – time adverb
الفاء استئنافية
ظرف زمان
الذي | ELZ̃Y lleƶī One who,
Elif,Lam,Zel,Ye,
1,30,700,10,
REL – masculine singular relative pronoun
اسم موصول
بينك ب ي ن | BYN BYNK beyneke seninle aranda between you
Be,Ye,Nun,Kef,
2,10,50,20,
LOC – accusative location adverb
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
ظرف مكان منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وبينه ب ي ن | BYN VBYNH ve beynehu onun arasında and between him,
Vav,Be,Ye,Nun,He,
6,2,10,50,5,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
LOC – accusative location adverb
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
الواو عاطفة
ظرف مكان منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
عداوة ع د و | AD̃V AD̃EVT ǎdāvetun düşmanlık olan (was) enmity,
Ayn,Dal,Elif,Vav,Te merbuta,
70,4,1,6,400,
N – nominative feminine indefinite noun
اسم مرفوع
كأنه | KÊNH keennehu sanki (will become) as if he
Kef,,Nun,He,
20,,50,5,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
حرف نصب من اخوات «ان» والهاء ضمير متصل في محل نصب اسم «كأن»
ولي و ل ي | VLY VLY veliyyun bir dosttur (was) a friend
Vav,Lam,Ye,
6,30,10,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
حميم ح م م | ḪMM ḪMYM Hamīmun sıcak intimate.
Ha,Mim,Ye,Mim,
8,40,10,40,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَا: ve değildir | تَسْتَوِي: eşit | الْحَسَنَةُ: iyilik | وَلَا: ve ne de | السَّيِّئَةُ: kötülük | ادْفَعْ: sav (onu) | بِالَّتِي: | هِيَ: olanla | أَحْسَنُ: en güzel | فَإِذَا: bir de bakarsın ki | الَّذِي: | بَيْنَكَ: seninle aranda | وَبَيْنَهُ: onun arasında | عَدَاوَةٌ: düşmanlık olan | كَأَنَّهُ: sanki | وَلِيٌّ: bir dosttur | حَمِيمٌ: sıcak |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولا WLE ve değildir | تستوي TSTWY eşit | الحسنة ELḪSNT iyilik | ولا WLE ve ne de | السيئة ELSYÙT kötülük | ادفع ED̃FA sav (onu) | بالتي BELTY | هي HY olanla | أحسن ÊḪSN en güzel | فإذا FÎZ̃E bir de bakarsın ki | الذي ELZ̃Y | بينك BYNK seninle aranda | وبينه WBYNH onun arasında | عداوة AD̃EWT düşmanlık olan | كأنه KÊNH sanki | ولي WLY bir dosttur | حميم ḪMYM sıcak |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve lā: ve değildir | testevī: eşit | l-Hasenetu: iyilik | velā: ve ne de | s-seyyietu: kötülük | dfeǎ': sav (onu) | billetī: | hiye: olanla | eHsenu: en güzel | feiƶā: bir de bakarsın ki | lleƶī: | beyneke: seninle aranda | ve beynehu: onun arasında | ǎdāvetun: düşmanlık olan | keennehu: sanki | veliyyun: bir dosttur | Hamīmun: sıcak |
Kırık Meal (Transcript) : |VLE: ve değildir | TSTVY: eşit | ELḪSNT: iyilik | VLE: ve ne de | ELSYÙT: kötülük | ED̃FA: sav (onu) | BELTY: | HY: olanla | ÊḪSN: en güzel | FÎZ̃E: bir de bakarsın ki | ELZ̃Y: | BYNK: seninle aranda | VBYNH: onun arasında | AD̃EVT: düşmanlık olan | KÊNH: sanki | VLY: bir dosttur | ḪMYM: sıcak |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve eşit değildir iyilikle kötülük. Kötülüğü, en güzel bir muâmeleyle karşıla, gider, bir de bakarsın ki aranızda düşmanlık olan kişi, sanki senin en yakın bir dostun.
Adem Uğur : İyilikle kötülük bir olmaz, Sen (kötülüğü) en güzel bir şekilde önle. O zaman seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki candan bir dost olur.
Ahmed Hulusi : İyilik, kötülük ile eşdeğer olmaz! Sen en güzel olan ile (kötülüğü) uzaklaştır. . . O takdirde görürsün ki, seninle düşmanlığı olan kimse, sanki sımsıcak bir dosttur!
Ahmet Tekin : İyilikle kötülük, devletle anarşi birbirine denk olamaz. Kötülüğü, anarşiyi, en güzel metodu kullanarak, işleyen müesseseler kurarak, hukuk kurallarını işleterek, fazileti, sevabı en yüksek hükümlere öncelik vererek ortadan kaldır. O zaman seninle aranda düşmanlık olan kişinin, sanki samimi bir dost gibi davrandığını görürsün.
Ahmet Varol : İyilikle kötülük bir olmaz. [3] Sen (kötülüğü) en güzel olan bir tarzda sav. O zaman (görürsün ki) seninle arasında düşmanlık olan adeta sıcak bir dost olmuştur.
Ali Bulaç : İyilikle kötülük eşit olmaz. Sen, en güzel olan bir tarzda (kötülüğü) uzaklaştır; o zaman, (görürsün ki) seninle onun arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost(un) oluvermiştir.
Ali Fikri Yavuz : Hem iyilikle kötülük müsavi olmaz. Sen kötülüğü, en güzel olan iyi hareketle önle. O vakit bakarsın ki, seninle arasında bir düşmanlık bulunan, yakın bir dost gibi olmuştur.
Bekir Sadak : Iyilik ve fenalik bir degildir. Ey inanan kisi: Sen, fenaligi en guzel sekilde sav; o zaman, seninle arasinda dusmanlik bulunan kisinin yakin bir dost gibi oldugunu gorursun.
Celal Yıldırım : İyilikle kötülük bir değildir. Sen artık (kötülüğü) en güzel şekilde sav. O vakit seninle aranızda düş manlık bulunan kimse sıcak bir dost gibi olur.
Diyanet İşleri : İyilikle kötülük bir olmaz. Kötülüğü en güzel bir şekilde sav. Bir de bakarsın ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse sanki sıcak bir dost oluvermiştir.
Diyanet İşleri (eski) : İyilik ve fenalık bir değildir. Ey inanan kişi: Sen, fenalığı en güzel şekilde sav; o zaman, seninle arasında düşmanlık bulunan kişinin yakın bir dost gibi olduğunu görürsün.
Diyanet Vakfi : İyilikle kötülük bir olmaz. Sen (kötülüğü) en güzel bir şekilde önle. O zaman seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki candan bir dost olur.
Edip Yüksel : İyilik ile kötülük bir olmaz. Sen en iyi bir biçimde karşılık ver. O zaman, aranızda düşmanlık bulunan kişi belki en iyi dostun oluverir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Hem iyilik de bir değildir, kötülük de. Kötülüğü en güzel bir şekilde sav. O zaman seninle kendi arasında bir düşmanlık olan kişinin, sanki samimi bir dost gibi olduğunu görürsün.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Hem hasene (güzellik, iyilik) de bir değildir kötülük de. Kötülüğü, en güzel olan hasene ile önle. O zaman bakarsın ki, seninle arasında bir düşmanlık bulunan kimse yakılgan (şefkatli) bir hısım gibi olmuş!
Elmalılı Hamdi Yazır : Hem hasene de müsavi olmaz seyyie de, seyyieyi en güzel olan hasene ile def'et! O vakıt bakarsın ki seninle arasında bir adâvet bulunan kimse yakılgan bir hısım gibi olmuştur
Fizilal-il Kuran : İyilikle kötülük bir olmaz. Sen kötülüğü en güzel bir tavırla sav! O zaman bakarsın ki seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost oluvermiştir.
Gültekin Onan : İyilikle kötülük eşit olmaz. Sen, en güzel olan bir tarzda (kötülüğü) uzaklaştır; o zaman, (görürsün ki) seninle onun arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost(un) oluvermiştir.
Hakkı Yılmaz : (33,34) Ve Allah'a çağırıp/ yakarıp sâlihi işleyen ve “Ben, Müslümanlardanım” diyen kimseden daha güzel sözlü kim vardır? Ve güzellikle çirkinlik/ iyilikle kötülük bir olmaz. Kötülüğü en güzel şeyle sav. O zaman, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sımsıcak bir yakın'dır.
Hasan Basri Çantay : Ne (her) iyilik, ne de (her) kötülük bir olmaz. Sen (kötülüğü) en güzel (haslet ne ise) onunla önle. O zaman (görürsün ki) seninle arasında düşmanlık bulunan kimse bile sanki yakın dost (un olmuş) dur.
Hayrat Neşriyat : Çünki iyilikle kötülük bir olmaz. (Sen kötülüğü) en güzel olan (iyilik) ile def' et; bir de bakarsın ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost olmuştur!
İbni Kesir : İyilikle kötülük bir olmaz. Sen, fenalığı en iyi şekilde sav. O zaman göreceksin ki; seninle arasında düşmanlık bulunan kişi bile yakın bir dost gibi oluvermiştir.
İskender Evrenosoğlu : Hasene (iyilik) ve seyyie (kötülük), müsavi (eşit) değildir. (Kötülüğü) en güzel şekilde karşıla. O zaman seninle arasında düşmanlık olan kişi, samimi bir dost gibi olur.
Muhammed Esed : (Madem ki) İyilik ile kötülük bir değil, sen (kötülüğü) daha güzel olan ile sav; bak, o zaman seninle arasında düşmanlık olan kimse, (eski bir) dostun, gerçek bir arkadaşınmış gibi davranır!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve iyilik de kötülük de müsavî olamaz. (Kötülüğü) Bertaraf et o şey ile ki, o en güzeldir. Artık o zaman seninle kendi arasında adâvet olan kimse, sanki bir sadâkatlı dosttur.
Ömer Öngüt : İyilikle kötülük bir olmaz. Sen kötülüğü en güzel olan şeyle sav, en güzel şekilde önle. O zaman bakarsın ki seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost oluvermiştir.
Şaban Piriş : İyilikle kötülük bir değildir. Kötülüğü en güzel şekilde sav. O zaman seninle aranızda düşmanlık bulunan kimse, sanki yakın bir dost gibi olur.
Suat Yıldırım : İyilikle kötülük bir olmaz. O halde sen kötülüğü en güzel tarzda uzaklaştırmaya bak. Bir de bakarsın ki seninle kendisi arasında düşmanlık olan kişi candan, sıcak bir dost oluvermiş!
Süleyman Ateş : İyilikle kötülük bir olmaz. (Sen kötülüğü) En güzel olan şeyle sav. O zaman bir de bakarsın ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dosttur.
Tefhim-ul Kuran : İyilikle kötülük eşit olmaz. Sen, en güzel olan bir tarzda (kötülüğü) uzaklaştır; o zaman, (görürsün ki) seninle onun arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost(un) oluvermiştir.
Ümit Şimşek : İyilikle kötülük bir olmaz. Sen kötülüğe iyiliğin en güzeliyle karşılık ver. Bir de bakarsın, aranızda düşmanlık bulunan kişi sanki candan bir dost oluvermiştir.
Yaşar Nuri Öztürk : Güzellikle çirkinlik/iyilikle kötülük bir olmaz! Kötülüğü, en güzel tavırla sav! O zaman görürsün ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sımsıcak bir dost gibi oluvermiştir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}