» 47 / Muhammed  30:

Kuran Sırası: 47
İniş Sırası: 95
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38

 » 47 / Muhammed  Suresi: 30
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَوْ (VLV) = velev : şayet
2. نَشَاءُ (NŞEÙ) = neşā'u : biz dileseydik
3. لَأَرَيْنَاكَهُمْ (LÊRYNEKHM) = leeraynākehum : onları sana gösterirdik
4. فَلَعَرَفْتَهُمْ (FLARFTHM) = fe leǎraftehum : sen onları tanırdın
5. بِسِيمَاهُمْ (BSYMEHM) = bisīmāhum : yüzlerinden
6. وَلَتَعْرِفَنَّهُمْ (VLTARFNHM) = veleteǎ'rifennehum : ve onları tanırdın
7. فِي (FY) = fī :
8. لَحْنِ (LḪN) = leHni : üslubundan
9. الْقَوْلِ (ELGVL) = l-ḳavli : sözlerinin
10. وَاللَّهُ (VELLH) = vallahu : ve Allah
11. يَعْلَمُ (YALM) = yeǎ'lemu : bilir
12. أَعْمَالَكُمْ (ÊAMELKM) = eǎ'mālekum : yaptığınız işleri
şayet | biz dileseydik | onları sana gösterirdik | sen onları tanırdın | yüzlerinden | ve onları tanırdın | | üslubundan | sözlerinin | ve Allah | bilir | yaptığınız işleri |

[] [ŞYE] [REY] [ARF] [SVM] [ARF] [] [LḪN] [GVL] [] [ALM] [AML]
VLV NŞEÙ LÊRYNEKHM FLARFTHM BSYMEHM VLTARFNHM FY LḪN ELGVL VELLH YALM ÊAMELKM

velev neşā'u leeraynākehum fe leǎraftehum bisīmāhum veleteǎ'rifennehum leHni l-ḳavli vallahu yeǎ'lemu eǎ'mālekum
ولو نشاء لأريناكهم فلعرفتهم بسيماهم ولتعرفنهم في لحن القول والله يعلم أعمالكم

 » 47 / Muhammed  Suresi: 30
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولو | VLV velev şayet And if
نشاء ش ي ا | ŞYE NŞEÙ neşā'u biz dileseydik We willed
لأريناكهم ر ا ي | REY LÊRYNEKHM leeraynākehum onları sana gösterirdik surely, We could show them to you
فلعرفتهم ع ر ف | ARF FLARFTHM fe leǎraftehum sen onları tanırdın and you would know them
بسيماهم س و م | SVM BSYMEHM bisīmāhum yüzlerinden "by their marks;"
ولتعرفنهم ع ر ف | ARF VLTARFNHM veleteǎ'rifennehum ve onları tanırdın but surely, you will know them
في | FY by
لحن ل ح ن | LḪN LḪN leHni üslubundan (the) tone
القول ق و ل | GVL ELGVL l-ḳavli sözlerinin (of their) speech.
والله | VELLH vallahu ve Allah And Allah
يعلم ع ل م | ALM YALM yeǎ'lemu bilir knows
أعمالكم ع م ل | AML ÊAMELKM eǎ'mālekum yaptığınız işleri your deeds.

47:30 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

şayet | biz dileseydik | onları sana gösterirdik | sen onları tanırdın | yüzlerinden | ve onları tanırdın | | üslubundan | sözlerinin | ve Allah | bilir | yaptığınız işleri |

[] [ŞYE] [REY] [ARF] [SVM] [ARF] [] [LḪN] [GVL] [] [ALM] [AML]
VLV NŞEÙ LÊRYNEKHM FLARFTHM BSYMEHM VLTARFNHM FY LḪN ELGVL VELLH YALM ÊAMELKM

velev neşā'u leeraynākehum fe leǎraftehum bisīmāhum veleteǎ'rifennehum leHni l-ḳavli vallahu yeǎ'lemu eǎ'mālekum
ولو نشاء لأريناكهم فلعرفتهم بسيماهم ولتعرفنهم في لحن القول والله يعلم أعمالكم

[] [ش ي ا] [ر ا ي] [ع ر ف] [س و م] [ع ر ف] [] [ل ح ن] [ق و ل] [] [ع ل م] [ع م ل]

 » 47 / Muhammed  Suresi: 30
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولو | VLV velev şayet And if
Vav,Lam,Vav,
6,30,6,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
COND – conditional particle
الواو عاطفة
حرف شرط
نشاء ش ي ا | ŞYE NŞEÙ neşā'u biz dileseydik We willed
Nun,Şın,Elif,,
50,300,1,,
V – 1st person plural imperfect verb
فعل مضارع
لأريناكهم ر ا ي | REY LÊRYNEKHM leeraynākehum onları sana gösterirdik surely, We could show them to you
Lam,,Re,Ye,Nun,Elif,Kef,He,Mim,
30,,200,10,50,1,20,5,40,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 2nd person masculine singular first object pronoun
PRON – 3rd person masculine plural second object pronoun
اللام لام التوكيد
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به اول و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به ثان
فلعرفتهم ع ر ف | ARF FLARFTHM fe leǎraftehum sen onları tanırdın and you would know them
Fe,Lam,Ayn,Re,Fe,Te,He,Mim,
80,30,70,200,80,400,5,40,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
EMPH – emphatic prefix lām
V – 2nd person masculine singular perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الفاء عاطفة
اللام لام التوكيد
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بسيماهم س و م | SVM BSYMEHM bisīmāhum yüzlerinden "by their marks;"
Be,Sin,Ye,Mim,Elif,He,Mim,
2,60,10,40,1,5,40,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
جار ومجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ولتعرفنهم ع ر ف | ARF VLTARFNHM veleteǎ'rifennehum ve onları tanırdın but surely, you will know them
Vav,Lam,Te,Ayn,Re,Fe,Nun,He,Mim,
6,30,400,70,200,80,50,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
EMPH – emphatic prefix lām
V – 2nd person masculine singular imperfect verb
EMPH – emphatic suffix nūn
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الواو عاطفة
اللام لام التوكيد
فعل مضارع والنون للتوكيد و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
في | FY by
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
لحن ل ح ن | LḪN LḪN leHni üslubundan (the) tone
Lam,Ha,Nun,
30,8,50,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
القول ق و ل | GVL ELGVL l-ḳavli sözlerinin (of their) speech.
Elif,Lam,Gaf,Vav,Lam,
1,30,100,6,30,
N – genitive masculine verbal noun
اسم مجرور
والله | VELLH vallahu ve Allah And Allah
Vav,Elif,Lam,Lam,He,
6,1,30,30,5,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PN – nominative proper noun → Allah"
الواو عاطفة
لفظ الجلالة مرفوع
يعلم ع ل م | ALM YALM yeǎ'lemu bilir knows
Ye,Ayn,Lam,Mim,
10,70,30,40,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
أعمالكم ع م ل | AML ÊAMELKM eǎ'mālekum yaptığınız işleri your deeds.
,Ayn,Mim,Elif,Lam,Kef,Mim,
,70,40,1,30,20,40,
N – accusative masculine plural noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَوْ: şayet | نَشَاءُ: biz dileseydik | لَأَرَيْنَاكَهُمْ: onları sana gösterirdik | فَلَعَرَفْتَهُمْ: sen onları tanırdın | بِسِيمَاهُمْ: simalarından | وَلَتَعْرِفَنَّهُمْ: ve onları tanırdın | فِي: | لَحْنِ: üslubundan | الْقَوْلِ: sözlerinin | وَاللَّهُ: ve Allah | يَعْلَمُ: bilir | أَعْمَالَكُمْ: yaptığınız işleri |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولو WLW şayet | نشاء NŞEÙ biz dileseydik | لأريناكهم LÊRYNEKHM onları sana gösterirdik | فلعرفتهم FLARFTHM sen onları tanırdın | بسيماهم BSYMEHM simalarından | ولتعرفنهم WLTARFNHM ve onları tanırdın | في FY | لحن LḪN üslubundan | القول ELGWL sözlerinin | والله WELLH ve Allah | يعلم YALM bilir | أعمالكم ÊAMELKM yaptığınız işleri |
Kırık Meal (Okunuş) : |velev: şayet | neşā'u: biz dileseydik | leeraynākehum: onları sana gösterirdik | fe leǎraftehum: sen onları tanırdın | bisīmāhum: simalarından | veleteǎ'rifennehum: ve onları tanırdın | : | leHni: üslubundan | l-ḳavli: sözlerinin | vallahu: ve Allah | yeǎ'lemu: bilir | eǎ'mālekum: yaptığınız işleri |
Kırık Meal (Transcript) : |VLV: şayet | NŞEÙ: biz dileseydik | LÊRYNEKHM: onları sana gösterirdik | FLARFTHM: sen onları tanırdın | BSYMEHM: simalarından | VLTARFNHM: ve onları tanırdın | FY: | LḪN: üslubundan | ELGVL: sözlerinin | VELLH: ve Allah | YALM: bilir | ÊAMELKM: yaptığınız işleri |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve dileseydik onları, sana gösterirdik de yüzlerinden tanırdın elbet ve elbette sözlerinden tanırsın, anlarsın onları ve Allah, yaptıklarınızı bilmektedir.
Adem Uğur : Biz dileseydik onları sana gösterirdik de, sen onları yüzlerinden tanırdın. Andolsun ki sen onları konuşma tarzlarından tanırsın. Allah işlediklerinizi bilir.
Ahmed Hulusi : Eğer dileseydik elbette onları sana gösterirdik de onları sîmalarından kesinlikle tanırdın! Yemin olsun ki sen onları sözlerinin üslubundan tanırsın. . . Allâh yaptıklarınızı bilir!
Ahmet Tekin : Bizim sünnetimizin, düzenimizin yasaları içinde, irademizin tecellisine uygun olsaydı, onları, münafıkları ve hasta ruhluları sana gösterirdik. Sen onları simalarından tanırsın. Andolsun ki, sen, onları, incitici konuşma tarzlarından da tanırsın. Allah amellerinizi biliyor.
Ahmet Varol : Dileseydik onları sana gösterirdik, sen onları simalarından tanırdın. Andolsun ki sen onları sözlerinin üslubundan tanırsın. Allah amellerinizi bilir.
Ali Bulaç : Eğer biz dilersek, sana onları elbette gösteririz, böylelikle onları simalarından tanırsın. Andolsun, sen onları, sözlerin söyleniş tarzından da tanırsın. Allah, amellerinizi bilir.
Ali Fikri Yavuz : Dilesek, biz onları (münafıkları) sana gösteriverirdik de kendilerini bütün simaları ile tanırdın. Fakat mutlaka sen, onları, lâkırdılarının edasından tanırsın. Allah ise bütün yaptıklarınızı bilir.
Bekir Sadak : Eger dileseydik, Biz onlari sana gosterirdik; sen de onlari yuzlerinden tanirdin. And olsun ki sen, onlari konusmalarindan da tanirsin; Allah islediklerinizi bilir.
Celal Yıldırım : Biz, dileseydik onları sana gönderirdik ve sen de onları simalarından tanırdın. Ve and olsun ki sen, onları sözlerinin anlatım tarzından tanırsın. Allah sizin işlediklerinizi bilir.
Diyanet İşleri : Biz dileseydik, onları sana gösterirdik de, sen onları yüzlerinden tanırdın. Andolsun, sen onları, konuşma tarzlarından da tanırsın. Allah, yaptıklarınızı bilir.
Diyanet İşleri (eski) : Eğer dileseydik, Biz onları sana gösterirdik; sen de onları yüzlerinden tanırdın. And olsun ki sen, onları konuşmalarından da tanırsın; Allah işlediklerinizi bilir.
Diyanet Vakfi : Biz dileseydik onları sana gösterirdik de, sen onları yüzlerinden tanırdın. Andolsun ki sen onları konuşma tarzlarından tanırsın. Allah işlediklerinizi bilir.
Edip Yüksel : Dileseydik onları sana gösterirdik, sen de onları yüzlerinden tanırdın. Sen onları sözlerinin eğriliğinden tanıyabilirsin. ALLAH tüm işlediklerinizi bilir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ey Muhammed! Eğer biz dileseydik onları sana gösterirdik. Sen de onları yüzlerinden tanırdın. Andolsun ki, sen onları sözlerinin üslubundan da tanırsın. Allah ise bütün yaptıklarınızı bilir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Dileseydik Biz onları sana gösterirdik de kendilerini bütün simaları ile tanırdın ve herhalde sen onları lakırdılarının üslubundan tanırsın, Allah ise bütün yaptıklarınızı bilir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Dilesek biz onları sana gösteriverirdik de kendilerini bütün sîmâlarıyle tanırdın ve her halde sen onları lakırdılarının edasından tanırsın, Allah ise bütün yaptıklarınızı bilir
Fizilal-il Kuran : Biz isteseydik onları sana gösterirdik de, sen onları yüzlerinden tanırdın. Andolsun ki sen onları, konuşma üslubundan tanırsın. Allah bütün yaptıklarınızı bilir.
Gültekin Onan : Eğer biz dilersek, sana onları elbette gösteririz, böylelikle onları simalarından tanırsın. Andolsun, sen onları, sözlerin söyleniş tarzından da tanırsın. Tanrı, amellerinizi bilir.
Hakkı Yılmaz : Eğer Biz dileseydik, kesinlikle onları sana gösterirdik de. Sonra da sen onları nişanlarından tanırdın. Yine de sen, onları sözlerinin üslubundan kesinlikle tanırsın. Allah ise işlerinizi bilir.
Hasan Basri Çantay : Eğer biz dilersek sana onları her halde gösteririz de sen de kendilerini mutlakaa simalarından tanırsın. Andolsun sen onları sözlerinin üslûbundan da tanırsın. Allah amel (ve hareket) terinizi bilir.
Hayrat Neşriyat : Hâlbuki dileseydik, onları (o münâfıkları) elbette sana gösterirdik de kendilerini muhakkak sîmâlarından tanırdın. Yine de onları mutlaka konuşma(larının) üslûbundan tanırsın. Allah ise, amellerinizi bilir.
İbni Kesir : Şayet isteseydik; Biz, onları sana gösterirdik de sen; onları yüzlerinden tanırdın. Andolsun ki; sen, onları sözlerinin üslubundan da tanırsın. Allah; bütün yaptıklarınızı bilir.
İskender Evrenosoğlu : Ve eğer biz dileseydik, onları sana mutlaka gösterirdik. O zaman sen onları simalarından muhakkak tanırdın. Ve sen onları mutlaka sözlerinin imasından da tanırsın. Ve Allah sizin amellerinizi bilir.
Muhammed Esed : Eğer dileseydik onları sana açıkça gösterirdik ki görünür/dış işaretlerine bakıp onları kesin olarak teşhis edebilesin ama (öyle olsa bile,) sen onları seslerinin tonundan mutlaka tanırsın. Ve Allah yaptığınız her şeyi bilir (ey insanlar!)
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve eğer dilesek elbette onları sana gösteriveririz de onları herhalde simâlarıyla bilirsin. Andolsun ki, onları lâkırdılarının üslûbundan da bilirsin. Ve Allah ise bütün amellerinizi bilir.
Ömer Öngüt : Eğer biz dileseydik onları sana gösterirdik de onları simâlarından tanırdın. Andolsun ki sen onları sözlerinin üslûbundan tanırsın. Allah bütün yaptıklarınızı bilir.
Şaban Piriş : Dileseydik, onları sana elbette gösterirdik. Zaten sen onları simalarından tanırsın. Konuşma uslûblarından da onları tanıyabilirsin. Allah, çalışmalarınızı bilir.
Suat Yıldırım : Eğer dileseydik onları sana tek tek gösterirdik, sen de onları simalarından tanırdın. Hatta sen onları ifadelerinden, ses tonlarından kesinlikle tanırsın. Allah bütün işlerinizi bilir.
Süleyman Ateş : Biz dileseydik onları sana gösterirdik, sen onları simâlarından tanırdın ve onları sözlerinin üslûbundan tanırdın. Allâh yaptığınız işleri bilir.
Tefhim-ul Kuran : Eğer biz dilersek, sana onları elbette gösteririz, böylelikle sen onları simalarından tanımış olursun. Andolsun, sen onları, sözlerinin anlatım biçiminden de tanırsın. Allah, amellerinizi bilir.
Ümit Şimşek : Dileseydik Biz onları sana gösterirdik de yüzlerinden tanırdın. Ama sen onları konuşma biçimlerinden de tanırsın. Allah ise bütün işlerinizi bilir.
Yaşar Nuri Öztürk : Dileseydik onları sana mutlaka gösterirdik de sen onları yüzlerinden kesinlikle tanırdın. Zaten sen onları, sözlerinin tarzından da tanırsın. Allah tüm yaptıklarınızı biliyor.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}