Hakkı Yılmaz Meali |
|
Güneş katlanıp dürüldüğünde, (81:1) | |
yıldızlar bulandığında, (81:2) | |
dağlar yürütüldüğünde, (81:3) | |
çıkarlar ve en iyi gelir kaynakları işe yaramaz olduklarında, (81:4) | |
canlılar yaratılış özelliklerini yitirdiklerinde, (81:5) | |
denizler kaynatıldığında, (81:6) | |
insanlar inanç ve amellerine göre gruplandığında, (81:7) | |
(8,9) inim inim inletilenlere, “Hangi günahtan dolayı öldürüldüğü/hayatı mahvedildiği?” sorulduğunda, (81:8) | |
amel defterleri açılıp yayınlandığında, (81:10) | |
gök sıyrılıp açıldığında, (81:11) | |
cehennem kızıştırıldığında (81:12) | |
(13,14) ve cennet yaklaştırıldığında herkes ne hazırladığını anlar. (81:13) | |
(15-21) Kur’ân'ı dinlememek için saklananların, kaçanların durumunu, gerçeği örtbas etmenin-cehaletin gidişini, aydınlığın- reşitliğin gelişini kanıt gösteririm ki kuşkusuz bu, güçlü, Arş'ın/en büyük tahtın sahibi'nin yanında çok değer verilen, itaat edilen, güvenilen değerli bir elçi sözüdür. (81:15) | |
Arkadaşınız delirmiş/ gizli güçler tarafından desteklenen biri değildir. (81:22) | |
Andolsun O, O'nu açık ufukta gördü. (81:23) | |
O kimsenin görmediği, duymadığı, sezmediği, kendisine verilen vahiyler hakkında cimri de değildir. (81:24) | |
Bu, kendi düşünce yetisinin ürünü olan söz de değildir. (81:25) | |
Durum böyleyken siz nereye gidiyorsunuz? (81:26) | |
(27,28) "Bu, âlemler için; sizden doğru gitmek isteyenler için öğütten başka bir şey değildir. "(81:27) | |
Âlemlerin Rabbi olan Allah, sizin düşünmenizi, öğüt almanızı dilemeyince siz dileyemezsiniz. (81:29) | |