Ahmed Hulusi Meali |
|
Eliif, Lâââm, Miiim.(31:1) | |
İşte bunlar Kitab-ı Hakiym'in (o hikmetli BİLGİ'nin) işaretleridir.(31:2) | |
Görüyormuşçasına Allâh'a yönelenler (ihsan sahipleri) için hakikate erdirici ve rahmet olarak.(31:3) | |
Onlar ki, salâtı ikame ederler ve zekâtı verirler; onlar sonsuz geleceklerine ikân sahipleridir.(31:4) | |
İşte onlar Rablerinden gelen hakikat bilgisi üzeredirler ve işte onlar kurtuluşa erenlerdir.(31:5) | |
İnsanlardan kimi de vardır ki ilme dayanmayan bir şekilde, Allâh yolundan (insanları) saptırmak için işin laf yanını satın alır ve onu eğlence (keyif aracı) edinir. İşte bunlar için hor-hakir edici bir azap vardır.(31:6) | |
Ona işaretlerimiz bildirildiğinde, sanki onları işitmemiş, sanki iki kulağında ağır işitme varmış gibi (duymazlıktan gelerek), benlikle yüz çevirir. . . Onu feci bir azapla müjdele!(31:7) | |
İman edip imanın gereğini uygulayanlara gelince, onlara Naîm cennetleri (Esmâ kuvvelerinin Rahıymî özellikleriyle yaşam) vardır.(31:8) | |
Orada sonsuza dek yaşarlar. . . Allâh'ın Hak vaadidir! "HÛ"; Aziyz'dir, Hakiym'dir.(31:9) | |
Semâları, dayanağı olmaksızın (Bi-gayrı amed) yarattı (direkt olarak Esmâ mânâları olarak vardır - varlığın ilim - şuur boyutu); sizin (benlik bilincinizin oluşması ve) sarsılmamanız için arza (bedende) sâbit dağlar (organlar) ilka etti ve orada (bedende) her DABBEDEN (hayvani özellikler) oluşturdu. . . Semâdan (şuurdan) bir su (ilim - kendi hakikatini kavrama bilinci) inzâl ettik de onda tümüyle kerîm eşini (ölüm ötesi yaşam kişiliğini - ruhunu) oluşturduk.(31:10) | |
İşte bu, Allâh'ın Yaratışıdır. . . Hadi, gösterin bana O'nun dûnundakilerin ne yarattığını? Hayır, zâlimler apaçık bir yanlış inanca sapma hâlindedirler.(31:11) | |
Andolsun ki biz Lukman'a, Allâh'a şükretmesi için Hikmet (sistemli düşünme aklı) verdik. . . Kim şükrederse, sadece kendi benliğine şükreder. . . Kim de inkâr ederse (hakikatindeki nimeti), şüphesiz ki Allâh Ğaniyy'dir, Hamiyd'dir.(31:12) | |
Hani Lukman oğluna, ona öğüt verirken dedi ki: "Ey oğulcuğum! Esmâ'sıyla hakikatin olan Allâh'a (benliğini - bedenini tanrı edinerek) şirk koşma! Kesinlikle şirk çok büyük bir zulümdür!"(31:13) | |
Biz insana, ana-babasını vasiyet ettik. . . Onun anası, onu zayıflık üstüne zayıflıkla yüklenip taşımıştır. . . Onun sütten kesilmesi de iki yıl içindedir. . . "Bana ve ana-babana şükret; dönüş banadır!"(31:14) | |
İlmine uymayan bir şeyi bana eş koşman konusunda zorlarlarsa o ikisine itaat etme! Dünyalık konusunda o ikisiyle (iyi) geçin; bana yönelenin yoluna tâbi ol! Sonra geri dönüşünüz banadır. Yaptıklarınızı size haber vereceğim.(31:15) | |
"Ey evladım. . . Muhakkak ki o (yaptığın şey), bir hardal tanesi ağırlığınca olsa da, bir kayanın içinde yahut semâlarda yahut arzın içinde olsa, Allâh onu (hakikatinin sonucu olarak) getirir. . . Muhakkak ki Allâh Latiyf'tir, Habiyr'dir. "(31:16) | |
"Ey evladım. . . Salâtı ikame et. . . İmanına uygun olanla hükmet; kötü davranışlardan vazgeçir. Sana isâbet eden şeye de sabret! Muhakkak ki bunlar, azmetmeyi gerektiren işlerdendir. "(31:17) | |
"Kibirlenerek insanlardan yüzünü çevirme ve yeryüzünde kendini beğenerek yürüme! Muhakkak ki Allâh, elindekilerle gururlanan kibirli hiçbir kimseyi sevmez!"(31:18) | |
"Yaşamında dengeli olarak haddini bil ve sesini alçalt! Muhakkak ki seslerin en çirkini, eşeklerin sesidir. "(31:19) | |
Görmediniz mi ki Allâh, semâlarda ve arzdakileri size hizmetli eyledi ve sizin üzerinize zâhirî ve bâtınî olarak nimetlerini yaydı. . . İnsanlardan kimi de Allâh hakkında ilme dayanmayan bir şekilde, hakikatten yoksun ve aydınlatıcı bir bilgisi olmaksızın tartışır durur.(31:20) | |
Onlara: "Allâh'ın inzâl ettiğine tâbi olun" denildiğinde: "Hayır, babalarımız ne yaptıysa biz de ona tâbiyiz" dediler. . . Şeytan (bedensel istekleri) kendilerini alevli ateşin azabına çağırırsa da mı?(31:21) | |
Kim muhsin olarak vechini (şuurunu) Allâh'a teslim ederse, gerçekten en sağlam kulpa tutunmuş olur. . . İşlerin sonu Allâh'adır!(31:22) | |
Kim de inkâr ederse, onun inkârı seni mahzun etmesin! Onların dönüşleri bizedir, yaptıkları şeyleri kendilerinden haber vereceğiz. . . Muhakkak ki Allâh, içinizdekilerin, Esmâ'sıyla Zâtı olarak Aliym'dir.(31:23) | |
Kısa süre dünya zevkini yaşarlar. . . Sonra onları, ağır - şiddetli bir azabı yaşamaya mecbur ederiz.(31:24) | |
Yemin olsun ki eğer onlara: "Semâları ve arzı kim yarattı?" diye sorsan, elbette: "Allâh" diyecekler. . . De ki: "El Hamdu Lillâh = Hamd, Allâh'a aittir!". . . Hayır, onların çoğunluğu anlayabilmezler!(31:25) | |
Semâlarda ve arzda ne varsa Allâh içindir (O'nun Esmâ'sının işaret ettiği özelliklerin seyrinin oluşması için). . . Muhakkak ki Allâh, "HÛ"; Ğaniyy'dir, Hamiyd'dir.(31:26) | |
Eğer yeryüzündeki ağaçlar kalem olsa ve deniz de (mürekkep olsa), ondan sonra yedi deniz de ona eklense, Allâh'ın kelimeleri tükenmez. . . Muhakkak ki Allâh Aziyz'dir, Hakiym'dir.(31:27) | |
Sizin yaratılmanız da, daha sonra yeni bir yapıyla yeni bir boyutta oluşumunuz da (bâ's) bir tek nefsinki gibidir. . . Muhakkak ki Allâh, Semi'dir, Basıyr'dir.(31:28) | |
Görmedin mi ki Allâh, geceyi gündüze dönüştürüyor, gündüzü de geceye dönüştürüyor! Güneş'i ve Ay'ı işlevlendirmiştir! Her biri belli bir ömre kadar işlevine devam eder. . . Allâh yaptıklarınızdan (yaratanı olarak) Habiyr'dir.(31:29) | |
Bu böyledir çünkü Allâh, "HÛ"dur; Hak'tır (Mutlak Hakikattir). . . Muhakkak ki, O'nun dûnunda isimlendirdikleri şeyler, asılsız - boş şeylerdir! Muhakkak ki Allâh "HÛ"dur; Alîy'dir, Kebiyr'dir.(31:30) | |
İşaretlerinden size göstermek için, Allâh nimeti olarak gemilerin denizde akıp gittiğini görmedin mi? Muhakkak ki bunda pek sabırlı ve çok şükreden herkes için elbette dersler vardır.(31:31) | |
Onları kara bulutlar gibi bir dalga kapladığında, inançlarını sadece O'na hâlis kılarak Allâh'a dua ederler. . . Onları karaya (çıkarıp) kurtardığımızda, onlardan bazısı orta yolu tutar. İşaretlerimizi çok gaddar ve çok nankör olandan başkası bile bile inkâr etmez.(31:32) | |
Ey insanlar! Rabbinizden (size yaptıklarınızın karşılığını - sonucunu kesinlikle yaşatacağı için) korunun; babanın evladından, evladın da babasından hiçbir yararı olmayacağı süreçten dehşet duyun! Muhakkak ki Allâh'ın vaadi haktır! Dünya yaşamı sakın sizi aldatmasın. . . O çok aldatıcı da (vehme tabi bilinciniz) Allâh'la (O sizin hakikatinizdir, size bir şey olmaz diye) sizi aldatmasın (Sünnetullah'ı görmekten perdelemesin)!(31:33) | |
Muhakkak ki o saatin (ölümün) ilmi Allâh indîndedir; yağmuru indirir; rahimlerde olanı bilir; hiçbir benlik yarının ne getireceğini bilmez; hiçbir nefs nerede öleceğini de bilmez! Muhakkak ki Allâh, Aliym'dir, Habiyr'dir.(31:34) | |