» 47 / Muhammed  10:

Kuran Sırası: 47
İniş Sırası: 95
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38

 » 47 / Muhammed  Suresi: 10
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. أَفَلَمْ (ÊFLM) = efelem :
2. يَسِيرُوا (YSYRVE) = yesīrū : gezip dolaşmadılar mı?
3. فِي (FY) = fī :
4. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : yeryüzünde
5. فَيَنْظُرُوا (FYNƵRVE) = fe yenZurū : görsünler
6. كَيْفَ (KYF) = keyfe : nasıl
7. كَانَ (KEN) = kāne : olduğunu
8. عَاقِبَةُ (AEGBT) = ǎāḳibetu : sonunun
9. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimselerin
10. مِنْ (MN) = min :
11. قَبْلِهِمْ (GBLHM) = ḳablihim : kendilerinden önceki
12. دَمَّرَ (D̃MR) = demmera : yıkıp başlarına geçirmiştir
13. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
14. عَلَيْهِمْ (ALYHM) = ǎleyhim : onları
15. وَلِلْكَافِرِينَ (VLLKEFRYN) = velilkāfirīne : kafirlere de vardır
16. أَمْثَالُهَا (ÊMS̃ELHE) = emṧāluhā : onun benzeri sonuçlar
| gezip dolaşmadılar mı? | | yeryüzünde | görsünler | nasıl | olduğunu | sonunun | kimselerin | | kendilerinden önceki | yıkıp başlarına geçirmiştir | Allah | onları | kafirlere de vardır | onun benzeri sonuçlar |

[] [SYR] [] [ERŽ] [NƵR] [KYF] [KVN] [AGB] [] [] [GBL] [D̃MR] [] [] [KFR] [MS̃L]
ÊFLM YSYRVE FY ELÊRŽ FYNƵRVE KYF KEN AEGBT ELZ̃YN MN GBLHM D̃MR ELLH ALYHM VLLKEFRYN ÊMS̃ELHE

efelem yesīrū l-erDi fe yenZurū keyfe kāne ǎāḳibetu elleƶīne min ḳablihim demmera llahu ǎleyhim velilkāfirīne emṧāluhā
أفلم يسيروا في الأرض فينظروا كيف كان عاقبة الذين من قبلهم دمر الله عليهم وللكافرين أمثالها

 » 47 / Muhammed  Suresi: 10
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أفلم | ÊFLM efelem Do not
يسيروا س ي ر | SYR YSYRVE yesīrū gezip dolaşmadılar mı? they travel
في | FY in
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yeryüzünde the earth
فينظروا ن ظ ر | NƵR FYNƵRVE fe yenZurū görsünler and see
كيف ك ي ف | KYF KYF keyfe nasıl how
كان ك و ن | KVN KEN kāne olduğunu was
عاقبة ع ق ب | AGB AEGBT ǎāḳibetu sonunun (the) end
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselerin (of) those
من | MN min before them?
قبلهم ق ب ل | GBL GBLHM ḳablihim kendilerinden önceki before them?
دمر د م ر | D̃MR D̃MR demmera yıkıp başlarına geçirmiştir Allah destroyed
الله | ELLH llahu Allah Allah destroyed
عليهم | ALYHM ǎleyhim onları [over] them,
وللكافرين ك ف ر | KFR VLLKEFRYN velilkāfirīne kafirlere de vardır and for the disbelievers
أمثالها م ث ل | MS̃L ÊMS̃ELHE emṧāluhā onun benzeri sonuçlar its likeness.

47:10 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

| gezip dolaşmadılar mı? | | yeryüzünde | görsünler | nasıl | olduğunu | sonunun | kimselerin | | kendilerinden önceki | yıkıp başlarına geçirmiştir | Allah | onları | kafirlere de vardır | onun benzeri sonuçlar |

[] [SYR] [] [ERŽ] [NƵR] [KYF] [KVN] [AGB] [] [] [GBL] [D̃MR] [] [] [KFR] [MS̃L]
ÊFLM YSYRVE FY ELÊRŽ FYNƵRVE KYF KEN AEGBT ELZ̃YN MN GBLHM D̃MR ELLH ALYHM VLLKEFRYN ÊMS̃ELHE

efelem yesīrū l-erDi fe yenZurū keyfe kāne ǎāḳibetu elleƶīne min ḳablihim demmera llahu ǎleyhim velilkāfirīne emṧāluhā
أفلم يسيروا في الأرض فينظروا كيف كان عاقبة الذين من قبلهم دمر الله عليهم وللكافرين أمثالها

[] [س ي ر] [] [ا ر ض] [ن ظ ر] [ك ي ف] [ك و ن] [ع ق ب] [] [] [ق ب ل] [د م ر] [] [] [ك ف ر] [م ث ل]

 » 47 / Muhammed  Suresi: 10
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أفلم | ÊFLM efelem Do not
,Fe,Lam,Mim,
,80,30,40,
INTG – prefixed interrogative alif
SUP – prefixed supplemental particle
NEG – negative particle
الهمزة همزة استفهام
الفاء زائدة
حرف نفي
يسيروا س ي ر | SYR YSYRVE yesīrū gezip dolaşmadılar mı? they travel
Ye,Sin,Ye,Re,Vav,Elif,
10,60,10,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yeryüzünde the earth
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – genitive feminine noun → Earth"
اسم مجرور
فينظروا ن ظ ر | NƵR FYNƵRVE fe yenZurū görsünler and see
Fe,Ye,Nun,Zı,Re,Vav,Elif,
80,10,50,900,200,6,1,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 3rd person masculine plural imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
الفاء عاطفة
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
كيف ك ي ف | KYF KYF keyfe nasıl how
Kef,Ye,Fe,
20,10,80,
INTG – interrogative noun
اسم استفهام
كان ك و ن | KVN KEN kāne olduğunu was
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
عاقبة ع ق ب | AGB AEGBT ǎāḳibetu sonunun (the) end
Ayn,Elif,Gaf,Be,Te merbuta,
70,1,100,2,400,
N – nominative feminine noun
اسم مرفوع
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselerin (of) those
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
من | MN min before them?
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
قبلهم ق ب ل | GBL GBLHM ḳablihim kendilerinden önceki before them?
Gaf,Be,Lam,He,Mim,
100,2,30,5,40,
N – genitive noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
دمر د م ر | D̃MR D̃MR demmera yıkıp başlarına geçirmiştir Allah destroyed
Dal,Mim,Re,
4,40,200,
V – 3rd person masculine singular (form II) perfect verb
فعل ماض
الله | ELLH llahu Allah Allah destroyed
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
عليهم | ALYHM ǎleyhim onları [over] them,
Ayn,Lam,Ye,He,Mim,
70,30,10,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
وللكافرين ك ف ر | KFR VLLKEFRYN velilkāfirīne kafirlere de vardır and for the disbelievers
Vav,Lam,Lam,Kef,Elif,Fe,Re,Ye,Nun,
6,30,30,20,1,80,200,10,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine plural active participle
الواو عاطفة
جار ومجرور
أمثالها م ث ل | MS̃L ÊMS̃ELHE emṧāluhā onun benzeri sonuçlar its likeness.
,Mim,Se,Elif,Lam,He,Elif,
,40,500,1,30,5,1,
N – nominative masculine plural noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم مرفوع و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |أَفَلَمْ: | يَسِيرُوا: gezip dolaşmadılar mı? | فِي: | الْأَرْضِ: yeryüzünde | فَيَنْظُرُوا: görsünler | كَيْفَ: nasıl | كَانَ: olduğunu | عَاقِبَةُ: sonunun | الَّذِينَ: kimselerin | مِنْ: | قَبْلِهِمْ: kendilerinden önceki | دَمَّرَ: yıkıp başlarına geçirmiştir | اللَّهُ: Allah | عَلَيْهِمْ: onları | وَلِلْكَافِرِينَ: kafirlere de vardır | أَمْثَالُهَا: onun benzeri sonuçlar |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أفلم ÊFLM | يسيروا YSYRWE gezip dolaşmadılar mı? | في FY | الأرض ELÊRŽ yeryüzünde | فينظروا FYNƵRWE görsünler | كيف KYF nasıl | كان KEN olduğunu | عاقبة AEGBT sonunun | الذين ELZ̃YN kimselerin | من MN | قبلهم GBLHM kendilerinden önceki | دمر D̃MR yıkıp başlarına geçirmiştir | الله ELLH Allah | عليهم ALYHM onları | وللكافرين WLLKEFRYN kafirlere de vardır | أمثالها ÊMS̃ELHE onun benzeri sonuçlar |
Kırık Meal (Okunuş) : |efelem: | yesīrū: gezip dolaşmadılar mı? | : | l-erDi: yeryüzünde | fe yenZurū: görsünler | keyfe: nasıl | kāne: olduğunu | ǎāḳibetu: sonunun | elleƶīne: kimselerin | min: | ḳablihim: kendilerinden önceki | demmera: yıkıp başlarına geçirmiştir | llahu: Allah | ǎleyhim: onları | velilkāfirīne: kafirlere de vardır | emṧāluhā: onun benzeri sonuçlar |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊFLM: | YSYRVE: gezip dolaşmadılar mı? | FY: | ELÊRŽ: yeryüzünde | FYNƵRVE: görsünler | KYF: nasıl | KEN: olduğunu | AEGBT: sonunun | ELZ̃YN: kimselerin | MN: | GBLHM: kendilerinden önceki | D̃MR: yıkıp başlarına geçirmiştir | ELLH: Allah | ALYHM: onları | VLLKEFRYN: kafirlere de vardır | ÊMS̃ELHE: onun benzeri sonuçlar |
Abdulbaki Gölpınarlı : Gezmezler mi yeryüzünde de bakıp görsünler kendilerinden öncekilerin sonunu, Allah helâk edivermiştir onları ve kâfirlere de bunlara benzer azaplar var.
Adem Uğur : Yeryüzünde dolaşıp kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğunu görmezler mi? Allah onları yere batırmıştır. Kâfirlere de onların benzeri vardır.
Ahmed Hulusi : Arzda seyretmediler (gezip dolaşmadılar) mi ki, kendilerinden öncekilerin sonu nasıl oldu! Nazar edip (akıl gözü ile ders alarak) görsünler! Allâh onları dumura uğratmış! Bu hakikat bilgisini inkâr edenlere de onların benzerleri söz konusudur!
Ahmet Tekin : Yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı? Kendilerinden öncekilerin boylarınca, günaha, isyana, küfre batmış milletlerin âkıbetlerinin nasıl olduğuna ibret nazarıyla bir baksınlar, incelesinler. Allah onların üzerine, helâk edici felâketler yağdırmıştır. Kâfirlere de bunun benzeri gelecektir.
Ahmet Varol : Yeryüzünde dolaşıp da, kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğuna bakmadılar mı? Allah onları yerle bir etti. Bu inkâr edenler için de benzerleri vardır.
Ali Bulaç : Onlar, yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı ki, kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görsünler. Allah, onları yerle bir etti. O kafirler için de bunun bir benzeri vardır.
Ali Fikri Yavuz : Onlar yeryüzünde bir gezib dolaşmadılar mı? Baksalar ya, kendilerinden öncekilerin akıbeti nasıl olmuş? Allah, onların kökünü kazımıştır. Zaten o kâfirlere de öylesi yaraşır.
Bekir Sadak : Yeryuzunde dolasip kendilerinden oncekilerin sonlarinin nasil olduguna bakmazlar mi? Allah onlari yere gecirmistir; inkarcilara da onlarin basina gelenin benzerleri vardir.
Celal Yıldırım : Onlar, yeryüzünde gezip, kendilerinden öncekilerin sonlarının ne olduğuna bakmıyorlar mı ? Allah, onları yok edip (neleri varsa hepsini) yerle bir etti. Kâfirler için de bunun benzerleri vardır.
Diyanet İşleri : Onlar yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğuna bakmadılar mı? Allah, onları yerle bir etmiştir. İnkâr edenlere de bu akıbetin benzerleri vardır.
Diyanet İşleri (eski) : Yeryüzünde dolaşıp kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğuna bakmazlar mı? Allah onları yere geçirmiştir; inkarcılara da onların başına gelenin benzerleri vardır.
Diyanet Vakfi : Yeryüzünde dolaşıp kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğunu görmezler mi? Allah onları yere batırmıştır. Kâfirlere de onların benzeri vardır.
Edip Yüksel : Kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakmak için yeryüzünü dolaşmazlar mı? ALLAH onları imha etmiştir ve bu inkarcıları da aynı son beklemektedir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar yeryüzünde bir gezmediler mi? Baksalar ya kendilerinden öncekilerin sonları nasıl olmuş? Allah onların üzerlerine helak yağdırmıştır. Bu kâfirlere de onların başına gelenlerin benzerleri yaraşır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ya onlar yeryüzünde bir gezmediler mi? Baksalar ya, kendilerinden öncekilerin sonları ne olmuş? Allah yerle bir eylemiş onları, zaten o kafirlere de öylesi yaraşır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ya Yer yüzünde bir gezmediler mi? Baksalar a kendilerinden evvelkilerin akıbetleri ne olmuş? Allah üzerlerinden tedmir eylemiş, o kâfirlere de öylesi yaraşır
Fizilal-il Kuran : Yeryüzünde dolaşıp kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğuna bakmazlar mı? Allah onları yere geçirmiştir; inkarcılara da onların başına gelenin benzerleri vardır.
Gültekin Onan : Onlar, yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı ki kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görsünler. Tanrı, onları yerle bir etti. O kafirler için de bunun bir benzeri vardır.
Hakkı Yılmaz : "Peki onlar, yeryüzünde yolculuk etmediler mi? Böylece kendilerinden öncekilerin âkıbeti nasıl olmuş bir görsünler. Allah, onları yerle bir etti. Bu kâfirlere; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenlere de onların benzerleri vardır. "
Hasan Basri Çantay : Onlar kendilerinden evvelkilerin sonuçlarının nice olduğuna bakmaları için yer (yüzün) de gezib dolaşmadılar mı? Allah onların kökünü kırmışdır. O kâfirlerin hakkı da bunun benzerleridir.
Hayrat Neşriyat : (Onlar) yeryüzünde hiç dolaşmadılar mı ki, kendilerinden öncekilerin âkıbeti nasıl olmuş, baksınlar! Allah onları helâk etmiştir. Bu kâfirler için de onun (o âkıbetin) benzerleri vardır.
İbni Kesir : Yeryüzünde dolaşmazlar mı, kendilerinden öncekilerin akibetlerinin nasıl olduğuna baksınlar. Allah onları yere batırmıştır. Ve kafirlere de bunun benzeri vardır.
İskender Evrenosoğlu : Onlar yeryüzünde dolaşmadılar mı? Onlardan öncekilerin akıbeti nasıl oldu baksınlar! Allah onları dumura uğrattı (helâk etti). Ve onun bir benzeri de kâfirler içindir.
Muhammed Esed : Onlar hiç yeryüzünde dolaşıp kendilerinden önce yaşamış olan (bilinçli günahkar)ların sonlarının ne olduğunu görmediler mi? Allah onları kökten yok etti. Hakikati inkar edenlerin tümünü buna benzer (bir akibet) beklemektedir.
Ömer Nasuhi Bilmen : (9-11) O öyledir, çünkü, şüphesiz onlar, Allah'ın indirdiğini kerih gördüler. Artık (Allah da) Onların amellerini iptâl etti. Yeryüzünde gezmediler mi ki, bakıversinler, kendilerinden evvelkilerin akıbetleri nasıl olmuş! Allah onların üzerlerine kahretmiş ve kâfirler için de onların emsali vardır. Şunun için ki, muhakkak Allah, imân edenlerin mevlâsıdır ve şüphe yok ki, kâfirlere gelince onlar için mevlâ yoktur.
Ömer Öngüt : Yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden öncekilerin âkibetlerinin nasıl olduğuna bakmazlar mı? Allah onları yere geçirmiştir. Kâfirlere de onların başına gelenin benzeri vardır.
Şaban Piriş : Yeryüzünde hiç dolaşmıyorlar mı? Kendilerinden öncekilerin akibetine bir baksınlar. Allah onları yerle bir etti. O kafirler için de bunun bir benzeri vardır.
Suat Yıldırım : Peki onlar dünyada hiç dolaşmadılar mı ki, daha önce yaşamış nesillerin âkıbetlerinin nasıl olduğuna baksınlar: Allah onları yerle bir etti. Benzeri iş yapan kâfirleri de, benzeri âkıbetler beklemektedir.
Süleyman Ateş : (Onlar) Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görsünler? Allâh onları(n evlerini, barklarını) yıkıp başlarına geçirmiştir. Bu kâfirlere de, onun benzeri sonuçlar vardır.
Tefhim-ul Kuran : Onlar, yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı ki, kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görsünler. Allah, onları yerle bir etti. O kâfirler için de bunun bir benzeri vardır.
Ümit Şimşek : Onlar yeryüzünde gezip de kendilerinden öncekilerin nasıl son bulduklarına bakmadılar mı? Allah onları yerle bir etmişti. Bu kâfirler için de onun benzeri bir âkıbet vardır.
Yaşar Nuri Öztürk : Onlar yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğuna bir bakmıyorlar mı? Allah onları yerle bir etmiştir. Şu inkâr edenlere de onlara yapılanın aynısı yapılacaktır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}