İbni Kesir Meali |
|
İsteyen birisi, inecek azabı istedi.(70:1) | |
O; kafirler içindir ve onu engelleyecek yoktur.(70:2) | |
Derecelere sahip, Allah katındandır.(70:3) | |
Melekler de, ruh da miktarı ellibin yıl olan bir günde ona yükselip çıkarlar.(70:4) | |
Öyleyse Sen, güzel güzel sabret.(70:5) | |
Doğrusu onlar; bunu uzak görüyorlar.(70:6) | |
Biz ise; onu, yakın görmekteyiz.(70:7) | |
O gün gök, erimiş maden gibi olur.(70:8) | |
Dağlar ise atılmış pamuk gibi.(70:9) | |
Hiç bir yakın bir yakınını sormaz.(70:10) | |
Yalnız birbirine gösterilirler. Suçlu kişi; o günün azabından kurtulmak için oğullarını feda etmek ister.(70:11) | |
Eşini ve kardeşini,(70:12) | |
Kendisini barındırmış olan sülalesini.(70:13) | |
Ve yeryüzünde bulunan herkesi. Ki nihayet kendisini kurtarsın.(70:14) | |
Fakat ne mümkün, çünkü o; halis alevdir.(70:15) | |
Deriyi soyup kavurandır.(70:16) | |
Yüz çevirip arkasına döneni çağırır.(70:17) | |
Malını toplayıp kap içinde saklayanı da.(70:18) | |
Gerçekten insan; hırsına düşkün yaratılmıştır.(70:19) | |
Başına bir fenalık gelince, feryadı basandır.(70:20) | |
Kendisine bir hayır dokununca da çok cimridir.(70:21) | |
Ancak namaz kılanlar müstesna.(70:22) | |
Onlar ki; namazlarında daimdirler.(70:23) | |
Ve onlar ki; mallarında belirli bir hak vardır;(70:24) | |
Dilenen ve yoksula.(70:25) | |
Onlar ki; din gününü doğrularlar.(70:26) | |
Ve onlar ki; Rabblarının azabından korkarlar.(70:27) | |
Doğrusu onlar, Rabblarının azabından güvende değildirler.(70:28) | |
Ve onlar ki; mahrem yerlerini korurlar.(70:29) | |
Ancak eşleri ve sağ ellerinin malik oldukları müstesna. Doğrusu onlar, bunun için kınanacak değildirler.(70:30) | |
Kim de bundan ötesini ararsa; işte onlar, haddi aşanların kendileridir.(70:31) | |
Ve onlar ki; emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler.(70:32) | |
Ve onlar ki; şahidliklerini gereği gibi yaparlar.(70:33) | |
Ve onlar ki; namazlarını muhafaza ederler.(70:34) | |
İşte bunlar; cennetlerde ikram olunanlardır.(70:35) | |
O küfredenlere ne oluyor ki; gözlerini sana doğru dikip bakmaktadırlar.(70:36) | |
Sağdan ve soldan halka halka olarak.(70:37) | |
Onlardan herkes Naim cennetine konulacağını mı umuyor?(70:38) | |
Hayır. Doğrusu Biz; onları, bilip durdukları şeyden yarattık.(70:39) | |
Doğuların ve Batıların Rabbına yemin ederim ki, şüphesiz Biz; gücü yetenleriz.(70:40) | |
Ki onların yerine kendilerinden daha iyilerini getirelim. Ve Biz, önüne geçilecekler de değiliz.(70:41) | |
Bırak onları, kendilerine vaadolunan güne kavuşuncaya kadar dalıp oynasınlar.(70:42) | |
O gün; onlar, dikili taşlara doğru koşuyorlarmış gibi, kabirlerden çabuk çabuk çıkarlar.(70:43) | |
Gözleri dönmüş, yüzlerini zillet bürümüş olarak. İşte bu; onlara vaad olunan gündür.(70:44) | |