Süleyman Ateş Meali |
|
Birbirlerine hangi şeyden soruyorlar?(78:1) | |
O büyük haberden mi?(78:2) | |
Ki onlar onda ayrılığa düşmektedirler.(78:3) | |
Hayır (dedikleri gibi değil), yakında bilecekler.(78:4) | |
Sonra hayır (dedikleri gibi değil), yakında bilecekler.(78:5) | |
Yapmadık mı biz, Arzı bir beşik,(78:6) | |
Dağları birer kazık?(78:7) | |
Ve sizi çift çift yarattık.(78:8) | |
Uykunuzu dinlenme yaptık.(78:9) | |
Geceyi (sizi sarıp örten) bir giysi yaptık.(78:10) | |
Gündüzü de geçim zamanı yaptık.(78:11) | |
Üstünüzde yedi sağlam (gök) binâ ettik.(78:12) | |
Ve (orada) parıl parıl parlayan bir lamba yarattık.(78:13) | |
Sıkışan (bulut)lardan şarıl şarıl su indirdik,(78:14) | |
Ki onunla çıkaralım: Dâne(ler), bitki(ler),(78:15) | |
Ve (ağaçları) birbirine sarmaş dolaş bahçeler.(78:16) | |
Muhakkak ki (haklının, haksızın ayırdedileceği) hüküm günü, belirlenmiş bir vakittir.(78:17) | |
O gün Sûr'a üflenir, bölük bölük gelirsiniz.(78:18) | |
Gök açılmış, kapı kapı olmuştur.(78:19) | |
Dağlar yürütülmüş, bir serab olmuştur.(78:20) | |
Cehennem de gözetleme yeri olmuş (suçluları gözetleyip durmakta)dır.(78:21) | |
Azgınların varacağı yerdir.(78:22) | |
Orada çağlar boyu kalacalardır.(78:23) | |
Orada ne bir serinlik, ne de içilecek bir şey tadarlar,(78:24) | |
Yalnız kaynar su ve irin (içerler);(78:25) | |
Yaptıklarına uygun bir cezâ olarak.(78:26) | |
Çünkü onlar bir hesap (görüleceğini) ummuyorlardı.(78:27) | |
Âyetlerimizi de tamamen yalanlamışlardı.(78:28) | |
Biz de her şeyi sayıp yazmıştık.(78:29) | |
"Şimdi tadın (yaptıklarınızın tadını), artık size azâbdan başka bir şey artırmayacağız!(78:30) | |
Korunanlar için de başarı ödülü vardır.(78:31) | |
Bahçeler, bağlar,(78:32) | |
Göğüsleri tomurcuklanmış yaşıt kızlar.(78:33) | |
Ve dolu kadeh(ler).(78:34) | |
Orada ne boş söz ne de yalan işitirler;(78:35) | |
Rabbinden bir karşılık, yeterli bir bağış olarak.(78:36) | |
Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbi, çok merhametli (Rab). O'nun (izni olmadan) huzurunda konuşamazlar.(78:37) | |
O gün Rûh ve melekler, sıra sıra dururlar. Ancak Rahmân'ın izin verdiği konuşabilir, o da doğruyu söyler.(78:38) | |
İşte bu, hak günüdür. Artık dileyen, Rabbine varan bir yol tutar.(78:39) | |
Biz sizi yakın bir azâb ile uyardık. O gün kişi, ellerinin (yapıp) öne sürdüğü işlere bakar ve kâfir: "Keşke ben, toprak olsaydım!" der.(78:40) | |