Ahmet Varol Meali |
|
Güneş dürüldüğü zaman,(81:1) | |
Yıldızlar kararıp döküldüğü zaman,(81:2) | |
Dağlar yürütüldüğü zaman,(81:3) | |
On aylık gebe develer [1] başıboş salıverildiği zaman,(81:4) | |
Vahşi hayvanlar biraraya toplandığı zaman,(81:5) | |
Denizler tutuşturulduğu zaman,(81:6) | |
Canlar birleştirildiği zaman. [2](81:7) | |
Diri diri gömülen kıza sorulduğu zaman:(81:8) | |
'Hangi günâhtan dolayı öldürüldü?' (diye).(81:9) | |
Sahifeler [3] açıldığı zaman,(81:10) | |
Gök sıyrılıp açıldığı zaman,(81:11) | |
Cehennem alevlendirildiği zaman,(81:12) | |
Cennet yaklaştırıldığı zaman,(81:13) | |
(Her) can (önceden) ne hazırladığını bilir.(81:14) | |
Hayır. Yemin ederim o (gündüz) kaybolup (gece) geri dönen (yıldız)lara,(81:15) | |
Dolaşıp yuvalarına giren gezegenlere,(81:16) | |
Kararmaya başladığı zaman geceye,(81:17) | |
Nefes almaya başladığı [4] zaman sabaha,(81:18) | |
Muhakkak ki o (Kur'an), şerefli bir elçinin sözüdür.(81:19) | |
Kuvvet sahibi; Arşın sahibinin katında itibarlı (bir elçinin).(81:20) | |
Kendine itaat edilen, üstelik güvenilir.(81:21) | |
Arkadaşınız cinlenmiş biri değildir.(81:22) | |
Andolsun ki o, onu apaçık bir ufukta görmüştür.(81:23) | |
O gayb haberlerinden kıskançlık edip bir şeyi saklamaz. [5](81:24) | |
O (Kur'an) kovulmuş şeytanın sözü değildir.(81:25) | |
Öyleyse nereye gidiyorsunuz?(81:26) | |
O ancak alemler için bir öğüttür.(81:27) | |
Sizden dosdoğru olmayı dileyenler için.(81:28) | |
Alemlerin Rabbi Allah dilemedikçe de siz (bir şey) dileyemezsiniz.(81:29) | |