CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 3rd person masculine plural (form IV) passive imperfect verb PRON – subject pronoun الواو عاطفة فعل مضارع مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
فيها
|
FYHE
fīhā
orada
therein
Fe,Ye,He,Elif, 80,10,5,1,
P – preposition PRON – 3rd person feminine singular object pronoun جار ومجرور
كأسا
ك ا س | KES
KÊSE
ke'sen
kadehten
a cup -
Kef,,Sin,Elif, 20,,60,1,
N – accusative feminine indefinite noun اسم منصوب
كان
ك و ن | KVN
KEN
kāne
olan
is
Kef,Elif,Nun, 20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb فعل ماض
مزاجها
م ز ج | MZC
MZECHE
mizācuhā
karışımı
its mixture
Mim,Ze,Elif,Cim,He,Elif, 40,7,1,3,5,1,
N – nominative masculine noun PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun اسم مرفوع و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
زنجبيلا
|
ZNCBYLE
zencebīlen
zencefil
(of) Zanjabil,
Ze,Nun,Cim,Be,Ye,Lam,Elif, 7,50,3,2,10,30,1,
"N – accusative masculine indefinite noun → Ginger" اسم منصوب
Fizilal-il Kuran : Onlara orada taslar içinde zencefil karışımlı içecekler sunulur.
Gültekin Onan : Orada onlara bir kadeh içirilir ki, karışımı zencefildir.
Hakkı Yılmaz : (5-22) "Şüphesiz, “iyi adamlar”, kâfur katılmış bir tastan içerler, fışkırtıldıkça fışkırtılacak bir pınardan ki ondan, verdikleri sözleri yerine getiren, kötülüğü yayılan bir günden korkan ve “Biz sizi, ancak Allah rızası için doyuruyoruz ve sizden bir karşılık ve teşekkür beklemiyoruz; evet, biz asık suratlı ve çatık kaşlı bir günde Rabbimizden korkarız” diyerek Allah sevgisi için/sevmesine rağmen yiyeceği, yoksula ve öksüze ve tutsağa veren Allah'ın kulları içerler. Allah da, bu yüzden onları, o günün kötülüğünden korur; onlara aydınlık ve sevinç rastlayacak, sabretmelerine karşılık onlara cenneti ve ipekleri verecek; orada tahtlara kurulmuş olarak kalacaklar; orada bir güneş de, dondurucu bir soğuk da görmeyecekler ve bahçenin gölgeleri onların üzerlerine sarkacak ve alçaltıldıkça alçaltılacak. Ve aralarında gümüş bir kap ve billûr kâseler dolaştırılacak, -kendilerinin ayarladığı billûrları gümüştendir-. Ve orada onlar, karışımı zencefil olan bir tastan sulanırlar, orada Selsebil denilen bir pınardan... Ve aralarında büyümez, yaşlanmaz çocuklar dolaşır; onları gördüğünde, saçılmış birer inci sanacaksın! Orayı gördüğünde, mutluluk ve büyük bir mülk ve yönetim göreceksin; üzerlerinde ince, yeşil ipekli, parlak atlastan giysiler olacak; gümüş bileziklerle süslenmiş olacaklar; Rableri onlara tertemiz bir içecek içirecek. Şüphesiz ki bu, sizin için karşılıktır. Çalışmalarınız da karşılık ödenecek niteliktedir. "
Hasan Basri Çantay : Orada onlara katgısı zencefil olan (dolu) kadeh de içilir.
Hayrat Neşriyat : Orada katkısı zencefil olan (Cennet şarâbı dolu) bir kadehten de içirilirler.
İbni Kesir : Orada karışımı zencefil olan bir kadehten de içirilirler.
Muhammed Esed : Ve (cennette) kendilerine zencefille tatlandırılmış bir fincan içecek verilecek,
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve orada bir kadehte içirilirler ki ona katılmış olan, Zencebil'dir.
Ömer Öngüt : Onlara orada bir kâseden içirilir ki, karışımında zencefil vardır.
Şaban Piriş : Orada bileşiminde zencebil bulunan bir kadehten içerler.
Suat Yıldırım : Onlara karışımında zencefil bulunan kadehler ikram edilir.
Süleyman Ateş : Onlara orada, karışımı zencefil olan kadehten içirilir.
Tefhim-ul Kuran : Orada onlara bir kadeh içirilir ki, onun karışımı zencefildir.
Ümit Şimşek : Orada onlara zencefil katkılı kadehlerden içirilir.
Yaşar Nuri Öztürk : Orada kendilerine karışımı zencefil olan bir kadehten içirilir.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]