Fizilal-il Kuran : Şüphesiz (Muhammed) onu apaçık ufukta görmüştür.
Gültekin Onan : Andolsun o (peygamber), onu apaçık bir ufukta görmüştür.
Hakkı Yılmaz : Andolsun O, O'nu açık ufukta gördü.
Hasan Basri Çantay : Andolsun ki O (saahibiniz) onu apaçık ufukda görmüşdür.
Hayrat Neşriyat : And olsun ki, onu (Cebrâîl’i) apaçık, ufukta gördü.
İbni Kesir : Andolsun ki; onu, apaçık ufukta görmüştür.
İskender Evrenosoğlu : Ve andolsun (resûl), O'nu (Cebrail A.S'ı) ufukta apaçık gördü.
Muhammed Esed : o gerçekten (meleği) gördü, berrak bir ufukta (gördü) onu;
Ömer Nasuhi Bilmen : (23-25) Andolsun ki, onu apaçık ufukta gördü. Ve o, (peygamber) gaybe ait hususta behil değildir. Ve o, tardedilen bir şeytanın sözü değildir.
Ömer Öngüt : Andolsun ki onu apaçık ufukta görmüştür.
Şaban Piriş : Onu (Cebrail’i) apaçık ufukta görmüştür.
Suat Yıldırım : O, vahyi getiren elçi Cebrail’i, apaçık ufukta görmüştü.
Süleyman Ateş : Andolsun (Muhammed) onu apaçık ufukta görmüştür.
Tefhim-ul Kuran : Andolsun o (peygamber), onu apaçık bir ufukta görmüştür.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]