» 47 / Muhammed  34:

Kuran Sırası: 47
İniş Sırası: 95
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38

 » 47 / Muhammed  Suresi: 34
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
2. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
3. كَفَرُوا (KFRVE) = keferū : inkar eden(ler)
4. وَصَدُّوا (VṦD̃VE) = ve Saddū : ve engel olanlar
5. عَنْ (AN) = ǎn : -ndan
6. سَبِيلِ (SBYL) = sebīli : yolu-
7. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah
8. ثُمَّ (S̃M) = ṧumme : sonra
9. مَاتُوا (METVE) = mātū : ölenler
10. وَهُمْ (VHM) = vehum : onlar
11. كُفَّارٌ (KFER) = kuffārun : kafir olarak
12. فَلَنْ (FLN) = felen : asla
13. يَغْفِرَ (YĞFR) = yeğfira : affetmeyecektir
14. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
15. لَهُمْ (LHM) = lehum : onları
şüphesiz | kimseler | inkar eden(ler) | ve engel olanlar | -ndan | yolu- | Allah | sonra | ölenler | onlar | kafir olarak | asla | affetmeyecektir | Allah | onları |

[] [] [KFR] [ṦD̃D̃] [] [SBL] [] [] [MVT] [] [KFR] [] [ĞFR] [] []
ÎN ELZ̃YN KFRVE VṦD̃VE AN SBYL ELLH S̃M METVE VHM KFER FLN YĞFR ELLH LHM

inne elleƶīne keferū ve Saddū ǎn sebīli llahi ṧumme mātū vehum kuffārun felen yeğfira llahu lehum
إن الذين كفروا وصدوا عن سبيل الله ثم ماتوا وهم كفار فلن يغفر الله لهم

 » 47 / Muhammed  Suresi: 34
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden(ler) disbelieve
وصدوا ص د د | ṦD̃D̃ VṦD̃VE ve Saddū ve engel olanlar and turn away
عن | AN ǎn -ndan from
سبيل س ب ل | SBL SBYL sebīli yolu- (the) way
الله | ELLH llahi Allah (of) Allah,
ثم | S̃M ṧumme sonra then
ماتوا م و ت | MVT METVE mātū ölenler died
وهم | VHM vehum onlar while they
كفار ك ف ر | KFR KFER kuffārun kafir olarak (were) disbelievers,
فلن | FLN felen asla never
يغفر غ ف ر | ĞFR YĞFR yeğfira affetmeyecektir will Allah forgive
الله | ELLH llahu Allah will Allah forgive
لهم | LHM lehum onları them.

47:34 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

şüphesiz | kimseler | inkar eden(ler) | ve engel olanlar | -ndan | yolu- | Allah | sonra | ölenler | onlar | kafir olarak | asla | affetmeyecektir | Allah | onları |

[] [] [KFR] [ṦD̃D̃] [] [SBL] [] [] [MVT] [] [KFR] [] [ĞFR] [] []
ÎN ELZ̃YN KFRVE VṦD̃VE AN SBYL ELLH S̃M METVE VHM KFER FLN YĞFR ELLH LHM

inne elleƶīne keferū ve Saddū ǎn sebīli llahi ṧumme mātū vehum kuffārun felen yeğfira llahu lehum
إن الذين كفروا وصدوا عن سبيل الله ثم ماتوا وهم كفار فلن يغفر الله لهم

[] [] [ك ف ر] [ص د د] [] [س ب ل] [] [] [م و ت] [] [ك ف ر] [] [غ ف ر] [] []

 » 47 / Muhammed  Suresi: 34
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden(ler) disbelieve
Kef,Fe,Re,Vav,Elif,
20,80,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وصدوا ص د د | ṦD̃D̃ VṦD̃VE ve Saddū ve engel olanlar and turn away
Vav,Sad,Dal,Vav,Elif,
6,90,4,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
عن | AN ǎn -ndan from
Ayn,Nun,
70,50,
P – preposition
حرف جر
سبيل س ب ل | SBL SBYL sebīli yolu- (the) way
Sin,Be,Ye,Lam,
60,2,10,30,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
الله | ELLH llahi Allah (of) Allah,
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
ثم | S̃M ṧumme sonra then
Se,Mim,
500,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
ماتوا م و ت | MVT METVE mātū ölenler died
Mim,Elif,Te,Vav,Elif,
40,1,400,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وهم | VHM vehum onlar while they
Vav,He,Mim,
6,5,40,
CIRC – prefixed circumstantial particle
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
الواو حالية
ضمير منفصل
كفار ك ف ر | KFR KFER kuffārun kafir olarak (were) disbelievers,
Kef,Fe,Elif,Re,
20,80,1,200,
N – nominative masculine plural indefinite noun
اسم مرفوع
فلن | FLN felen asla never
Fe,Lam,Nun,
80,30,50,
REM – prefixed resumption particle
NEG – negative particle
الفاء استئنافية
حرف نفي
يغفر غ ف ر | ĞFR YĞFR yeğfira affetmeyecektir will Allah forgive
Ye,Ğayn,Fe,Re,
10,1000,80,200,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
الله | ELLH llahu Allah will Allah forgive
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
لهم | LHM lehum onları them.
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّ: şüphesiz | الَّذِينَ: kimseler | كَفَرُوا: inkar eden(ler) | وَصَدُّوا: ve engel olanlar | عَنْ: -ndan | سَبِيلِ: yolu- | اللَّهِ: Allah | ثُمَّ: sonra | مَاتُوا: ölenler | وَهُمْ: onlar | كُفَّارٌ: kafir olarak | فَلَنْ: asla | يَغْفِرَ: affetmeyecektir | اللَّهُ: Allah | لَهُمْ: onları |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إن ÎN şüphesiz | الذين ELZ̃YN kimseler | كفروا KFRWE inkar eden(ler) | وصدوا WṦD̃WE ve engel olanlar | عن AN -ndan | سبيل SBYL yolu- | الله ELLH Allah | ثم S̃M sonra | ماتوا METWE ölenler | وهم WHM onlar | كفار KFER kafir olarak | فلن FLN asla | يغفر YĞFR affetmeyecektir | الله ELLH Allah | لهم LHM onları |
Kırık Meal (Okunuş) : |inne: şüphesiz | elleƶīne: kimseler | keferū: inkar eden(ler) | ve Saddū: ve engel olanlar | ǎn: -ndan | sebīli: yolu- | llahi: Allah | ṧumme: sonra | mātū: ölenler | vehum: onlar | kuffārun: kafir olarak | felen: asla | yeğfira: affetmeyecektir | llahu: Allah | lehum: onları |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎN: şüphesiz | ELZ̃YN: kimseler | KFRVE: inkar eden(ler) | VṦD̃VE: ve engel olanlar | AN: -ndan | SBYL: yolu- | ELLH: Allah | S̃M: sonra | METVE: ölenler | VHM: onlar | KFER: kafir olarak | FLN: asla | YĞFR: affetmeyecektir | ELLH: Allah | LHM: onları |
Abdulbaki Gölpınarlı : Kâfir olanlar ve halkı Allah yolundan çıkaranlar, sonra da kâfir olarak ölenler yok mu? Allah, kesin olarak onları yarlıgamamaktadır.
Adem Uğur : İnkâr edip Allah yolundan alıkoyanları ve sonra da kâfir olarak ölenleri Allah asla bağışlamaz.
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki hakikat bilgisini inkâr edenler, (insanları dışsallık veya içsellik yüzünden) Allâh yolundan alıkoyanlar, sonra da hakikati inkârlarıyla ölenler var ya, Allâh onları kesinlikle bağışlamayacaktır!
Ahmet Tekin : Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenleri; küfre saplananları, insanları Allah yolundan, İslâm’a girmekten alıkoyanları, İslâmî hayatı yaşamaya, İslâmî faaliyetlere engel olanları, sonra da küfürde, inkârda ısrar ederek ölenleri Allah asla bağışlamayacaktır.
Ahmet Varol : Şüphesiz inkâr edip Allah'ın yolundan alıkoyan sonra da kâfirler olarak ölenleri Allah bağışlamayacaktır.
Ali Bulaç : Şüphesiz, inkar edenler, Allah'ın yolundan alıkoyanlar, sonra ölenler; işte Allah, onlara kesinlikle mağfiret etmeyecektir.
Ali Fikri Yavuz : Muhakkak ki kâfir olanlar ve (insanları) Allah yolundan çevirenler, sonra da kâfir oldukları halde ölenler var ya, Allah hiç bir zaman bunları mağfiret buyurmaz.
Bekir Sadak : Inkar edip Allah yolundan alikoyanlari, sonra da inkarci olarak olenleri Allah suphesiz ki bagislamayacaktir.
Celal Yıldırım : Şüphesiz onlar ki, inkâra saptılar ve Allah yolundan alıkoydular, sonra da kâfir oldukları halde (tevbe edip dönüş yapmadan) öldüler, Allah elbette onları bağışlamıyacaktır.
Diyanet İşleri : İnkâr eden, Allah yolundan alıkoyan, sonra da inkârcılar olarak ölenler var ya, Allah onları asla bağışlamayacaktır.
Diyanet İşleri (eski) : İnkar edip Allah yolundan alıkoyanları, sonra da inkarcı olarak ölenleri Allah şüphesiz ki bağışlamayacaktır.
Diyanet Vakfi : İnkâr edip Allah yolundan alıkoyanları ve sonra da kâfir olarak ölenleri Allah asla bağışlamaz.
Edip Yüksel : İnkar edip ALLAH'ın yolundan saptıktan sonra inkarcılar olarak ölenleri ALLAH bağışlamıyacaktır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Şüphesiz ki, inkâr edip, Allah yolundan saptıran, sonra da kâfir olarak ölenlere gelince Allah onları asla bağışlamayacaktır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Haberiniz olsun ki, inkar edip Allah yolundan sapan sonra da kafir oldukları halde ölenleri Allah hiçbir zaman bağışlamayacaktır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Haberiniz olsun ki küfredip Allah yolundan sapan sonra da kâfir oldukları halde ölenleri Allah hiçbir zaman mağfiret buyurmaz.
Fizilal-il Kuran : Nankörlük edip Allah yoluna engel olan, sonra kafir olarak ölenleri Allah affetmeyecektir.
Gültekin Onan : Şüphesiz, küfredenler Tanrı'nın yolundan alıkoyanlar, sonra da kafir (olarak) ölenler; işte Tanrı, onlara kesinlikle mağrifet etmeyecektir.
Hakkı Yılmaz : "Şüphesiz ki, küfreden; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden /inanmayan, Allah'ın yolundan saptıran, sonra da küfreden; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden biri olarak ölen kimseler, artık asla Allah onlara mağfiret etmeyecektir/ onları bağışlamayacaktır. "
Hasan Basri Çantay : Küfredib de Allah yolundan sapan, sonra kâfirler olarak ölenler (yok mu?) Allah onları kat'iyyen yarlığamaz.
Hayrat Neşriyat : Şübhesiz ki inkâr edip Allah yolundan men' eden, sonra da kâfir kimseler olarak ölenler yok mu, işte Allah onları aslâ affetmeyecektir!
İbni Kesir : Muhakkak ki küfredip de Allah yolundan alıkoyanlar, sonra da kafir olarak ölenler; işte onları Allah, asla bağışlamayacaktır.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki inkâr edenleri ve Allah'ın yolundan men edenleri, sonra da kâfir olarak ölenleri artık Allah asla mağfiret etmez (onların günahlarını sevaba çevirmez).
Muhammed Esed : Hakikati inkara şartlanmış olan ve (başkalarını) Allah yolundan alıkoyan ve sonra hakikat inkarcıları olarak ölenlere gelince; Allah onlara mağfiretini bağışlamayacaktır!
Ömer Nasuhi Bilmen : Muhakkak o kimseler ki, kâfir oldular ve Allah yolundan men ediverdiler, sonra da onlar kâfir olarak öldüler, artık Allah, onlar için mağfirette bulunmayacaktır.
Ömer Öngüt : İnkâr edip Allah yolundan alıkoyanları ve sonra da kâfir olarak ölenleri Allah aslâ affetmeyecektir.
Şaban Piriş : İnkar edenler ve Allah’ın yolundan saptıranlar, sonra da kafir olarak ölenler... Allah onları asla bağışlamayacaktır.
Suat Yıldırım : Kendileri inkâr edip insanları da Allah yolundan çeviren, sonunda da kâfir olarak ölenler var ya, Allah onları asla affetmeyecektir.
Süleyman Ateş : Nankörlük edip Allâh yoluna engel olan, sonra kâfir olarak ölenleri Allâh affetmeyecektir.
Tefhim-ul Kuran : Hiç şüphesiz, inkâr edenler, Allah'ın yolundan alıkoyanlar, sonra kendileri kâfirler iken ölenler; işte Allah, onlara kesinlikle mağfiret etmeyecektir.
Ümit Şimşek : İnkâr eden, halkı Allah yolundan alıkoyan ve sonra da kâfir olarak ölenleri Allah bağışlayacak değildir.
Yaşar Nuri Öztürk : İnkâr edip Allah yolundan döndüren, sonra da küfre saplanmış olarak ölenler yok mu, Allah onları asla affetmeyecektir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}