Muhammed Esed Meali |
|
Ben bu beldeyi tanıklığa çağırırım,(90:1) | |
senin serbestçe yaşadığın bu beldeyi,(90:2) | |
ve (tanıklığa çağırırım) anne babayı ve çocukları:(90:3) | |
Gerçek şu ki, Biz insanı acı, sıkıntı ve imtihan (ile yüklü bir hayat)a gönderdik.(90:4) | |
İnsan, kimsenin kendi üzerinde güç sahibi olmadığını mı zannediyor?(90:5) | |
Övünüp duruyor: "Ben, yığınla servet tükettim!"(90:6) | |
Peki, kimsenin kendisini görmediğini mi sanıyor?(90:7) | |
Biz ona iki göz vermedik mi?(90:8) | |
Bir dil ve bir çift dudak,(90:9) | |
ve ona (kötülüğün ve iyiliğin) iki yolunu da göstermedik mi?(90:10) | |
Ama o, sarp yokuşa tırmanmayı denemedi...(90:11) | |
Bilir misin nedir o sarp yokuş?(90:12) | |
(O,) boynunu (günah zincirinden) kurtarmaktır;(90:13) | |
yahut (kendi) aç iken (başkasını) doyurmaktır,(90:14) | |
yakını olan bir yetimi,(90:15) | |
yahut toprağa uzanıp kalmış olan (yabancı) bir yoksulu,(90:16) | |
ve imana ermişlerden ve birbirine sabrı ve merhameti tavsiye edenlerden olmaktır.(90:17) | |
İşte böyleleri dürüstlüğe ve erdemliliğe erişmiş olanlardır;(90:18) | |
Bizim mesajlarımızın doğruluğunu inkara şartlanmış olanlar ise kötülüğe batmış kimselerdir,(90:19) | |
üzerlerine salınmış ateş (ile).(90:20) | |