Kırık Meal (Arapça) : |فَاصْبِرْ : şimdi sen sabret | صَبْرًا : bir sabırla | جَمِيلًا : güzel | Kırık Meal (Harekesiz) : |فاصبر FEṦBR şimdi sen sabret | صبرا ṦBRE bir sabırla | جميلا CMYLE güzel | Kırık Meal (Okunuş) : |feSbir : şimdi sen sabret | Sabran : bir sabırla | cemīlen : güzel | Kırık Meal (Transcript) : |FEṦBR : şimdi sen sabret | ṦBRE : bir sabırla | CMYLE : güzel | Abdulbaki Gölpınarlı : Artık sabret güzel bir sabırla. Adem Uğur : (Resûlüm!) Şimdi sen güzelce sabret. Ahmed Hulusi : O hâlde güzel bir sabır ile sabret. Ahmet Tekin : Şimdi sen, onların, seni ve Kur’ân’ı yalanlamalarına, olabildiğince, güzelce sabrederek mücadeleye devam et. Ahmet Varol : Sen şimdi güzel bir sabırla sabret. Ali Bulaç : Şu halde, güzel bir sabır (göstererek) sabret. Ali Fikri Yavuz : O halde (Ey Rasûlüm, o kâfirlerin eziyetlerine) güzel bir sabır ile sabret; (çünkü azabın inme zamanı yaklaşmıştır). Bekir Sadak : Guzel guzel sabret; Celal Yıldırım : Artık sen, güzelce sabret (de neticeyi bekle). Diyanet İşleri : (Ey Muhammed!) Sen güzel bir şekilde sabret. Diyanet İşleri (eski) : Güzel güzel sabret; Diyanet Vakfi : (Resûlüm!) Şimdi sen güzelce sabret. Edip Yüksel : Şimdi sen güzelce sabret. Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O halde güzel bir sabır ile sabret. Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O halde sabret biraz, güzel bir sabır ile! Elmalılı Hamdi Yazır : O halde sabret biraz bir sabri cemîl ile Fizilal-il Kuran : Şimdi sen güzelce sabret. Gültekin Onan : Şu halde, güzel bir sabır (göstererek) sabret. Hakkı Yılmaz : O hâlde sen, güzel bir sabır ile sabret. Hasan Basri Çantay : (Habîbim) sen (şimdilik) güzel bir sabr ile katlan. Hayrat Neşriyat : (Ey Resûlüm!) Şimdi güzel bir sabırla sabret! İbni Kesir : Öyleyse Sen, güzel güzel sabret. İskender Evrenosoğlu : Artık güzel bir sabırla sabret. Muhammed Esed : Bu nedenle, (sen ey iman eden), bütün sıkıntılara sabırla katlan! Ömer Nasuhi Bilmen : (5-6) Artık güzelce bir sabr ile sabret. Şüphe yok ki, onlar onu uzak görürler. Ömer Öngüt : Şimdi sen güzelce sabret. Şaban Piriş : Öyleyse sen, güzel bir sabırla sabret. Suat Yıldırım : O halde sen, müşriklerin eziyetlerine güzelce sabret. Çünkü azabın inmesi yaklaşmaktadır. Süleyman Ateş : Şimdi sen güzelce sabret. Tefhim-ul Kuran : Şu halde, güzel bir sabır (göstererek) sabret. Ümit Şimşek : Sen güzel bir sabırla sabret. Yaşar Nuri Öztürk : Artık güzel bir sabırla sabret!