Hayrat Neşriyat Meali |
|
Yemîn olsun fecr’e (şafak vaktine)!(89:1) | |
Ve on geceye!(89:2) | |
Hem çifte ve teke!(89:3) | |
Ve geçip giderken, geceye!(89:4) | |
Bunda bir akıl sâhibi için (ibret alınacak) bir yemin (bu yemine lâyık hakikatler)vardır, değil mi?(89:5) | |
Görmedin mi Rabbin, Âd (kavmin)e nasıl (azâb) etti?(89:6) | |
O (sütunlar üzerine kurulmuş binâlarla dolu) direkli İrem (şehrin)e!(89:7) | |
Ki şehirler içinde onun benzeri yaratılmamıştı.(89:8) | |
Vâdide (ev yapmak için) kayaları oyan Semûd’a da (nasıl azâb etti)?(89:9) | |
Ve kazıklar sâhibi Fira'vun’a?(89:10) | |
Onlar ki memleketler(in)de azgınlık etmişlerdi.(89:11) | |
Böylece oralarda fesâdı çoğaltmışlardı.(89:12) | |
Bundan dolayı Rabbin, onların üzerine bir azab kamçısı yağdırdı!(89:13) | |
Şübhesiz ki Rabbin, elbette (her an) gözetlemededir.(89:14) | |
Fakat insan, Rabbi kendisini (varlıkla) imtihân edip, ona ikramda bulunduğu ve ona ni'met verdiği zaman, bunun üzerine: 'Rabbim bana ikrâm etti!' der.(89:15) | |
Hâlbuki onu (bu sefer yoklukla) imtihân edip de rızkını kendisine daralttığı zaman: 'Rabbim bana ihânet etti!' der.(89:16) | |
Hayır! (Siz) doğrusu yetime ikrâm etmiyorsunuz!(89:17) | |
Ve yoksulu yedirmeye, birbirinizi teşvîk etmiyorsunuz!(89:18) | |
Hem mîrâsı, helâl haram demeyen bir yiyişle yiyorsunuz!(89:19) | |
Ve malı, aşırı bir sevgi ile seviyorsunuz!(89:20) | |
Hayır! Yer (çarpıla çarpıla) un ufak olarak dümdüz edildiği zaman!(89:21) | |
Rabbin(in emri) geldiği ve melekler saf saf dizildiği (zaman)!(89:22) | |
O gün Cehennem de getirilir; insan o gün (günahlarını) hatırlar; artık o hatırlama(nın faydası) ona nereden olacak?(89:23) | |
(O zaman insan:) 'Keşke ben, (bu ebedî) hayâtım için önceden (dünyada iken iyi ameller) yapsaydım!' der.(89:24) | |
Artık o gün, O’nun (Allah’ın) azâbı gibi, hiçkimse azâb edemez!(89:25) | |
Ve O’nun bağı gibi, hiçkimse bağ vuramaz!(89:26) | |
(Allah, mü’min kuluna ise:) 'Ey nefs-i mutmainne (kâmil bir îman sâhibi olarak huzûra ermiş olan nefis)!'(89:27) | |
'(Hem) râzı olan, (hem) kendisinden râzı olunan (sen Rabbinden, O da senden râzı)olarak Rabbine dön!'(89:28) | |
'Artık (sâlih) kullarımın arasına katıl!'(89:29) | |
'Ve (onlarla) Cennetime gir!'(89:30) | |