» 76 / Insan  18:

Kuran Sırası: 76
İniş Sırası: 98
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31

 » 76 / Insan  Suresi: 18
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. عَيْنًا (AYNE) = ǎynen : bir çeşme
2. فِيهَا (FYHE) = fīhā : orada
3. تُسَمَّىٰ (TSM) = tusemmā : adına denir
4. سَلْسَبِيلًا (SLSBYLE) = selsebīlen : Selsebil
bir çeşme | orada | adına denir | Selsebil |

[AYN] [] [SMV] []
AYNE FYHE TSM SLSBYLE

ǎynen fīhā tusemmā selsebīlen
عينا فيها تسمى سلسبيلا

 » 76 / Insan  Suresi: 18
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
عينا ع ي ن | AYN AYNE ǎynen bir çeşme A spring
فيها | FYHE fīhā orada therein,
تسمى س م و | SMV TSM tusemmā adına denir named
سلسبيلا | SLSBYLE selsebīlen Selsebil Salsabil.

76:18 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

bir çeşme | orada | adına denir | Selsebil |

[AYN] [] [SMV] []
AYNE FYHE TSM SLSBYLE

ǎynen fīhā tusemmā selsebīlen
عينا فيها تسمى سلسبيلا

[ع ي ن] [] [س م و] []

 » 76 / Insan  Suresi: 18
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
عينا ع ي ن | AYN AYNE ǎynen bir çeşme A spring
Ayn,Ye,Nun,Elif,
70,10,50,1,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
فيها | FYHE fīhā orada therein,
Fe,Ye,He,Elif,
80,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
تسمى س م و | SMV TSM tusemmā adına denir named
Te,Sin,Mim,,
400,60,40,,
V – 3rd person feminine singular (form II) passive imperfect verb
فعل مضارع مبني للمجهول
سلسبيلا | SLSBYLE selsebīlen Selsebil Salsabil.
Sin,Lam,Sin,Be,Ye,Lam,Elif,
60,30,60,2,10,30,1,
"PN – accusative masculine indefinite proper noun → Salsabil"
اسم علم منصوب
AYNE FYHE TSM SLSBYLE

عينا فيها تسمى سلسبيلا

 » 76 / Insan  Suresi: 18

: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |عَيْنًا: bir çeşme | فِيهَا: orada | تُسَمَّىٰ: adına denir | سَلْسَبِيلًا: Selsebil |
Kırık Meal (Harekesiz) : |عينا AYNE bir çeşme | فيها FYHE orada | تسمى TSM adına denir | سلسبيلا SLSBYLE Selsebil |
Kırık Meal (Okunuş) : |ǎynen: bir çeşme | fīhā: orada | tusemmā: adına denir | selsebīlen: Selsebil |
Kırık Meal (Transcript) : |AYNE: bir çeşme | FYHE: orada | TSM: adına denir | SLSBYLE: Selsebil |
Abdulbaki Gölpınarlı : Orada bulunan ve şarıl şarıl akan, her yana giden, boğazdan kayan selsebîl kaynağından.
Adem Uğur : (Bu şarap) orada bir pınardandır ki adına Selsebîl denir.
Ahmed Hulusi : Onda "Selsebîl" denen bir kaynaktır.
Ahmet Tekin : Oradaki Selsebil denilen pınardan doldurulmuştur.
Ahmet Varol : (Bu) orada selsebil diye adlandırılan bir kaynaktır.
Ali Bulaç : Bir pınar ki orada "selsebil" olarak adlandırılır.
Ali Fikri Yavuz : (Zencefîl) cennetde bir kaynakdır ki, ona Selsebîl adı verilir.
Bekir Sadak : O pinara «Selsebil", denir.
Celal Yıldırım : Orada bir pınar ki, ona Sel-sebîl adı verilir.
Diyanet İşleri : Orada bir pınar ki ona “selsebil” adı verilir.
Diyanet İşleri (eski) : O pınara 'Selsebil' denir.
Diyanet Vakfi : (Bu şarap) orada bir pınardandır ki adına Selsebîl denir.
Edip Yüksel : Bir kaynak ki, ona 'Selsebil' denir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bu orada bir pınardır ki, adına «selsebil» derler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Selsebil denilen bir çeşme.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bir çeşme ki denir selsebîl
Fizilal-il Kuran : Bu «selsebil» adı verilen bir cennet pınarıdır.
Gültekin Onan : Bir pınar ki orada 'selsebil' olarak adlandırılır.
Hakkı Yılmaz : (5-22) "Şüphesiz, “iyi adamlar”, kâfur katılmış bir tastan içerler, fışkırtıldıkça fışkırtılacak bir pınardan ki ondan, verdikleri sözleri yerine getiren, kötülüğü yayılan bir günden korkan ve “Biz sizi, ancak Allah rızası için doyuruyoruz ve sizden bir karşılık ve teşekkür beklemiyoruz; evet, biz asık suratlı ve çatık kaşlı bir günde Rabbimizden korkarız” diyerek Allah sevgisi için/sevmesine rağmen yiyeceği, yoksula ve öksüze ve tutsağa veren Allah'ın kulları içerler. Allah da, bu yüzden onları, o günün kötülüğünden korur; onlara aydınlık ve sevinç rastlayacak, sabretmelerine karşılık onlara cenneti ve ipekleri verecek; orada tahtlara kurulmuş olarak kalacaklar; orada bir güneş de, dondurucu bir soğuk da görmeyecekler ve bahçenin gölgeleri onların üzerlerine sarkacak ve alçaltıldıkça alçaltılacak. Ve aralarında gümüş bir kap ve billûr kâseler dolaştırılacak, -kendilerinin ayarladığı billûrları gümüştendir-. Ve orada onlar, karışımı zencefil olan bir tastan sulanırlar, orada Selsebil denilen bir pınardan... Ve aralarında büyümez, yaşlanmaz çocuklar dolaşır; onları gördüğünde, saçılmış birer inci sanacaksın! Orayı gördüğünde, mutluluk ve büyük bir mülk ve yönetim göreceksin; üzerlerinde ince, yeşil ipekli, parlak atlastan giysiler olacak; gümüş bileziklerle süslenmiş olacaklar; Rableri onlara tertemiz bir içecek içirecek. Şüphesiz ki bu, sizin için karşılıktır. Çalışmalarınız da karşılık ödenecek niteliktedir. "
Hasan Basri Çantay : (Zencefil) orada bir pınardır. «Selsebîl» adı verilir (ona).
Hayrat Neşriyat : (Bu zencefîl) orada bir pınardır ki, Selsebîl diye isimlendirilir.
İbni Kesir : Orada bir pınardır ki, Selsebil adı verilir.
İskender Evrenosoğlu : Orada “selsebîl” diye isimlendirilen bir pınar vardır.
Muhammed Esed : oradaki "Selsebil" isimli bir kaynak(tan).
Ömer Nasuhi Bilmen : Orada bir çeşmeden ki, ona Selsebil denilir.
Ömer Öngüt : O pınara Selsebil adı verilir.
Şaban Piriş : Orada Selsebil adı verilen pınar..
Suat Yıldırım : Bu içecekler, adı Selsebil olan pınardandır.
Süleyman Ateş : Bir çeşme ki adına Selsebil denir.
Tefhim-ul Kuran : Bir pınar ki orada «selsebil» olarak adlandırılır.
Ümit Şimşek : O bir pınardır ki, adına selsebil denir.
Yaşar Nuri Öztürk : Bir pınar ki, orada, selsebil diye anılır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}