Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
|
(1-2) Yok; Kıyamet gününe yemin ederim. Yok; melâmet duyan nefse de yemin ederim.(75:1) | |
İnsan, sanır mı ki onun kemiklerini her halde bir araya toplamayacağız?(75:3) | |
Evet... Parmaklarının uçlarını da düzeltmeye kâdirleriz.(75:4) | |
Fakat insan diler ki ilerisinde de isyana devam etsin.(75:5) | |
(6-7) Sorar ki Kıyamet günü ne zamandır? Artık o zaman ki, göz kamaşmış bir halde bulunur.(75:6) | |
(8-9) Ve ay tutulmuş olur. Ve güneş ile ay toplatılmış bulunur.(75:8) | |
(10-11) O gün insan der ki: «Kaçacak yer nerede?» Hayır. Hiçbir sığınacak yer yoktur.(75:10) | |
O günde durulacak makam, Rabbin tarafından tayin edilecektir.(75:12) | |
(13-14) O gün insana ileri götürmüş olduğu şeyler ile geriye bırakmış olduğu şeyler haber verilecektir. Doğrusu insan kendi şahsı aleyhine bir hüccetir.(75:13) | |
Velev ki, mazeretlerini ortaya atmış bulunsun.(75:15) | |
(16-17) Onu (Kur'an'ı) acele ahzedesin diye onunla dilini kımıldatma. Şüphe yok ki, onu toplamak da, onu okutmak da Bize aittir.(75:16) | |
İmdi onu Biz okuyunca artık sen onun kıraatine tâbi ol!(75:18) | |
Sonra şüphe yok ki onun açıklanması da Bize aittir.(75:19) | |
(20-21) Yok, yok. Siz acele olanı seversiniz. Ve ahireti bırakıverirsiniz.(75:20) | |
(22-23) O günde birtakım yüzler parıldanıcıdır. Rablerine nazar edicidir.(75:22) | |
Bir kısım yüzler de o gün pek ekşi bir haldedir.(75:24) | |
(25-26) Sanır ki, ona arka kemiklerini kıracak bir muamele yapılacaktır. Hayır hayır... Vaktâ ki (can) boyun halkasının kemiklerine kavuşur.(75:25) | |
Ve denilmiş olur ki: «Tedavi edebilecek kim var?»(75:27) | |
Ve onun şüphesiz bir ayrılış olduğunu sanmış bulunacaktır.(75:28) | |
(29-30) Ve bacak da bacağa dolaşmış olacaktır. O günde sevk olunmak yalnız Rabbinedir.(75:29) | |
(31-32) Fakat ne tasdik etti ve ne de namaz kıldı. Velâkin tekzîp etti ve yüz çevirdi.(75:31) | |
Sonra da ailesinin yanına böbürlene böbürlene gitti.(75:33) | |
Vay sana! Vay sana!(75:34) | |
(35-36) Sonra yine vay sana! Vay sana. İnsan sanır mı ki, başıboş bırakılacaktır?(75:35) | |
(37-38) O dökülen meniden bir damla su değil mi idi? Sonra bir kan pıhtısı oldu, artık (Allah onu) yarattı, sonra da (azasını) düzeltti.(75:37) | |
(39-40) Sonra ondan erkek ve dişi iki sınıf (var) kıldı. Artık o (Hâlık-ı Azîm) ölüleri diriltmeye kâdir değil midir? (Elbette kâdirdir)(75:39) | |