» 67 / Mülk  12:

Kuran Sırası: 67
İniş Sırası: 77
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30

 » 67 / Mülk  Suresi: 12
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
2. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
3. يَخْشَوْنَ (YḢŞVN) = yeḣşevne : saygılı olan(lar)
4. رَبَّهُمْ (RBHM) = rabbehum : Rablerine
5. بِالْغَيْبِ (BELĞYB) = bil-ğaybi : görmedikleri halde
6. لَهُمْ (LHM) = lehum : onlar için vardır
7. مَغْفِرَةٌ (MĞFRT) = meğfiratun : bağış(lama)
8. وَأَجْرٌ (VÊCR) = ve ecrun : ve mükafat
9. كَبِيرٌ (KBYR) = kebīrun : büyük
şüphesiz | kimseler | saygılı olan(lar) | Rablerine | görmedikleri halde | onlar için vardır | bağış(lama) | ve mükafat | büyük |

[] [] [ḢŞY] [RBB] [ĞYB] [] [ĞFR] [ECR] [KBR]
ÎN ELZ̃YN YḢŞVN RBHM BELĞYB LHM MĞFRT VÊCR KBYR

inne elleƶīne yeḣşevne rabbehum bil-ğaybi lehum meğfiratun ve ecrun kebīrun
إن الذين يخشون ربهم بالغيب لهم مغفرة وأجر كبير

 » 67 / Mülk  Suresi: 12
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
يخشون خ ش ي | ḢŞY YḢŞVN yeḣşevne saygılı olan(lar) fear
ربهم ر ب ب | RBB RBHM rabbehum Rablerine their Lord
بالغيب غ ي ب | ĞYB BELĞYB bil-ğaybi görmedikleri halde unseen,
لهم | LHM lehum onlar için vardır for them
مغفرة غ ف ر | ĞFR MĞFRT meğfiratun bağış(lama) (is) forgiveness
وأجر ا ج ر | ECR VÊCR ve ecrun ve mükafat and a reward
كبير ك ب ر | KBR KBYR kebīrun büyük great.

67:12 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

şüphesiz | kimseler | saygılı olan(lar) | Rablerine | görmedikleri halde | onlar için vardır | bağış(lama) | ve mükafat | büyük |

[] [] [ḢŞY] [RBB] [ĞYB] [] [ĞFR] [ECR] [KBR]
ÎN ELZ̃YN YḢŞVN RBHM BELĞYB LHM MĞFRT VÊCR KBYR

inne elleƶīne yeḣşevne rabbehum bil-ğaybi lehum meğfiratun ve ecrun kebīrun
إن الذين يخشون ربهم بالغيب لهم مغفرة وأجر كبير

[] [] [خ ش ي] [ر ب ب] [غ ي ب] [] [غ ف ر] [ا ج ر] [ك ب ر]

 » 67 / Mülk  Suresi: 12
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
يخشون خ ش ي | ḢŞY YḢŞVN yeḣşevne saygılı olan(lar) fear
Ye,Hı,Şın,Vav,Nun,
10,600,300,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ربهم ر ب ب | RBB RBHM rabbehum Rablerine their Lord
Re,Be,He,Mim,
200,2,5,40,
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
بالغيب غ ي ب | ĞYB BELĞYB bil-ğaybi görmedikleri halde unseen,
Be,Elif,Lam,Ğayn,Ye,Be,
2,1,30,1000,10,2,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
لهم | LHM lehum onlar için vardır for them
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
مغفرة غ ف ر | ĞFR MĞFRT meğfiratun bağış(lama) (is) forgiveness
Mim,Ğayn,Fe,Re,Te merbuta,
40,1000,80,200,400,
N – nominative feminine indefinite noun
اسم مرفوع
وأجر ا ج ر | ECR VÊCR ve ecrun ve mükafat and a reward
Vav,,Cim,Re,
6,,3,200,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative masculine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم مرفوع
كبير ك ب ر | KBR KBYR kebīrun büyük great.
Kef,Be,Ye,Re,
20,2,10,200,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّ: şüphesiz | الَّذِينَ: kimseler | يَخْشَوْنَ: saygılı olan(lar) | رَبَّهُمْ: Rablerine | بِالْغَيْبِ: görmedikleri halde | لَهُمْ: onlar için vardır | مَغْفِرَةٌ: bağış(lama) | وَأَجْرٌ: ve mükafat | كَبِيرٌ: büyük |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إن ÎN şüphesiz | الذين ELZ̃YN kimseler | يخشون YḢŞWN saygılı olan(lar) | ربهم RBHM Rablerine | بالغيب BELĞYB görmedikleri halde | لهم LHM onlar için vardır | مغفرة MĞFRT bağış(lama) | وأجر WÊCR ve mükafat | كبير KBYR büyük |
Kırık Meal (Okunuş) : |inne: şüphesiz | elleƶīne: kimseler | yeḣşevne: saygılı olan(lar) | rabbehum: Rablerine | bil-ğaybi: görmedikleri halde | lehum: onlar için vardır | meğfiratun: bağış(lama) | ve ecrun: ve mükafat | kebīrun: büyük |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎN: şüphesiz | ELZ̃YN: kimseler | YḢŞVN: saygılı olan(lar) | RBHM: Rablerine | BELĞYB: görmedikleri halde | LHM: onlar için vardır | MĞFRT: bağış(lama) | VÊCR: ve mükafat | KBYR: büyük |
Abdulbaki Gölpınarlı : Şüphe yok ki görmedikleri halde Rablerinden korkanlaradır yarlıganma ve pek büyük bir mükâfat.
Adem Uğur : Fakat daha görmeden Rablerinden (azabından) korkanlara gelince, onlar için gerçekten hem bağışlanma hem de büyük mükâfat vardır.
Ahmed Hulusi : "Gayb"ları olarak Rablerinden haşyet duyanlara gelince, onlar için bir mağfiret ve büyük bir ecir vardır.
Ahmet Tekin : Görmedikleri halde, saklı-gizli hallerinde, gıyaben Rablerine saygı gösterenler için, koruma kalkanı, bağışlanma ve büyük mükâfatlar vardır.
Ahmet Varol : Rabblerinden gıyaben (görmeden) korkanlara gelince onlar için bağışlama ve büyük ecir vardır.
Ali Bulaç : Gerçek şu ki, Rablerinden gayb ile (O'nu görmedikleri halde) içleri titreyerek korkanlara gelince; onlar için bir mağfiret (bağışlanma) ve büyük bir ecir vardır.
Ali Fikri Yavuz : Doğrusu, (Allah’ın azabını henüz görmedikleri halde) gıyaben Rablerinden korkanlar (var ya), onlar için bir mağfiret ve büyük mükâfat (cennet) var.
Bekir Sadak : Dogrusu, gorunmedigi halde Rablerinden korkanlara, onlara, bagislanma ve buyuk ecir vardir.
Celal Yıldırım : Şüphesiz ki, «Rabbından gıyabında saygı ile korkup eğilenler için bağışlanma ve büyük mükâfat vardır.
Diyanet İşleri : Görmedikleri hâlde Rablerinden korkanlar için bir bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır.
Diyanet İşleri (eski) : Doğrusu, görünmediği halde Rablerinden korkanlara, onlara, bağışlanma ve büyük ecir vardır.
Diyanet Vakfi : Fakat daha görmeden Rablerinden (azabından) korkanlara gelince, onlar için gerçekten hem bağışlanma hem de büyük mükâfat vardır.
Edip Yüksel : Kendi başlarına iken Rab'lerine saygı duyanlar için bir bağışlanma ve büyük bir ödül vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Fakat daha görmeden Rablerinden korkanlar var ya, işte onlar için bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Çünkü O Rablerine görmeden saygı besleyenler var ya, muhakkak ki, bağışlanma ve büyük bir mükafat onlar içindir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Çünkü o rablarına gıyabda saygı besliyenler yok mu, muhakkak ki mağfiret ve büyük bir ecir onlar içindir
Fizilal-il Kuran : Fakat görmeden Rablerinden korkanlar var ya, işte onlar için bağışlanma ve büyük mükafat vardır.
Gültekin Onan : Gerçek şu ki, rablerinden gayb ile (O'nu görmedikleri halde) içleri titreyerek korkanlara gelince; onlar için bir mağfiret (bağışlanma) ve büyük bir ecir vardır.
Hakkı Yılmaz : "Şüphesiz ki görülmeyen, duyulmayan, sezilmeyen ıssız yerde Rablerine saygıyla, sevgiyle bilgiyle ürperti duyanlar; bağışlanma ve büyük bir ödül, onlar içindir. "
Hasan Basri Çantay : Filhakıyka, Rableri (nin azâb) ından gıyaben korkanlar (yok mu?) onlar için hem mağfiret var, hem büyük mükâfat.
Hayrat Neşriyat : Şübhesiz ki görmeden Rablerinden korkanlara gelince, onlar için bir mağfiret ve büyük bir mükâfât vardır.
İbni Kesir : Muhakkak ki gayb ile Rabblarından korkanlar, işte onlar için, mağfiret ve büyük mükafat vardır.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki onlar, gaybda Rab'lerine huşû duyarlar. Onlar için mağfiret ve büyük ecir vardır.
Muhammed Esed : (Buna karşılık,) kendi kavrayışlarının ötesinde olsa da Allah'tan korku ve ürperti duyanlar için bağışlanma ve büyük bir ödül vardır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Şüphe yok, o kimseler ki Rablerinden gıyaben korkarlar, onlar için bir mağfiret ve büyük bir mükâfaat vardır.
Ömer Öngüt : Görmedikleri halde Rablerinden korkanlar var ya, işte onlar için mağfiret ve büyük mükâfat vardır.
Şaban Piriş : Görmediği halde Rab’lerinden korkup çekinen kimseler için de elbette bağışlanma ve büyük bir ödül vardır.
Suat Yıldırım : Fakat Rab’lerini görmedikleri halde, O’na karşı saygılı davrananlara mağfiret ve büyük bir mükâfat vardır.
Süleyman Ateş : Fakat gizlide Rablerine saygılı olanlara gelince, onlar için bağış(lama) ve büyük mükâfât vardır.
Tefhim-ul Kuran : Gerçek şu ki, Rablerinden gayb ile (O'nu görmedikleri halde) içleri titreyerek korkanlara gelince; onlar için bir mağfiret (bağışlanma) ve büyük bir ecir vardır.
Ümit Şimşek : Görmedikleri halde Rablerinden korkanlara gelince, onlar için bağışlanma ve büyük bir ödül vardır.
Yaşar Nuri Öztürk : Görmedikleri halde Rablerinden ürperenlere gelince, onlar için bir bağışlanma ve büyük bir ödül vardır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}