| Ali Fikri Yavuz Meali |
|
 Yemin ederim bu beldeye (Mekke şehrine),(90:1) | |
| Sen (Ey Rasûlüm), ikamet ederken bu beldede;(90:2) | |
| Ve yemin ederim bir (Âdem) babaya ve (ondan üreyip) doğana ki,(90:3) | |
| Doğrusu biz, insanı bir meşakkat içinde yarattık.(90:4) | |
| O, kendisine karşı, asla kimse güç yetiremez mi sanıyor?(90:5) | |
| Diyor ki, “- (Peygambere düşmanlık uğruna) yığın yığın mal harcadım.”(90:6) | |
| Onu, kimsenin görmediğini mi zannediyor?(90:7) | |
| Biz, ona vermedik mi iki göz,(90:8) | |
| Bir dil ve iki dudak?(90:9) | |
| Bir de ona, (hak ve bâtılı) iki yol gösterdik.(90:10) | |
| Fakat o, çetin işe atılmadı, (kendisine verilen bunca nimetlere şükretmedi).(90:11) | |
| Bildin mi, o çetin iş ne?(90:12) | |
| O, köle azad etmektir.(90:13) | |
| Yahud şiddetli bir açlık gününde yemek yedirmektir.(90:14) | |
| Akrabalığı olan bir yetime...(90:15) | |
| Yahud toprak üstüne yığılan miskine...(90:16) | |
| (Bütün bunlardan) sonra iman edib de birbirlerine sabır tavsiye eden ve merhamet tavsiye eden kimselerden olmaktır.(90:17) | |
| İşte bunlar, (amel defterleri sağ ellerine verilenler) sağcılardır.(90:18) | |
| Ayetlerimizi inkâr edenler ise; onlar (amel defterleri sol ellerine verilenler) solculardır.(90:19) | |
| Onların üzerlerine kapıları kilitlenmiş bir ateş kapanmış olacaktır.(90:20) | |
