» 90 / Beled  16:

Kuran Sırası: 90
İniş Sırası: 35
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

 » 90 / Beled  Suresi: 16
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. أَوْ (ÊV) = ev : yahut
2. مِسْكِينًا (MSKYNE) = miskīnen : yoksulu
3. ذَا (Z̃E) = ƶā :
4. مَتْرَبَةٍ (MTRBT) = metrabetin : hiçbir şeyi olmayan
yahut | yoksulu | | hiçbir şeyi olmayan |

[] [SKN] [] [TRB]
ÊV MSKYNE Z̃E MTRBT

ev miskīnen ƶā metrabetin
أو مسكينا ذا متربة

 » 90 / Beled  Suresi: 16
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أو | ÊV ev yahut Or
مسكينا س ك ن | SKN MSKYNE miskīnen yoksulu a needy person
ذا | Z̃E ƶā in
متربة ت ر ب | TRB MTRBT metrabetin hiçbir şeyi olmayan misery,

90:16 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

yahut | yoksulu | | hiçbir şeyi olmayan |

[] [SKN] [] [TRB]
ÊV MSKYNE Z̃E MTRBT

ev miskīnen ƶā metrabetin
أو مسكينا ذا متربة

[] [س ك ن] [] [ت ر ب]

 » 90 / Beled  Suresi: 16
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أو | ÊV ev yahut Or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
مسكينا س ك ن | SKN MSKYNE miskīnen yoksulu a needy person
Mim,Sin,Kef,Ye,Nun,Elif,
40,60,20,10,50,1,
N – accusative masculine singular indefinite noun
اسم منصوب
ذا | Z̃E ƶā in
Zel,Elif,
700,1,
N – accusative masculine singular noun
اسم منصوب
متربة ت ر ب | TRB MTRBT metrabetin hiçbir şeyi olmayan misery,
Mim,Te,Re,Be,Te merbuta,
40,400,200,2,400,
N – genitive feminine indefinite noun
اسم مجرور
ÊV MSKYNE Z̃E MTRBT

أو مسكينا ذا متربة

 » 90 / Beled  Suresi: 16

: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |أَوْ: yahut | مِسْكِينًا: yoksulu | ذَا: | مَتْرَبَةٍ: hiçbir şeyi olmayan |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أو ÊW yahut | مسكينا MSKYNE yoksulu | ذا Z̃E | متربة MTRBT hiçbir şeyi olmayan |
Kırık Meal (Okunuş) : |ev: yahut | miskīnen: yoksulu | ƶā: | metrabetin: hiçbir şeyi olmayan |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊV: yahut | MSKYNE: yoksulu | Z̃E: | MTRBT: hiçbir şeyi olmayan |
Abdulbaki Gölpınarlı : Yahut yerlere döşenmiş bir yoksulu.
Adem Uğur : Veya hiçbir şeyi olmayan yoksula.
Ahmed Hulusi : Yahut toprağa uzanıp kalmış yoksula yedirip doyurmaktır.
Ahmet Tekin : Veya aç, açık, toprağa bulanmış çevresi, çaresi olmayan yoksulları doyurmaktır.
Ahmet Varol : Yahut toprakta sürünen bir yoksulu. [1]
Ali Bulaç : Veya sürünen bir yoksulu.
Ali Fikri Yavuz : Yahud toprak üstüne yığılan miskine...
Bekir Sadak : (14-16) Yahut, aclik gununde, yakini olan bir oksuzu, yahut topraga serilmis bir yoksulu doyurmaktir.
Celal Yıldırım : (14-15-16) Veya açlık gününde (kıtlık zamanında) hısım sayılan bir yetime veya yere serilmiş (bitkin, kimsesiz) bir yoksula yedirmektir.
Diyanet İşleri : (14-16) Yahut şiddetli bir açlık gününde kendisiyle yakınlığı olan bir yetimi, yahut yerde sürünen bir yoksulu doyurmaktır.
Diyanet İşleri (eski) : (14-16) Yahut, açlık gününde, yakını olan bir öksüzü, yahut toprağa serilmiş bir yoksulu doyurmaktır.
Diyanet Vakfi : (11-16) Fakat o, sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuş nedir bilir misin? Köle azat etmek veya açlık gününde yakını olan bir yetimi, yahut aç açık bir yoksulu doyurmaktır.
Edip Yüksel : Yahut düşkün bir yoksulu...
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Veya hiçbir şeyi olmayan yoksula.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : veya toprak döşenen (hiçbir varlığı olmayan) bir yoksula...
Elmalılı Hamdi Yazır : Veya toprak döşenen bir miskîne
Fizilal-il Kuran : Hiçbir şeyi olmayan yoksulu,
Gültekin Onan : Veya sürünen bir yoksulu.
Hakkı Yılmaz : "veya topraklara düşmüş; sürünen yoksula, işsize yemek yedirmektir. "
Hasan Basri Çantay : yahud toprakda sürünen bir yoksula.
Hayrat Neşriyat : (14-16) Veya bir açlık gününde akrabâlığı olan bir yetîmi veya toz toprak içinde kalmış bir yoksulu doyurmaktır.
İbni Kesir : Yahut yerde sürünen bir yoksula.
İskender Evrenosoğlu : Veya çok fakir bir miskini (doyurmaktır).
Muhammed Esed : yahut toprağa uzanıp kalmış olan (yabancı) bir yoksulu,
Ömer Nasuhi Bilmen : (15-16) Karabet sahibi olan bir yetime. Veyahut yerlere serilmiş bir yoksula.
Ömer Öngüt : Yahut da yere serilmiş (bitkin, kimsesiz) bir yoksula.
Şaban Piriş : Veya sürünen bir düşkünü.
Suat Yıldırım : Ya da yeri yatak, (göğü yorgan yapan, barınacak hiçbir yeri olmayan) fakiri doyurmaktır.
Süleyman Ateş : Yahut hiçbir şeyi olmayan yoksulu.
Tefhim-ul Kuran : Veya sürünen bir yoksulu.
Ümit Şimşek : Veya toza toprağa bulanmış yoksula.
Yaşar Nuri Öztürk : Yahut ezilmiş, boynu bükük bir yoksulu.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}