Hasan Basri Çantay Meali |
|
Andolsun (kâfirlerin cesedlerine) boğulmuş olan ruuhlarını tâ derinlikler (in) den söküb koparan, (79:1) | |
(mü'minlerin canını ise) rıfk ile çıkaran (ölüm melek) lerine, (79:2) | |
andolsun (dalgıç yüzer gibi) yüzüb (ve gökden inib) de, (79:3) | |
(kâfirlerin ruhlarını cehenneme, mü'minlerinkini cennete götürmekde) öncül olarak koşan, (79:4) | |
bir de (dünyânın) işi (ni) tedbîr eden (diğer melek) ler (zümresin) e (ki muhakkak hepiniz tekrar dirileceksiniz). (79:5) | |
O gün sarsan sarsacak, (79:6) | |
onun ensesine binecek olan da ardından gelecek. (79:7) | |
O gün kalbler (korku ile) titreyecek, (79:8) | |
(saahiblerinin) gözleri zilletle eğilecekdir. (79:9) | |
Onlar derler ki: «Biz mi saahiden eski haale döndürülmüş olacağız»? (79:10) | |
«Biz çürüyüb dağılmış kemikler olduğumuz vakit mı?» (79:11) | |
Dediler: «Öyle ise bu (yeni hayâta dönüş) ziyanlı bir dönüşdür». (79:12) | |
Fakat o, ancak bir tek haykırışdır. (79:13) | |
Ki o zaman onlar (görürsün ki) hemen (diri olarak) toprağın yüzündedirler. (79:14) | |
Sana (Habîbim) Musânın haberi geldi (değil) mi? (79:15) | |
Hani Rabbi ona mukaddes «Tuvaa» vadisinde (şöyle) nida etmişdi : (79:16) | |
«Fir'avna git. Çünkü o, pek azmışdır». (79:17) | |
Onun için de ki : «(Küfürden, azgınlıkdan) temizlenmende meylin var mı senin»? (79:18) | |
«Ve seni Rabbin (i tanıtmıya) irşâd edeyim ki (Ondan) korkasın». (79:19) | |
(Musa gitdi, teblîğ etdi) Ona o en büyük mu'cizeyi gösterdi. (79:20) | |
Fakat (Fir'avn Musâyı) yalanladı, (Allaha) ısyânetdi. (79:21) | |
Sonra da koşarak arkasını döndü. (79:22) | |
Nihayet (sihirbazlarını, yahud ordusunu) topladı da bağırdı: (79:23) | |
«İşte ben sizin en yüce Rabbinizim»! (79:24) | |
Bunun üzerine Allah onu hem âhiret, hem dünyâ azâbiyle yakaladı. (79:25) | |
Şübhe yok ki (Allahdan) korkacak kimse (ler) için bunda kat'î bir ibret vardır. (79:26) | |
Sizi (tekrar) yaratmak mı (sizce) daha güc, yoksa göğ (ü yaratmak) mı ki onu (Allah) bina etmişdir. (79:27) | |
Onun boyunu O yükseltdi. Derken ona bir nizaam verdi. (79:28) | |
Onun gecesini karardı, gündüzünü (aydınlığa) çıkardı. (79:29) | |
Bundan sonra da yeri (ikaamete saalih bir halde) yayıb döşedi. (79:30) | |
Ondan suyunu, otlağını çıkardı. (79:31) | |
Dağları (nı sapasağlam) dikdi. (79:32) | |
(Allah bunları) size ve davarlarınıza birer fâide olmak üzere (yapmışdır). (79:33) | |
Fakat o (bütün belâlardan üstün) en büyük belâ geldiği zaman, (79:34) | |
İnsanın neye koşduğunu iyice anlayacağı gün, (79:35) | |
o alevli ateş (cehennem), görecek (her) kimseye apaçık gösterildiği (zaman). (79:36) | |
Artık kim haddi aşarak küfretmiş, (79:37) | |
dünyâ hayâtını tercîh eylemişse, (79:38) | |
işte muhakkak ki o alevli ateş (cehennem) onun varacağı yerin ta kendisidir. (79:39) | |
Amma, kim Rabbinin makaamından korkdu, nefsini hevâ (ve hevesin) den alıkoyduysa, (79:40) | |
işte muhakkak ki cennet onun varacağı yerin ta kendisidir. (79:41) | |
Sana o saati (kıyameti), onun ne zaman demir atacağını sorarlar. (79:42) | |
Sende ona âid şey (bilgi) yokdur ki anlatasın. (79:43) | |
Onun nihayet (ilm) i ancak Allaha (dayanır). (79:44) | |
Sen ondan korkacak kimselere ancak o tehlikeyi haber verensin. (79:45) | |
Onlar bunu görecekleri gün sanki (günün) bir akşamından, yahud bir kuşluğundan başka durmamışlardır. (79:46) | |