» 45 / Câsiye  13:

Kuran Sırası: 45
İniş Sırası: 65
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37

 » 45 / Câsiye  Suresi: 13
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَسَخَّرَ (VSḢR) = ve seḣḣara : ve boyun eğdirdi
2. لَكُمْ (LKM) = lekum : size
3. مَا (ME) = mā : bulunan şeyleri
4. فِي (FY) = fī :
5. السَّمَاوَاتِ (ELSMEVET) = s-semāvāti : göklerde
6. وَمَا (VME) = ve mā : ve bulunan şeyleri
7. فِي (FY) = fī :
8. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : yerde
9. جَمِيعًا (CMYAE) = cemīǎn : hepsini
10. مِنْهُ (MNH) = minhu : kendisinden
11. إِنَّ (ÎN) = inne : elbette
12. فِي (FY) = fī : vardır
13. ذَٰلِكَ (Z̃LK) = ƶālike : bunda
14. لَايَاتٍ (L ËYET) = lāyātin : ibretler
15. لِقَوْمٍ (LGVM) = liḳavmin : bir toplum için
16. يَتَفَكَّرُونَ (YTFKRVN) = yetefekkerūne : düşünen
ve boyun eğdirdi | size | bulunan şeyleri | | göklerde | ve bulunan şeyleri | | yerde | hepsini | kendisinden | elbette | vardır | bunda | ibretler | bir toplum için | düşünen |

[SḢR] [] [] [] [SMV] [] [] [ERŽ] [CMA] [] [] [] [] [EYY] [GVM] [FKR]
VSḢR LKM ME FY ELSMEVET VME FY ELÊRŽ CMYAE MNH ÎN FY Z̃LK L ËYET LGVM YTFKRVN

ve seḣḣara lekum s-semāvāti ve mā l-erDi cemīǎn minhu inne ƶālike lāyātin liḳavmin yetefekkerūne
وسخر لكم ما في السماوات وما في الأرض جميعا منه إن في ذلك لآيات لقوم يتفكرون

 » 45 / Câsiye  Suresi: 13
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وسخر س خ ر | SḢR VSḢR ve seḣḣara ve boyun eğdirdi And He has subjected
لكم | LKM lekum size to you
ما | ME bulunan şeyleri whatever
في | FY (is) in
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti göklerde the heavens
وما | VME ve mā ve bulunan şeyleri and whatever
في | FY (is) in
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yerde the earth -
جميعا ج م ع | CMA CMYAE cemīǎn hepsini all
منه | MNH minhu kendisinden from Him.
إن | ÎN inne elbette Indeed,
في | FY vardır in
ذلك | Z̃LK ƶālike bunda that
لآيات ا ي ي | EYY L ËYET lāyātin ibretler surely are Signs
لقوم ق و م | GVM LGVM liḳavmin bir toplum için for a people
يتفكرون ف ك ر | FKR YTFKRVN yetefekkerūne düşünen who give thought.

45:13 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve boyun eğdirdi | size | bulunan şeyleri | | göklerde | ve bulunan şeyleri | | yerde | hepsini | kendisinden | elbette | vardır | bunda | ibretler | bir toplum için | düşünen |

[SḢR] [] [] [] [SMV] [] [] [ERŽ] [CMA] [] [] [] [] [EYY] [GVM] [FKR]
VSḢR LKM ME FY ELSMEVET VME FY ELÊRŽ CMYAE MNH ÎN FY Z̃LK L ËYET LGVM YTFKRVN

ve seḣḣara lekum s-semāvāti ve mā l-erDi cemīǎn minhu inne ƶālike lāyātin liḳavmin yetefekkerūne
وسخر لكم ما في السماوات وما في الأرض جميعا منه إن في ذلك لآيات لقوم يتفكرون

[س خ ر] [] [] [] [س م و] [] [] [ا ر ض] [ج م ع] [] [] [] [] [ا ي ي] [ق و م] [ف ك ر]

 » 45 / Câsiye  Suresi: 13
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وسخر س خ ر | SḢR VSḢR ve seḣḣara ve boyun eğdirdi And He has subjected
Vav,Sin,Hı,Re,
6,60,600,200,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular (form II) perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
لكم | LKM lekum size to you
Lam,Kef,Mim,
30,20,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
ما | ME bulunan şeyleri whatever
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
في | FY (is) in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti göklerde the heavens
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,Vav,Elif,Te,
1,30,60,40,1,6,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
وما | VME ve mā ve bulunan şeyleri and whatever
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
في | FY (is) in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yerde the earth -
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – genitive feminine noun → Earth"
اسم مجرور
جميعا ج م ع | CMA CMYAE cemīǎn hepsini all
Cim,Mim,Ye,Ayn,Elif,
3,40,10,70,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
منه | MNH minhu kendisinden from Him.
Mim,Nun,He,
40,50,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
إن | ÎN inne elbette Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
في | FY vardır in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
ذلك | Z̃LK ƶālike bunda that
Zel,Lam,Kef,
700,30,20,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
لآيات ا ي ي | EYY L ËYET lāyātin ibretler surely are Signs
Lam,,Ye,Elif,Te,
30,,10,1,400,
EMPH – emphatic prefix lām
N – genitive feminine plural indefinite noun
اللام لام التوكيد
اسم مجرور
لقوم ق و م | GVM LGVM liḳavmin bir toplum için for a people
Lam,Gaf,Vav,Mim,
30,100,6,40,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine indefinite noun
جار ومجرور
يتفكرون ف ك ر | FKR YTFKRVN yetefekkerūne düşünen who give thought.
Ye,Te,Fe,Kef,Re,Vav,Nun,
10,400,80,20,200,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form V) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَسَخَّرَ: ve boyun eğdirdi | لَكُمْ: size | مَا: bulunan şeyleri | فِي: | السَّمَاوَاتِ: göklerde | وَمَا: ve bulunan şeyleri | فِي: | الْأَرْضِ: yerde | جَمِيعًا: hepsini | مِنْهُ: kendisinden | إِنَّ: elbette | فِي: vardır | ذَٰلِكَ: bunda | لَايَاتٍ: ibretler | لِقَوْمٍ: bir toplum için | يَتَفَكَّرُونَ: düşünen |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وسخر WSḢR ve boyun eğdirdi | لكم LKM size | ما ME bulunan şeyleri | في FY | السماوات ELSMEWET göklerde | وما WME ve bulunan şeyleri | في FY | الأرض ELÊRŽ yerde | جميعا CMYAE hepsini | منه MNH kendisinden | إن ÎN elbette | في FY vardır | ذلك Z̃LK bunda | لآيات L ËYET ibretler | لقوم LGWM bir toplum için | يتفكرون YTFKRWN düşünen |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve seḣḣara: ve boyun eğdirdi | lekum: size | : bulunan şeyleri | : | s-semāvāti: göklerde | ve mā: ve bulunan şeyleri | : | l-erDi: yerde | cemīǎn: hepsini | minhu: kendisinden | inne: elbette | : vardır | ƶālike: bunda | lāyātin: ibretler | liḳavmin: bir toplum için | yetefekkerūne: düşünen |
Kırık Meal (Transcript) : |VSḢR: ve boyun eğdirdi | LKM: size | ME: bulunan şeyleri | FY: | ELSMEVET: göklerde | VME: ve bulunan şeyleri | FY: | ELÊRŽ: yerde | CMYAE: hepsini | MNH: kendisinden | ÎN: elbette | FY: vardır | Z̃LK: bunda | L ËYET: ibretler | LGVM: bir toplum için | YTFKRVN: düşünen |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve râm etmiştir size, ne varsa göklerde ve ne varsa yeryüzünde, hepsi de onun rahmetindendir; şüphe yok ki bunda da deliller var düşünen topluluğa.
Adem Uğur : O, göklerde ve yerde ne varsa hepsini, kendi katından (bir lütfu olmak üzere) size boyun eğdirmiştir. Elbette bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır.
Ahmed Hulusi : Semâlarda (beyindeki bilinç mertebelerinde) ve arzda (bedensel yaşamda) ne varsa, O'ndan tümünü, size (şuurunuza) hizmetle işlevlendirmiştir! Gerçektir ki, bu olayda tefekkür eden topluluk için elbette (önemli) işaretler vardır.
Ahmet Tekin : Allah, göklerdeki varlıkların ve imkânların, yerdeki varlıkların ve imkânların hepsini, kendi katından bir lütuf olmak üzere kurduğu düzen gereğince sizin faydalanmanız için kanunlarına boyun eğdirendir. Gelişmeye devam eden, tefekkür-düşünme ağına sahip, faydalı sonuçlar elde edebilen toplumlar için, Allah’ın birliğini, kudretini, kurduğu düzeni gösteren deliller, birçok konunun çözümüne işaretler vardır.
Ahmet Varol : Gökte ve yerde ne varsa hepsini kendinden (bir nimet olarak) sizin hizmetinize sundu. Şüphesiz bunda düşünen bir topluluk için ayetler vardır.
Ali Bulaç : Kendinden (bir nimet olarak) göklerde ve yerde olanların tümüne sizin için boyun eğdirdi. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır.
Ali Fikri Yavuz : Bir de göklerde ne var, yerde ne varsa hepsini (Allah) kendi katından sizin hizmetinize bağladı. Şübhesiz ki bunda, düşünecek bir kavim için ibretler var.
Bekir Sadak : Goklerde olanlari, yerde olanlari, hepsini sizin buyrugunuz altina vermistir. Dogrusu bunlarda, dusunen kimseler icin dersler vardir.
Celal Yıldırım : Göklerde ve yerde ne varsa, hepsini kendi tarafından sizin emrinize vermiştir. Şüphesiz ki, bunda iyice düşünen bir millet için açık belgeler vardır.
Diyanet İşleri : Göklerdeki ve yerdeki her şeyi kendi katından (bir nimet olarak) sizin hizmetinize verendir. Elbette bunda düşünen bir toplum için deliller vardır.
Diyanet İşleri (eski) : Göklerde olanları, yerde olanları, hepsini sizin buyruğunuz altına vermiştir. Doğrusu bunlarda, düşünen kimseler için dersler vardır.
Diyanet Vakfi : O, göklerde ve yerde ne varsa hepsini, kendi katından (bir lütfu olmak üzere) size boyun eğdirmiştir. Elbette bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır.
Edip Yüksel : Göklerde ve yerde ne varsa hepsini kendi katından buyruğunuza vermiştir. Düşünen bir topluluk için elbette bunda ibretler vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O, göklerde ve yerde bulunan herşeyi kendinden bir lütuf olarak sizin hizmetinize vermiştir. Şüphesiz bunda düşünen topluluklar için ibret ve deliller vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Göklerde ve yerde olanların hepsini kendinden bir lütuf olarak size amade kıldı. Şüphesiz ki bunda düşünecek bir kavim için deliller vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hem Göklerde ne var Yerde ne varsa hepsini kendinden olarak sizin için musahhar kıldı, şübhesiz ki bunda düşünecek bir kavm için âyetler var
Fizilal-il Kuran : Gökte olanları, yerde olanları, hepsini sizin buyruğunuz altına vermiştir. Doğrusu bunlarda, düşünen kimseler için dersler vardır.
Gültekin Onan : Kendinden (bir nimet olarak) göklerde ve yerde olanların tümüne sizin için boyun eğdirdi. Şüphesiz bunda düşünen (yetefekkerun) bir kavim için gerçekten ayetler vardır.
Hakkı Yılmaz : Ve O, göklerde ve yeryüzünde bulunan her şeyi Kendinden sizin hizmetinize vermiştir. Şüphesiz bunda düşünen bir topluluk için alâmetler/ göstergeler vardır.
Hasan Basri Çantay : O, göklerde ne var, yerde ne varsa hepsini, kendi (canibi) nden size râm etdi. Şübhe yok ki bunda, iyi düşünecek bir kavm için, kat'î ayetler (delâletler, ibretler) vardır.
Hayrat Neşriyat : Hem göklerde olanlar ve yerde bulunanların hepsini, kendi tarafından (bir lütuf olarak) sizin emrinize verdi. Doğrusu bunda, düşünecek bir topluluk için gerçekten deliller vardır.
İbni Kesir : Göklerde olanları, yerde olanları, hepsini size musahhar kılmıştır. Elbette ki düşünen bir kavim için bunda ayetler vardır.
İskender Evrenosoğlu : Ve göklerde ve yerde olanların hepsini kendinden (bir lütuf olarak) size musahhar (emre amade) kıldı. Muhakkak ki bunda, tefekkür eden bir kavim için mutlaka âyetler (ibretler) vardır.
Muhammed Esed : O, göklerde ve yerde olan her şeyi, Kendinden (bir bağış olarak) emrinize vermiştir: bunda düşünen bir topluluk için mesajlar vardır!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve göklerde ne varsa ve yerde ne varsa hepsini sizin için, tarafından musahhar kıldı. Şüphe yok ki, bunda düşünecekler olan bir kavim için elbette alâmetler vardır.
Ömer Öngüt : Göklerde olanları, yerde olanları hepsini size musahhar kılmıştır. Şüphesiz ki bunda düşünen bir topluluk için âyetler (deliller) vardır.
Şaban Piriş : Göklerde bulunan şeyleri de, yerde bulunan şeylerin hepsini de sizin hizmetinize sunmuştur. İşte bunda da düşünen bir toplum için ayetler vardır.
Suat Yıldırım : Hem göklerde ve yerde ne varsa, hepsini Kendi tarafından bir lütuf olarak hizmetinize veren de O’dur. Elbette bunda düşünecek kimseler için ibretler vardır.
Süleyman Ateş : Göklerde ve yerde bulunan şeyleri kendisinden (bir lutuf olarak) size boyun eğdirdi. Elbette bunda, düşünen bir toplum için ibretler vardır.
Tefhim-ul Kuran : Kendinden (bir nimet olarak) göklerde ve yerde olanların tümüne sizin için boyun eğdirdi. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır.
Ümit Şimşek : Göklerde ne var, yerde ne varsa, hepsini O kendi tarafından bir lütuf olarak sizin hizmetinize verdi. Tefekkür eden bir topluluk için bunda nice âyetler vardır.
Yaşar Nuri Öztürk : Göklerde ne var, yerde ne varsa tümünü, O'ndan bir lütuf olarak size boyun eğdirmiştir. Bunda, derin derin düşünen bir topluluk için elbette ibretler vardır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}