» 47 / Muhammed  25:

Kuran Sırası: 47
İniş Sırası: 95
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38

 » 47 / Muhammed  Suresi: 25
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
2. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimselere
3. ارْتَدُّوا (ERTD̃VE) = rteddū : dönen(lere)
4. عَلَىٰ (AL) = ǎlā : üzerine
5. أَدْبَارِهِمْ (ÊD̃BERHM) = edbārihim : arkaları
6. مِنْ (MN) = min :
7. بَعْدِ (BAD̃) = beǎ'di : sonra
8. مَا (ME) = mā :
9. تَبَيَّنَ (TBYN) = tebeyyene : belli olduktan
10. لَهُمُ (LHM) = lehumu : kendilerine
11. الْهُدَى (ELHD̃) = l-hudā : doğru yol
12. الشَّيْطَانُ (ELŞYŦEN) = ş-şeyTānu : şeytan
13. سَوَّلَ (SVL) = sevvele : sürüklemiştir
14. لَهُمْ (LHM) = lehum : onları
15. وَأَمْلَىٰ (VÊML) = ve emlā : ve uzun emellere düşürmüştür
16. لَهُمْ (LHM) = lehum : onları
şüphesiz | kimselere | dönen(lere) | üzerine | arkaları | | sonra | | belli olduktan | kendilerine | doğru yol | şeytan | sürüklemiştir | onları | ve uzun emellere düşürmüştür | onları |

[] [] [RD̃D̃] [] [D̃BR] [] [BAD̃] [] [BYN] [] [HD̃Y] [ŞŦN] [SVL] [] [MLV] []
ÎN ELZ̃YN ERTD̃VE AL ÊD̃BERHM MN BAD̃ ME TBYN LHM ELHD̃ ELŞYŦEN SVL LHM VÊML LHM

inne elleƶīne rteddū ǎlā edbārihim min beǎ'di tebeyyene lehumu l-hudā ş-şeyTānu sevvele lehum ve emlā lehum
إن الذين ارتدوا على أدبارهم من بعد ما تبين لهم الهدى الشيطان سول لهم وأملى لهم

 » 47 / Muhammed  Suresi: 25
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselere those who
ارتدوا ر د د | RD̃D̃ ERTD̃VE rteddū dönen(lere) return
على | AL ǎlā üzerine on
أدبارهم د ب ر | D̃BR ÊD̃BERHM edbārihim arkaları their backs
من | MN min after
بعد ب ع د | BAD̃ BAD̃ beǎ'di sonra after
ما | ME what
تبين ب ي ن | BYN TBYN tebeyyene belli olduktan (has) become clear
لهم | LHM lehumu kendilerine to them
الهدى ه د ي | HD̃Y ELHD̃ l-hudā doğru yol (of) the guidance,
الشيطان ش ط ن | ŞŦN ELŞYŦEN ş-şeyTānu şeytan Shaitaan
سول س و ل | SVL SVL sevvele sürüklemiştir enticed
لهم | LHM lehum onları [for] them
وأملى م ل و | MLV VÊML ve emlā ve uzun emellere düşürmüştür and prolonged hope
لهم | LHM lehum onları for them.

47:25 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

şüphesiz | kimselere | dönen(lere) | üzerine | arkaları | | sonra | | belli olduktan | kendilerine | doğru yol | şeytan | sürüklemiştir | onları | ve uzun emellere düşürmüştür | onları |

[] [] [RD̃D̃] [] [D̃BR] [] [BAD̃] [] [BYN] [] [HD̃Y] [ŞŦN] [SVL] [] [MLV] []
ÎN ELZ̃YN ERTD̃VE AL ÊD̃BERHM MN BAD̃ ME TBYN LHM ELHD̃ ELŞYŦEN SVL LHM VÊML LHM

inne elleƶīne rteddū ǎlā edbārihim min beǎ'di tebeyyene lehumu l-hudā ş-şeyTānu sevvele lehum ve emlā lehum
إن الذين ارتدوا على أدبارهم من بعد ما تبين لهم الهدى الشيطان سول لهم وأملى لهم

[] [] [ر د د] [] [د ب ر] [] [ب ع د] [] [ب ي ن] [] [ه د ي] [ش ط ن] [س و ل] [] [م ل و] []

 » 47 / Muhammed  Suresi: 25
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselere those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
ارتدوا ر د د | RD̃D̃ ERTD̃VE rteddū dönen(lere) return
Elif,Re,Te,Dal,Vav,Elif,
1,200,400,4,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form VIII) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
على | AL ǎlā üzerine on
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
أدبارهم د ب ر | D̃BR ÊD̃BERHM edbārihim arkaları their backs
,Dal,Be,Elif,Re,He,Mim,
,4,2,1,200,5,40,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
من | MN min after
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
بعد ب ع د | BAD̃ BAD̃ beǎ'di sonra after
Be,Ayn,Dal,
2,70,4,
N – genitive noun
اسم مجرور
ما | ME what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
تبين ب ي ن | BYN TBYN tebeyyene belli olduktan (has) become clear
Te,Be,Ye,Nun,
400,2,10,50,
V – 3rd person masculine singular (form V) perfect verb
فعل ماض
لهم | LHM lehumu kendilerine to them
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
الهدى ه د ي | HD̃Y ELHD̃ l-hudā doğru yol (of) the guidance,
Elif,Lam,He,Dal,,
1,30,5,4,,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
الشيطان ش ط ن | ŞŦN ELŞYŦEN ş-şeyTānu şeytan Shaitaan
Elif,Lam,Şın,Ye,Tı,Elif,Nun,
1,30,300,10,9,1,50,
"PN – nominative masculine proper noun → Satan"
اسم علم مرفوع
سول س و ل | SVL SVL sevvele sürüklemiştir enticed
Sin,Vav,Lam,
60,6,30,
V – 3rd person masculine singular (form II) perfect verb
فعل ماض
لهم | LHM lehum onları [for] them
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
وأملى م ل و | MLV VÊML ve emlā ve uzun emellere düşürmüştür and prolonged hope
Vav,,Mim,Lam,,
6,,40,30,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
لهم | LHM lehum onları for them.
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّ: şüphesiz | الَّذِينَ: kimselere | ارْتَدُّوا: dönen(lere) | عَلَىٰ: üzerine | أَدْبَارِهِمْ: arkaları | مِنْ: | بَعْدِ: sonra | مَا: | تَبَيَّنَ: belli olduktan | لَهُمُ: kendilerine | الْهُدَى: doğru yol | الشَّيْطَانُ: şeytan | سَوَّلَ: sürüklemiştir | لَهُمْ: onları | وَأَمْلَىٰ: ve uzun emellere düşürmüştür | لَهُمْ: onları |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إن ÎN şüphesiz | الذين ELZ̃YN kimselere | ارتدوا ERTD̃WE dönen(lere) | على AL üzerine | أدبارهم ÊD̃BERHM arkaları | من MN | بعد BAD̃ sonra | ما ME | تبين TBYN belli olduktan | لهم LHM kendilerine | الهدى ELHD̃ doğru yol | الشيطان ELŞYŦEN şeytan | سول SWL sürüklemiştir | لهم LHM onları | وأملى WÊML ve uzun emellere düşürmüştür | لهم LHM onları |
Kırık Meal (Okunuş) : |inne: şüphesiz | elleƶīne: kimselere | rteddū: dönen(lere) | ǎlā: üzerine | edbārihim: arkaları | min: | beǎ'di: sonra | : | tebeyyene: belli olduktan | lehumu: kendilerine | l-hudā: doğru yol | ş-şeyTānu: şeytan | sevvele: sürüklemiştir | lehum: onları | ve emlā: ve uzun emellere düşürmüştür | lehum: onları |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎN: şüphesiz | ELZ̃YN: kimselere | ERTD̃VE: dönen(lere) | AL: üzerine | ÊD̃BERHM: arkaları | MN: | BAD̃: sonra | ME: | TBYN: belli olduktan | LHM: kendilerine | ELHD̃: doğru yol | ELŞYŦEN: şeytan | SVL: sürüklemiştir | LHM: onları | VÊML: ve uzun emellere düşürmüştür | LHM: onları |
Abdulbaki Gölpınarlı : Gerisin geriye, hem de doğru yol, kendilerince apaçık anlaşıldıktan sonra, eski dinlerine dönenlere gelince: Şeytan, yanlış hareketlerini, kendilerine bezemektedir ve onları, uzun uzun dileklere düşürmektedir.
Adem Uğur : Şüphesiz ki, kendilerine doğru yol belli olduktan sonra, arkalarına dönenleri, şeytan sürüklemiş ve kendilerine ümit vermiştir.
Ahmed Hulusi : Hakikat kendilerine apaçık zâhir olduktan sonra arkalarına dönenlere (ikiyüzlülere) gelince, şeytan (saptırıcı fikirleri) onlara (bu yaptıklarını) sevdirmiş, onları boş ümitlerle oyalamıştır.
Ahmet Tekin : Doğru, hak yol, Allahın kitap ve peygamberle gösterdiği yol, kendilerine açıkça belli olduktan sonra, gerisin geri, İslâm dışı hayatlarına küfre dönenlere, şeytan, şeytan tıynetli ahlâksız azgınlar, şeytanî güçler kötülüklerini güzel göstermiş, onları tûl ü emele, olmayacak isteklere sevketmiştir.
Ahmet Varol : Kendilerine doğru yol belli olduktan sonra arkalarına dönenlere şeytan teşvikte bulunmuş ve onları uzun emellere kaptırmıştır.
Ali Bulaç : Şüphesiz, kendilerine hidayet açıkça belli olduktan sonra, gerisin geri (küfre) dönenleri, şeytan kışkırtmış ve uzun emellere kaptırmıştır.
Ali Fikri Yavuz : Muhakkak ki, kendilerine hak belli olduktan sonra arkalarına (eski küfürlerine ve bâtıl dinlerine) dönenlere şeytan teşvikte bulunmuş ve kendilerini uzun boylu emellere düşürmüştür.
Bekir Sadak : Kendileri icin dogru yol belli olduktan sonra ardlarina donenleri, bu isi yapmaya seytan suruklemis, onlara umit vermistir.
Celal Yıldırım : Kendilerine doğru yol belli olduktan sonra arkalarını dönüp gidenlere şeytan bunu çok çekici göstermiş ve kendilerine uzun umut ve emel vermiştir.
Diyanet İşleri : Kendileri için hidayet yolu belli olduktan sonra gerisingeri dönenleri, şeytan aldatıp peşinden sürüklemiş ve kendilerini boş ümitlere düşürmüştür.
Diyanet İşleri (eski) : Kendileri için doğru yol belli olduktan sonra ardlarına dönenleri, bu işi yapmaya şeytan sürüklemiş, onlara ümit vermiştir.
Diyanet Vakfi : Şüphesiz ki, kendilerine doğru yol belli olduktan sonra, arkalarına dönenleri, şeytan sürüklemiş ve kendilerine ümit vermiştir.
Edip Yüksel : Kendilerine doğru yol belli olduktan sonra geriye dönenleri şeytan ayartmıştır ve onlara ümit vermiştir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Gerçekten doğru yol kendilerine açıkça belli olduktan sonra gerisin geri küfre dönenlere şeytan, kötülüklerini güzel göstermiş ve onları uzun emellere düşürmüştür.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Haberiniz olsun ki, kendilerine doğru yol belli olduktan sonra gerisin geri küfre dönenlere, şeytan fit vermiş ve onları uzun uzun emellere düşürmüştür.
Elmalılı Hamdi Yazır : Haberiniz olsun ki o kendilerine hak tebeyyün ettikten sonra gerisin geri irtidâda doğru gidenlere Şeytan fit vermiş ve kendilerini uzun uzun emellere düşürmüştür
Fizilal-il Kuran : Şüphesiz ki kendilerine doğru yol belli olduktan sonra, ona arka dönenleri, şeytan sürüklemiş ve kendilerine ümit vermiştir.
Gültekin Onan : Şüphesiz, kendilerine hidayet açıkça belli olduktan sonra, gerisin geri (küfre) dönenleri şeytan kışkırtmış ve uzun emellere kaptırmıştır.
Hakkı Yılmaz : "Şüphesiz doğru yol kendilerine açıkça belli olduktan sonra gerisin geri küfre; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmeye dönen kimseler, şeytan onlara hoş bir şey olarak göstermiş ve onları uzun emellere düşürmüştür. "
Hasan Basri Çantay : Hakıykat, kendilerine hidâyet besbelli oldukdan sonra arkalarına dönenler (yok mu?) şeytan onları fitlemiş, onlara uzun zaman göstermişdir.
Hayrat Neşriyat : Şübhesiz ki kendilerine doğru yol belli olduktan sonra, gerisin geri dönen (o münâfık)lar yok mu, şeytan onlara (kötü amellerini) süslemiş ve onları (uzun) emellere düşürmüştür.
İbni Kesir : Muhakkak ki kendilerine hidayet belli olduktan sonra arkalarına dönenleri şeytan aldatmış ve onlara ümit vermiştir.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki kendilerine hidayet tebeyyün ettikten (açıkça belli olduktan) sonra arkalarına geri dönenleri şeytan (küfre) ulaştırdı. Ve onları (kötü) emellere yöneltti.
Muhammed Esed : Gerçek şu ki, kendilerine doğru yol apaçık gösterildikten sonra sırtlarını (bu mesaja) dönenler (böyle yaparlar, çünkü) Şeytan onların hayallerini süsleyip bezemiş ve onları sahte ve düzmece ümitlerle doldurmuştur.
Ömer Nasuhi Bilmen : Şüphe yok, o kimseler ki kendilerine hidâyet besbelli olduktan sonra arkaları üzerine dönüverdiler, onlar için şeytan süslemiş ve onları uzunca emellere düşürmüştür.
Ömer Öngüt : Hidayet kendilerine apaçık belli olduktan sonra arkalarını dönenlere, yaptıklarını şeytan hoş göstermiş ve onları uzun emellere düşürmüştür.
Şaban Piriş : Kendilerine doğru yol açıkça belli olduktan sonra, arkalarına dönenlere, şeytan işlerini kolaylaştırmış, onlara ümit vermiştir.
Suat Yıldırım : Kendilerine doğru yol iyice belli olduktan sonra, gerisin geri dinden çıkanlara muhakkak ki şeytan önce fit vermiş; onları uzun emellere, düşürmüştür.
Süleyman Ateş : Kendilerine doğru yol belli olduktan sonra arkalarına (yine eski küfürlerine) dönenlere, şeytân hatâlarını süslemiş ve (günâh işlemelerini) kolaylaştırmış ve onları uzun emellere, umutlara düşürmüştür.
Tefhim-ul Kuran : Şüphesiz, kendilerine hidayet açıkça belli olduktan sonra, gerisin geri (küfre) irtidat eden (dönen)leri, şeytan kışkırtmış ve uzun emellere kaptırmıştır.
Ümit Şimşek : Doğru yol kendilerine açıkça belli olduktan sonra gerisin geri dönenleri şeytan kışkırtmış ve uzun emellerle oyalamıştır.
Yaşar Nuri Öztürk : Hidayet kendilerine açıkça belli olduktan sonra arkalarına dönenlere şeytan fit vermiş, sonu gelmez arzuların/ümitlerin ardına takmıştır onları.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}