Ahmet Varol Meali |
|
Rahmân,(55:1) | |
Kur'an'ı öğretti.(55:2) | |
İnsanı yaratttı.(55:3) | |
Ona açıklamayı öğretti.(55:4) | |
Güneş ve ay belli bir hesapladır.(55:5) | |
Bitkiler ve ağaçlar (Allah'a) secde etmektedirler.(55:6) | |
Göğü de yükseltti ve mizanı (ölçüyü) koydu.(55:7) | |
Tartıda taşkınlık etmeyin diye.(55:8) | |
Tartıyı doğru yapın ve tartıda eksiklik yapmayın.(55:9) | |
Yeri de yaratıklar için alçaltıp koydu.(55:10) | |
Onda meyveler ve tomurcuklu hurmalar vardır.(55:11) | |
Yapraklı taneler ve hoş kokulu bitkiler.(55:12) | |
O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz? [1](55:13) | |
Andolsun ki, biz insanı ateşte pişmiş gibi kuru bir çamurdan yarattık.(55:14) | |
Cânnı [2] da dumansız yalın bir ateşten yarattı.(55:15) | |
O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?(55:16) | |
O iki doğunun da Rabbi, iki batının da Rabbidir.(55:17) | |
Birbirlerine kavuşmaları üzere iki denizi salıverdi.(55:19) | |
Aralarında engel vardır birbirlerine karışmazlar.(55:20) | |
İkisinden de inci ve mercan çıkar.(55:22) | |
Denizde büyük dağlar gibi akıp giden yüksek gemiler de O'nundur.(55:24) | |
Onun üzerinde bulunan her şey yok olacaktır.(55:26) | |
Yalnız yücelik ve ikram sahibi Rabbinin yüzü (zâtı) kalacaktır.(55:27) | |
Göklerde ve yerde kim (ve ne) varsa O'ndan ister. O her gün bir iştedir.(55:29) | |
Ey (yeryüzünde) ağırlığı olan iki kitle (insanlar ve cinler)! Yakında sizin (hesabınızı görmek) için de vakit ayıracağız.(55:31) | |
Ey cin ve insan topluluğu! Eğer göklerin ve yerin bucaklarından geçip gitmeye güç yetirebiliyorsanız geçip gidin. Ancak bir gücünüz olmadan geçip gidemezsiniz.(55:33) | |
Üzerinize ateşten yalın bir alevle ateşsiz kıpkızıl bir duman salıverilir de kendinizi savunamazsınız. [3](55:35) | |
Gök yarılıp da erimiş yağ gibi kırmızı bir gül halini aldığı zaman,(55:37) | |
İşte o gün ne insana ne de cinne günâhından sorulur.(55:39) | |
Suçlular simâlarından tanınırlar. Böylece perçemler(in)den ve ayaklar(ın)dan yakalanılır.(55:41) | |
İşte bu, suçluların yalanladıkları cehennemdir.(55:43) | |
Onlar bununla oldukça sıcak kaynar suyun arasında dolaşıp dururlar.(55:44) | |
Rabbinin huzurunda (hesap vermek üzere) durmaktan korkan için ise iki cennet vardır.(55:46) | |
(O cennetlerin) her ikisi de türlü türlü ağaçlara sahiptir.(55:48) | |
Onların içlerinde akar halde iki pınar vardır.(55:50) | |
Onların içlerinde her meyvadan iki tür vardır.(55:52) | |
(Orada) astarları kalın atlastan yataklara yaslanırlar. Her iki cennetten devşirilen meyveler de (oradakilere) yakındır.(55:54) | |
Oralarda bakışlarını yalnız eşlerine dikmiş güzeller vardır ki, onlardan önce kendilerine ne bir insan ne de bir cin dokunmuştur.(55:56) | |
Onlar sanki yakut ve mercandırlar.(55:58) | |
İyiliğin karşılığı iyilikten başka bir şey midir?(55:60) | |
O iki (cennet)in berisinde de iki cennet vardır.(55:62) | |
Bu ikisi koyu yeşildir.(55:64) | |
Onların içinde de sürekli fışkırıp akan iki pınar vardır.(55:66) | |
Onların içlerinde de meyve, hurma ve nar vardır.(55:68) | |
Orada iyi huylu güzel kadınlar vardır.(55:70) | |
Çadırlar içine kapanmış huriler.(55:72) | |
Onlardan önce kendilerine ne bir insan ne de bir cin dokunmuştur.(55:74) | |
Yeşil yastıklara ve güzel döşeklere yaslanırlar.(55:76) | |
Büyüklük ve ikram sahibi Rabbinin adı ne yücedir.(55:78) | |