V – 3rd person masculine singular perfect verb PRON – 3rd person masculine plural object pronoun فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الله
|
ELLH
llahu
Allah'ın
Allah has cursed them,
Elif,Lam,Lam,He, 1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah" لفظ الجلالة مرفوع
فأصمهم
ص م م | ṦMM
FÊṦMHM
feeSammehum
sağır yaptığı
so He made them deaf
Fe,,Sad,Mim,He,Mim, 80,,90,40,5,40,
REM – prefixed resumption particle V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb PRON – 3rd person masculine plural object pronoun الفاء استئنافية فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وأعمى
ع م ي | AMY
VÊAM
ve eǎ'mā
ve kör ettiği
and blinded
Vav,,Ayn,Mim,, 6,,70,40,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 3rd person masculine singular perfect verb الواو عاطفة فعل ماض
أبصارهم
ب ص ر | BṦR
ÊBṦERHM
ebSārahum
gözlerini
their vision.
,Be,Sad,Elif,Re,He,Mim, ,2,90,1,200,5,40,
N – accusative masculine plural noun PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |أُولَٰئِكَ: onlar | الَّذِينَ: kimselerdir | لَعَنَهُمُ: la'netlediği | اللَّهُ: Allah'ın | فَأَصَمَّهُمْ: sağır yaptığı | وَأَعْمَىٰ: ve kör ettiği | أَبْصَارَهُمْ: gözlerini |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أولئك ÊWLÙKonlar | الذين ELZ̃YNkimselerdir | لعنهم LANHMla'netlediği | الله ELLHAllah'ın | فأصمهم FÊṦMHMsağır yaptığı | وأعمى WÊAMve kör ettiği | أبصارهم ÊBṦERHMgözlerini |
Kırık Meal (Okunuş) : |ulāike: onlar | elleƶīne: kimselerdir | leǎnehumu: la'netlediği | llahu: Allah'ın | feeSammehum: sağır yaptığı | ve eǎ'mā: ve kör ettiği | ebSārahum: gözlerini |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊVLÙK: onlar | ELZ̃YN: kimselerdir | LANHM: la'netlediği | ELLH: Allah'ın | FÊṦMHM: sağır yaptığı | VÊAM: ve kör ettiği | ÊBṦERHM: gözlerini |
Abdulbaki Gölpınarlı : Öyle kişilerdir onlar ki Allah, lânet etmiştir onlara, onları sağırlaştırmakta ve gözlerini kör etmektedir.
Adem Uğur : İşte bunlar, Allah'ın kendilerini lânetlediği, sağır kıldığı ve gözlerini kör ettiği kimselerdir.
Ahmed Hulusi : İşte bunlar, Allâh'ın kendilerine lânet ettiği, kendilerini sağırlaştırdığı ve gözlerini kör ettiği kimselerdir.
Ahmet Tekin : İşte bunlar, Allah’ın lânetlediği, hakka karşı kulaklarını sağır, hakikate karşı gözlerini kör ettiği kimselerdir.
Ahmet Varol : İşte onlar Allah'ın kendilerini lanetlediği, sağır kıldığı ve gözlerini kör ettiği kimselerdir.
Ali Bulaç : İşte bunlar; Allah onları lanetlemiş, böylece (kulaklarını) sağırlaştırmış ve basiret (göz)lerini de kör etmiştir.
Ali Fikri Yavuz : Onlar öyle kimselerdir ki, Allah onları rahmetinden kovmuş da duygularını almış ve gözlerini kör etmiştir.
Bekir Sadak : Iste, Allah'in lanetledigi sagir kildigi ve gozlerini kor ettigi bunlardir.
Celal Yıldırım : İşte Allah'ın lanetlediği, sağırlaştırdığı ve gözlerini kör ettiği kimseler bunlardır.
Diyanet İşleri : İşte bunlar, Allah’ın lânetleyip, kulaklarını sağır, gözlerini kör ettiği kimselerdir.
Diyanet İşleri (eski) : İşte, Allah'ın lanetlediği, sağır kıldığı ve gözlerini kör ettiği bunlardır.
Diyanet Vakfi : İşte bunlar, Allah'ın kendilerini lânetlediği, sağır kıldığı ve gözlerini kör ettiği kimselerdir.
Edip Yüksel : İşte, ALLAH'ın lanetlediği, sağırlaştırıp körleştirdiği kimseler bunlardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlar öyle kimselerdir ki, Allah onları lanetlemiş de duygularını almış ve gözlerini kör etmiştir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Öyleler o kimselerdir ki Allah onları la'netlemiş de duygularını almış ve gözlerini kör etmiştir
Fizilal-il Kuran : İşte bunlar, Allah'ın kendilerini lanetlediği, bu yüzden kendilerini sağır ve gözlerini kör kıldığı kimselerdir.
Gültekin Onan : İşte bunlar; Tanrı onları lanetlemiş, böylece (kulaklarını) sağırlaştırmış ve basiret (göz)lerini de kör etmiştir.
Hakkı Yılmaz : İşte onlar, Allah'ın kendilerini dışladığı, sonra kulaklarını sağır, gözlerini kör ettiği kimselerdir.
Hasan Basri Çantay : Onlar öyle kimselerdir ki Allah kendilerini rahmetinden tardetmiş de (kulaklarını) sağır, gözlerini kör yapmışdır.
Hayrat Neşriyat : İşte onlar o kimselerdir ki, Allah onlara lâ'net etmiştir. Sonra (bu isyankâr hâllerine binâen) onları sağırlaştırmış ve gözlerini kör etmiştir.
İbni Kesir : Allah'ın kendilerini la'netlemiş, sağırlaştırmış ve gözlerini kör etmiş olduğu kimseler işte bunlardır.
İskender Evrenosoğlu : İşte onlar, Allah'ın kendilerine lânet ettikleridir. Bu sebeple onların (nefslerinin) işitme hassalarını sağır ve görme hassalarını kör yaptı.
Muhammed Esed : Böyleleri, Allah'ın gözden çıkardığı, (hakikatin sesine karşı) sağırlaştırdığı ve (ışığa karşı) gözlerini körleştirdiği kimselerdir!
Ömer Nasuhi Bilmen : Onlar o kimselerdir ki, onlara Allah lânet etmiştir, sonra onları sağır kılmıştır ve gözlerini kör etmiştir.
Ömer Öngüt : İşte bunlar, Allah'ın kendilerini lânetlediği, sağır yaptığı ve gözlerini kör ettiği kimselerdir.
Şaban Piriş : İşte onlar, Allah’ın kendilerine lanet ettiği ve bu sebeple kulaklarını sağır, gözlerini kör ettiği kimselerdir.
Suat Yıldırım : İşte bunlar, Allah’ın lânet edip kulaklarını sağırlaştırdığı, gözlerini kör ettiği kimselerdir.
Süleyman Ateş : Onlar, Allâh'ın la'netleyip sağır yaptığı ve gözlerini kör ettiği kimselerdir.
Tefhim-ul Kuran : İşte bunlar; Allah onları lanetlemiş, böylece (kulaklarını) sağırlaştırmış ve basiret (göz)lerini de kör etmiştir.
Ümit Şimşek : İşte onlar, Allah'ın lânetlediği ve kulaklarını sağır, gözlerini kör ettiği kimselerdir.
Yaşar Nuri Öztürk : İşte bunlardır, Allah'ın kendilerine lanet edip kulaklarını sağır, gözlerini de kör ettiği kimseler...
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]