» 45 / Câsiye  28:

Kuran Sırası: 45
İniş Sırası: 65
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37

 » 45 / Câsiye  Suresi: 28
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَتَرَىٰ (VTR) = ve terā : ve görürsün
2. كُلَّ (KL) = kulle : her
3. أُمَّةٍ (ÊMT) = ummetin : ümmeti
4. جَاثِيَةً (CES̃YT) = cāṧiyeten : toplanmış
5. كُلُّ (KL) = kullu : her
6. أُمَّةٍ (ÊMT) = ummetin : ümmet
7. تُدْعَىٰ (TD̃A) = tud'ǎā : çağırılır
8. إِلَىٰ (ÎL) = ilā :
9. كِتَابِهَا (KTEBHE) = kitābihā : kendi Kitabına
10. الْيَوْمَ (ELYVM) = l-yevme : bugün
11. تُجْزَوْنَ (TCZVN) = tuczevne : cezalandırılacaksınız
12. مَا (ME) = mā : şeylerle
13. كُنْتُمْ (KNTM) = kuntum : olduğunuz
14. تَعْمَلُونَ (TAMLVN) = teǎ'melūne : yapıyor(lar)
ve görürsün | her | ümmeti | toplanmış | her | ümmet | çağırılır | | kendi Kitabına | bugün | cezalandırılacaksınız | şeylerle | olduğunuz | yapıyor(lar) |

[REY] [KLL] [EMM] [CS̃V] [KLL] [EMM] [D̃AV] [] [KTB] [YVM] [CZY] [] [KVN] [AML]
VTR KL ÊMT CES̃YT KL ÊMT TD̃A ÎL KTEBHE ELYVM TCZVN ME KNTM TAMLVN

ve terā kulle ummetin cāṧiyeten kullu ummetin tud'ǎā ilā kitābihā l-yevme tuczevne kuntum teǎ'melūne
وترى كل أمة جاثية كل أمة تدعى إلى كتابها اليوم تجزون ما كنتم تعملون

 » 45 / Câsiye  Suresi: 28
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وترى ر ا ي | REY VTR ve terā ve görürsün And you will see
كل ك ل ل | KLL KL kulle her every
أمة ا م م | EMM ÊMT ummetin ümmeti nation
جاثية ج ث و | CS̃V CES̃YT cāṧiyeten toplanmış kneeling.
كل ك ل ل | KLL KL kullu her Every
أمة ا م م | EMM ÊMT ummetin ümmet nation
تدعى د ع و | D̃AV TD̃A tud'ǎā çağırılır will be called
إلى | ÎL ilā to
كتابها ك ت ب | KTB KTEBHE kitābihā kendi Kitabına its record,
اليوم ي و م | YVM ELYVM l-yevme bugün """Today"
تجزون ج ز ي | CZY TCZVN tuczevne cezalandırılacaksınız you will be recompensed
ما | ME şeylerle (for) what
كنتم ك و ن | KVN KNTM kuntum olduğunuz you used to
تعملون ع م ل | AML TAMLVN teǎ'melūne yapıyor(lar) do.

45:28 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve görürsün | her | ümmeti | toplanmış | her | ümmet | çağırılır | | kendi Kitabına | bugün | cezalandırılacaksınız | şeylerle | olduğunuz | yapıyor(lar) |

[REY] [KLL] [EMM] [CS̃V] [KLL] [EMM] [D̃AV] [] [KTB] [YVM] [CZY] [] [KVN] [AML]
VTR KL ÊMT CES̃YT KL ÊMT TD̃A ÎL KTEBHE ELYVM TCZVN ME KNTM TAMLVN

ve terā kulle ummetin cāṧiyeten kullu ummetin tud'ǎā ilā kitābihā l-yevme tuczevne kuntum teǎ'melūne
وترى كل أمة جاثية كل أمة تدعى إلى كتابها اليوم تجزون ما كنتم تعملون

[ر ا ي] [ك ل ل] [ا م م] [ج ث و] [ك ل ل] [ا م م] [د ع و] [] [ك ت ب] [ي و م] [ج ز ي] [] [ك و ن] [ع م ل]

 » 45 / Câsiye  Suresi: 28
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وترى ر ا ي | REY VTR ve terā ve görürsün And you will see
Vav,Te,Re,,
6,400,200,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine singular imperfect verb
الواو عاطفة
فعل مضارع
كل ك ل ل | KLL KL kulle her every
Kef,Lam,
20,30,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
أمة ا م م | EMM ÊMT ummetin ümmeti nation
,Mim,Te merbuta,
,40,400,
N – genitive feminine singular indefinite noun
اسم مجرور
جاثية ج ث و | CS̃V CES̃YT cāṧiyeten toplanmış kneeling.
Cim,Elif,Se,Ye,Te merbuta,
3,1,500,10,400,
N – accusative feminine indefinite active participle
اسم منصوب
كل ك ل ل | KLL KL kullu her Every
Kef,Lam,
20,30,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
أمة ا م م | EMM ÊMT ummetin ümmet nation
,Mim,Te merbuta,
,40,400,
N – genitive feminine singular indefinite noun
اسم مجرور
تدعى د ع و | D̃AV TD̃A tud'ǎā çağırılır will be called
Te,Dal,Ayn,,
400,4,70,,
V – 3rd person feminine singular passive imperfect verb
فعل مضارع مبني للمجهول
إلى | ÎL ilā to
,Lam,,
,30,,
P – preposition
حرف جر
كتابها ك ت ب | KTB KTEBHE kitābihā kendi Kitabına its record,
Kef,Te,Elif,Be,He,Elif,
20,400,1,2,5,1,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم مجرور و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
اليوم ي و م | YVM ELYVM l-yevme bugün """Today"
Elif,Lam,Ye,Vav,Mim,
1,30,10,6,40,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
تجزون ج ز ي | CZY TCZVN tuczevne cezalandırılacaksınız you will be recompensed
Te,Cim,Ze,Vav,Nun,
400,3,7,6,50,
V – 2nd person masculine plural passive imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
ما | ME şeylerle (for) what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
كنتم ك و ن | KVN KNTM kuntum olduğunuz you used to
Kef,Nun,Te,Mim,
20,50,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
تعملون ع م ل | AML TAMLVN teǎ'melūne yapıyor(lar) do.
Te,Ayn,Mim,Lam,Vav,Nun,
400,70,40,30,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَتَرَىٰ: ve görürsün | كُلَّ: her | أُمَّةٍ: ümmeti | جَاثِيَةً: toplanmış | كُلُّ: her | أُمَّةٍ: ümmet | تُدْعَىٰ: çağırılır | إِلَىٰ: | كِتَابِهَا: kendi Kitabına | الْيَوْمَ: bugün | تُجْزَوْنَ: cezalandırılacaksınız | مَا: şeylerle | كُنْتُمْ: olduğunuz | تَعْمَلُونَ: yapıyor(lar) |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وترى WTR ve görürsün | كل KL her | أمة ÊMT ümmeti | جاثية CES̃YT toplanmış | كل KL her | أمة ÊMT ümmet | تدعى TD̃A çağırılır | إلى ÎL | كتابها KTEBHE kendi Kitabına | اليوم ELYWM bugün | تجزون TCZWN cezalandırılacaksınız | ما ME şeylerle | كنتم KNTM olduğunuz | تعملون TAMLWN yapıyor(lar) |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve terā: ve görürsün | kulle: her | ummetin: ümmeti | cāṧiyeten: toplanmış | kullu: her | ummetin: ümmet | tud'ǎā: çağırılır | ilā: | kitābihā: kendi Kitabına | l-yevme: bugün | tuczevne: cezalandırılacaksınız | : şeylerle | kuntum: olduğunuz | teǎ'melūne: yapıyor(lar) |
Kırık Meal (Transcript) : |VTR: ve görürsün | KL: her | ÊMT: ümmeti | CES̃YT: toplanmış | KL: her | ÊMT: ümmet | TD̃A: çağırılır | ÎL: | KTEBHE: kendi Kitabına | ELYVM: bugün | TCZVN: cezalandırılacaksınız | ME: şeylerle | KNTM: olduğunuz | TAMLVN: yapıyor(lar) |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve görürsün ki her ümmet, diz çökmüş, kendi kitabına çağrılmada. O gün, ne yaptıysanız onun karşılığını bulur, ona göre mücâzâta ve mükâfâta erişirsiniz.
Adem Uğur : O gün her ümmeti, diz çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağırılır, (onlara şöyle denilir:) "Bu gün, yaptıklarınızla cezalandırılacaksınız!"
Ahmed Hulusi : Her inanç toplumunu diz üstü çökmüş görürsün! Her inanç toplumu, kendi bilgisine göre çağrılır. "Bu süreç, yaptıklarınızın karşılığını yaşama sürecidir!" (denilir).
Ahmet Tekin : O gün, her milleti diz çökmüş görürsün. Her millet, kendilerine gönderilen ilâhî kitabı yeniden görmeye ve amel defterlerini okumaya çağrılır. 'Bugün amellerinizin karşılığını göreceksiniz' denilir.
Ahmet Varol : (O gün) her ümmeti dizüstü çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağrılır. 'Bugün yaptıklarınızın karşılığını göreceksiniz.'
Ali Bulaç : O gün sen, her ümmeti diz üstü çökmüş (veya toplanmış) olarak görürsün. Her ümmet, kendi kitabına çağrılır. "Bugün yaptıklarınızla karşılık göreceksiniz."
Ali Fikri Yavuz : Ve (Ey Rasûlüm), sen her ümmeti toplanmış bir halde göreceksin. Her ümmet (her din sahibi) amelinin yazılı bulunduğu deftere çağrılacak. (Onlara denir ki:) Bugün o işlediğiniz amellerin cezası size verilecek.
Bekir Sadak : Her ummeti diz ustu cokmus olarak gorursun. Her ummet kitabina cagrilir. Onlara denir ki: «Bugun, size islediginizin karsiligi verilecektir.»
Celal Yıldırım : (O gün) her ümmeti dizüstü çökmüş görürsün ve her ümmet kendi kitabına çağrılır. Bugün yapageldiğiniz şeylerin karşılığını görürsünüz.
Diyanet İşleri : O gün her ümmeti diz çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağrılır. (Onlara şöyle denilir:) “Bugün (yalnızca) yaptıklarınızın karşılığı verilecektir.”
Diyanet İşleri (eski) : Her ümmeti diz üstü çökmüş olarak görürsün. Her ümmet kitabına çağrılır. Onlara denir ki: 'Bugün, size işlediğinizin karşılığı verilecektir.'
Diyanet Vakfi : O gün her ümmeti, diz çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağırılır, (onlara şöyle denilir:) «Bu gün, yaptıklarınızla cezalandırılacaksınız!»
Edip Yüksel : Her toplumu diz çökmüş halde görürsün. Her toplum kendi kitabına çağrılır: 'Bugün size, yaptıklarınızın karşılığı ödenecektir.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O gün her ümmeti, diz çökmüş görürsün. Her ümmet, kendi kitabına çağırılır, onlara: «Bugün yaptığınız amellerin cezası verilecektir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Her ümmeti diz çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağırılır: «Bugün o yaptığınız amellerin cezası verilecektir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve her ümmeti görürsün ki diz çökmüştür, her ümmet kitabına da'vet olunuyordur, bu gün o yaptığınız amellerin cezâsı verilecek
Fizilal-il Kuran : O gün her ümmeti Allah'ın huzurunda diz çökmüş olarak görürsün. Her ümmet kitabını almaya çağırılır: «Bugün size işlediğinizin karşılığı verilecektir.»
Gültekin Onan : O gün sen her ümmeti diz üstü çökmüş (veya toplanmış) olarak görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağrılır. "Bugün yaptıklarınızla karşılık göreceksiniz."
Hakkı Yılmaz : (28,29) Ve her önderli toplumu, diz çökmüş görürsün. Her önderli toplum, kendi kitabına çağrılır: “Bugün, yapmış olduğunuz amellerin karşılığı size verilecektir. İşte bu, yüzünüze karşı hakkı konuşan kitabınızdır. Şüphesiz Biz, sizin yaptıklarınızı yazdırıyorduk.”
Hasan Basri Çantay : Ve sen (Habîbim) her ümmeti diz çökmüş bir halde göreceksin. Her ümmet kitabı (nın başı) na çağırılacak (ve onlara şöyle denilecekdir:) «Bu gün (dünyâda) yapmış olduklarınızın karşılığı verilecek».
Hayrat Neşriyat : Ve (o gün) her ümmeti câsiye (diz çökmüş) olarak görürsün! Her ümmet, kendi kitâbına (amel defterlerine) çağrılır. (Onlara şöyle denilir:) 'Bugün, yapmakta olduklarınızlakarşılık göreceksiniz!'
İbni Kesir : Her ümmeti dizüstü çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağrılır. Bugün, size yaptıklarınızın karşılığı verilecektir.
İskender Evrenosoğlu : Ve bütün ümmetleri diz çökmüş olarak görürsün. Bütün ümmetler kendi kitaplarına davet edilirler. O gün yapmış olduğunuz şeylerin karşılığı (ceza ve mükâfat) verilir.
Muhammed Esed : Ve (o Gün) bütün insanları (zillet içinde) diz çökmüş görürsün; herkes kendi sicili ile (yüzleşmeye) çağrılır: "Bugün, yaptığınız her şeyin karşılığını göreceksiniz!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve her ümmeti diz çökmüş bir halde göreceksin. Her ümmet, kitabına çağırılacaktır. «Yapmış olduğunuz şey ile bugün cezalandırılacaksınız (denilecektir).»
Ömer Öngüt : O gün her ümmeti diz çökmüş olarak görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağrılır. (Onlara şöyle denilir): "Bugün yaptıklarınızla cezalandırılacaksınız!"
Şaban Piriş : O gün, her ümmeti diz üstü çökmüş görürsün. Her ümmet, kendi kitabına çağrılır: -Bugün, yaptıklarınızın karşılığını göreceksiniz! denir.
Suat Yıldırım : O gün bütün ümmetleri, bir araya toplanmış ve diz çökmüş vaziyette görürsün. Her ümmet, hesap defterlerini okumaya çağırılır. Daha önce ne yaptıysanız bugün sadece onun karşılığını alırsınız.
Süleyman Ateş : (O gün) Her ümmeti (Allâh'ın huzûrunda) toplanmış görürsün. Her ümmet, kendi Kitabına (yaptığı işlerin tutanağı olan amel defterine) çağırılır: "Bugün yaptıklarınızla cezâlandırılacaksınız!"
Tefhim-ul Kuran : O gün sen, her ümmeti diz üstü çökmüş (veya toplanmış) olarak görürsün. Her ümmet, kendi kıtabına çağrılır. «Bugün yapmakta olduklarınızla karşılık göreceksiniz.»
Ümit Şimşek : O gün herbir ümmeti diz çökmüş halde görürsün. Herbir ümmet, hesap defterinin başına çağırılır. O gün, yaptıklarınızın karşılığını bulursunuz.
Yaşar Nuri Öztürk : O gün tüm ümmetleri, toplanıp diz çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına davet edilir. Bugün, yapıp-ettiklerinizin karşılığıyla yüzyüze getireleceksiniz.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}