V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb, jussive mood PRON – 3rd person feminine plural object pronoun فعل مضارع مجزوم و«هن» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بما
|
BME
bimā
yüzünden
for what
Be,Mim,Elif, 2,40,1,
P – prefixed preposition bi REL – relative pronoun جار ومجرور
كسبوا
ك س ب | KSB
KSBVE
kesebū
yaptıkları (işler)
"they have earned;"
Kef,Sin,Be,Vav,Elif, 20,60,2,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ويعف
ع ف و | AFV
VYAF
veyeǎ'fu
ve affeder (kurtarır)
but He pardons
Vav,Ye,Ayn,Fe, 6,10,70,80,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 3rd person masculine singular imperfect verb, jussive mood الواو عاطفة فعل مضارع مجزوم
عن
|
AN
ǎn
[from]
Ayn,Nun, 70,50,
P – preposition حرف جر
كثير
ك ث ر | KS̃R
KS̃YR
keṧīrin
birçoğunu da
much.
Kef,Se,Ye,Re, 20,500,10,200,
N – genitive masculine singular indefinite noun اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |أَوْ: yahut | يُوبِقْهُنَّ: onları helak eder | بِمَا: yüzünden | كَسَبُوا: yaptıkları (işler) | وَيَعْفُ: ve affeder (kurtarır) | عَنْ: | كَثِيرٍ: birçoğunu da |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أو ÊWyahut | يوبقهن YWBGHNonları helak eder | بما BMEyüzünden | كسبوا KSBWEyaptıkları (işler) | ويعف WYAFve affeder (kurtarır) | عن AN | كثير KS̃YRbirçoğunu da |
Kırık Meal (Okunuş) : |ev: yahut | yūbiḳhunne: onları helak eder | bimā: yüzünden | kesebū: yaptıkları (işler) | veyeǎ'fu: ve affeder (kurtarır) | ǎn: | keṧīrin: birçoğunu da |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊV: yahut | YVBGHN: onları helak eder | BME: yüzünden | KSBVE: yaptıkları (işler) | VYAF: ve affeder (kurtarır) | AN: | KS̃YR: birçoğunu da |
Abdulbaki Gölpınarlı : Yahut da, kazandıkları suçlar yüzünden fırtınalarla helâk eder gemileri ve çoğunu da bağışlar.
Adem Uğur : Yahut yaptıkları yüzünden onları helâk eder. Birçoğunu da affeder (kurtarır).
Ahmed Hulusi : Yahut kazandıkları yüzünden onları helâk eder. . . (Allâh) birçoğunu da affediyor.
Ahmet Tekin : Yahut da, yüklendikleri günahlar yüzünden onları helâk eder. Başlarına gelecek felaketlerin, cezaların çoğunu da bertaraf eder.
Ahmet Varol : Yahut kazandıklarından dolayı onları batırır. Çoğunu da affeder.
Ali Bulaç : Ya da kazandıkları dolayısıyla onları yok eder, bir çoğunu da affeder.
Ali Fikri Yavuz : Yahud dilerse, kazandıkları günah yüzünden, onları denizde helâk eder. Fakat Allah, (onlardan günahların) çoğunu bağışlar (da kendilerini cezalandırmaz).
Bekir Sadak : Yahut yaptiklarina karsilik onlari ortadan kaldirir bir cogunu da bagislar.
Celal Yıldırım : Veya o (gemilerdekileri) işledikleri (günah ve vebal) yüzünden (gemileri batırarak) yok eder, çoğunu da affeder.
Diyanet İşleri : Yahut (içlerindekilerin) yaptıklarından dolayı onları helâk eder, birçoğunu da affeder.
Diyanet İşleri (eski) : Yahut yaptıklarına karşılık onları ortadan kaldırır, bir çoğunu da bağışlar.
Diyanet Vakfi : Yahut yaptıkları yüzünden onları helâk eder. Birçoğunu da affeder (kurtarır).
Edip Yüksel : Yahut, yaptıkları yüzünden onları yok eder. Bunun yerine bir çoğunu da bağışlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Yahut da Allah kazandıkları günahlar yüzünden onları helâk eder ve birçoğunu da bağışlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Yahut da içindekilerin kazançlarıyla onları helak eder; bir çoğunu da bağışlar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Yâhud da onları içindekilerin kazançlarıyle helâke sürükler, bir çoğundan da afiv buyurur
Fizilal-il Kuran : Yahut yaptıkları yüzünden gemileri helak eder. Bir çoğunu da affeder.
Gültekin Onan : Ya da kazandıkları dolayısıyla onları yok eder, bir çoğunu da affeder.
Hakkı Yılmaz : (32-35) Denizde dağlar gibi akıp gidenler de O'nun alâmetlerinden/ göstergelerindendir. Eğer O dilerse rüzgârı durdurur da giden gemiler denizin sırtında duruverirler. Şüphesiz bunda tüm çok sabreden ve kendisine verilen nimetlerin karşılığını çok çok ödeyen kimseler için nice alâmetler/ göstergeler vardır. Yahut Allah, onların kazandıkları şeyler sebebiyle o gemileri değişime/ yıkıma uğratır. Birçoğunu da bağışlar. Ve âyetlerimiz/ alâmetlerimiz/ göstergelerimiz hakkında mücâdele edenler kendileri için kaçacak bir yer olmadığını bilirler.
Hasan Basri Çantay : Yahud (Allah bu gemileri, binenlerin) kazandıkları (günâhlar) yüzünden (fırtına ile batırıb) helak eder. (İçlerindekilerden) bir çoğunu da bağışlar (kurtarır).
Hayrat Neşriyat : Veya kazandıkları (günahlar) yüzünden onları helâk eder; bununla berâber (Allah)birçoğunu affeder.
İbni Kesir : Yahut yaptıklarına karşılık onları helak eder. Bir çoğunu da bağışlar.
İskender Evrenosoğlu : Veya kazandıkları (yaptıkları) sebebiyle onları helâke sürükler ve onların çoğunu (da) affeder.
Muhammed Esed : ya da yapıp ettiklerinden dolayı onları yok eder, (her şeye rağmen) Allah çok bağışlayıcıdır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Yahut onları kazandıkları ile helâk eder ve birçoğundan da af buyurur.
Ömer Öngüt : Yahut da yaptıklarına karşılık olarak onları helâk eder. Bir çoğunu da bağışlar.
Şaban Piriş : Veya işledikleri sebebiyle onları helak eder, bir çoğunu da affeder.
Suat Yıldırım : (32-35) Denizlerde dağlar gibi akıp giden gemiler de O’nun kudretinin ve hikmetinin delillerindendir. Eğer O dilerse rüzgârı durdurur, gemiler de denizin üstünde durakalır. Elbette bunda sabrı ve şükrü bol olanlar için alacak ibretler vardır. Yahut işledikleri günahlar sebebiyle o gemileri batırır, günahların birçoğunu da affeder. Böyle yapmasının bir sebebi de, âyetlerimiz hakkında tartışanların kaçacak bir yerleri olmadığını onlara bildirmektir.
Süleyman Ateş : Yahut yaptıkları (işler) yüzünden gemileri(n içindekileri) helâk eder. Birçoğunu da affeder (kurtarır).
Tefhim-ul Kuran : Ya da kazanmakta oldukları dolayısıyla onları yok eder, bir çoğunu da affeder.
Ümit Şimşek : Veya kazandıkları günahlar yüzünden onları batırır; birçoğunu da affeder.
Yaşar Nuri Öztürk : Yahut onları, içindekilerin kazançları yüzünden mahveder. Ama birçoğunu affediyor;
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]