İskender Evrenosoğlu Meali |
|
Eksik ölçenlerin (ve eksik tartanların) vay haline.(83:1) | |
Onlar, ölçerek satın aldıkları zaman insanlara vefalı davranırlar (dürüst olup tam ölçerler).(83:2) | |
Ve onlara (insanlara) satmak için ölçtükleri veya onlara tarttıkları zaman eksiltirler (eksik tartarlar).(83:3) | |
İşte onlar beas edileceklerini (diriltileceklerini) zannetmiyorlar (bilmiyorlar) mı?(83:4) | |
Azîm gün için.(83:5) | |
Âlemlerin Rabbi için insanların kıyam edeceği (kalkacağı) gün.(83:6) | |
Hayır, muhakkak ki, füccarın (şeytanın fücuruna tâbî olan kâfirlerin) kitapları (kayıtları, hayat filmleri) elbette siccîndedir (zemin kattan 7 kat aşağıda olan zülmanî kader hücrelerindedir).(83:7) | |
Ve siccînin ne olduğunu sana bildiren nedir?(83:8) | |
(O), rakamlandırılmış (kazanılan negatif ve pozitif puanların dereceler halinde yazılmış olduğu) bir kitaptır (kayıttır, insanların hayat filmidir).(83:9) | |
İzin günü, yalanlayanların vay haline.(83:10) | |
Onlar ki dîn gününü yalanlıyorlar.(83:11) | |
Ve onu (dîn gününü), haddi aşan asi günahkârların hepsi hariç, kimse yalanlamaz.(83:12) | |
Ona âyetlerimiz okunduğu zaman: “Evvelkilerin masalları.” dedi.(83:13) | |
Hayır, bilâkis kazanmış oldukları şeyler, onların kalplerinin üzerini kapladı (kalplerini kararttı).(83:14) | |
Hayır, muhakkak ki onlar izin günü Rab'lerinden elbette perdelenmiş olanlardır (Rab'lerini göremezler).(83:15) | |
Sonra, muhakkak ki onlar, elbette alevli ateşe atılacak olanlardır.(83:16) | |
Sonra onlara: “Bu, sizin kendisini yalanladığınız şeydir.” denilir.(83:17) | |
Hayır, muhakkak ki ebrar olanların (Allah'a ulaşmayı dileyenlerin, hidayette olanların) kitapları (kayıtları, hayat filmleri) elbette illiyyin'dedir (zemin kattan 7 kat yukarıda olan birinci âlemdeki kader hücrelerindedir).(83:18) | |
Ve illiyyin'in ne olduğunu sana bildiren nedir?(83:19) | |
(O), rakamlandırılmış (kazanılan pozitif ve negatif derecelerin yazılmış olduğu) bir kitaptır (kayıttır, insanların hayat filmidir).(83:20) | |
Ona, mukarrebin (yakın olan melekler) şahit olurlar.(83:21) | |
Muhakkak ki ebrar olanlar, elbette ni'metler içindedir.(83:22) | |
Tahtlar üzerinde (oturup) seyrederler.(83:23) | |
Sen, ni'metin pırıltısını (sevincini), onların yüzlerinde görüp anlarsın.(83:24) | |
Onlara, mühürlenmiş (sadece kendilerinin açacağı) halis şaraptan sunulur (içirilir).(83:25) | |
Onun (o şarabın) sonu misktir (şahane misk kokusudur). Ve yarışanlar, artık bunda (bunun için) yarışsınlar.(83:26) | |
Onun mizacı (muhtevası) tesnîmdendir.(83:27) | |
O bir pınardır ki ondan, mukarrebin (Rabbine yakın) olanlar içer.(83:28) | |
Muhakkak ki suçlu olanlar (günahkârlar), âmenû olanlara gülüyorlardı.(83:29) | |
Ve onların (âmenû olanların) yanlarına geldikleri zaman, birbirlerine kaş göz işareti yaparlar.(83:30) | |
Ve ailelerine döndükleri zaman neşeyle dönerler.(83:31) | |
Ve onları gördükleri zaman: “Muhakkak ki onlar gerçekten dalâlette olanlardır.” dediler.(83:32) | |
Ve onlar, onların (âmenû olanların) üzerine gözetici olarak gönderilmediler.(83:33) | |
Artık bugün âmenû olanlar, kâfirlere gülüyorlar.(83:34) | |
Kâfirler yapmış oldukları şeyler (sebebiyle) cezalarını buldular mı?(83:36) | |